Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8 13 ŞUBAT 2011 / SAYI 1299 ZÜLAL KALKANDELEN Wikipedia devrim mi yanılgı mı? Tarih, kazananlar tarafından yazılır denir. En azından Wikipedia hayatımıza girene kadar öyleydi. Bilgiyi akademinin tekelinden çıkaran internet ansiklopedisi güvenilirliğiyle şüphe konusu olmaya devam ediyor. Buna karşın internetteki ilk başvurulan kaynak olmayı sürdüren site bu yıl onuncu yaşını kutluyor. DEN Z ÜLKÜTEK N Mısır’a diyalektik bakış B ütün dünya haftalardır Tunus ve Mısır’da olanları izliyor. Gazetelerin köşelerinde her gün çeşitli değerlendirmeler yazılıyor. nsanlar, Arap halklarının diktatörlere başkaldırışını konuşuyor. Gelişmelerin bölge ülkelerine ve Amerika’ya olası etkileri tartışılıyor. Haber akışı o kadar hızlı ki, yetişmek gerçekten zor. Kimisi bütün gün interneti tarayıp çeşitli kaynakları gözden geçiriyor; kimisi de televizyonun başından kalkmadan haber kanallarına bakıyor. Herkes ne olduğunu anlamaya çalışıyor... Aslında olanı iki cümleyle diyalektik aracılığıyla anlatmak olanaklı: 1. Tüm toplumların bugüne kadarki tarihi, sınıf savaşımlarının tarihidir. (Karl Marx) 2. Hiçbir şey olmadan geçen yıllar vardır ve bir de içine yıllar sığan haftalar... (Lenin) *** Son haftalarda Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da yaşananlar, onlarca yıldır adeta sessiz duran halkların uyanışına sahne oldu. Tunus’un 23 yıllık Devlet Başkanı Bin Ali devrildi. Mısır’ın 30 yıllık diktatörü Mübarek’in saltanatı kökünden sallandı. Ürdün’de Kral Abdullah korkusundan hükümeti feshetti. Gerçekten de Lenin’in dediği gibi, bu kadar kısa zamana adeta yıllar sığdı... Lenin’in 1917’de Rus Devrimi’nin 12. yılında yazdığı şu satırları da dikkatle okumak lazım. nanılmaz ama Avrupa için söylediği aşağıdaki sözleri, bir ay önce fırtınadan önceki sessizliği yaşayan Arap toplumları için de söylemek olanaklıydı. “Avrupa’ya şu anda çöken ölüm sessizliği bizi yanıltmamalı. Avrupa devrime gebedir. Savaşın korkunç dehşeti, hayat pahalılığının neden olduğu perişanlık devrimci bir ruh yaratıyor. Yönetici sınıflar, burjuva ve onların uşakları, hükümetler, giderek çok büyük bir ayaklanma olmadıkça asla içinden çıkamayacakları kadar karanlık bir yola doğru sürükleniyorlar.“ Bu görüşleri Marx’ın Komünist Manifesto’daki o ünlü cümlesiyle bir arada ele alırsak durum netleşiyor. Toplumların tarihi, 1848’de sınıf savaşımlarının tarihiydi. Bugün de aynısı geçerli; bütün yaşananlar sınıf savaşımlarının tarihidir. *** Mısır’da halk neden ayaklandı? Tepkiler doğrudan kapitalizme değil, demokrasi talebiyle diktatörlüğe yöneliyor ve protestocular arasında emekçiler olsa da örgütlü değiller. Ama sorunun en önemli kaynağı yine ekonomiktir. 20072008 dünya gıda krizinden en çok etkilenen ülkelerden biriydi bu ülke. Halkın yüzde 40’ından fazlası, yoksulluk sınırının altında, günde 2 dolara yaşamaya mahkum. şçilerin ayda ancak 60 dolar kazanabildiği Mısır’da, gençler arasında işsizlik yüzde 2025’lerde. Peki maden, doğalgaz, tarım ve turizm gibi çeşitli kaynakları olan, her gün 700 bin varil petrol üreten, petrol rezervleri 4 milyar varili aşan bir ülkede halk neden bu kadar fakir? Mısır’da yaşanan, aşırı zengin ve dar bir yönetici sınıfın halkı sömürmesinden başka bir şey değil. Bunlara o fırsatı veren ne? Amerika’nın desteklediği Mübarek’in halka zulmeden neoliberal politikaları! Şimdi IMF Başkanı çıkmış şöyle diyor: “IMF, Mısır’ın bozulan ekonomisini düzeltmek için yardıma hazırdır!” Ben size ne olacağını söyleyeyim: Sular biraz durulunca IMF ve Dünya Bankası devreye girecek, Mısır’a borç verecekler ve Şok Doktrini (Naomi Klein’ın ortaya koyduğu şok terapisi) yapılacak... Tabii bunların olabilmesi için önce Mübarek’in yerine Amerika ile iyi geçinecek bir yönetimin gelmesi sağlanacak. Böylece düşen Mübarek’e bir tekme de pragmatizmiyle ünlü Amerika’dan gelirken, aşırı varlıklı sınıf aracılığıyla kontrolü elinde tutan küresel kapitalizmin çarkı işleyecek... Bundan sonra soru şudur: Bu şartlar altında emperyalizm Mısır’dan elini çeker mi? Emekçilerin örgütlenemediği Mısır’a demokrasi gelir mi? G www.zulalkalkandelen.com kzulal@yahoo.com T arih öncesi yazıtlardan günümüzün ansiklopedilerine kadar insanoğlunun kafasını kurcalayan bir soru var. “Acaba bu bilgi güvenilir mi?” Endişe o denli büyüktü ki tarihin bir döneminde yayınevleri, bandroller ve matbaayla bilginin çıkışı tek elden yapılır oldu. Artık insanlar sağlıklı, doğru, tek ve kesin bilgiye rahatlıkla ulaşabilirdi. Wikipedia ortaya çıkana kadar. 2001 yılı başında dünyaya ilk mesajını geçen Wikipedia aradan geçen 10 yılda internet alanında en çok başvurulan kaynak haline geldi. Jimmy Wales ve Larry Sagner editörlüğünde yayına başlayan internet ansiklopedisi henüz 2003’te 100 bin makaleyi geçmişti. Ertesi yılsa bu rakam kendini ona katlayacaktı. Tüm Wikipedia sitelerinde makale sayısı 1 milyona ulaşırken bunların yarısından biraz daha azı ngilizce Wikipedia’ya aitti. Bu hızlı büyüme eleştirileri de beraberinde getirecekti. Wikipedia’nın işleyişinin doğası olan her kullanıcının makale ekleme ve var olan makaleleri değiştirebilme hakkı özellikle akademik çevreleri rahatsız ediyordu. 2005’te yaşanan bir olaysa bu eleştirileri haklı çıkarır nitelikteydi. Mayıs 2005’te ünlü Amerikalı gazeteci John Seigenthaler hakkındaki Wikipedia makalesine Robert Kennedy suikastının şüphelilerinden biri olduğuna dair bir cümle eklendi. Uzun yıllar Kennedy’ye yaverlik ve arkadaşlık eden Seigenthaler’le ilgili yazı aylarca fark edilmedi. Gazeteci yaşadığı olayı USA Today’de paylaşınca Wikipedia’nın güvenilirliği ciddi şekilde sorgulanmaya başladı. Bunun üzerine Jimmy Wales yeni kararlar aldı. Aralık ayında BusinessWeek’e verdiği röportajda siteyle ilgili sorunun hızlı büyümeden kaynaklandığını ama kullanıcı kaynaklı kontrol sisteminin bunu kısa zamanda düzene sokacağını inandığını söylüyordu. Ancak birtakım önlemler almaktan da geri kalmadı. Bundan böyle kullanıcı hesabı olmayanlar yeni sayfa oluşturamayacaklardı. Wales (üstte) ve “Wikipedia’yı Ben Düzelttim” kampanyası. Wikipedia için bir başka eleştiriyse Britannica Ansiklopedisi editörü Robert McHenry’den geldi. Özetle Wikipedia’nın kendisini internet ansiklopedisi olarak tanıttığını oysa herhangi biri tarafından değiştirilebilen bir makalenin ansiklopedi sınıfına sokulamayacağını söylüyordu. Hatta bu yüzden pek çok akademik araştırmada Wikipedia kaynaklı bilgiler geçerli sayılmıyordu. Aslında bu eleştiri bilginin kaynağı, çıkışı ve akışı hakkındaki tarihsel tartışmalara yön verebilirdi. Ancak yapılan bir test her şeyi altüst etti. Nature dergisinde 2005’te yayımlanan bir araştırma da Wikipedia’da yayımlanan bilimsel makalelerle Britannica’dakiler karşılaştırılıyordu. 