22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

12 NİSAN 2009 / SAYI 1203 7 Jane Birkin yeniden İstanbul’da Fake Oddity Türkiye’de... ürk solist ve üç Fransız müzisyenden oluşan Fake Oddity, bu hafta Türkiye’ye geliyor. Grup, 2002’de Lyon’da kuruldu. Basta Mathieu Destailleur, davulda Fred Bassier, gitarda Atoine Levallois ve vokalde Faik Sardağ’dan oluşuyor. İngilizce müzik yapan Fake Oddity, bugüne kadar Fransa, İsviçre, İngiltere ve Türkiye’de birçok konser verdi. SUM 41, Hushpuppies, Cowboy J T Fake Oddity 15 Nisan’da Ghetto’da... Fringants, Kill The Young, Phoebe Kildeer (ex Nouvelle Vague), Suicidal Tendencies gibi gruplarla aynı sahneyi paylaştı. Grubun son albümü “Runfast” Eylül 2008’de Fransa’da tüm müzik marketlerde satışa sunuldu. Kayıtları İstanbul İmaj stüdyolarında gerçekleşen, Müzikotek imzalı albüm yakında Türkiye’de de dinleyicisiyle buluşacak. Albümde yer alan şarkıların sözleri, zor anlardan bahsediyor. Fake Oddity albümün çıkışı şerefine çıktıkları Türkiye turnesi kapsamında, 15 Nisan’da Ghetto sahnesinde yer alacak. Saat 22.00’de başlayacak konserin bilet fiyatları öğrenci 15 TL, tam 20 TL. G Ghetto Tel: (0212) 251 75 01 ane Birkin, yeniden İstanbul’da. Türker İnanoğlu Maslak Show Center’da 21 Nisan’da vereceği konserde ağırlıklı olarak Gainsbourg klasiklerini ve son iki solo albümünün sevilen parçalarını yorumlayacak sanatçı. Onu, Serge Gainsbourg’un şarkılarını seslendirdiği plaklarıyla ve “Blow Up” filmindeki ünlü İtalyan yönetmen Antonioni’nin kamerası önünde ortaya koyduğu oyunculuğuyla tanıyoruz. Gaingsbourg ile ilk ortak çalışmaları olan ve erotik içeriğiyle 60’lar Fransa’sında skandal yaratan “Je t’aime moi non plus” ile müzik dünyasına giren sanatçı kırk yıla yayılan kariyeri boyunca sayısız albüme de imza attı. Beth Gibbons, Rufus Wainwright, Bryan Ferry, Franz Ferdinand Beck, Yann Tiersen gibi isimlerle ortak çalışmalar gerçekleştirdi, Jacques Rivette, Jacques Doillon gibi yönetmenlerin filmlerinde başrol oynadı. Birkin, 2004’te “Arabesque” turnesi kapsamında İstanbul’da da bir konser vermişti. G DÜNYALI YAZILAR Sempatiklik stratejisi... ZÜLAL KALKANDELEN 86 yaşındaki ünlü Amerikalı tarihçi/yazar Prof. Howard Zinn, kısa bir süre önce bir röportajda, “Obama’nın doğruları yapması için gösterilere, protestolara, mektuplara ihtiyaç var” dedi. Çünkü Zinn’e göre, Obama, sağlık, vergi gibi konularda halkın isteklerini yapmak için yeterince kararlı gözükmüyor. Ayrıca savaşı Irak’tan Afganistan’a kaydırarak, ABD’nin geleneksel militarist stratejisini sürdürüyor. Bu yüzden de, Roosevelt’in iktidara geldiğinde karşılaştığı türden bir uyarılmayı hak ediyor... Zinn’in sözünü, Obama’ya, ben de Türkiye için uyarlayabilirim: Obama’nın Türkiye ile ilgili gerçekleri daha net ortaya koyabilmesi için daha fazla uyarılması gerek... Karşı çıkanları duyar gibiyim... “Obama, Türkiye’ye verdiği önemi dünyaya ilan etti; AB üyeliği için güçlü bir destek verdi; laik demokrasiden ve hukukun üstünlüğünden söz etti” diyebilirler... Bunlar doğru; ama Obama’nın bazı noktaların altını yeterince çizmediği de bir gerçek... Türkiye’nin bölgede önemli bir demokrasi olduğunu tekrarlayıp durdu, ama basın özgürlüğüne ve yargı bağımsızlığına ilişkin net bir mesaj vermedi... Ülkeyi birbirine katan hukuk dışı soruşturma skandallarından, susturulmaya çalışılan gazetecilerden, medya üzerindeki büyük baskıdan, Türkiye’de demokrasinin nasıl çiğnendiğinden habersiz mi yoksa? Elbette haberli... Ama iç politikada olduğu gibi dış politikada da pragmatik davranıp, sadece işine geleni öne çıkarıyor. Çünkü onun öncelikli sorunu, Türkiye’nin kusursuz bir demokrasi ile yönetilmesi değil; bölgede acilen çözülmesi gereken sorunları için daha fazla işbirliğinin peşinde... Ayrıca Obama’nın konuşmasının, Bush’un 2004’te İstanbul’da yaptığı konuşmayla büyük oranda benzeştiği de dikkatlerden kaçmıyor. Amerikan başkanları öteden beri Türkiye’nin önemini söyleyip durmaz mı zaten? Bush da, Avrupa Birliği’ne üyeliğimizi desteklemedi mi? Bush da, Türkiye’nin demokrasisine ve Atatürk’e övgüler yağdırıp, bölge için modellik rolüne dikkat çekmedi mi? O da, Türkiye’nin kültürler arasında köprü olduğunu söylemiş, hukuk düzeni ve insan haklarının önemine değinmişti... Üstelik hatırlıyorum; Bush da Obama gibi, basketbolcu Mehmet Okur’dan söz edip onunla gurur duyduğunu belirtmişti... Öyleyse, şimdi değişen nedir? Obama yönetimi ile gelen en önemli değişiklik yöntemdir. Obama, Bush gibi “kimseye danışmadan” emirle yönetme yerine, karşısındakini dinleyerek “diyalogla” yönetecek... Değişen bir nokta da, din vurgusunun azalması... Obama, Bush’un hatasını görmüş ve Türkiye’ye “ılımlı İslam”ı dayatmanın kendi çıkarına olmadığının farkına varmıştır. Bush’un politikaları sonucunda, Türk halkının Amerika’ya bakışı, görülmedik ölçüde olumsuzlaştı. Oysa Irak, İran, Afganistan ve Suriye ile ilişkilerde Türkiye’den beklentileri var Obama’nın... Bu gezi de, bu taleplerin karşılığını alabilmek için izlenen “sempatiklik stratejisi”nin en önemli ayağı. Başkanlık koltuğuna oturmasının üzerinden daha birkaç ay geçmesine karşın hemen Türkiye’ye gelmesinin, konuşmasına Türkçe kelimeler ve deyişler katmasının ardındaki neden de bu... Peki, yöntem değişince sonuç değişir mi? Bunu zaman gösterecek... Kapalı kapılar arkasında dile getirilen taleplerin ve bunlara karşılık verilen sözlerin neler olduğu ortaya çıkacak... Ama bana öyle geliyor ki, Obama’nın başta sözde Ermeni soykırımı iddiası, Yukarı Karabağ ve Kürt sorunu olmak üzere, belli konularda daha fazla uyarılması gerek... Bir de, Mehmetçik’i aniden Afganistan’da Taliban’la savaşır bulmayalım da... G www.zulalkalkandelen.com/ kzulal@yahoo.com Antonio Marquez hayatını flamenkoya adamış İspanyol bir koreograf. Liderliğini yaptığı dans topluluğu ile dünyayı dolaşıyor. Onun için sahnedeki hayat fazlasıyla gerçek. Seyirciden istediği de bunu kendisiyle paylaşabilmesi. Marquez ve topluluğu 18 Nisan’da İstanbul’da. ALİ DENİZ USLU A ntonio Marquez, bir flamenko dansçısı, koreograf. Dünyayı dolaşıp, liderliğini yaptığı dans topluluğu ile flamenkoyu tanıtan sanatçı, ekibiyle 18 Nisan’da Cemal Reşit Rey’de sahne alacak. Antonio Marquez, 1963 Sevilla doğumlu. Flamenko ve dansla tanışmasının hikâyesini hatırlamakta zorlanıyor, çünkü dansın hayatında hep bir yeri olmuş. “O kadar uzun zaman oldu ki” diyor, “ama hatırladığım sekiz yaşımda flamenkoyu biliyor olduğum. Çok küçük yaşlarda flamenkonun efsane isimlerinden dersler aldığım için kendimi şanslı hissediyorum. Maria Martin’den ve Paco Torres’ten bu işin inceliklerini öğrenmek, küçük yaşta bedenimi ve ruhumu flamenkoya teslim edebilmemi sağladı. Şimdi bakıyorum da bu ilk öğretiler kariyerim için büyük bir ilham kaynağıydı.” Peki iyi bir dansçı olmak için bunlar yeterli mi? “Ben dans konusunda yetenekten çok disiplin üzerinde duruyorum. Bu işi yıllardır yapıyorum ve hâlâ bir öğrenci gibi hevesli ve arzuluyum. Disiplin de şart. Bir hoca olarak öğrencilerimi klasik dans derslerinde nasıl çalıştırıyorsam, tüm ekibimle gösterilerim için öyle çalışıyorum.” Marquez’in dans etmediği günü yok. Belli ki dansın ritmini tüm hayatına ortak dağıtıyor. Sıcak ve coşkulu koreografiler hazırlıyor Marquez. Onun için sahnedeki hayat fazlasıyla gerçek. Seyirci de bunu fark etmeli ve hissedebilmeli. Buna ulaşmanın yolunun iyi bir sahne ve gerçekçi kostümler kadar işine inanan, hayal gücü yüksek insanlarla çalışmaktan da geçtiğine inanıyor. Marquez, Ulusal İspanyol Balesi döneminde “La Tardes de la Alameda” ve “Los Tarantos” performanslarının da öncü ismiydi. “El Sombrero de Tres Picos”‘ta Molinero, “Don Juan Tenorio” balesinde Don Juan oldu. “Bolero de Raval”, “Ritmos”, “Danza y Tronio”, “Soleo” ve “Zapateado de Sarasate” balelerinde önemli roller aldı. Dansın diğer alanlarını deneyimlemek için de Madrid’de “Pentesiliea”nın çağdaş yorumuna Manuela Rodrigez’le birlikte katıldı. Rynki Sakamato’nun müziği ve Yoko Sendi’nin koreografisi ile “El Forastero de Santiago”de başrol oynadı. Marquez’in şimdiki ekibi ise epey kalabalık, 22 dansçı ve altı müzisyenden oluşuyor. Kalabalık dans gösterilerinde de sahnedeki uyumun kusursuz olması gerekiyor. Yaklaşık on yıldır birlikte olan bu ekip sahnede neredeyse aynı anda nefes alıyor. Marquez’e göre uyumları “olağanüstü”. “Ne kadar profesyonel olursanız olun. Sahne ortaklığı farklı bir kan bağıdır. Etkisi sihirlidir” diyor Marquez, “Bunu yaşayarak öğrenirsiniz”. İspanyol dansları denildiğinde akla ilk flamenko geliyor, ama elbette hepsi bu değil. Marquez bunun bir önyargı olduğunu söylüyor, çünkü İspanyol kültüründe birbirinden farklı birçok dans var. O da gösterilerinde farklı tarzları yan yana getirerek, onların birbirlerinden ne kadar özgün olduklarını göstermeye çalışıyor. Sahneye çıkmadan önce yalnız kalıp uzunca bir süre hem bedenini hem de ruhunu dinlendiriyor. “Sohbetleri gösteri sonrasına saklıyorum. Kulisteki sessizlik ve sakinlik beni sahneye hazırlıyor” diyor. Dans ve turneler epey zamanını alsa da ailesiyle tüm yorgunluğunu atıyor. Özellikle de çocuklarıyla birlikteyken zamanı unutuyor. Üç erkek ve bir kız çocuk babası. Onlardan aldığı yaşam enerjisini sahneye taşıdığını söylüyor. Marquez, Türkiye’ye de yabancı değil. İlk olarak 2003’te Ankara’da, 2005’te de Mersin’de sahne aldı, ancak İstanbul’a yolu ilk defa düşecek. Bize de 18 Nisan’da Cemal Reşit Rey izleyicisiyle buluşacak Antonio Marquez ve Topluluğu’nu beklemek kalıyor. G Yine Kelly Clarkson! P oprock müziğin sevilen ismi Kelly Clarkson yeni albümü “All I Ever Wanted”i yayımladı. “My Life Would Suck Without You” parçası da dünya müzik listelerinde şimdiden “Son 50 yılın en hızlı yükselen şarkısı” oldu. Kelly Clarkson, bu albümde Dr. Luke ve Max Martin gibi müzik dünyasının ünlü prodüktörleri ile çalıştı. “All I Ever Wanted” da yer alan altı şarkı Kelly Clarkson imzası taşıyor. Ayrıca albümde en dikkat çeken şarkılardan biri “I Do Not Hook Up”, bir Howard Benson ve Katy Perry bestesi. Son zamanların en dikkat çeken isimlerinden Katy Perry’nin Kelly için yazdığı bu şarkı pop ve rock ritmlerini birleştiriyor. G C M Y B C MY B Sahnede hayat var...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle