13 Haziran 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Hayat gezince Fatih güzel Türkmenoğlu [email protected] Antik kentin içinden denize girmek mümkün Kazı çalışmaları, 1960 yılından beri İtalyanlar tarafından yapılıyor. Şehrin hemen girişindeki antik kentte, değişik dönemlere ait kalıntılara rastlamak mümkün. Tiyatro ve tapınak kalıntıları etkileyici, tabelalar oldukça bilgilendirici. Ayrıca, bugün denizin ortasında kalan mendirek ve gözetleme kulesi de antik kent kalıntılarının devamı. Iassos’ta birkaç pansiyon ve az sayıda otel var. Tepeler yazlık sitelerle dolmuş, ayrı mevzu. Sahil bandı sit alanı, en az hasarla bugünlere kadar gelmeyi başarmış neyse ki. Hemen Kıyıkışlacık girişindeki antik kent kıyısından denize girebilirsiniz ama en yakın doğal plaj, arabayla 20 dakikalık mesafede. Halkı, turiste yeni yeni alışıyor. Sadece iki lokantada, döne dolaşa aynı yemekler yeniyor üstelik. Buna rağmen tam bir tatil beldesi. Tatilden ne istediğinizle alakalı olarak tabii. Bakkalda, hâlâ gerçekten sayfa çevşirmeyi seviyorsanız, gazete de var yenecek ekmek de. Çantanıza atacağınız iki kitap, isterseniz müzik dinleyeceğiniz bir hoparlör veya kulaklık ve yanınıza bir dost; işte gerekenler sadece bu kadar. Yürüyüşler, tarih, deniz, yıldızlar, lacivert deniz; hepsi sizin nasılsa. Arınma için bir saat araba kullanıverin Kendi aracınızla gidiyorsanız, MilasBodrum karayolundan, Akbük ve Kıyıkışlacık sapaklarını takip ederek ulaşıyorsunuz. Otobüsle gidiyorsanız, Bodrum’dan sonra Milas’a gidip, Kıyıkışlacık minibüslerine biniyorsunuz. Bu arada, Bodrum Havaalanı’na sadece 26 km uzaklıkta. Başka şehirden geliyorsanız, Bodrum’a uçup taksiyle ulaşmak galiba en kolayı. Ben ay başından beri Bodrum’dayım. Tırlar, inşaat kamyonları, beton makineleri arasında son derece keyifsizim. Güney Florida’nın hiç sevmediğim kalabalığı, burada bir de düzensizlik çöp yığınları ve kanunsuzlukla karışmış. Her yer inşaat, her an gürültü, her köşe moloz ve çöp. Üstelik dikkatinizi çekerim, daha neredeyse kış burada. Ama gerçek bir gezi, gerçek bir dinlenme, uzaklaşma, arınma için, bir saat araba kullanmak yeterli. Milas köylerini de sonra anlatırım, bana müsaade. Daha kimseler cesaret edemezken ben kendimi buz gibi sulara bırakayım! İassos Bu dönemde, Bodrum yarımadasının her metrekaresi tıklım tıklım doluyken, Iassos, veya Kıyıkışlacık mahallesi, komşu mahallelere oranla bomboş. Ne müzik sesi ne de tekne turu çığırtkanları var. Bu münzevi sakinlik, insanı önce şaşırtıyor. Ruhun yerine gelmesi, dalgayı, taşı, kalıntıyı algılaması biraz zaman alıyor. Keşfedilen ama hâlâ direnen: İassos veya Kıyıkışlacık mahallesini ilk gördüğüm zamanı hatırlıyorum. 20 sene evveldi. Denizin yanında, antik kent kalıntıları ve muhteşem Ege tadıyla beni büyüleyen bir köydü. Tek lokanta vardı o zaman. Yoksa yan yana iki tane miydi, çok net hatırlayamıyuorum. Sohbetin çok uzadığı bir akşamdı. Lokantanın sahibi, çalan Ege türkülerine dayanamamıştı. Nasıl büyülü bir geceydi… İassos antik kenti, Güllük Körfezi’nin en ucunda kurulmuş. Bodrum’un Milas yönünü geçince, yarımadanın en kuzeyinde. ilk kurulduğunda adaymış İassos isminin anlamı “toprak ana şehri” imiş. Liman kenti. Agora, tiyatro, tapınaklar, neredeyse tüm şehri görmek, hissetmek hâlâ mümkün. Şehir ilk kurulduğunda, bölgenin bir ada olduğu yönünde güçlü kanıtlar var. Milattan önce 2900 yılından bahsediyoruz kabaca. Zamanla ana kara ve ada arasındaki en sığ geçite sürüklenen kum, alüvyon ve çakıllarla, bu ada kenti, ana karayla, yani kutsal Anadolu topraklarıyla birleşmiş. Sonrasında ticaret biraz daha gelişmiş. Halkının okumaya, eğitime çok düşkün olduğu, yerleşik bir halk olduğu sanılıyor. Mezarlıklar, yağhaneler, okulların kaLıntıları, bize bugün ne hikâyeler anlatıyor. İlk yerleşimin MÖ 3 binlerde olduğu sanılıyor. Daha çok balıkçılıkla uğraşan bir halkı varmış. Toprak bereketsiz, ticaretse Efes’in yanında sönükmüş. Erkek çocuklar denizde yıkanır, yunuslarla yüzerlermiş. MÖ 3. yüzyılda basılan madeni paralara bile yunuslarla yüzen çocukların çizimleri konmuş. Ünlü tarihçi Strabon, yunuslarla yüzmeye giden ve bir daha kendisinden hiç haber alınamayan İassoslu oğlan çocuğunun hişkayesini anlatmış yazıtlarında. yunuslarla arkadaş İassos, her antik kent gibi, zamanla saldırılar karşısında zayıflamış: Halk, göç dalgalarıyla kenti terk etmiş. Daha çok da Efes’e yerleşmişler. Yüzlerce yıl kimsesiz, sessiz, müziksiz kalmış. Kıyıkışlacık köyü, şimdiki haliyle 1929 yılında kurulmuş. Ondan önceki dönemde, bütün köy Rumların çalıştırdığı bir çiftlikmiş. Mübadele, toprağını terk eden her iki yakanın halkı... Gerisi gayet iyi bildiğimiz hikâyeler. Ama dediğim gibi, buranın asıl geçmişi, 3 bin yıl önceye dayanan bir Karya şehri. Rivayete göre, şimdi olduğu gibi, o zamanlarda da bir balıkçılık ve zeytincilik bölgesi. Çocuklar o kadar güzel yüzerlermiş ki, yunuslar İassoslu gençlerle arkadaşlık yapmaya başlamışlar. Derken bir gün, bir yunus, İassoslu bir genci açıklara kadar götürmüş. Uzun süre haber alınamayan çocuk, öldüğü düşünülürken bir gün çıkıp gelmiş. Bu olaydan sonra, yunusla yüzen çocuk deseni İassos paralarında kullanılmaya başlanmış. 500 yaşındaki ağaçlar, bölgenin aynı zamanda da bir zeytincilik merkezi olduğunun yaşayan kanıtları. Bir diğer önemli bulgu da İassos’un mermer yatakları merkezi olduğu. Hatta buradan çıkarılan kırmızı mermerler Ayasofya’da kullanılmış. Bu korunaklı liman kentinde yenen, hâlâ ilkel yağhanelerde sıkılmış olan zeytinlerden elde edilen zeytinyağının tadı, bir ömür akıllardan çıkmıyor... 15 günde bir kaçamak hakkınız var u Kim Demiş yediklerimizi, bizi mutYiyemezsin’de “Hayatın lu edecek şekilde sağlıklı en güzel hediyelerinden hale dönüştürmemiz gebiri beni bezdiren sağlık rekiyor. problemleri oldu” diye u İnsülin direnci olanlatmışsınız. Nedir bu duğundan ne zaman problemler ve yönünüzü şüphelenmeliyiz? nasıl değiştirdi? Hamur işlerine aşıEvet. Beni canımdan rı düşkünlüğü olan, sıkbezdiren sağlık problemlıkla karbonhidrat tüketleri hayatın bana güzel Kitap, yemek mek isteyen, yemek sonbir hediyesi oldu. 13 yaşında sık sık geçirdiğim baygınlıkların sonucunda ve biraz da hayat rası hemen tatlı ihtiyacı duyan, acıktığında eli ayağı titreyip başı döreaktif hipoglisemi tanısıyla tüm hayatım değişti. Ebru D. Dedeoğlu nen hemen herkes mutlaka kan şeker seviyeO zamana kadar baygınsiyle ilgili bir sıkıntı yaşılık, çok yoğun açlık hissi, tatlı krizi gi yordur. Çabuk sinirleniyor, agresifleşibi birçok sorunla karşı karşıya kalmış yor, depresyon belirtileri gösteriyorsa tım. O dönemde Almanya’da bile çok orada kişinin dengesi bozuluyordur. iyi bilinen bir hastalık değildi. Aslında Bu belirtileri hissediyorsanız mutlaka günümüzde de hâlâ doğru tanı konu bir uzmana başvurup, daha kapsamlamıyor. Kendimi iyileştirebilmek için lı hastalıklara yol açmadan önbeslenmeme özen göstermek zorunda lemini alabilirsiniz. Unutkalmam, bu konuyla büyümemi, bes mamak gerekir ki insülin lenmenin fizyolojik ve psikolojik kodirenci vücut yapımızı da şulla yaşamamın neticesinde kendim etkiliyor. Kişide insülin dide yaptığım denemeler ve araştırmalar rencinin gelişmesi, obezibu alanda ilerleyerek eğitim görmeme te riskini fazlasıyla arttırır. ve beslenme uzmanı olmama yol açtı. Bel çevresi genişler, göbek u Sağlıklı beslenmenin hayat bo büyür. Son yıllarda özellikyu sürdürülebilmesi için yediklerile Türk kadınının vücut yamizin bizi iyi hissettirmesi ve lezzet pısı da bu sebeple değişli olması gerekiyor. Hem diyet hem mekte. de lezzet mümkün mü? u Protein kaynağımız Yıllardır bunun üzerine çalışıyorum. bitkisel tohumlar tariflerinizde Danışanlarımda en çok gözlemlediğim oldukça yoğun. Sağlıklı diyet yapmak istememeleri. Ben de sis proteinler neler? temin süreli bir diyet olmadığını yaşam Bugün yediğimiz dana eti veya tatarzı olduğunu anlatıyorum. Bu bir ya vuğun içeriğindeki protein eski kaliteşam tarzı olacaksa da severek yapma sinde değil ve yoğun miktarda hormon mız, keyifle sürdürebilmemiz gereki ve antibiyotik içeriyor. Nitelikli proteyor. Bizi mutlu eden lezzetleri hayatı in öncelikle bitkisel protein kaynaklamızdan çıkarırsak mutsuz oluyoruz ve rından elde ettiğimizdir. Teff, amarant, hayatın anlamı olmuyor. Dolayısıyla çörekotu, keten, chia tohumları, kuru baklagiller, bazı sebzeler, deniz balığı ve kuzu eti en iyi protein kaynaklarıdır. Bitkisel tohumlar son derece faydalıdır ve uzun süre tok tutar. Her öğün kullanmanızda fayda var. Yoğurt, salata ya da yemeğin içinde tüketebilirsiniz. u Yeme davranışları kalıcı olarak değiştirilebilir mi? Yeme davranışları değişiklikleri aslında son derece basit ancak bir o kadar da zor. Alışkanlıklarınızda köklü değişiklikler yapmalısınız. Alışkanlıklarınızı aralıksız 1 ayda değiştirebilirsiniz. Unutmayın en ufak esnemede tekrar geriye dönülür. Bu değişiklikleri ara vermeden 22,5 sene uyguladığınızda yeni alışkanlıklar tamamıyla yerleşip, kalıcı olur. Beyin hep bildiği yoldan gitmek ister. Yeni alışkanları direnir, zorlandığı zaman kolaya kaçar. Kaçamak yapmak ister. Bu nedenle zorluklarla dolu bir yol olsa da yeni yolu mutlaka öğrenir. u Kitapta şahane hamurişi ve tatlı tarifleri var. Gerçekten zayıflarken mantı, pilav, hamburger ve de tatlı yemek mümkün mü? Kesinlikle mümkün. Sevdiğimiz gıdaları yiyerek mutlu oluyoruz ve bir nebze de olsa duygusal açlığımızı gideriyoruz. Mesela herkesin sevdiği lahmacunu biz nohut unundan yapıyoruz ve öneriyoruz. İçine bol yeşillik koyup öğlen öğününde bir lahmacun yiyebilirsiniz. Doğru zamanda, doğru unla ve doğru ölçüde tüketmeniz gerekiyor. Ekmek için de aynı şey geçerli. Doğru unla yapılmış ekmeği tercih etmelisiniz. Ata tohumu buğday unu (siyez, karakılçık, karabuğday) doğrudur. Doğru ekmek yağ yakar, yanlış ekmek yağ yapar. Beslenme Uzmanı Gülşen Altın’ın 10 yıllık araştırmaları sonucu ortaya çıkan tarifler, düşük kalorili reçetelerin lezzetsiz olduğuna dair önyargıları yıkıyor. Artık sorun kilo vermek değil, onu korumak olduğuna göre sizi sofraya alalım... Hem, kim demiş yiyemezsiniz! u Aralıklı oruç herkes için uygun mu? Belli dönemlerde yapılabilir. Ancak sürekli yaptığınız zaman kilo almak kaçınılmazdır. Vücudumuz kıtlık dönemine göre ayarlıdır. Ne kadar az, o kadar az yakar. Vücut, her dönem bir sonraki gelecek tehlikeden korumak için yağ depolayacaktır. Aralıklı oruç 1520 gün idealdir. Aralıklı oruca uzun süre devam ederseniz vücut enerjiyi çok az yakar gerisini yağ olaKEÇİBOYNUZLU BROWNIE Malzemeler: 4 yumurta, 5 yemek kaşığı tereyağı, 8 yemek kaşığı meyveden şeker, 20 gr keçiboynuzu pekmezi veya normal pekmez, 1.5 su bardağı süt, 50 gr kakao, 1 paket vanilya, 1 paket kabartma tozu, 1/2 su bardağı tam buğday unu, 1/2 su bardağı keçiboynuzu unu. Tereyağını tavada eritin. Yumurtayı, tereyağını, meyveden şekeri, pekmezi, vanilyayı, kakaoyu ve sütü çırpma kabına alıp 5 dakika mikserle çırpın. Bu karışımdan, kek piştikten sonra üzerine dökmek üzere 1 su bardağı ayırın. Kalan karışıma unları ve kabartma tozunu ekleyip 23 dakika çırparak kek hamurunu hazır hale getirin. Kek hamurunu yapışmaması için bir fırça yardımıyla yağlayıp hafifçe un serptiğiniz fırın kabına boşaltın. Kekinizi 175 derece ısıtılmış fırında 30 dakika pişirin. Fırından çıkarınca, hâlâ sıcakken bir çatal yardımıyla 810 yerinden delikler açın. Üzerine, ayırdığınız karışımı dökün. rak depolar. Zayıflamak için yememek çare değil. İdeali üç öğün beslenmedir. Yapınıza ve tercihinize göre iki öğün beslenme de uygundur. u Kaçamak yaptığımız günlerde ne yapmalıyız? Siz ne yapıyorsunuz? Herkesin 15 günde bir kaçamak hakkı var. Ertesi iki gün sebze çorbası yiyerek telafi edebilir. Haftanın üç günü hamburger yiyorsanız bu kaçamak değildir (gülüyor).
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle