Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1 AĞUSTOS 2004 / SAYI958 AŞKIN ARSUNAN Caz erdem "Caz çalmanız için" diyor Aşkın Arsunan "çok iyi müzik bilmeniz, tekniğe sahip olmanız gerekir". O bir caz piyanisti. Pop müzik meraklılarına da yabancı bir isim değil; Sezen Aksu'nun " Aşkları da vururlar" şarkısının bestesi, Eşkıya filminin jeneriği Arsunan'a ait. Özgentürk'ün "Zaman" filminin müziklerini de o yapıyor. Nilüfer Zengin şkın Arsunan bir caz piyanisti. 70'li yıllarda îsveç'e yerleşiyor ve müzik anlayışı Semus Müzik Akademisi'ndebirlikteçalıştığı Carl Axel Hall'le şekilleniyor. Avrupa'nın ve Amerika'nın en popüler isimleriyle, Janet Jackson'la, Patti Austin'le kompozitör, aranjör olarak çalışıyor. 89 yılında Türkiye'ye döndüğünde, sessiz sedasız, Zuhal Olcay, Sezen Aksu, Levent Yüksel, Sertap Erener gibi isimlerin çalışmalarına cazcı kimliğiyle katkıda bulunuyor. Sezen Aksu'nun "söylemeyi en çok sevdiğim üç şarkıdan biri" diye tanımladığı" Aşkları da Vururlar" Arsunan'ın bir bestesi. Yine debirşeylereksik kaldığını düşünüyor ki bu yıl" One A Day Günde Bir Kez " adlı solo caz albümünü çıkardı. Artık bizim de bir modern cazcımız var... A duk. Atilla Şereftuğ, Erdal Kızılçay, Onno Tunç, biz hep birbirimizi geliştirdik. Bugünün dünyasındaendişelervar, daha basit bir müziğe yöneliyorlar. Bir 5 sene sonra ne olacaklannı bilemiyorlar. Halbuki uzun bir hayat var önlerinde. Buradan birkaç genç arkadaşa Amerika'da bazı okullarda burs ayarladım, caz okusunlar diye... Gitmediler bile. Çünkü pop müzik yapıp, meşhur olmak, kotralarla gezmek istiyorlar. Bana verilen cevap hakikaten şuydu: " Abi biz pop müzik yapmak istiyoruz, kotralarda gezmek istiyoruz" dediler. Ve bunu bile gerçekleştiremiyorlar. JANET JACKSON, BOB GELDOF Amerika'da, Avrupa'da pop müzik alanında kimlerle çalıştınız ? En son Amerika'da, meşhur, kendini ispatlamış bir şarkıcı olan Patti Austin'le çalıştım. "The National Civil Rigths Movements"diyezencilerekarşıuygulanan ayrımcılığa karşı bir organizasyon var. Onların belgesel müziklerini yaptım. Bu proje kapsamında Amerika'da konserler oldu. Ünlü isimler de katılıyordu, örneğin Tom Cruise'u da sahneye çıkarıp şarkı söylettik. Daha sonra, Sydney Pollack'la tanıştım. Bir film müziğiyapacaktık ama araya bazı mafyoso engellemeler girdi, olmadı.JanetJackson'la.BobGeldofla tanıştım, sahne çalışmalarımız oldu. Avrupa'daki meşhur isimlerle çalıştım. Onlar Türkiye'de pek tanınmıyor. Venke diye, 80'lerin yddızı bir kadın var mesela. Böyle işte... Caz konserleri bol bol tabii... Anladığım kadarıyla pop işler y apmaya karşı değilsiniz.. Tabii ki değilim, o işin nasıl yapıldığı önemli bence. Tamamen caz çalmak gibi bir lüksüm olmadı hayatta. Ben müzik adamıyım, kompozitörüm, pop müzik yaparken de çok keyif alıyorum. Latin, Brezilya müzikleri de çok heyecanlandırıyor beni, hepsinin tadı var... Türk sanat müziğinin de bir tadı var... Türkiye'deki pop müzik çalışmalarınız neden bir anda kesildi? Kan uyuşmazlığımı? Hayır aslında... 89'da geldiğimde bir orkestra kurmuştum, Sertab (Erener) şarkıcımdı, Levent (Yüksel) basçımdı, Fatih Erkoç da bizimleydi. Müziği çok güzel 70'LER, CAZLIZAMANLAR... Caz Festivali kapsatnında, Açıkhava'daki konserinize Sezen Aksu da üç şarkıyla katıldı. Aksu'nun sahneden ayrılması yla bir grup insan da konseri bırakıp gitti. Ne hissettiniz ? Ben sahneden bunları görmüyorum ama sonra duyunca çok üzülüyorum. Dikkat edin, film bitince akan isimleri okuyan birya da iki kişi görürsünüz sinemada. Biz Türkler "bu filmi kim yapmış, müziğikimeait.ışıkçıkim" diyemeraketmeyiz. Hızla tüketen ve hemen yenisini bekleyen bir toplum haline geldik. Tabii ki kimse kimseye "kalkma, otur dinle" diyemez. Ama biz insanlar için yaptık bu işi, yüzlerce saat çalıştık, provalar yaptık, kompozisyonlar yazdık. Yerlerinde bir 5 dakika daha oturabilirler. Konser bitmeden kalkmak ayıp oluyor sanatçıya. '70'li yıllarda Avrupa'ya gidişinizin nedenleri içinde bu da var mı ? O dönem Türkiye'de caz ortamı nasıldı? O dönem caz çalmayan müzisyen, müzisyen değildi. Caz çalmanız için de çok iyi müzik bilmeniz, çok iyi bir tekniğe sahip olmanız lazım. Caz, müzikte geleceğiniz en son nokta, çünkü artık kendinizi çalmaya başlıyorsunuz. O kadar çok bilgiyi içinize alıyorsunuz ki, artık bir noktada kendi kimliğinizle çalmak istiyorsunuz. O yüzden caz çalmak müzikte bir erdemdir. '70'lerde hepimiz çok iyi olmak istiyor paylaşıyorduk. Yollarımız biraz da kendiliğinden ayrıldı. Onlar Sezen Aksu'yla çalışmaya başladılar, yaptıkları işlerle pop müziğe çok katkıları oldu. Ama ben popüler olmanın dışında müzikle ilgilenmek istedim. Isveç'te bir altın plak aldım 80'lerin başlarında. O zaman o popülerliği çok ciddi şekilde yaşadım. Fakat bu benim müziğimden, zamanımdan çaldı. Daha fazla müzik öğrenmeye verdim zamanı. Aynı tabiat gibi... Zamanıgeldiğinde de meyvesiniverdi. MODERN CAZ Eşkıya'nın jenerik, Balalayka'nın film müziğini yaptınız. Bir cazcı için film müziği yapmak nasıl bir deneyim? Film müziği yapmayı çok seviyorum, çünkü zaman açısından daha serbestsiniz, daha yaratıcı olabilirsiniz. Pop müzik yaparken 34 dakikayla, cazda 67 dakikayla sınırlısınız. Oysa filmde içinizdeki herşeyi yazabilirsiniz. Türkiye'nin cazla arası niye pek iyi değil? Dünya modern cazda almışbaşını gi derken, bizde bu kadar etnik kaynak varken... Çünkü insanların yaşam endişesi var. Yalnızca birkaç kişi bütün bu endişelerden uzak bir yerde duruyor. Etnik kaynaklaragelince...Denemeler var aslında, ama belki doğru tını bulunamadı. Bir de burada insanlar yeni bir şey yaptıklannda çok eleştiriliyor ve devamı gelmiyor. Böylesi bir müzik kariyeriniz, olanaklarınız varken neden bu kadar beklediniz solo caz albümünüzü yapmak için ? Müziğin ilk 20 senesi çok zor. Gülmeyin, espri değil, hakikaten ilk 20 senesi çok zor. Hiç vaktim de olmadı o projeden o projeye koşmaktan. Aura Records da bu konuda bana çok destek oldu. Ben de kendimi hazır hissettim ve oldu. "Aşkın Arsunan çok önemli ve dışarıda tanınan bir müzisyen ama biz onu tanımıyoruz" gibi bir izlenim var. Tanınmamakbiraz da sizin tasamıfunuz galiba... Oyle evet. Ben doğayı, müziği, arkadaşlarımı, iki oğlumu çok seviyorum. Bunların bölünmesini istemiyorum. Gerektiği zaman işimiyaparvekaçarım. Her günü Aşkın Arsunan artık Türkiye'de müzik yapacak. Fotoğraf: Uğur Demir mün 15 saati müzikle geçıyorzaten. Geçici olarak mı Türkiye'desiniz? Hayır, buradayım artık, stüdyom var, albümüdeorada yaptım. Başkayeni projeler? Üniversitelerde bir konser dizimiz olacak. Ali Özgentürk'in çektiği Zaman filminin müziğini yapacağım. Sezen Aksu'nun akustik bir çalışması var, onu yapacağız. Kışın tş Sanat'ta konserlerimiz olacak. Bunun gibi şeyler.... KonserdeSezen Aksu'nun ilk söylediği "Sen Merak Etme"yi ilk kez duyduk... O şarkı Onno'ya bir mektup. Sezen Aksu yazdı, ben besteledim. Ne kadar güzel değil mi? "Sen hiç ait olmadın ki, bu dünyadanbirideğildin..." diyor. Söylemek istediğiniz başka bir şey? Müzisyen arkadaşlarımın adlarınısöylemek istiyorum. Şenova Ülker: Senfoni orkestrasının birinci trompetçisi. Davulda Volkan Öktem, kontrbasta Volkan Hürsever. Sevgili Aycan Teztel... Sibel Gürsoy da bir şarkı söyledi albümde. Onların, teşekkürü benim ağzımdan değil, başka bir yerden duymaları lazım. • JOHN SCOFIELD Murat Beşer AliMert Irak Savaşı ahlaksız O n Birinci îstanbul Caz Festivali geldi geçti, ama bıraktığı canlı sesleri, hafızalardan atmak mümkün olmadı. Caz gitarının dünyadaki en büyük isimlerinden biri olan ve artık olgunluk dönemi eserlerinivermeyebaşlayanJohnScofield.duru ama genci yaşlısı herkesi heyecanlandırabilen tarzıyla, bu festivalin öne çıkan isimlerinden biri oldu. Son olarak "EnRoute" albümünüz yayımlandı. Sanırım albüm sonrası bir turne kapsamında geldiniz Türkiye'ye. Peki, bu grupla (basta Steve Swallow, davulda Bill Stewart) yeni albümler tasarlıyor musunuz ? Uzun yıllardır birlikte çalışıyoruz ama ilk defa sadece üçümüz bir araya gelip bir albüm kaydettik. Sıradaki albüm ün nasıl olacağına ise henüz karar vermedim, belki yine bu üçlüyle birlikte olur, ama yanımızakimi "misafirler" ekleriz. En son 20 küsur yıl önce "Shinola" albünıündeüçlü (trio) formunda bir kayıt yapmıştınız. Neden bu kadar ara verdiniz, bir müzikal ifade biçimi olarak ne gibi özellikleri var üçlü çalmanın? Evet, sanırım son üçlü kaydım "Shinola"ydı. Tabii arada çokfarklıbileşimlerle, çok farklı albümler yaptım. Yine de trioyu seviyorum, grubun her üç bileşeni de.dahabüyükgruplardaolabileceğinden daha önemli hale geliyor. Birbirinize daha çok kulak veriyorsunuz, sorumluluğunuz artıyor ve aranızdaki "interplay" güçleniyor. Zaten caz müziğinin, iyi müziğin temelinde de b u var. Bazı eleştirmenlere göre "A Go Go" en iyi albümünüz. Katılıyor musunuz ? Açıkçası bilmiyorum. O albümde çok iyi bir iş çıkardığımızı biliyorum ama "en iyi" deyip diyemeyeceğimi bilmiyorum. Sanırım Jim Hall'ün çok güzel bir sözü var; "En iyi albümün, bir sonraki albü mündür" diye. Ona katıhyorum. Son albümünüzde uçak imajı kullanmışsınız. 11 Eylül'egöndermemi? Yo, hiç böyle düşünmemiştim. Bu sadece bir konser albümü olduğu ve onu sürekli gezip dolaşıp başka yerlerde seslendirdiğimiz için seçtik bu uçak ima]inı. Size son zamanlarda en sık sorulan şeylerdenbiri Irak'ın işgali olmalı... Bu savaşın büyük bir hata olduğunu düşünüyorum ve tabii ki onun karşısındayım. Açıkçası ahlaksızca olduğunu da düşünüyorum. Bir ülke kendi değerlerini kabul ettirmek için böyle bir şey yapamaz. Zaten ortada bir neden de yok. Neden böyle bir savaş açtığımızı ben bilmiyorum ve kimse de bilmiyor. Tabii paranoyakça nedenler bulunabiliyor, Ortadoğu'nun iyiliği için olduğu söylenebiliyor ya da tam tersi para için olduğu, büyük şirketlerinpetrolçıkarlan için olduğu da. Her durumda haksız bir saldırıyla karşı karşıyayız. Umarım önümüzdeki dönem gerçekleşecek seçimlerle birlikte bu kötü durum ortadan kalkar. likçi ya da" avangard" olmak çok görece bir kavram. Bence cazın, doğaçlama düşüncesinin kendisi " avangard "dır. Genelde kendi bestelerime yer versem de her dönem caz standartlarını yeniden yorumlamaya da çalıştım. Caz geleneğini çok seviyorum ve kendimi onun bir ürünü olarak görüyorum. Miles Davis'in müziğiniz üzerinde etkisi olduğunu söyleyebilir miyiz? Evet, benim için çok özel biri ve caz müziğinde en çok sevdiğim isimdi. Son dönemde bazı gitarcılar oryantal diyebileceğimiz motiflerkullanıyor... v , Sokakta yürürken dinlediğim kadany"* la Türk müziğinden hoşlanıyorum. An* cak bu çok geniş tanımlanabilen " dünya müziği"nin içinde hareket edip Türk motiflerini de müziğime katayım demenin yanlış olduğunu düşünüyorum. Gitar çalmanın kendisinde zaten yeterince Doğulu bir taraf var, kullandığınız bazı ıfadeler siz fark etmeseniz de "Asyalı" olabiliyor; çünkü işin temeline baktığınızda, gitar Doğu temelli bir müzik aleti. Yenilikçi olmak gibi bir kaygı taşıma Son albümde değil, ama örneğin bir öndığınız sıklıkla yazılır. Örneğin "EnRo ceki "Uberjam " albümündebunugöreute" içindeki Burt Bacharach y a da Den bilirsiniz. Hatta bu albümdeki ilk şarkının az ya da çok "Türk" olduğu söylenezel Best besteleri ile bir geçmiş zaman bılir. Ayııca farklı ülkeler gezip yeni sesruhu mu yaratmaya çalışıyorsunuz ? ler duydukça " Hâlâ öğrenecek ne kadar Hayır, böylebir kaygım yok. O müziği, çok şey var" dediğimidebiliyorum. • oşarkıları çok seviyorum. Aslında yeni