42 makale üzerinde yapılan incelemede Wikipedia’da yapılan ortalama hata sayısı dörtken Britannica’da bu sayı üçtü. Yine IBM tarafından yapılan bir araştırmaya göre de Wikipedia sayfalarında yapılan bilgi Vandalizmi çok kısa sürede diğer kullanıcılar tarafından düzeltiliyordu. Wikipedia, kullanıcılarını her makaleyi olabildiğince “önyargısız” yazmaya zorluyor. Ancak bunun belli bir yere kadar mümkün olabileceği çok açık. Nisan 2008’de Amerika’daki Orta Doğu Raporlarının Doğruluğu Komitesi (CAMERA) bir eposta kampanyasıyla üyelerinin Wikipedia’da srail’le ilgili yer alan önyargı ve yanlışlıkları düzeltmesini istedi. Bu olay Temmuz 2008’de Harper’s Magazine’de “Gizli Kamera” başlığıyla yayımlanınca CAMERA savunucuları bazı Filistinli aktivist grupların sistematik olarak Wikipedia makaleleriyle oynadığını Wikipedia editörlerinin de buna ses çıkarmadığını yazdı.Tartışmalara srailli diplomat David Saranga noktayı koydu. Saranga, Wikipedia’nın srail’e karşı yeterince adil olduğunu düşünüyordu. Ona göre tek sorun sraillilerin sitede yeterince aktif olmamasıydı. Kuruluşunun üzerinden geçen onuncu yılda Wikipedia hızla büyümeye devam ediyor. Büyüdükçe kontrol edilmesi de bir o kadar zorlaşıyor. Ancak siteyi zorlayan ter sorun denetim değil. Giderek artan makale sayısı sitenin servis sağlayıcılarının her yıl biraz daha arttırılmasını zorunlu kılıyor. Florida’daki servis çiftliğine daha çok bilgisayar eklemek için Jimmy Wales birkaç yıldır Wikipedia takipçilerinin yardımlarına başvuruyor. Kullanıcılar da Wikipedia Fonu’na yaptıkları yardımlarla internet ansiklopedisini ayakta tutmaya devam ediyor. Bazıları için bilgi dezenformasyonunun bir numaralı kaynağı bazıları içinse bilgiyi belli bir zümrenin tekelinden çıkaran bir devrim. Wikipedia büyüdükçe etrafındaki tartışmalar da artacak gibi görünüyor. G Wiki kazalar George Owens: ABD’deki George Mason Üniversitesi tarih öğrencilerinin “geçmiş hakkında yalan söylemek”le ilgili projesi George Owens adında bir karakter yaratmaktı. Owens, Wikipedia sayfalarında büyük buhran sırasında Chasepake Körfezi’nde korsanlık yapan bir karakterdi. USA Today gibi basın kuruluşları bile Owens’ı sayfalarına taşımaya başlayınca sınıf öğretmeni hikâyeyi sonlandırmaya karar verdi. Henryk Batuta: Batuta 1898’de Odessa’da doğmuş bir sosyalisti. Rus ç Savaşı’nda yer almış, başardıkları dolayısıyla Varşova’da bir caddeye ismi verilmişti. Üstelik tüm bunları Wikipedia sayfalarında geçirdiği iki kısacık yıla sığan ömründe gerçekleştirmişti. Tony Blair (sağda) ve Hitler: Wikipedia’da bir zamanlar Tony Blair’le ilgili makalede gençliğinde odasına Hitler posterleri astığı yazılıydı. C M Y B C MY B