Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4 1 HAZİRAN 2008 / SAYI 1158 Bu orman şu, şu orman bu girişimciye! Röportajlar: Deniz Yavaşoğulları Çağan Şekercioğlu’nun “KarsIğdır Doğal Zenginlik Projesi” William Brake Vakfı tarafından ödüllendirildi. Şekercioğlu bölgenin doğasını koruyarak ekoturizmi canlandırmaya çabalarken, devlet turizm adına doğanın tahrip edilmesine göz yumuyor. Bir milyon dönümlük orman arazisi turizm yatırımcılarının tehdidi altında… Ve dört gün sonrası, yani 5 Haziran Dünya Çevre Günü! yok... Tahsis edilecek orman alanlarının, illerin “orman” sayılan alanlarının yüzde 1’inden yüzde 0.5’e indirilmesi dışında değişen bir şey yok. O da gönderdigim metni önemseyip de önerge veren kimi milletvekilleri sayesinde oldu. Bu durumda ülke genelinde turizm yatırımlarına tahsis edilebilecek alanlar 2.2 milyon dönümden 1.1 milyon dönüme; ormansızlaştırılarak yapılaşacak alan da 660 bin dönümden 330 bin dönüme inmiş oldu. Bu da ayrı bir şey! Düşünebiliyor musunuz; bu nasıl bir hesapsızlıktır ki, tahsis edilebilecek orman alanı genişliği, hiç tartışılmadan yarı yarıya indirilebildi! Peki, şimdi iş işten geçti mi? Hem “hayır” hem “evet”! Hâlâ yapılan değişikliğin anamuhalefet partisi tarafından Anayasa Mahkemesi’ne götürülebilmesi olanağı var. Her şekilde, iş işten büyük ölçüde geçmiş olacak. Söz konusu değişiklik, deyim yerindeyse “ısmarlama” bir düzenleme. Bu düzemeyle çoğu AKP’ye yakınlığıyla tanınan elli dolayında turizm yatırımcısının yolları açılmış oldu. Turizmi Teşvik Kanunu’nda “24.11.2007 tarihinden önce, ön izin ve kesin tahsis aşamasındaki orman sayılan yerlere ilişkin verilen izinlerden ilgilisinin otuz gün içerisinde talepte bulunması halinde bu kanun hükümlerine uygunluğu tespit edilen tahsislere kaldığı yerden devam edilir” yaptırımına yer verilmesi de bu amacın ürünü. Yani Anayasa Mahkemesi düzenlemeyi iptal etse bile karar Resmi Gazete’de yayımlanıncaya değin, atı alan Üsküdar’ı çoktan geçmiş olacak! Bu aşamada sizce ne yapılmalı? Anamuhalefet partisi, Anayasa Mahkemesi’ne başvurmalı. İlgili demokratik kitle örgütleri başta olmak üzere, duyarlı yurttaşlar orman arazilerinin turizm yatırımlarına tahsis edilmesine yönelik uygulamaları yakından izlemeli; ormanlarımıza zarar verebileceğini düşündükleri her türlü uygulamanın durdurulması için idare mahkemelerine başvurmalı. G B ugünün geleceğini biliyorduk, 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu’nda öngörülen değişiklik, yani orman alanlarının turizme açılmasına yönelik yasa tasarısı iki aydan beri gündemdeydi. Yine de yeterince kamuoyuna duyurulmadı, anlatılmadı ya da yeterince tepki almadı! Ve değişiklik kabul edildi, yasa yeni haliyle Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Dünya çevre gününe dört gün kala, ormanlarımızın büyük bir bölümünün yasal olarak talan edileceğinin, içinde hayatlarını sürdüren hayvanların da ormanlarla birlikte yok olacağının haberini verecek olmak gerçekten çok üzücü, ama gerçek. Yasayı ve sonuçlarını Kırsal Çevre ve Ormancılık Sorunları Araştırma Derneği üyesi Doç. Dr. Yücel Çağlar ile konuştuk... Doç. Dr. Yücel Çağlar Ormanlık alanların turizme açılmasına yönelik yasa tasarısı yürürlüğe girdi. Şimdi ne olacak? Turizmi Teşvik Kanunu’nda yapılan değişiklikler, “devlet ormanı” sayılan arazilerin neredeyse sınırsızca turizm yatırımcılarına tahsis edebilebilmesini sağlıyor. Bu kapsamda, ülke genelinde, “devlet ormanı” sayılan 1.1 milyon dönüm arazi turizm yatırımlarına tahsis edilebilecek ve 330 bin dönüm orman ekosistem de yok edilerek yapılaştırılabilecek. Bu miktar, AKP döneminde yanan ya da yakılan tüm orman varlığımıza eşit. Daha kötüsü, söz konusu değişiklik, ormanlarımızda önceki yıllara oranla daha fazla yangın çıkmasına yol açabilir. Nasıl? Geçen yıl Başbakanın ve ilgili bakanın tam da seçimler öncesinde yaptıkları “2B arazileri” ile ilgili açıklamaları, önceki yıla göre orman yangını sayısının yüzde 28, yanan orman varlığının genişliğinin de yüzde 47 oranında artmasında etkili oldu... Yasanın yeni halinde bir kısıtlama yok mu? Yasada herhangi bir turizm yatırımına tahsis edilebilecek ormanların özellikleri, yatırımın niteliği, yapılacağı yerde kesilebilecek ağaçların niteliği ve niceliğine ilişkin hiçbir sınırlama yok. Bu nedenle, biyolojik çeşitlilik düzeyi son derece yüksek, yaşlı ve karışık ormanlarımızın geleceği de tehlikeye atılıyor. Oysa bu niteliklere sahip ormanların korunmasına yönelik ülkeler arası çok sayıda düzenlemeyi Türkiye de benimsemişti. Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu’nun açıkladığı gibi makilik ve bozuk alanları kapsamıyor yani... Kesinlikle hayır! Peki öyle olsa bile, makilik ve bozuk alanların yok edilmesi kabullenilir bir şey mi? Orman Genel Müdürlüğü’ne göre, ağaçların tepe genişliklerinin üzerinde bulundukları araziyi örtme düzeyi yüzde 10 ve daha azsa, orman ekosistemi “bozuk” sayılıyor. Bu tanım, orman ekosistemlerini ağaç topluluklarına indirgeyen bir yaklaşımın ürünü. “Bozuk” sayılan bir orman alanında “anıtsal” özelliklere sahip ağaçlar, bitki ve hayvan türleri bulunabilir; ki, çoğu yöremizde de böylesi varlıklar bu “bozuk” sayılan ekosistemlerde bulunuyor. Makilerinse, yabanıl bitki ve hayvan varlığı yönünden biyolojik çeşitlilik düzeyi ormanlardan çok daha yüksek, onların da en az ormanlar kadar korunmaları ekolojik bir zorunluluk. Tüm bunlara sebep olacak bu yasa değişikliği, henüz tasarı halindeyken, hiçbir şey yapılmadı mı, geri çekilen madde hiç olmadı mı? Ne yazık ki yapılmadı... Bir iki TV konuşması, gazete haberi ve köşe yazısı dışında, ne orman fakülteleri ve orman bilimciler ne de çevre ve doğa korumacı kişi ve kuruluşlar yapılacak değişikliğin getiri ve götürüleri konusunda halkı aydınlatmaya yönelik çabalara girmediler. Hâlâ da bireysel yakınmaların dışında etkili bir çaba Kuşlar Kars’ı seviyor ve diğer önemli bitkilere dadanan böceklerin zararını dı Çağan Şekercioğlu. Henüz 32 yaşında. azaltıp ekonomik fayda sağladıkları bilimsel “KarsIğdır Doğal Zenginlik Projesi” William çalışmalarla ispatlandı. Bunun yanında, sivrisinek gibi Brake Vakfı tarafından iki ayrı ödül kazandı. insan sağlığı için risk taşıyan birçok böceği de yerler. Şekercioğlu aynı zamanda Stanford Üniversitesi’nde Türkiye’de sivrisinek ve kum sineklerinden geçen öğretim görevlisi. “KarsIğdır Doğal Zenginlik sıtma ve şark çıbanı vakalarının GAP projesi Projesi” ise bölgede çevresel bilincin oluşmasına, nedeniyle de son 20 yılda hızla arttığı göz önüne doğanın korunmasına katkıda bulunuyor. Doğa alınırsa, bu kuşların önemini daha iyi anlarız. turizmi gibi sürdürülebilir kalkınma girişimlerini de Kuşları Kuyucuk gölüne çeken ne? Gölde kaç mümkün kılmayı amaçlıyor. Projenin merkez tür kuş var? noktasıysa Kuyucuk gölü, çünkü burası dünya çapında Bölgede fazla sulak alan olmaması, bitki örtüsünün çok önemli bir doğa ve kuş alanı, üstelik Doğu fakir olması ve özellikle de göç eden ve üreyen Anadolu kuş göç haritasının da tam üzerinde. Çağan sukuşlarına beslenme ve dinlenme için çok iyi bir Şekercioğlu’yla projesini konuştuk. imkân sağlaması en önemli sebepler... Şimdiye “KarsIğdır Doğal Zenginlik Projesi”ne kadar 163 tür kuş saydık, 108 yeni tür tespit zaman başladınız, projede kimler yer ettik. Araştırdıkça 200‘ü geçeceğine eminim. alıyor? Bölge halkıyla ilişkileriniz nasıl? Projeye Kars’a 2003’te gittim, orada çalışmaya nasıl bakıyorlar, destek veriyorlar mı? karar verdim, bir yıl sonra da proje başladı. Çok iyi. Kuyucuk Kuşları gibi ücretsiz Kafkas Üniversitesi Biyoloji dağıttığımız yayımlarımız ve basında çıkan Bölümü’nde Yrd. Doç. Dr. haberler köyün de ismini dünyaya Mehmet Ali Kırpık duyuruyor, çok gururlanıyorlar. Yöre çalışmalarımıza destek oluyor. halkıyla sürekli toplantılar yapıp onların Türkiye ve Avrupa’dan da düşüncelerini dikkate alıyoruz. düzinelerce gönüllü yardımcı Alanın korunmasını çok var. Benim dışımda ana istiyorlar, bir an önce valiliğin ekibimiz Dr. Mehmet Ali göle bekçi tayin etmesini Kırpık, Önder Cirik, Emrah istiyorlar. Ekoturizm Çoban, Sedat İnak, Nizamettin faaliyetlerini geliştirme Yavuz ve Yakup Şaşmaz. çalışmalarımız da onları çok Projenin bir amacı da mutlu ediyor. kuşları korumak. Onları Çağan Şekercioğlu Projeyi ne kadar devam neler, nasıl tehdit ediyor? ettireceksiniz? Türkiye, Avrupa’da en çok Ödenek bulabildiğimiz sürece... Bu tip ekolojik kuş türünün ürediği ülke ama aynı zamanda da en çok calışmalar sürekli olmalı. İşin en zor kısmı ödenek kuşun tehlikede olduğu ülke. En başta yaşam bulmak. Sürekli arayış içindeyiz ve uzun süreli ortamlarının yok edilmesi kuşlar için büyük bir tehdit. desteğimiz yok. Örneğin kazandığım iki ödül de Türkiye’de bu, sulak alanların kurutulması, sazlıkların tamamıyla proje masraflarını karşılamaya gidecek... yakılması, nehirlerin kanal ve barajla kaplanması ve Peki aklınızda, yapmak istediğiniz başka ormanların kesilmesi olarak kendini gösteriyor. projeler var mı? Dünya çapındaki birçok sulak alanımız kurutuldu ya Uydu yoluyla bölgenin kuşlarını, ayılarını ve da kurutuluyor. Örneğin çok zengin Kulu Eymir ve kurtlarını takip etmeyi, Sarıkamış ormanlarındaki Amik gölleri. Sultan Sazlığı da yok olmak üzere. Bir ayıları ve kurtları daha detaylı araştırmayı de maalesef Türkiye’de 6 milyon kaçak avcı var ve hedefliyoruz. Aras nehrinin koruma statüsüne birçok kişi pelikan, leylek, kartal gibi kuşları sırf zevk kavuşması için uğraşıyoruz. Iğdır Aralık sazlıklarını ve için öldürüyor. Saka gibi birçok kuş ise yakalanıp akbabalarını detaylı araştırmak ve korumak şu anda satılıyor. Ayrıca birçok Türk yırtıcı kuşu, özellikle geliştirdiğimiz projeler. Ayrıca Kafkas Üniversitesi atmaca ve doğan türleri Ortadoğu ülkelerine satılmak kampusundaki doğal sulak alanlarının koruma altında için kaçak olarak yakalanıyor. Küresel ısınma da bir ekolojik araştırma merkezi haline gelmesi için de birçok kuş türünü tehdit ediyor. uğraşıyoruz. En önemlisi de gelistirdiğim çevre eğitimi, Kuş türlerinin azalması ya da yok olması yerel halkla beraber doğa koruma, bilimsel araştırma, nelere yol açabilir? ekolojik restorasyon, ekoturizm modelini başka Kuşların birçok ekolojik ve ekonomik hizmetleri yerlerde de gerçekleştirmeyi istiyorum. G var. Örneğin böcek yiyen kuşların elma, kahve, meşe A C M Y B C MY B