Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
R PAZAR 9 YENI 21/6/07 16:41 Page 1 PAZAR EKİ 9 CMYK 24 HAZİRAN 2007 / SAYI 1109 9 kültürel gelişmişliğin doğrudan ilişkili olmadığını, Portekiz’de 100.000 basılan kitabının burada 2000 basılmış olmasının buranın daha az gelişmiş olduğunu göstermediğini söyleyerek, daha pek çok etkenin, özellikle de ekonomik etkenlerin varlığından söz ediyor ve kendi sorusunu kendi yanıtlayarak tamamlıyor yanıtını: “Türkiye’de kaç eve kitap girmemiştir şimdiye kadar? Çok!” Sözünü ettiğim söyleşide “Nobel ödüllü” Portekizli yazarın bizim Nobel ödüllü yazarımızla birlikte yemek yiyip birkaç saat geçirdiklerini ve bu birkaç saatin Portekizli yazarın “gönlünde yer ettiğini” öğreniyoruz. Bu güzel bir şey. Sözünü ettiğim söyleşiden, bizim yazarın yapıtları hakkında Saramago’nun ne düşündüğünü öğrenemesek de, bir başka şey öğreniyoruz: Nobelli yazarımızın altı korumayla gezdiğini… Şöyle diyor Portekizli Nobelli yazar: “Kendi ülkesinde altı korumayla gezmek… Bu nasıl bir şeydir?” Ülkemiz adına ikinci bir utanç vesilesi… Kitap sayısıyla ilgili utancın nedenleri belli ve çözümleri açık… Ülkemizi yerin dibine batıracak kadar ağır ikinci utancın nedeni, sorumlusu, yaratıcısı, yurtdışındaki talihsiz sözlere kadar yazarımızın adından sanından haberli oldukları da kuşkulu bir avuç bilinçsiz, lumpen, serseri, sadece ve bir tek onlar mıdır dersiniz? Sizce Türkiye bu ikinci utancı hak edecek kadar aşağılık bir ülke midir? ataolb@cumhuriyet.com.tr PAZAR SÖYLEŞİLERİ Saramago ile söyleşiler Ataol Behramoğlu P ortekizli yazar Jose Saramago İstanbul’dan sessizce gelip geçti. 1998 yılında Nobel Ödülü’nü kazandıktan sonra kitapları dilimize de çevrilmeye başlamıştı. İtiraf ederim ki henüz herhangi bir kitabını okumuş değilim. Bunlardan birini okumayı denemiş, sıkılıp bırakmıştım. Daha doğrusu, gerekli zamanı ayıramamıştım. Yeni bir kitabının çevrilmesi nedeniyle, aynı zamanda İspanyolcaya çevirmeni olan eşiyle birlikte İstanbul’u ziyaret eden Saramago’yla söyleşiler yapıldı. Bu söyleşilerdeki ölçülü, incelikli sözleri dikkatimi çekti Son olarak Vatan gazetesinin kitap ekinde yayımlanan bir söyleşideki bazı sözlerinin altını çizdim. Bunlardan biri, “edebiyatın bir azınlık işi” olduğuna ilişkin. Söyleşiyi yapan Saadet Özen’in, “Gelecekte edebiyat ne olacak” sorusuna Saramago’nun yanıtı şöyle: “Kitaplar her zaman azınlık işi olmuştur. Bir rock konseri herkesi içine alır, ama kitap öyle değildir. Üstelik herkesin farklı zevkleri var. Burası 80 milyon nüfuslu bir ülke, 17 milyon nüfuslu bir şehir, kitabım 2000 basılmış. Bu azınlık değil de nedir?” 85 yaşındaki yazarın nezaketle söylenmiş bu sözlerinde, öyle sanıyorum ki sizler de edebiyatın “azınlık (yani az sayıda insan) işi” olmasının ötesinde, 80 milyonluk ülkemize ve 17 milyonluk şehrimize yönelik incelikli eleştiriyi duyumsadınız ve benim gibi ülkemiz ve şehrimiz adına azıcık utandınız… Jose Saramago’ya nasıl anlatalım ki biz henüz ulusal eğitimin ortaçağ zihniyetinden kurtarılması için savaşım veriyoruz. Devletin liselerinde kitaplık değil mescit açılarak on dört, on beş yaşındaki çocuklara ders aralarında namaz kıldırılıyor. Saramago’ya nasıl anlatalım ki bebeklikten henüz kurtulmuş çocuklarımıza okuma alışkanlığı, kitap sevgisi kazandırılacağına, beş yaşındaki kızların başları örtülerek, bilmedikleri bir dilde dualar ezberletilerek, içlerindeki çocukça sevincin, dünyayı keşfetme duygusunun yerine, korku ve bilinmezlik duyguları aşılanıyor. Jose Saramago. Fotoğraf: Vedat Arık Söyleşiyi yapan arkadaşın, yazarın kitaplarının başka ülkelerdeki baskı sayılarına ilişkin sorusuna Saramago’nun yanıtından, “Nobelli yazar”ın kendi ülkesindeki ilk basımlarının sayısının genellikle 20.00 olduğunu, bu sayının kimi ülkelerde 100.000 olabildiğini öğreniyoruz. Saramago bence yine bir incelikle, kitapların baskı sayısıyla toplumsal ve BODRUM’UN BİTEZ KOYU’NDA MAVİ BAYRAKLI, DENİZE SIFIR MANUELA HOTEL Botanik bahçesini andıran doğası ile mavi ve yeşilin buluştuğu bir tatil cennetidir. Özel plaj keyfi, konforlu odalarda TV klima rahatlığı, 20 yılı aşkın, kaliteli ve güleryüzlü hizmetiyle Haziran Ayı Fiyatları Siz Cumhuriyet okurları için 58 YTL. Tam pansiyon, gazeteniz kahvaltı masanızda... OTELİMİZE AİT TEKNEYLE ÜCRETSİZ TEKNE VE BALIK TURLARI Tel: 0 252 363 79 04, Cep: 0 533 722 81 81, Faks: 0 252 363 77 88 Daha fazla bilgi: www.manuelahotel.com