02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

3 AĞUSTOS / SAYI 1167 The Rough Guide to Arabic Cafe Arap kahvelerinden gelen ezgiler World Music Network, Arap kahvehanelerinden yükselen ezgileri bir albümde topladı. “The Rough Guide to Arabic Cafe” ile Arap Yarımadası müziğinin geçmiş ve güncel parçalarını dinlerken, Filistin’den Suriye’ye, Lübnan’dan Cezayir’e keyifli bir yolculuğa çıkacaksınız... ahvehaneler her ne kadar eski şaşalı günlerini kaybetse de, sosyal hayatın aslında vazgeçilmez bir parçası. Özellikle Arap ülkelerinde kahvenin sosyal tarihi kahvehanelerin tarihi ile birebir paralellik gösteriyor zira biri ürün diğeri ise ürünün halk ile buluştuğu nokta. Kral Süleyman zamanında keşfedildiği veya bir Etiyopyalı çobanın koyunları sayesinde keşfettiği kahve etrafında dönen çok fazla efsane var ancak gerçek tam olarak ortaya çıkmış değil. Fakat bizim konumuz gereği önemli olan, kahvenin bir içecek olarak ilk defa içilmeye başlanması. Bu da bizi yaklaşık bin yıl önceye, Arap Yarımadası’na götürüyor. Kahve içmenin zamanla bir ritüele dönüşmesi ise doğal olarak kahvehanelerin oluşmasına neden oluyor ve bu amaçla karşımıza ilk kahvehane birçok alternatif var ancak ben bize yakın olanı yazacağım 1475 yılında Konstantinopolis’te çıkıyor. AlNahda (uyanış veya Rönesans) sayesinde kahvehaneler 19. yüzyıl sonrasından itibaren mantar gibi tüm Arap âlemine yayılmaya başlıyor. Bununla birlikte müziksel ve kültürel bilinçlenme de canlanıyor. Geçen yüzyıllar boyunca kahvehanenin değişmeyen en büyük özelliği, sosyal bir zaman geçirme mekânı olması. Bu sosyal mekânın olmazsa olmazı ise müzik… Dünya müziğinin öncü şirketlerinden biri olan World Music Network kahvehaneleri baz alarak buralarda çalınan parçaları arşivlemeye karar verdi. Bu kavram içerisinde karşımıza çıkan ilk çalışma Arap Yarımadası’ndaki kahvehaneleri temel alarak oluşturulan “The Rough Guide to Arabic Cafe” adlı toplama. Söz konusu toplama bizleri günümüz Ortadoğu kahvehanelerine götürüp bir masaya oturtup sıcak bir kahve söylüyor. Biz kahvemizi yudumlarken arka planda eşsiz Arap ezgilerinin en güzel örnekleri kulaklarımıza bir gelgit yaşatıyor. Albümde farklı Arap kahvehanelerinden gelen on altı parça ile tanışma imkânına sahip oluyoruz. Zekeriya S. Şen K ÜMMÜ GÜLSÜM’DEN... Arap ezgilerine derin ve bilinçli bir şekilde dalan çalışma günümüz ve geçmişten gelen sanatçıların bestelerini biz dünya müziği severler ile paylaşıyor. Toplama, İsrail doğumlu Filistinli şarkıcı ve aktris Amal Murkus’un seslendirdiği geleneksel bir Arap bestesi olan “Ya Oud” ile bizleri karşılıyor. Joan Baez, Mercedes Sosa ve Glykeria gibi sanatçılar ile çalışmış olan Murkus bizleri sade ve eşsiz vokalleri ile günümüz Arap dünyasındaki bir müziksel şölene götürüyor. Albüm daha sonra Suriyeli ud virtüözü Amer Amouri’den gelen enfes “Al Mashdal” adlı taksim ile dinleyenleri derinliğine kabul ediyor. Mısırlı bir polis bandosunun İsrail’de konser vermek üzere yola çıkmasını ancak havalimanında mahsur kalıp adı sanı duyulmamış bir çöl kasabasında konser vermesini konu alan 2007 tarihli “The Bands Visit” adlı filmde ilk defa duyduğumuz “Kool Shee Helo” adlı parça sırada yerini alıyor. Bu arada hemen belirtmekte fayda var, besteci Habib Şehadeh Hana imzası taşıyan bu film müziği İsrail’in Oscar’ı ile taçlandırıldı. Albüm daha sonra sırasıyla Hamdi Ahmed, Mohammed Roşdi, Oum Kalthoum namıdiğer Ümmü Gülsüm ve Mahmoud Fadl gibi Arap müzik dünyasının efsanelerini konuk ediyor. Her bir sanatçıdan tercih edilen parçalar ise en şaşaalı dönemlerini yansıtıyor. Özellikle Arap dünyasının gelmiş geçmiş en meşhur kadın vokali olan 1975’te hayata gözlerini yuman Ümmü Gülsüm’ün seslendirdiği 1935 tarihli “Ayoha Al Raieh” dinleyenin tüylerini her defasında diken diken etmeyi başarıyor. Bir saatin üzerinde olan albümde diğer dikkat çeken parçalar Rachid Taha tarafından uluslararası üne kavuşturulan, Cezayirli Abdurrahman Armani bestesi olan “Ya Rayah”ın özgün kaydı; Arap şiirlerini müziğe uyarlamasıyla ün yapan Gazi Abdel Baki’nin Arap dünyasının en ünlü aktrislerinden biri olan Asmahan ile özleşen “Ya Habibi” parçasının yorumu ve politik aktivist Michel Elefteriades tarafından inzivadaki hayatından çıkartılıp tekrar stüdyoya sokulan Lübnanlı Tony Hann’ın Yugoslav nefesliler grubu ile kaydettiği “Lamma Bada” parçası. Hepsi birbirinden farklı skalalara uzanan parçaların toplandığı albüm, Arap dünyasının güncel ve geçmiş müzik tarihinden eşsiz kesitler sunuyor. Bizlere yakın ancak bir o kadar da uzak olan Suriye’den Lübnan’a, Filistin’den Cezayir’e, Mısır’dan Suudi Arabistan’a uzanan kahvehanelerde dolaştıran “The Rough Guide to Arabic Cafe” kahve esansları arasında dinlenilmesi gereken başarılı bir çalışma. G [email protected] C M Y B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle