02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

6 21 Kasım 2020 Cumartesi Kadınlara iyilik köprüsü Şehriban Kıraç’la İş’te Mola Nevgül Bilsel Safkan: Sabancı Vakfı olarak kadınların ve kız çocuklarının yaşadıkları sorunları hafifletebilmek adına çalışmalarımızı kararlılıkla sürdürmeye devam edeceğiz. Pandemi döneminde özellikle kadınlar, kız çocukları ve engelliler için daha zor geçiyor. Öyle ki birçok kız çocuğunun bu dönemde okulu bıraktığı ve zorla evlendirileceği de ifade ediliyor. Sabancı Vakfı, uzun yıllardır, kadın, genç ve engelli bireylerin topluma eşit ve aktif katılmaları için çalışıyor. Sabancı Vakfı Genel Müdürü Nevgül Bilsel Safkan, “Sosyal meseleleri tek başımıza çözmemiz mümkün değil. O nedenle sivil toplum, özel sektör, üniversite ve kamu kurumları arasındaki işbirliklerine her zamankinden çok ihtiyacımız var” dedi. Nevgül Bilsel Safkan ile pandemi döneminde Sabancı Vakfı’nın çalışmalarını konuştuk. u Sabancı Vakfı olarak kadın, genç ve engelli bireylere odaklanıyorsunuz, pandemi döneminde neler ön plana çıktı? Sabancı Vakfı olarak kurulduğumuz günden bu yana hedef kitlelerimiz olan kadın, genç ve engelli bireylerin topluma eşit ve aktif katılmaları için çalışmalar yürütüyoruz. Covid19 salgını başladığında, başka birçok kriz gibi salgının da halihazırdaki toplumsal sorunları derinleştirdiğini gözlemledik. Özellikle kadının insan hakları bağlamında yıkıcı etkilerle ve kazanılan hakların kaybedilmesi riskiyle karşı karşıya kaldığımızı görüyoruz. Bu dönemde önceliklendirdiğimiz temel çözüm alanları aile içi şiddetle mücadele ve dijital araçlara erişim ile dijital okuryazarlığı artırma yönünde oldu. Engelli bireyler bu dönemde sağlık hizmetlerine, eğitime, istihdama ve kamusal bilgilendirmelere erişimde sıkıntılar yaşadılar. Pandemi gençlerin eğitim hakkından mahrum kalmalarına yol açtı. Bu zorluklarla başa çıkabilmek için hibe süreçlerimizde esneklikler yarattık ve daha büyük bir çabayla çalışıyoruz. KIZ ÇOCUKLARI OKULU BIRAKTI u Bu dönemlerde kadına yönelik şiddete ciddi artış var, neye bağlıyorsunuz? Toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin yansımalarını kadına yönelik şiddet, ev içi emeğin paylaşılması, istihdama katılım, kız çocuklarının eğitime erişimi gibi birçok alanda gözlemliyoruz. Pandemide uzaktan eğitime erişim sağlayamayan öğrencilerin oranının oldukça fazla olduğu tespit edildi. Okulu bırakanların tamamına yakını kız çocuğu. Buna paralel erken yaşta ve zorla evlilik oranlarında da ne yazık ki artış bekleniyor. Birçok kadın dijital araçlara erişimi olmaması nedeniyle pandemi süresince maruz kaldığı şiddetle ilgili yetkili kurumlara ve şiddet hatlarına başvuramadı. Toplumsal cinsiyet eşitsizliği çok boyutlu bir sorun olduğundan eğitim, istihdam, şiddet gibi meselelerin bütüncül değerlendirilmesi ve çözüm önerileri geliştirilmesi gerekiyor. u Pandemi dolayısıyla birçok sosyal sorumluluk projesinde aksama söz konusu, siz nasıl bir farklılaşmaya gittiniz? Sivil toplum kuruluşlarının pandemi sürecinden olumsuz etkilendiğini görüyoruz. Avrupa Vakıflar Merkezi ve Amerika’da bulunan Vakıflar Birliği’nin sivil topluma destek amaçlı başlattıkları taahhütleri Türkiye’den imzalayan ilk vakıf olduk. Hemen Hibe projelerinin ihtiyaçlarını göz önüne alıp pandemi sürecinde desteklediğimiz tüm kurumlara projelerini tamamlayabilmeleri için her türlü esnekliği sağlayarak kendi taahhüdümüzü yayımladık. u Gelecek dönemlerde kadınlar için ne tür projeleriniz olacak? Kadınların eğitime, istihdama ve toplumsal yaşama katılım gibi her alanda haklarına erişebilmeleri için 14 yıldır Hibe Programlarımız kapsamında sivil toplum kuruluşlarının projelerini destekliyoruz. Toplumsal cinsiyet alanındaki çalışmalarımızla dünya sıralamasındayız. 13 yıldır Sabancı Üniversitesi ile yürüttüğümüz Mor Sertifika Programı ile toplumsal cinsiyet eşitliği anlayışını eğitim sistemine yerleştirmek için öğretmenlere yönelik eğitimler gerçekleştiriyoruz, toplumsal cinsiyete duyarlı materyaller üretiyoruz. İstanbul Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği’nin, “Kız Kardeşimle Güçlüyüm” projesiyle kadınların haklarına dair farkındalıklarının artırılması, şiddete maruz kaldıklarında izleyecekleri süreçleri öğrenmeleri ve dayanışma ağları kurmaları hedefleniyor. Sabancı Vakfı olarak kadınların ve kız çocuklarının yaşadıkları sorunları hafifletebilmek adına çalışmalarımızı kararlılıkla sürdürmeye devam edeceğiz. Bu bağlamda sivil toplum kuruluşlarını dinlemeyi, sorun alanlarında kolektif hareket edebilmek için köprüler kurmak her zaman önceliğimiz. Çok heyecanlandım u Sabancı Vakfı’nda sosyal sorumluluk projesini yönetmek size ne hissettiriyor? İlkokulda bana ne olmak istiyorsun dediklerinde Kızılay’da çalışmak isterim derdim. Kariyer yolculuğumda sivil toplum çalışmalarını emeklilik günlerimde yoğunlaştırabilirim diye düşünürdüm hep. Yani her zaman topluma faydalı işler yapma hayalim vardı, hiç hayallerimi bırakmadım. Sabancı Vakfı Genel Müdürlüğü için arandığımda çok heyecanlandım. Beklemediğim bir zamanda kapımı çalan bu fırsat için hiç tereddüt etmedim. 195 fark yaratan hikâye u 11 yıldır devam eden Fark Yaratanlar Programı’ndan biraz bahsedebilir misiniz neler yapıyorsunuz? 2009’da başlatılan Sabancı Vakfı “Fark Yaratanlar” Programı, toplumsal gelişmeye katkıda bulunan kişilerin öykülerini tüm Türkiye ile paylaşarak farkındalık yaratmayı amaçlıyor. 11 yılda 81 ilden 4 binin üzerinde başvuru aldık ve 42 ilden 195 Fark Yaratan’ın hikâyesini görünür kılarak toplumda yeni umutlar yeşerttik. Bireysel çabanın sivil toplumun gelişmesi için çok kıymetli bir kaynak olduğunu, bireylerin değişime inancının neleri başarabileceğini bu programla bir kere daha gördük. 12. sezon Fark Yaratanlarımızın çalışmalarını yakından takip edecek ve onları bir adım ileri taşımak için gerekli olan strateji, sürdürülebilirlik, etki ölçümü gibi konularda eğitim ve atölyeler düzenleyeceğiz. Yeni sezon duyurumuzu da paylaşmak isteriz. 12. yılımızda da karşılık beklemeden başkalarının iyiliği için çalışan ve çevresinde değişim yaratan herkesi Fark Yaratanlar Programımıza başvurmaya davet ediyoruz. Başvuruları farkyaratanlar.org adresi üzerinden 11 Aralık 2020’ye kadar almaya devam edeceğiz. u Sabancı Vakfı olarak gelecek dönem hedeflerinizden bahseder misiniz? Sosyal değişim zaman istiyor. Kurulduğumuz günden bugüne devam eden çalışmalarımızı üç ana başlıkta yürütüyoruz kültürsanat, sosyal değişim ve eğitim. Eğitim alanında yıllardır devam eden burslarımız ve ülkenin her noktasına ulaşan kalıcı eserlerimiz var. Kültürsanat alanında desteklediğimiz faaliyetlerle klasik müzikten arkeolojiye, tiyatrodan sinemaya kadar pek çok alana dokunmaya gayret ediyoruz. Ve sosyal değişim alanında da 14. yılına ulaşan Hibe Programımız var. Bu programlarımız gelişerek yoluna devam edecek. Bu dönem bize güç birliğinin önemini bir kere daha gösterdi. Sosyal meseleleri tek başımıza çözmemiz mümkün değil. Sivil toplum, özel sektör, üniversite ve kamu arasındaki işbirliklerine her zamankinden çok ihtiyacımız var. [email protected] 21 KASIM 2020 SAYI: 10 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ALEV COŞKUN Genel Yayın Yönetmeni AYKUT KÜÇÜKKAYA Sorumlu Müdür OLCAY BÜYÜKTAŞ AKÇA n Yayın Danışmanı İPEK ÖZBEY n Görsel Yönetmen ELİF TOKBAY n Sayfa Tasarım ECE KURTULUŞ DURSUN n Reklam Genel Müdürü AYLA ATAMER TÖRÜN Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: reklam@ cumhuriyet.com.tr Baskı: İleri Basım Mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş. Yenibosna Mah. 29 Ekim Cad. No:11A/41 Bahçelievler İstanbul Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Yaygın süreli yayın Babandan ya da eşinden kalan maaş hakkın Bir işte çalışıyorsanız tabii ki bir ücret alacaksınız, bu doğaldan da doğal hakkınız. Bizim burada anlatacağımız bekâr ya da dul iseniz babanızdan ya da eşinizin vefatı nedeniyle kalan maaş... O tatsız gün geldiğinde, evet canınız yanacak, çok üzüleceksiniz. Yaşam anlamsızlaşacak uzunca bir süre. Ama ölenle ölünmez. Devam eden sorumluluklarınız, yardımınıza ya da rehberliğinize gereksinim duyacak çocuklarınız olabilir. Bu nedenle acınızı yaşadıktan, yasınızı tuttuktan sonra günlük hayatın işleyişi içinde halledilmesi ve bilinmesi gerekenler durumlardan birisi bu dul ve yetim aylığı hakkı. Sigortalının ölümü halinde geride kalan hak sahiplerinin hayatlarını sürdürebilmeleri için, sosyal güvenlik sistemince kendilerine dul aylığı bir başka ifadeyle ölüm aylığı ve yetim aylığı bağlanıyor. Ancak, ölen kişinin hizmetinin 10 yıldan fazla olması halinde hizmet akdi ile 4/a’ya tabi çalışan evlenmemiş kız çocuklarına, Emekli Sandığı Kanunu'na göre aylık bağlanıyor. Bu sürenin 10 yıldan az olması durumunda herhangi bir aylık bağlanması söz konusu değil. l Emekli Sandığı Yasası’na göre, eş ve çocuklar ile ana ve babaya aylık bağlanıyor. Ölüm halinde halinde hayatta kalan eşe son alınan maaşın yüzde 75’i bağlanıyor. Çalışıyorsanız, alacağınız miktar yüzde 50 oluyor. l Eşin dışında bir de yetim varsa ki kız çocukları bekârsa hayatlarının sonuna kadar bu aylığı alabiliyor. O zaman eş yüzde 60, yetim yüzde 30 oranında maaş alıyor. Eğer iki yetim varsa eş yüzde 50, yetimler yüzde 25’er maaş alıyor. l Baba ya da annenin ölümü halinde yalnız bir yetim kalırsa alacağı miktar yüzde 50. İki yetim kalırsa yüzde 40’ar maaş alıyor. unsur, eş, ebeveyn ya da l Babanız ya da anneniçocuklarınızın SSK, Emekzi kaybettiğinizde evliyseniz, li Sandığı ya da BağKur ancak sonra işler kötü gitti ve ayrıldıysanız, boşandıkBU gibi farklı kurumlara bağlı çalışıyor olması.. tan sonra yetim aylığına hak SENIN 1 Ekim 2008’den sonra kazanıyorsunuz. l Erkek yetimler 18 yaşıHAKKIN bağlanan aylık ve gelirleri şöyle özetlemek mümkün na kadar, öğrenci iseler 20, l Hem malullük hem de yükseköğrenim görüyorlarsa yaşlılık aylığına hak kaza25 yaşına kadar aylık alanana, aylıklardan yüksek biliyor. ÜÇ MAAŞ DA OLCAY BÜYÜKTAŞ olanı; eşitse yalnız yaşlılık aylığı bağlanır. Yaşlılık aylığı ile dul aylığı bağlaMÜMKÜN nırsa her ikisi de tam ödenir. Bazı hallerde hem babanızdan hem de kocanızdan maaş alabilirsiniz. Bir dönem iki maaş alınması önlenmiş ise de 2008 yılında çıkan yasa sonrası belli durumlarda iki hatta üç maaş almak mümkün kılınmış oldu. SGK’den emekli olup kendi maaşını alırken SGK’li kocanızın ölümünden sonra dul aylığı bağlanır. Eğer babanız Emekli Sandığı’ndan emekli ise babanızın vefatı üzerine de yetim aylığı alabilirsiniz Dul ve yetim kadınlara birden fazla aylık veya gelirin nasıl bağlanacağı konusu, değişik zamanlarda çıkan farklı yasalar nedeniyle kafa karışıklığı yaratabiliyor. l Aynı anda hem eşinden hem de annebabadan aylık bağlanması, ölen kişilerin sigorta statüsü, ölüm tarihleri, cinsiyet ve aylık bağlanacak kişinin hangi statüde çalıştığına/emekli olduğuna göre değişiyor. Ancak birden fazla maaş almada temel l Ana ve babadan ayrı ayrı hak kazanana, yüksek aylık tam, düşük yarım ödenir. l Birden çok çocuğundan aylığa hak kazanan ana ve babaya en çok ödemeye imkân veren 2 aylıktan yüksek tam, düşük yarım ödenir. l Hem eşinden hem ana ve babasından ölüm aylığına hak kazanan tercih yapabilir. l Dul kaldıktan sonra ikinci eşini de kaybedenler iki eşinden kalan aylıklardan birini tercih edebilir. Eşlerden biri iş kazasından ya da meslek hastalığından dolayı ölmüşse, yüksek aylığın tamamı, düşük olanın yarısı ödenir. l 2008’den önce Emekli Sandığı’na tabi eşinden ölüm aylığı bağlanana SSK’li babadan yetim aylığı bağlanırsa ikisi de tam ödenir. l 2008’den önce ölen SSK’li eşinden dul aylığı alırken SSK’li babasından dolayı yetim aylığına hak kazanan kişi tercih yapabilir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle