22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

12 !f İstanbul: Senden Başla Ali Deniz Uslu K riz bu yıl her alanda epey sancılı bir durum yarattı. Kültür ve sanat faaliyetleri ağır yara aldı, sponsorlar geri çekildi. Peki bu durum bağımsız filmlerin ve erken gösterimlerin müjdecisi !F İstanbul’u nasıl etkiledi? Festival yönetmenlerinden Pelin Turgut ve Serra Ciliv sorularımızı yanıtlıyor. Turgut, “Herkes için, özellikle de kültür ve sanatla uğraşanlar için zor bir yıl oldu. Uzun zamandır adımlarını atmakta olan kültür sanat etkinlikleri için her şeyin ne kadar zor olduğunun bir göstergesi. “Kültür ve sanata desteğin altyapısının olmaması, zaman zaman sponsorluğun şirketlerce keyfi bir reklam aracı olarak algılanması, Türkiye’de yalnızca kurumları ve etkinlikleri değil, iş yapmaya çalışan sanatçıları da etkileyen bir durum” diyor Ciliv, “Biz ise başa dönelim dedik. Küçük ölçekli de olsa samimi değişim çabalarının aslında geniş yankıları olabileceğinin altını çizmek istedik.” Festivalin programı da bu söylemle paralel bir çizgide. Zaten !f İstanbul bu yıl, bireysel değişim çabaları ve aktivizmi !f İstanbul AFM Uluslararası Bağımsız Filmler Festivali bu yıl sekizinci yaşına giriyor. Ekonomik kriz nedeniyle zor günler geçiren organizasyon, yoluna “Senden Başla” sloganıyla devam Pelin Turgut ve Serra Ciliv. birlikte çalıştığımız sponsorlar geri çekildi. Devlet desteğinin tam da böyle dönemlerde özellikle kültür sanat için hayati önem kazandığını gördük. İstanbul 2010 ve Kültür Bakanlığı bizi desteklediler, bu bizi rahatlattı. Daha sonra Turkcell bölüm sponsoru oldu. Bütçemizi çok kısmak durumunda kaldık. Mümkün olan her alanda ortaklıklar kurarak, ayni desteklerle bu durumu çözmeye çalıştık. Elbette çoğalarak bir işe sahip çıkmak herkes için daha anlamlıydı” diyor. Ciliv ise !f İstanbul’un sekiz yıllık, kendisini kanıtlamış bir festival olduğunu göz önünde bulundurmak gerektiğini söylüyor. Ona göre bu durum, aslında yeni yeni oluşmaya başlayan, henüz ilk ediyor... konu alan filmlerden; kendi filmini yap, kendi soundtrack’ini bestele, kendi afişini tasarla gibi başlıklar altındaki atölyelerine kadar her alanda yeniden üretimi referans alıyor. Bu yılki mottosunun “Senden Başla” olması da buna bir gönderme. Turgut, bunun için, “Dünyanın resmi iç açıcı değil. Küresel ısınma, derinleşen gelir dağılımı uçurumu, tükenen ekoloji derken bu büyük, karanlık resim karşısında kilitlenmek de mümkün. Önerimiz o yüzden ‘Sende Başla’. Küçük, samimi hareketlerle, elimizden ne geliyorsa, oradan değişime, dönüşüme yönelmek. Ama illa ki başlamak!” diyor. Festivalin başından beri vazgeçmediği bir eğilimi gençler ve genç sinema. Turgut, genç sinemacıların iki sorunu olduğunu düşünüyor. Birincisi filmlerini dijital çekip, 35 mm’ye aktarmanın getirdiği masraf, ikincisi dağıtım olanağı. Turgut, festival olarak da dijital gösterimde en son teknoloji olan Sony 4K ile 35 mm görüntüsünü yakaladıklarını, bu sayede de çok fazla belgesel, kısa film ve ilk film gösterebildiklerini anlatıyor. İstanbul’u genç ve yenilikçi sinemanın dünyadaki merkezlerinden biri olarak konumlandırmak istediklerini söylüyor. Festival bünyesinde geçen yıl başlayan “Keş!f Uluslararası Film Yarışması” da bunu amaçlıyor. Ciliv de Keşif yönetmenlerini İstanbul’da ağırlıyor olmak ve izleyicilere tanıştırmaktan memnun. “Sinema profesyonellerini Türkiye’de amatör profesyonel sinema yapan insanlarla bir araya getirmek bize heyecan veriyor” diyor. !f İstanbul programı; yaklaşık 70 filmin; Hit Filmler, Gökkuşağı, Senden Başla, Kuzey Işıkları, Minimumda Maksimum: Amerika’dan Yeniler, Tek Planda Dünya, Nöbetçi Sinema, Fantastik Filmler, !f Kült ve Kısalar bölümleri altında gösterileceği, dünyanın birçok prestijli festivalinde gösterime girmiş ve sinema salonlarında binlerce insanın dünyasına yeni bakış açıları getirmiş filmlerden oluşuyor. Turgut’a göre, “Amerika’dan Yeniler” bölümü önemli. Çünkü bir süredir Amerikan bağımsız sinemasının yaratıcılığını kaybettiğini, Hollywood gibi şablon anlatım tarzlarına tıkanıp kaldığını düşünürken, son iki yıldır yeraltından yeni bir dalga geliyor. Bu noktada da samimiyetleriyle öne çıkan filmler değişimin habercisi. İskandinav sinemasını merkezine alan “Kuzey Işıkları” bölümü de farklı bir bakış açısı denemek isteyenler için ideal. Ciliv’in özellikle üzerinde durduğu bölüm ise “Karşı Sesler”. Bu bölüm, müzikleriyle, sözleriyle, yaşama bakışlarıyla, alternatif olana ses veren ve bu sayede alternatif politik duruşları besleyen, yeni alt kültürler doğuran müzikleri anlatıyor. Festival bu bölümünde, “Public Enemy” ve “Sonic Youth” grupları, Berlin’in elektronik müzik dünyası, dünya kentlerinden “Break Dance” yapan insanların öykülerine dokunuyor. Her biri müzik ve dans üzerinden muhalif dünyalara açılıyor. Benim tercihlerim ise Mickey Rourke’un başrolünü oynadığı Darren Aronofsky filmi “The Wrestler”, Danny Boyle’dan “Slumdog Millionaire”, Michelle Williams’ın başrollerinde yer aldığı “Wendy&Lucy” ve Mori Hiroshi’nin The Sky Crawlers’ın uyarlaması anime “The Sky Crawler”. !F İstanbul için bir yenilik de Beyoğlu Emek Sineması’nın da festival mekânları arasına katılıyor olması. http://2009.ifistanbul.com/ Turn It Lose. Public Enemy. The Man Who Loved Yngve. C M Y B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle