02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

26 AĞUSTOS 2007 / SAYI 1118 5 Bir veda albümü... Zekeriya S. Şen İ İbrahim Ferrer dünyanın en yürekten şarkı söyleyen şarkıcısı... Sanatçının hayalini gerçekleştirip Bolero söylediği son albümü “Mi SuenoBenim Hayalim” Türkiye’de de müzikseverlerle buluştu… brahim Ferrer hayatının son dönemlerinde yanından ayırmadığı kara kaplı defterine, “Eğer günlerim yarın tükenirse, gözüm arkada gitmeyeceğim, çünkü hayatımın dileğini gerçekleştirdim… Bolero söyledim” cümlesini karaladı. Buena Vista Social Club’ın başsolisti, Grammy ödüllü sanatçı iki yıl önce, ağustos ayında, 78 yaşında öldüğünde bu hayalini daha yeni tamamlamıştı. Sanatçının efsanesini nice yıllara taşıyacak son çalışması “Mi Sueno” (Benim Hayalim) Topkapı Müzik etiketi ile Türkiye’de de satışa çıktı ve biz müzikseverleri mutlu etti. Bueno Vista Social Club öncesi İbrahim Ferrer’in kuvvetli Santiago şivesinden dolayı, romantik Küba ezgileri olarak sınıflandırılan Bolero tarzında şarkı söyleyemeyeceği düşünülüyordu. Sesinin hızlı parçalarda yetkin olduğu söylenerek kapılar yüzüne kapandı. Oysa bu Ferrer için bir tutkuydu ve hep içinde bir uhde olarak kaldı. Bueno Vista Social Club ile kaydettiği mükemmel “Dos Gardenias” parçası ve Omara Portuondo ile düeti “Silencio”yu duyanlar bu önyargıdan vazgeçmeye başladılar. Ancak bu hayal kolay ve çabuk gerçekleşmeyecekti. Her zaman Bueno Vista Social Club’ın hayatı ve ruhu olan İbrahim Ferrer, bunu sadece vokalleri ile değil, kusursuz zamanlaması ve zapt olunamaz coşkusu ile gerçekleştirdi. Bueno Vista Social Club sonrası çıkardığı iki solo albümü büyük prodüksiyon süslemeleri ile doldurulurken, sanatçının Bolero tutkusu yine arka plana itildi. Bu albümler AfroKüba tutkunları tarafından vazgeçilmezler arasında yer alsa da, sanatçı hayalini gerçekleştirememenin acısını çekiyordu. Sonunda daha fazla beklememeye karar verdi, Bolero parçaları kaydetmek için stüdyoya girdi ve “Mi Sueno” doğdu… Duygusal ve sade bir yapı üzerine oturtulan “Mi Sueno” albümünde İbrahim Ferrer, Bueno Vista Social Club’dan çok daha büyüleyici. AfroKüba tarzında en iyi doğaçlama sanatçısı kabul edilirken bu çalışması ile müzik camiasının en yürekten şarkı söyleyen şarkıcısı unvanına da uzandı. Teknik eksiklikleri ölümünden sonra tamamlanan albümde piyanoda Roberto Fonseca, dolambaçlı ve kıvrımlı akustik basta Cachaito Lopez ve narin gitarda Manuel Galban’ın katkıları var... Prodüktör Roberto Fonseca ve İbrahim Ferrer arasında akıcı fakat çok önemli bir köprü kuran albüm, bir Don Fabian bestesi olan “Dos Almas” (İki Ruh) parçası ile piyano eşliğinde sakin bir açılış yapıyor. 1998 yılında Ry Cooder’ın yönetiminde kaydedilen “Melodia del rio” parçası sanatçının doruk anını ölümsüzleştiriyor. “Mi Sueno” sanatçının 1941 yılında ilk defa profesyonel olarak söylediği tango parçası olan “Uno”nun Bolero versiyonu ile devam ediyor. Yaylıların ve arpın açtığı yolda ilerleyen, “Quiéreme mucho” adlı parçada, sade aranjmanın arasında, Ferrer dokunaklı bir biçimde “Sev beni, çok sev beni, sonsuza kadar sev beni” derken adeta biz dinleyenlere veda ediyor. Fonseca albümün en önemli parçalarından biri olan “Perfidia”yı iç açıcı, detaycı çağdaş bir salınma ile süslemiş ve üstat ile mikrofonu paylaşmış. Albümdeki tek düet Omara Portuondo ile “Perhaps, Perhaps” parçasının yorumu olan “Quizas, Quizas” parçası, tam bir ninni niteliğinde söylenen parça, albümün en can alıcı unsurlarından biri. İbrahim Ferrer’in minimal arka vokalleri ise bir veda niteliğinde. Karşımızda İbrahim Ferrer’in başyapıtı var. Her parçanın bir elmas gibi parladığı bu hazine, İbrahim Ferrer’in sanatına yakışan keyif ve hüznün aynı anda yaşandığı bir elveda... [email protected] Franz Ferdinand Rock’n Coke’ta Deniz Yavaşoğulları İ simlerini I. Dünya Savaşı’nın başlama sebebi olan Avusturyalı Arşidük Franz Ferdinand'dan alan grup, eleştirmenlerce Duran Duran, The Beatles, The Rolling Stones, The Who, The Sex Pistols ve Blur gibi dönemine damgasını vurmuş diğer efsane isimlerle birlikte anılıyor. Gitarda ve vokalde Alexander Kapranos, basta Bob Hardy, arka vokal ve gitarda Nick McCarthy, davulda Poul Thomson’dan oluşan grubun kurulma fikri bir mutfak muhabbeti sırasında ortaya atıldı. “Bir grup kuralım, ama büyük olsun” diyerek yola çıktılar; ne tarz müzik yapacakları, nerede konser verecekleri o mutfakta planlandı. Tek sorun, çoğunun çalacağı aleti daha önce hiç eline almamış olmasıydı! Bob Hardy o gün mutfaktakilerden birinin “Ressamsan bas da çalarsın, aynı şey” demesiyle bas çalmaya karar verdi, Nick “Ben davula geçerim” dedi, Alex gitar vokal oldu. İlk çalışmalarında gitarda Poul Thompson, davulda ise Nick McCarthy vardı, çalışma tam bir felaketti, Nick davul çalamıyordu, Poul de gitar. Çalışmanın sonunda Poul Nick’e sinirlenip, eline gitarını tutuşturdu ve kendisi “Bak böyle çalacaksın” diye davula geçti. İşte o anda grubun rayları oturdu. Elemanlar yerlerini buldu. 2004’te yoğun stüdyo çalışmaları ve küçük bar konserleriyle geçen kısa bir süreden sonra ilk albümlerini yayımladılar. Franz Ferdinand bu albümle NME ödüllerinde Phillip Hall Radar Award’u kazandı ve Sony ile bir anlaşma imzaladı. Kendileri ile aynı adı taşıyan ilk albümleri İngiltere listelerine üçüncü sıradan giriş yaptı ve İngiltere’nin en iyi yeni grubu olarak lanse edildi. Ünü kısa sürede dünyaya yayılan grup ABD’de bir milyondan fazla satarak Platin Plak ödülünü aldı. Türkiye’de MTV’nin en çok yayımladığı videolardan biri olma ünvanını da alan “Take Me Out” parçasıyla tanındılar. Parçaları İngiltere’den Avustralya’ya, hatta Japonya’ya kadar çok sayıda ülkenin rock listelerinde zirveye yerleşti. Franz Ferdinand, 2004 ile 2005 arasında Ivor Novello Award ve 2 BRIT Award kazanırken, “Take Me Out” ise MTV tarafından “Breakthrough Video” ödülüne layık görüldü. İkinci albümleri “You Could Have It So Much Better”ı hemen bir yıl sonra, 2005’te yayımlayan ekip V Festival’de “headliner” olarak tanıttıkları albümleriyle İngiltere listelerine yine zirveden girdi. Franz Ferdinand liste ve satış başarıları dışında sıradışı sahne performansı ile de dikkat çeken gruplar arasında. Grup ayrıca, Londra Alexandra Palace’ta 4 gece peş peşe soldout olan performansıyla bugüne kadar kırılamayan bir rekorun da sahibi. Franz Ferdinand tüm hitleri ve yepyeni şarkılarıyla 2 Eylül Pazar gecesi, Manic Street Peachers’dan hemen sonra Rock’n Coke sahnesinde olacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle