22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

8 MAYIS 2011 / SAYI 1311 13 Dünyayı izlemeden tasarımcı olunmaz Geçen hafta Moda Tasarımcısı olmak isteyenlere önerilerde bulunacağımı yazmıştım, çünkü bana bu konuda o kadar ZEYNEP çok soruyla o kadar çok TOSUN insan fikir danışmak için geliyor ki. Ben de bu konuda hiç yazı yazılmadığını farkettim. Umarım yararlı olabilirim... Öncelikle şunu söylemek isterim, günümüzde artık öyle bir anda tasarımcı olmak bence yanlış, bunun egitimini almanız şart. Eğer gerçekten bir tasarımcı olmaya meyilli iseniz ama emin değilseniz o zaman üniversite bölüm seçimini tekstil tasarım olarak yapmanıza gerek yok. Aksine uluslararası ilişkiler, işletme, ekonomi gibi bölümlerde okuyup, üniversite yaz tatillerinizde 3 aylık moda okullarına giderek kendinizi geliştirebilirsiniz ve süreç içinde kararınızı verebilirsiniz. mkânınız var ise her yıl farklı bir lokasyona gidip, farklı kültürler ile vizyonunuzu geliştirmenizi şiddetle tavsiye ederim. Çünkü modadan anladığınız asla sadece moda olmamalı, tasarım yapabilmek o kadar kolay bir şey değil, eğer algılarınız açık olmazsa, kendi yasamınızda da vizyonsuz ve kapalı bir halde devam ederseniz, günün sonunda sadece kıyafet yapıyor olursunuz. Avrupa ve Amerika’nın yanı sıra bu konuya son birkaç senedir istanbul’da da önem veriliyor. London Collage of Fashion ile işbirliği yapan stanbul Moda Akademisi’ne ve elbette ESMOD’un stanbul şubesindeki work shoplara, uzun dönem derslerine gidilebilir. Dunyada benim ilk 10 moda okulu listem; 1. Central Saint Martins College of Art and Design (London, UK) 2. Parsons(ny), Parsons the New School of Design 3. Royal College of Art (London, UK) 4. Fashion Institute of Technology (New York, USA) 5. Istituto Di Marangoni (Milan,Italy) 6. Antwerp Royal Academy of Fine Arts (Antwerp, Belgium) 7. London College of Fashion (London, UK) 8. ESMOD International (Paris, France) 9. Bunka Fashion College (Tokyo, Japan) 10. Polimoda (Florence, Italy) Mutlaka takip edilmesi gereken bloglar ve web siteleri; · “http://www.style.com/” www.style.com · http://stylebubble.typepad.com/ · http://www.thestylerookie.com/ · http://garycardiology.blogspot.com/ · http://www.thesartorialist.blogspot.com/ · http://www.copenhagencyclechic.com/ · “http://www.coolhunter.net/” www.coolhunter.net · “http://www.boooom.com/” www.boooooom.com · “http://www.notabenevisual.com/” www.notabenevisual.com · “http://www.fashiongonerouge.com/” www.fashiongonerouge.com · www.laurawalters.weebly.com (çok beğendiğim bir moda editörü) · Bunlar dışında tüm beğendiğiniz şeyleri takip edin, benim yüzlerce sitem var takip ettiğim,belki hiç ilginizi çekmeyecek belki de bayılacağınız, zaten burdan hepsini yazmam mümkün değil, kısacası internette gerçekten gezinin, öyle birinin söylemesiyle olacak bir birikim değil. Tüm dünyadaki moda tasarımcılarını, moda editörlerini, mimariyi, modern sanatı, cool partileri, hatta politikayı bile takip edin. Herhangi bir sektörde olan sadece o sektörde kalmıyor. nsanlar din, dil, ırk ne olursa olsun arkalarından bir dolu insan sürükleyebiliyorlar ve bir bakmışsınız yeni bir akım, trend oluşmuş. Eski zamanlarda teknoloji bu kadar gelişmemişken her şey daha uzun bir süreç alıyordu, fakat günümüzde artık her şey çok hızlı ilerliyor ve değişiyor ve sizin de buna ayak uydurmanız lazım. Londra, Milano, Paris, New York fashion weeklerini internetten çok iyi takip edin, hatta bunların dışında Tokyo, Sao Paolo ve çokta bilinmeyen özellikle skandinav ülkelerini de takip edin. Ne beğendiniz niye beğendiniz üstüne oturup düşünün. Tenis oynayıp, tenis maçı izlemeniz gibi bir şey, nerden ne göreceğinizi bilmezsiniz. Yıl içerisinde çizgisini beğendiğiniz tasarımcıların yeniliklerine bakın, nasıl ilerlediklerini takip edin. Her işte olduğu gibi moda tasarımcılığı da bir noktada takip, araştırmacı bir ruh ve vizyonu geliştirebilmek için farklı kültürleri tanımayı gerektirir. Katı çizgileriniz olabilir, kendi içinizde yapmak istemediğiniz tasarımlar olabilir ama yine de açık görüşlü olup dünyada neler olup bittiğinden haberdar olmanız ve zorlamamanız lazım. Her yeni tasarımcının yaptığı gibi tabiki tipik davranışlarınız olacak. Mesela ben master yaparken okulumuzun en iyi hocası ana koleksiyon dersimize giriyordu. Çok iyi bir hocaydı, çünkü siz anlamadan sizi özgür bırakarak yolunuzu göstermeyi çok iyi oğreten biriydi. Çok iyi hatırlıyorum masterın 3. haftası ilk koleksiyon seçmelerimiz vardı ve 300 parça çizip götürdüm. çinden 80 parçayı beraber seçip vermek durumundaydım. Uzun uzun baktı ve şöyle dedi: “Seni geçen seneden beri takip ediyorum, sınıfıma düşmende zaten tesadüf değil. Şimdi bana bu çizdiklerinden hangisini giyersin?”. Açıkçası bir tane bile gösteremedim, çünkü o ben değildim. Orasından burasından birşeyler çıkan, kendini ispat etmeye çok hevesli fakat boş düşünen birinin çizdikleriydi. Bana gustomun çok iyi olduğunu ve kendime güvenmemi söyledi ve o gün bu gündür kendime gerçekten güveniyorum. Yani demek istediğim herkesin yaptığı yanlışlara düşmeyin, eğer bu yolda ilerlemek istiyorsanız kendinize güvenmeniz şart, çünkü kolay bir iş hiç deği. Modada üretim kısmı çok zahmetli ve bu kısım sanki çok kolaymış gibi birde satıyor olmanız lazım. Benim için başarılı bir defile sadece ‘wowww ne kadar enteresan’ dediğiniz değil, ‘wowww ne kadar enteresan ve alıp giymek istiyorum’ dediğiniz defiledir. Her tasarımcının kendine göre bir ilham kaynağı vardır. Asıl olan ise kendi hayatınız, bu hayatınızda yer alan tüm insanlar, yaşadığınız tüm ruh halleri, gezdiğiniz, gördüğünüz, dinlediğiniz her sey, içdünyanız. Sokaktaki insanları takip edin. Sadece moda tasarımcılarını değil, sanat etkinliklerine katılın. Art Basel’e mutlaka bir kere gidin. stanbul Modern sergilerine gidin. Galerist’in sanatçılarını takip edin. Mimari alanda yenilikleri, endüstriyel tasarımcıların tasarımlarını takip edin. Vogue, Elle gibi dergileri gerçekten okuyun, çoğu insan resimlere bakıp kapatıyor, halbuki bilmediğiniz neler oluyor. Size ilham verecek şeyi kendiniz belirleyin, gidin, gezin, görün. Çiziminizi geliştirin, kendi kendinize bile olsa ilerletmeye çalışın. Portfolio hazırlama çalışmaları yapın. G Portfolio hazırlama... niversite döneminizden once portfolio çalışmanıza katkıda bulunacak araştırmalar yapmaya başlayabilirsiniz. Öncesinde ise çizim dersleri almayı ihmal etmeyin, ana basic çizimi öğrenmeniz şart, ama bu demek değildirki ben hiç çizemem sadece çöp adam yapabilirim demek sizin bir tasarımcı olamayacağınız anlamina asla gelmez. Her ressam iyi bir tasarımcı olacak diye bir kaide yok, her tasarımcı da iyi bir ressam olacak diye de bir olay yok. Zaten moda okullarında portfolio çalışmasının nasıl yapılmasını size öğretecekler. Ü Müzik etkinliklerini kaçırmayın... Çok gezip çok görmenin yanında dinlemeyi unutmayın. Gördüklerinizi hafızanıza alın. Yaptığınız koleksiyonune tek tek tasarım olarak değil bir bütün olarak sizin stilinizi yansıtıyor olması gerekiyor. Bu stili siz kaleme almadan dikmeye başlamadan önce kendi stilinizi belirlemelisiniz. Sanat, modacılar derken müzik etkinliklerini sakın kaçırmayın. Benim için en çok ilham veren donelerden biri de konserlerdir. Sahne ışığı, sahne enerjisi, şarkıcıların size besteleri ile verdikleri... Mutlaka elinizde dikiş yapmayı öğrenin, ben dikmeyi bilmeyen tasarımcılara inanamıyorum, hayal gücünüzü gerçekten kısıtlamış olursunuz. nternetten günlük gazeteleri takip edin, köşe yazarlarını okuyun, bilin, haberdar olun. Farklı ülkelerdeki genç tasarımları araştırın takip edin. Genç tasarımcıların ürünlerinin satıldığı online alışveriş sitelerini takip edin. Bir tane mutlaka edinin. Ve sonunda ki haftalık yazı dizimin sonuna geldik, Cumhuriyet’e bana iki hafta boyunca sayfalarını açtıkları için çok teşekkür ederim. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle