Katalog

10 YENİ ÜRÜNLER 2 MART 2008 / SAYI 1145 Baharın tazeliğini GeBe ile yaşayın Hamile kadınlara giyimde farklı alternatifler sunan GeBe, baharın neşe ve coşkusuna yepyeni bir koleksiyonla katılıyor. GeBe’nin 2008 için hazırladığı ilkbahar yaz koleksiyonu, baharın tazeliğini giysilere taşıyor, anne adaylarının güzelliğine güzellik, şıklığına şıklık katıyor. GeBe’nin yeni koleksiyondaki koton elbiseler ve tunikler anne adaylarını sıcak günlerde rahat ettiriyor. Bol cepli kargo pantolonlar, capriler ve şortlar ise GeBe’nin çok sevilen esprili tişörtleriyle kombinleniyor. Efe yaş üzüm rakısı Ege güneşinin olgunlaştırdığı 2007 yılı hasatı yaş üzümlerle hazırlanan, yavaş yavaş damıtılarak lezzetine kavuşan “Efe Yaş Üzüm Rakısı” rakıseverlerle buluşuyor. Her yıl, bir önceki yılın hasatından elde edilen üzümlerle üretilen yaş üzüm rakısını sofralara taşıyan Efe Yaş Üzüm Rakısı, 2007 yılının yaş üzümleriyle her yıl olduğu gibi rakıseverlere zarif bir tat sunuyor. Mark&Spencer’da kadınsı çizgiler Marks & Spencer’ın 2008 Kadın Koleksiyonunda yer alan “Per Una” kadınsı çizgiler taşıyor. Çiçekli baskıları ve ekoseleriyle romantik bir hava yansıtan koleksiyonda rahat bluzlar 64 YTL’den, etekler ve pantolonlar 104 YTL’den başlayan fiyatlarla satışa sunuluyor. Sofistike tasarımlarıyla “Per Una” dişi görünmeyi seven kadınlar için ideal bir seçenek. Bauhaus’tan tamir dolabı Evlerde ve işyerlerinde hayatı kolaylaştıran pratik ürünler arasında yer alan el aleti askısı hem fiyatı, hem de kolay kullanımı ile ilgi çekiyor. Duvara monte edilen plastik raf, her türlü el aletini bir arada tutuyor, yer kaplamıyor. 15 santim eninde 52 santim uzunluğundaki askı her türlü el aleti için ideal. Mavi ve gri rengi bulunan takım dolabı ise yedi çekmeceye sahip. En üst çekmece kilitlendiği zaman bütün çekmeceleri kilitleniyor. Yan tarafında iki gözü bulunan tamir dolabı tekerlekli olduğu için çok rahat taşınabiliyor. Tita’dan “tek fiyat” kampanyası Tita mağazalarında, sonbaharkış koleksiyonundaki tüm kategorilerde geçerli “Tek Fiyat” fırsatı var. Tita’nın sonbaharkış koleksiyonunda siluetler ve siyah renk paletinin hâkim olduğu tasarımlar dikkat çekiyor. Emprime jarse ve saten modellerinin yanı sıra düz örmeler ve değişik kup detaylı modeller de ön plana çıkan seçenekler arasında yer alıyor. Peacocks’la bahar coşkusu Peacocks, 2008 İlkbaharYaz koleksiyonu şıklığı uygun fiyatlarla takip etmeyi sevenlerin tercihi olacak. Hamptons, doğal bir görünümü tercih edenlerin beğeneceği bir koleksiyon. Romantik dokunuşların hissedildiği Eco Romantics koleksiyonunda dantel detayların ve kare dokulu kumaşların kullanıldığı minik çiçek baskılı bluzlar çıtı pıtı bir görünüm sağlıyor. Doğanın çağrısına kayıtsız Postmodern, basitçe Zenith Türkiye distribütörlüğü Konyalı Saat tarafından yürütülen Zenith saatleri, “Port Royal” ile zamanı şekillendirip, geleceğin yeni vizyonunu saat tutkunlarına sunuyor. Port Royal koleksiyonu siyah titanyum, futuristik malzemeler, atletik yapı, sıkı hatlar, kesin belirli dikeyler ve güçlü mimarisiyle istisnai yüksek devirli kalibrelere sahip. Tüm modellerde yenilikçi malzemelerin kombinasyonu göze çarpıyor. Ergonomik basmalı düğmeler, geometrik tekrarlı dairesel tasarım, uçları belirli koniler, fan şekilli yedek güç göstergesi ve heykelsi sayısallar bu koleksiyonun önemli özellikleri arasında. Koçak Gold’den bahar koleksiyonu... Baharın gelmesiyle canlanan renkler, pozitif enerji ve neşe Koçak Gold bahar koleksiyonunun da ilham kaynağı oldu. Mücevherler bahar çiçeklerine özenerek Koçak Gold modellerinde yerini aldı. Koleksiyondaki parçalardan birinin ismi de “Cemre”. Taşlı kolye uçları, kolyeler, küpeler ve yüzükler modellere canlılık katan sarı altın kullanılarak yapılmış. Çiçek teması üzerine işlenmesiyle de bahar konseptini tamamlıyor. Bahar koleksiyonunun fiyatı 700 YTL ile 1.600 YTL arasında değişiyor. Sumak XL büyük beden kadınları sarıyor Küçük bedenin moda trendlerini hazırladığı koleksiyonlarda uygulayarak, büyük beden kadına sınırsız moda seçenekleri sunan Sumak XL Fashion, şimdi de 2008 kışının gözdesi ruganı, kabanlara uyguladı. Ruganı kürkle lamine edip, tasarıma sıcaklık kazandıran Sumak XL Fashion, kahverengi ve siyah seçenekleriyle öne çıkıyor. kalamayan kadınlara yönelik bir koleksiyon olan Jungle Fever aynı zamanda kadınsı. Carnival koleksiyonunda ise Castro ve Che Guevara’nın tarzından ilham alan kıyafetlerde terakota, havacı mavisi, tütün rengi, koyu taş rengi ve haki gibi doğal renkler tercih ediliyor. Olimpiyat ruhunu içinde hisseden erkekleri kalbinden vuracak koleksiyon spor giyimin olmazsa olmaz unsurlarına yer veriyor. The Body Shop’tan “Spring Bloom” The Body Shop’un doğanın renklerinden esinlenerek ilkbahar için hazırladığı sınırlı sayıda üretilen “Spring Bloom” makyaj koleksiyonu ile cildinize baharın ışıltısını ve güzelliğini getiriyor. Yeni ilkbahar makyaj koleksiyonumuzda sihirli bir içerik var. Bu içerik Yerel Ticaret programı sayesinde Namibya’dan alınan nemlendirici marula yağı. Marula yağı Güney Afrika’daki marula ağaçlarından elde ediliyor. Marula meyvesinin çekirdekleri bol miktarda yağ ve oleik asit içeren bu yağ cilt sağlığı ve dayanıklılığı için ideal. YEMEK Aylin Öney Tan Telsiz telefon muhaberatı Muhabere (haberleşme), telgrafhanelere gidilerek yapılacaktır. Telsiz telefonun en büyük kusuru, bu usul mükaleme (konuşma) ile gizli şeyler konuşulamamasıdır. Ankara (Muhabiri mahsusamızdan): Posta ve Telgraf Umumi Müdürü Fahri Bey, bana atideki beyanatta bulunmuştur: “ Telsiz telefon tecrübeleri tamamen ve muvaffakiyetle bitmiştir. Hatta dün Dahiliye Vekili beyefendi bizzat tecrübe yapmışlardır. Telsiz telefon usulü Avrupa’da da yeni taammüm etmektedir (yaygınlaşmaktadır). Telsiz telefonla görüşmek isteyenler gerek İstanbul’da, gerek burada posta merkezlerine gitmek mecburiyetindedirler. Merkezlerde hususi mahaller hazırlanmıştır. Ancak bu usul mukaleme ile mahremiyet (gizlilik) temin edilememektedir. Mahremiyetin temini için Avrupa’da vaki teşebbüslerde henüz müspet bir sahaya dönülememiştir. Evvelce denildiği gibi tertibat yapmak suretiyle abonelerin doğrudan doğruya telsiz telefonla Posta ve telgraf umum müdürü Fahri Bey. mukalemeleri mümkün değildir. İstanbulAnkara arasında telefon muhaveratını (karşılıklı konuşmalarını) temin için tel ferşine (döşenmesine) başlanmıştı. Bu faaliyet şimdilik durmuştur. Büyük şehirler arasında telefon tesisatı yapmak üzere müracaat eden şirketlerle devam eden müzakereler henüz neticelenmemiştir. İstanbul Telefon Şirketi’nin teklifleri henüz şurayı devletçe tetkik olunmaktadır. Maliye ve Nafıa vekâletleri bu husustaki mütalaalarını vekiller heyetine bildirmişlerdir. Ankara’da otomatik telefon çok rağbet görmüştür. İkinci bin abonelik tesisat bitmiştir. Yakında aboneleri bağlayacağız.” G 3 Nisan 1928 Salı Tadın adı kadın T adı algılamamıza olanak tanıyan dilimiz aynı zamanda kendimizi ifade etmenin aracı. Bebek dünyaya gelince dil ile dünyayı algılıyor. Kimisi dile getirdiği sözcüklerle derdini anlatıyor, kimi ise damaklara sunduğu lezzetlerle kendini ifade ediyor. Profesyonel mutfakların mükemmellik peşinde koşan şefleri altına imza atacakları bir tabak yemek yaratmak için ömürlerini ortaya koyuyor. Damaklara lezzet sunan ustaların arasında ne yazık ki kadın bulmak çok zor. Profesyonel mutfaklar erkeklere ait bir dünya kabul ediliyor. Herkes hayatta en çok annesinin yemeğini de sevse, iş lokantalara gelince nedense aynı güven gösterilmiyor. Lokantalarda damak tadının şefi erkek oluyor. Yakın zamana kadar bu duruma bin bir türlü bahane uyduruluyordu. Sert ve yıpratıcı iş ortamı, fiziki kuvvet gerektiren ağır çalışma koşulları, keskin rekabet erkeklerin kadınların ayak altında dolaşmasını engellemek için bulduğu çeşitli bahanelerdi. Ancak kadınlar çoktan kapıyı aralamaya başladılar. Erkekler dünyasında artık tek tük parlayan kadın yıldızlar var. Geçen yıl bugünlerde kararlı bir kadın Fransız şefler dünyasında deprem yarattı. AnneSophie Pic tam yarım yüzyıldır hiçbir Fransız kadınının başaramadığını başardı. 3 Michelin yıldızına layık görüldü. Gerçi 37 yaşında yıldızları avuçlayan Pic bu onura kavuşan ilk kadın değil. 1933 yılında Eugénie Brazier ve Marie Bourgeois ilk başarıyı kaydetmişler, yıllar sonra AnneSophie Pic. 1951’de Marguerite Bise aynı mertebeye ulaşmıştı. Hepsi de Lyon bölgesinden olan ve “Lyon Nineleri” olarak anılan bu öncülerden sonra başka bir kadın şefin adı sanı duyulmadı. Bir kadının tadın üstadı kabul edilebilmesi için yarım asırdan fazla zaman beklemek gerekti. AnneSophie Pic’in başarısı aileden geliyor. Pic ailesi dört nesildir ocağın başında. İlk kolları sıvayan büyük anneannesi Sophie 1891 yılında ilk aşevini açmış. Kocası tarlada çalışırken yaptığı lezzetli tavuk ve tavşan yahnilerini konuklara sunan anneanneyi oğlu takip etmiş. AnneSophie’nin dedesi ve babası işi devam ettirmişler ve her ikisi de kendi zamanlarında 3 Michelin yıldızını almayı başarmışlar. Üstelik babası Jacques başta oto tamircisi olacakken karısının dirayetli ısrarıyla babasının izini devam ettirmiş ve başarıyı sürdürmüş. Fransa’nın Valence bölgesinde güneye inen tatilcilerin yolu üzerinde olan lokanta Paris’te bile haklı bir üne kavuşmuş. Yatak odası mutfağın üzerinde olan, yemek kokuları ve yemek konuşmaları arasında büyüyen Pic, meslek seçerken şefliği düşünmemiş ve Paris’e işletme okumaya gitmiş. Bunu Amerika ve Japonya’da aldığı eğitimler takip etmiş. Zaten babası da kızından çok oğlunu kendi devamı olarak göregeldiğinden meslek sırlarını kızına öğretmemiş. Ancak babası usta şef Jacques Pic 1992’de ansızın ölüverince, kaderin çağrısı duyulmaya başlamış. Lokantanın başına geçen ağabeyisi babasından devraldığı 3 yıldızdan birini kaybedince AnneMarie şüpheli ve alaylı kritiklere karşın babasının bayrağını taşımaya azmetmiş ve kolları sıvamış. Fransa’nın en iyi mutfaklarından birinin dibinde büyümesine rağmen hiçbir mutfak eğitimi ve profesyonel deneyimi olmayan Pic için mücadele zorlu olmuş. En sonunda yarım asırlık kadınların sessizliğini kırabilen Pic başarısının hemcinslerinin önünü açmasını umuyor. Komşu İspanya ve İtalya’da rekabeti kızıştıran ve erkeklerle aynı kulvarda koşmaya başlayan 3’er yıldızlı meslektaşlarıyla dayanışıyor. Mutfağa kadın sağduyusu ve yaratıcılığı getirdiğine inanıyor. Büyük anneannesinin izini takip ederek, annesinin kararlığını gösteren ve kadınlara kapatılmış bir dünyanın kapısını aralayan AnneSophie aynı zamanda bir anne. İşte size oğlu Nathan için hazırladığı bir kek tarifi. Minik Nathan ileride anne tadını ararken yaman bir şef olacak besbelli. G [email protected] LİMONLU KEK AnneMarie Pic bu tarifi küçük oğluna içinde biberiyeli jöle parçaları bulunan bir narenciye kompostosunun yanında veriyor. Limonlu kek tatlılarınızın yanında dilimlenerek çörek gibi sunulabildiği gibi çay saati için hoş bir seçenek olacaktır. 200 gr. tereyağ, 200 gr. un, 190 gr. şeker, 3 yumurta, 40 gr. un gibi ince çekilmiş badem, 200 ml. ılık süt (1 bardak), 1/2 paket kabartma tozu, 2 limonun ince rendelenmiş kabuğu Fırını önceden 180 derecede ısıtın. Tereyağını kızdırmadan eritin. Yumurtaları bir kapta omlet gibi çırpın. Unu kabartma tozu ile birlikte eleyin. Geniş bir salata kâsesi veya kek hazırlama kabında erimiş yağ, şeker ve badem ununu karıştırın. Unun yarısını, çırpılmış yumurtayı ve ılık sütü kaba ekleyip iyice karıştırın. Kalan unu limon rendesiyle birlikte yavaş yavaş hamura yedirin. Kek kalıbını yağlayıp unlayın. Hamuru kek kalıbına boşaltın ve fırına koyun. İlk 15 dakikadan sonra fırının ısısını 160 dereceye düşürün ve keki 35 dakika daha pişirin. Fırından çıkardıktan sonra ters yüz etmek için tamamen soğumasını bekleyin. G