Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
YIL 22 SAYI 1165 / 20 TEMMUZ 2008 Futbol elimizden gidiyor mu? Dünyaya, 19. yüzyılın sonunda gelen bir hediyeydi futbol. Siyasi, romantik, yüzeysel bir sürü anlam yüklendi. Aradan yüz yıldan fazla zaman geçti. Şimdi dünyanın en büyük sektörlerden biri ve tabii ki sahipleri de değişti! Deniz Ülkütekin Sayfa 7 YABANCILAR Fransız, Arnavut, Japon, İranlı ve Kübalı... Kilometrelerce uzaktaki ülkelerini bırakıp İstanbul’da yaşamayı seçtiler. Zaman zaman bu ülkeyi anlamakta zorlansalar da hayatlarından memnunlar. İşte onların gözünden Türkiye... Esra Açıkgöz Sayfa 2 ESMERAY Her birey kendi zekâsıyla asılır... İşe alınacaksanız, evlenecekseniz, arkadaşlık kuracaksanız, ya IQ ya da EQ’nuza bakılıyor artık… Biri rekabet gücünüzü ölçüyor, diğeri rekabette işinizi kolaylaştıracak duygusal halinizi… Zekânın parıldatıldığı, emeğin, çabanın göz ardı edildiği, ırkçılığı besleyen bir çağın hali bu. Elbette herkesin kendince bir zekâ tanımı ve eleştirisi var; işte Nesrin Özören, Nükhet Demirtaş, Cem Mumcu, Ayça Şen, Hande Yener ve Reşat Çalışlar’ın anlattıkları… Deniz Ülkütekin kmeğini taştan çıkarmak mı? Sanırım hangi insana söylense onu onurlandıracak deyimin değerli olduğu bir devirde yaşamıyoruz. Ekmeğini taştan çıkarmaya devam edenler var elbette, ancak dörtbaşı mağmur bir sofra kurmak için yetmiyor! İnsanlık için “değerli” olan yeti bambaşka bir noktada şekilleniyor. Bir çocuk, anaokulundan itibaren, iyi eğitim almak, okulda denilenleri yapmak, iyi bir üniversiteden mezun olunca da “uzmanlığa” yöneldiği alanda önüne konulan basamakları çıkmak zorunda. Bütün bu yolculuk sırasında en sık duyduğu tehdit, daha doğrusu endişe içeren cümle ise “Aman evladım Esmeray, “Cadının Bohçası”nda kendi hayatını anlatıyor. Travesti oluşunu, gördüğü şiddeti, önyargıları... Bu izleyenlerin de kendileriyle hesaplaştığı bir gösteri. Berat Günçıkan AGAH ÖZGÜÇ Sayfa 3 E derslerine çalış da bir kariyer edin, yoksa tornacıya veririm, çırak olursun”… Elbette tamamen boş tehditler değil bunlar. Kimse çocuğunun veya yakınının zor bir hayat sürmesini istemez. Ancak kötü hayat şartlarından kaçınmak için önerilen yollar, birilerinin önüne geçmek üzerine oturtulduğunda, henüz yeni yeni şekillenmekte olan hayatın çok da fazla alternatif üretmediği görülür. Yine de kısıtlı seçenekler arasında yolculuğun sürmesi gerekiyor, çünkü yaşamak bunu istiyor. Bu gereksinimi olabildiğince karşılamak için en büyük yardımcılarımız ise becerilerimiz. Söylenenlere bakılırsa, bu da bizim elimizde, eğer var olan aklımızla doğru hamleleri yapabilirsek… Devamı 67. sayfalarda Sayfa 8 C M Y B C MY B