22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

R PAZAR 8 21/6/07 16:36 Page 1 PAZAR EKİ 8 CMYK 8 PAUL HINDEMITH Frankfurt/Main’daki Dr. Hoch Konservatuvarı’nda okudu. 1922’de kemanda Licco Amar, viyolada Hindemith olmak üzere AmarDörtlüsü’nü kurdu. 1924’te Frankfurt Operası’nın Yahudi orkestra şefinin kızı Gertrud Rottenberg ile evlendi. 1934’te “Ressam Mathis” adlı senfonisinin Berlin’de gerçekleştirilen prömiyeri sırasında saldırıya uğradı; Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi’nin (NSDAP) örgütü “Der Angriff” onu müzikal kültür bolşevikliği ile suçlayarak izlemeye aldı. 1935’te Türk müzik eğitiminde reform yapma amacıyla uzman olarak çağrılınca eşi ile birlikte Türkiye’ye geldi. Bir yıl sonra da Hacettepe Devlet Konservatuvarı’nı kurdu. 1937’de Berlin Devlet Müzik Yüksek Okulu’ndan istifa ederken nedenini şöyle anlatıyordu: “Açıkça söylenmemekle birlikte bestelerime karşı sürdürülen boykot yüzünden ben zaten düşünsel bir göç içindeyim.” Oyuncu Carl Ebert, müzisyen Paul Hindemith, mimar Margarete SchütteLihotzky ve diğerleri... 1933’te yönetime gelen Hitler’in baskısından kaçan bilim insanları, sanatçılar, aydınlar, akademisyenlerden ve Türkiye’deki modernleşme sürecinde rol oynayan önemli isimlerden birkaçı. Milli Reasürans’taki sergi onların hayatlarını anlatıyor, tabii Türkiye tarihini de. Carl Ebert bir oyun provasında, Ankara, 1937. CARL EBERT 1887’de Berlin’de doğdu. Bankacılık ve oyunculuk eğitimi aldı. Berlin Devlet Tiyatrosu’nda oyunculuk, Berlin Operası’nda genel yönetmenlik yaptı. 1933’te opera bir SA birliğince basıldı. Ebert, Alman Sosyal Demokrat Partisi üyeliği ve modern sanat eğilimi nedeniyle görevinden alındı. Bundan sonraki süreci, “Ya yarın toplama kampına gönderileceğim ya da Göring’in (İçişleri Bakanı) sağ kolu olacağım, her durumda bir tek yol var, o da bir an önce Almanya’dan gitmek” diye anlatıyordu. İsviçre’ye kaçtı. 1935’te Ankara’da tiyatro bölümü açması için gelen teklifi kabul etti: “Nazilerin etkisi arttıkça benim için yurtdışında da işsiz kalma işaretleri baş gösterdi. O sırada, Londra’daki Alman Bilim İnsanları ve Sanatçıları Dayanışma Birliği’nden, uzun bir süre için Türkiye’ye gidip Türk tiyatrosunu, oyunculuk okulunu ve operasını Batı Avrupa standartlarına ulaştırmaya yardım etmek isteyip istemeyeceğimi soran bir teklif geldi”. Ebert, Türkiye’de Ulusal Türk Opera ve Tiyatrosu’nun kurulması amacıyla bir rapor hazırladı. Üç yıl sonra Ankara’da ilk tiyatro oyunu, beş yıl sonra da ilk opera sahnelendi. Türkiye’de pek çok oyunun sahnelenmesini sağladı; “Julius Caesar”, “Satılmış Nişanlı”, “Fidelio”, “Bir Yaz Gecesi Rüyası”... RUDOLF BELLING 1886’da Berlin’de doğdu. Ekonomi ve veteriner hekimlik eğitimi aldı. Prusya Sanat Akademisi’nde Peter Breuer’in en iyi öğrencisiydi. Sonra da onun atölyesinde hocalık yaptı. Dışavurumcu sanatçıların Kasım Grubu’nun ve Sanat İçin Devrimci Çalışma Kurulu’nun üyesi oldu. 1936’da Hans Pielzig’in aracılığı ve Prusya Sanat Akademisi’nin önerisiyle İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi’ne profesör olarak çağrıldı. Bir yıl sonra da Türkiye’ye göç etti. 1950’de Anıtkabir’in tasarlanması için kurulan komisyona üye seçildi. 1951’den 1965’e kadar İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’nde desen ve heykel derslerine girdi. 1972’de öldü. Paul Hindemith, Ankara, 1936 (üstte). Rudolf Belling, Güzel Sanatlar Akademisi’nde öğrencileriyle, 1940 yılları (sağ üstte). Özgürlüğe giden yol Esra Açıkgöz aymatloz/Özgürlüğe Giden Yol... Milli Reasürans Sanat Galerisi’ndeki sergi, 1933’te iktidara gelen Nasyonal Sosyalist İşçi Partisi’nin yani Hitler’in baskısından kaçıp Türkiye’ye gelen Almanların yaşadıklarını anlatıyor. Bu aynı zamanda, Türkiye’de tıptan sanata, felsefeden tiyatroya kadar pek çok alanda temelin atıldığı, üniversitelerde kürsüler kurulduğu bir dönemin hikâyesi. 30 Haziran’a kadar sürecek sergi, Türk Alman İşadamları Kültür Vakfı, Goetheİnstitut İstanbul ve OrientInstitut İstanbul katkıları ile gerçekleştiriliyor. “Bu sergi bizi birbirimize bağlayan ortak düşünsel ve kültürel köklerin ne kadar canlı olduğunu, tarihteki bazı ortak anılarımızdan bile çok daha etkili bir biçimde ortaya koymaktadır” diyor kitabın önsözünde Edzard Reuter. Ona göre, Türkiye’ye gelen göçmenlerin çağdaş bir devlet yapısının oluşturulması için yaptığı katkılar, Türkiye’nin Avrupa’nın bir parçası olarak kurulmasında da etkili oldu. Prof. Dr. Ülkü Azrak ise, bilim insanlarının Türkiye’ye geliş hikâyesini şöyle anlatıyor: “Almanya’da faşist ve ırkçı bir diktatörlüğün kurulması sonucunda, kimi Alman bilim insanları siyasi görüşleri ya da Yahudi olmaları dolayısıyla üniversiteden uzaklaştırılmış, hatta kimileri geçici de H olsa, tutuklanmış ya da toplama kampına atılmıştı. Bilim insanları İsviçre’nin Zürich kentinde mikrobiyolog Profesör Philipp Schwartz’ın başkanlığında kurulan ‘Alman Bilim İnsanları Danışma Merkezi’nde daha sonra Yurtdışındaki Alman Bilim İnsanları Yardımlaşma Derneği ERNA VE ALBERT ECKSTEIN adını alacaktı hazırlanan bir göç planıyla, türlü güçlüklere karşın, Almanya dışına çıkarılmış ve o 1925 yılında evlendiler. 1935’te Elbert Eckstein Yahudi olduğu sıralarda İstanbul için Düsseldorf Akademisi Çocuk Kliniği’ndeki işinden atıldı. Aynı yıl Üniversitesi’nde boşalmış ya da Ankara’daki Numune Hastanesi’nin Çocuk Kliniği’ne başkanlık yeni kurulması planlanan yapmak üzere davet aldı, ailesiyle Ankara’ya taşındı. Türkiye’de Batı kürsülere yabancı öğretim üyesi Anadolu’da bölgesel çocuk hastalıkları hakkında bilgi toplamak için olarak gönderilmiştir.” araştırma gezileri düzenledi. Türkiye’de geçirdiği 15 yıl başarıyla Profesör Schwartz, daha sonuçlandı: Çocuk ölümleri yüzde 20’den yüzde 12’ye düştü, sonra anılarında bu durumu, Noma hastalığından ölüm oranı yüzde 90’dan yüzde 7’ye indi. “Almanya’dan bilim insanlarının utanç verici bir biçimde kovulmalarının şimdi yaratıcı bir anlam kazandığını görüyordum. Batı’nın vebasının “Alman aydınların yurtlarından ayrılma bulaşmadığı harikulade bir ülke keşfetmiştim” mecburiyetleri kadar, Türkiye’nin de söz konusu diyerek anlatıyor. Dr. Murat Katoğlu, Almanya’dan köklü sosyal, kültürel yenilik programlarını gelen bu sanatçı, bilgin, uzman, araştırmacı ve yürütmek için aynı dönemde nitelikli insan gücüne teknisyenlere “iltica, mülteci, sığınmacı” denmesinin olan ihtiyacı, olayı yalnızca sıradan bir ‘iltica’ bu insanların hayatlarındaki değişimi ve Türkiye’nin hareketinden tamamen farklı anlam ve boyutta konuya bakışını anlatmaya yetmediğini vurguluyor. algılamamızı gerektirir” diyor. İşte Almanya’dan Ona göre bu bir çeşit “entelektüel” transfer, çünkü Türkiye’ye gelen bazı aydınların sergide yer alan olayın esası, karşılıklı “muhtaçlık”a dayanıyor, fotoğrafları ve hayatlarından ufak bir kesit... MARGARETE SCHUTTELIHOTZKY Viyana Tatbiki Sanatlar Okulu’nda mimarlık okudu. 1917’de Viyana Ticaret ve Esnaf Odaları’nın ödülünü “En uç banliyödeki bir oturma odasımutfak” çalışmasıyla aldı. 1923’ten 1927’ye kadar Avusturya Sosyal Demokrat İşçi Partisi’ne üye oldu. Ernst May ile “sıra ev” tipini geliştirdi, “Frankfurt Mutfağı” denilen bir mutfak projesi hazırladı. 1927’de mimar Wilhelm Schütte ile evlendi. 193033 arasında mimar Ernst May ile Sovyetler Birliği’ndeki yeni sanayi kentlerinin kuruluşunda çalıştı. Çocuklar için tesisler, okullar, mobilyalar planladı. 1938’de Bruno Taut’un önerisiyle İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi’nde işe alındı. Avusturya’daki Nasyonal Sosyalist diktatörlüğüne karşı direniş hareketi çalışmalarına başladı. 1940’ta Avusturyalı direnişçilerle ilişki kurmak amacıyla Viyana’ya gitti: “Şık bir bayan olarak, sırtımda Sovyetler Birliği’nden aldığım astragan bir palto, peçeli, mavi tüylü bir şapka ile Zagrep’te Viyana’ya giden birinci mevki bir vagona bindim. Onlarca yıldan bu yana yaşanan en soğuk kıştı, karla kaplı ormanlar ve tarlalardan geçtik”. 1941’de Gestapo tarafından tutuklandı. 15 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Wilhelm Schütte’nin Türk Eğitim Bakanlığı adına düzenlediği sahte bir yazıyla cezası hafifletildi. 1945’e kadar tutukevinde kaldı. 45’te Avusturya Komünist Partisi’ne üye oldu. Sofya, Çin, Küba, Doğu Berlin gibi ülkelerde çalıştı. 2000’de öldü. Albert Eckstein, bir araştırma gezisinde, 1937.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle