Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Muhalefetin internet hali Sadece sokaklar yetmez, muhalefet yapmak için her alanı kullanmalı. İnternet de bunun için iyi bir fırsat, yeter ki sözler orada tüketilmesin... Sayfa 9 Sahnede hayat var... Antonio Marquez, dans topluluğuyla dünyayı dolaşıyor. Rotasında İstanbul da var. Onun için sahnedeki hayat gerçek. Bunu da seyirciyle paylaşmak istiyor. ALİ DENİZ USLU Sayfa 7 Bir hayat lütfen, ‘güvenli’ olsun DENİZ ÜLKÜTEKİN eçim mi! Hile yapılmıştır. Obama mı geliyor! Kesin gizli amaçları vardır. Mesele şüphelerimizin gerçekliği ya da gerçekdışılığı değil. Artık ortak bir konuşma platformu olarak kalan tek alan “gündem” üzerinden devamlı bir bit yeniği aramamız. Ancak bu, biz ve onlar meselesi değil. Çünkü sosyal alanlarda yaşadığımız şey de farklı değil. Herkes birbirinden korkuyor, sokakta iPod ya da cep telefonuyla meşgul olmadan dolaşan birini bulmak zor. Biriyle konuşmak istemek mi? Tacizci, gaspçı ya da sivil polis olabilirsiniz. Bu şüpheler birden ortaya çıkmadı. Elbette, insanların da olup bitenlere karşılık yapacakları vardı. Apartmanların kapısına bekçi, yetmedi kartlı geçiş sistemi koymak, kent meydanlarından hızla uzaklaşmak, bu etkitepki ilişkisinin sonucu mu? Çoğunuzun yanıtı “evet” olacaktır ama bu sorunun sadece görünen yüzü. Hollandalı araştırmacı Gijs Van Oenen “siz yine iyisiniz” havalarında. İstanbul’a geldiği ilk günlerde birkaç genç muhabbet etmeye çalışmış, bu da çok hoşuna S gitmiş. Ancak bu dünyanın bütün büyük kentlerinde yaşanan sosyal yaşamın çözülmesinin, insanların kapalı cemaat anlayışını tercih etmesinin ve güvenlik takıntısının İstanbul’da yaşanmadığı anlamına gelmiyor. SOSYAL TOPLUMUN SONU Van Oenen’e göre bir takım gizli güçleri suçlamak çok mantıklı değil. Bunu “geleneksel politik düşünce yapısı” olarak görüyor. Ona göre, bugün gelinen toplum anlayışı, aslında aydınlanma çağından beri insanların peşinde olduğu şey. Yani bireyselliğin toplum kavramının önüne geçmesi, her bireyin kendi potansiyelinin farkına vararak, sosyal yaşamda katılımcı bir rol üstlenmesi ve hayatı hakkında kararlarını kendi vererek kişisel sorumluluğunu üstlenmesi. Bunlar aydınlanmanın gündelik hayata yansıyan sonuçları ve olumsuz yanları da yok değil. Aile ve komşuluk değerlerinin sosyal yaşamda değerini kaybetmesi de bu yanlardan. Devamı 6. sayfada Rachel Aras Bahçe kapısından kartla geçtiniz, kapıda güvenlik bekliyor zaten. Asansör için de aynı kartı kullandınız. İçeri “yabancı”lar giremez. Dışarıya çıktınız, olabildiğince az sosyalleşip “tehlike”leri atlattınız... Oldukça güvenli bir hayat değil mi? Sosyal yaşam bireysel korkulara yeniliyor, insanlar güvenlikleri için risk oluşturduğunu düşündükleri ihtimalleri dışlıyor. Sebebini Hollandalı araştırmacı Gijs Van Oenen ve kişisel güvenliğine önem verenler anlatıyor... SELÇUK EREZ Ekonomi denen Tanrı Kapitalizm biçim değiştirdi. Artık dünyayı anlamlandırdığımız hiçbir şey eskisi gibi değil. Dolayısıyla sola çok iş düşüyor. İşe kapitalizmi yeniden “görünür” kılmakla başlanabilir. Şükrü Argın “Yaşlanan İnsanlık, Gençleşen Kapitalizm” kitabında bunları anlatıyor. Kitap, kapitalizmin “dizginlenemeyen evre”sini yeniden yaşamasına, insanlığın ise mecalsizleşmesine bir gönderme. Neyse ki insanlığın ömrü kapitalizmden uzun... Sayfa 5 Oynamıyorum, çünkü... Hale Soygazi, İstanbul Film Festivali’nde Onur Ödülü aldı. Bu, 37 yıllık sinema hayatının hediyesi. Uzun süredir sinemada görünmüyor, çünkü popüler isimlere sıkışmamış, derdi olan filmlerde oynamak istiyor. Hele bir de kadın sorunlarını anlatırsa ne âlâ... ŞİRİN GÜVEN Sayfa 3 ESRA AÇIKGÖZ Sayfa 4 PAZAR YAZILARI 2. sayfada Ataol Behramoğlu’nun Pazar Söyleşileri 5. sayfada Tarihte bu hafta... 5. sayfada Rakınızı nasıl alırsınız? 8. sayfada C M Y B C MY B