Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
6 31 Ekim 2020 Cumartesi Şaka değil gerçekten muhtarım Sidar Yıldız, Ege Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yöneticiliği mezunu, formasyon da almış, ama binlerce öğretmen adayı gibi atanamamış. 2000 yılında İstanbul’dan ekonomik nedenlerle Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesindeki köyleri Toprakhisar’a göç etmişler. O dönemler SiSidar Yıldız, Kahramanmaraş’ın beş kadın muhtarından biri. 15 haneli köye çocuk parkı yapmış. İki fabrika ise yolda. “Belki köye geri dönüşü çocukların mutlulukları üzerine inşa edebiliriz” diyor. İş’te Mola ddbhsorpydtbirdyçzmtzbmdildaauaıioolüaieakaraaeeunlÜrrmlıureonirrsrnreyyhrmdyikiahlaoıhgvdunnyoüaoudnagolYöakaltreaiaimişklrnamkıaariyssaavur.naknd.kmrehtlarkymilieuTyaaaüa,HtyüıiçidatarlamknoturonkEyiuşaobınsılınarnupcçürhnbdıglbirtuıüka.yybteo.dudrletdmüukaeryluDenoauaicHdkiıaşayöaslrneyntukrmry’aenaltliıdy.iatüdaeabascymakkaovidStbaeiraşnfrlniio.datrylk1ıaaoanlatiüe,amAyy’breta0iaoayrnıdi.tacrideodinryıgrrrmçdmOaraEkmneka.rtadryöıeadsaıtğ.lakukaaenneineloevaıpzl3bieğıianrrkaşkdlçılmşemaş1eluuaeidumdnteggriamşçilknıldmmyyıümsaıçiğeöyiAnespanneiföioanaşrısanelydntdeteiünşçnanrmtçinmtçdeksiıeeısbirkimekivvnnaordterdkıumkımahazömnieemdmnrk,taröhmnaroiyaaelairiidsbbaneeaedakyna,eueakerükiGilhptekaetsiarbyiıbrnazıpuekeŞSarstdiaıtiedğledSaaıshaemmrtyerakibasbrsdnaöieenMrznlleüKaiasmklaibılıneulvraeahneasscrötaeaeaçzfkvnrdsseiohaaelrlehdeimbyriiubokkairreosyalsarğiyrmydYtydaniadeıimioooemirumknşaymnBrmaüma.rrrremzlaeinai.huulauks”eydıryddeazzmönBgrikrümmiladarodeııneeüzedsunlnhKşırbinri“..teölmmyaraynlhüdiüGSŞodekuaanoy“boakriüuöiylnnmdeayeğkramiüarköizhürldlrouaniangrsykaayinçtçdkakröidhmösrteıyaeld.nbodk.miukaeaısrrbvkaİkian.iŞenigtekrnrşdaitanoaehKa”uklieelkaydsşragarlaekannomaçaidmdaıadelirim?aaıbğbnklerlyyvıuaeymaiarbılueoluigmmeldd.ğrloab“miarignuralığiuırbrkkisnıüirrmiukruhaeilımel.tıtdd.mmc.ezttşemtk.kbuBaitaiiu”baaEiiieeihi.lirrknlYıldız’ın hayallerine kulak verelim. u Üniversiteyi bitirdin kendi mesleğin varken neden burası? Biraz süreç dayattı. Ege Üniversitesi Beden Eğitimi Spor Yöneticiliği mezunuyum. Sonrasında sürekli sınav temposu. Atanacağıma da inanmadım. 10 Ekim Ankara Garı katliamında teyzemi kaybettim. Sonra aileme destek olmak için döndüm. O acıyla köye daha çok bağlandım. Muhtarlık seçimi yaklaşınca “zaten köyde yaşıyorsun, bir kadın olarak topluma örnek olabilirsin” dediler. Aday oldum ve 47 oyun 25’ini aldım ve seçildim. kadınlar dönüştürür u Aday olurken vizyonun neydi, buralarda bir kadın muhtar olarak söz sahibi olmak zor olmadı mı? Biz hangi kafa yapısına sahip olursak olalım sonuçta feodal yapı büyüklerimizin kanında akıyor. İster istemez insanların söylemlerinde cinsiyetçi bakış açıları ortaya çıkıyor. Erkek gibi kadın denmesinden hiç hoşlanmam. Ama çocukların gülücüğü u Biraz projelerine gelelim... Köyünüz düzenli görünüyor, çocuk parkı da yapmışsınız, senin döneminde mi oldu? Teyzem unutulmasın diye bir şeyler yapmayı hep düşünüyorduk. Sonra bütçesini akrabalarımız dostlarımız, köylülerden toplayarak “Seyhan Yaylagül 10 Ekim Barış ve Demokrasi Parkı”nı parkı kurduk. Altyapısını da belediye yaptı. Bana diyorlar ki çocuk mu var ki park yaptın. Bir çocuk varsa bir çocuk gülsün. Şu inanıyorum; yazın buraya gelen bir ailenin çocuğu burada eğleniyorsa, anne ne olur bir gün daha bu köyde kalalım derse, o aileler de bir sonraki yıl yine buraya gelir. Belki köye geri dönüşü o çocukların mutlulukları üzerine inşa edebiliriz. Çocukların bir gülücüğü aileleri buraya çekebilir. Teyzem gülen bir insandı. Bir çocuk o parkta eğelenirken bu teyze kim diye sorması çok değerli. Çünkü aileleri Seyhan’ı anlatacak ve yaşayacak böylece. Köye iki u Köyde kuru gıda bakliyat eleme ve paketleme fabrikası ile senin kurduğun mantarhane atıl duruyor, tekrar üretime geçirme planı var mı? Fabrika günlük 30 ton kuru gıda eleme paketleme kapasitesine sahip. 2007’de yapılmıştı. Kısa süre işben lafımı asla esirgemiyorum. Toplumda alıletildikten sonra kapandı. Şimdi teknan kararlara ortak oluyorum. Toplumun karar tadilat yapıdınların gücünü fark etmelerine vesile olulıp üretime karum diye de düşündüm. Ben şuna inanırım tılacak. Burada bir erkek bir cam salça kavanozu alır salça bitkadınlara da iş tikten sonra kavanozu atar. Ama kadın öyle değildir salça bittikten sonra onu vazo yapar, içine çay koyar, yeri gelir içine başka sos yapar. Kadın dönüştürür, ben bu dönüşümün gücüne inanıyorum. Beraber ortaklaşa üretimi canlandıracağımıza inandım inanıyorum da. imkânı yaratma projemiz var. En az 56 kişi çalışabilir. Bir kadın kooperatifi düşüncem de var. Burada çevre kendimi dayatıyorum köylerde farkınu Peki bu işin zorlukları neler? Yok sayıyorlar. Bence bundan ötesi yok. Toplum ağzıyla “genç kız”. Ama bence “genç bir kadın” olmam dolayısıyla “O ne bilir, eski muhtara soralım” diyorlar ya da erkekler kendi aralarında toplanıp köyle ilgili karar dalık yaratmak istiyorum. İstiridye mantarı yetiştirmek için 2016’da genç çiftçiye hibe alabiliyor, ama ben kendimi dayatıyorum ki fabrika destek projesine başvurdum. Sonra burada 100 metrekarelik alana fabrikayı kurdum. Ben üretime başladım, ilk ürünümü aldım. Babamı tutukladılar. Aradan 40 gün geçti son ürünümü alacağım; sabahında annem tutuklandı (HDP yöneticiliğinden). Hem mahkeme süreci hem annemin işlerini takip etmek, hem 90 yaşındaki ninemin ihtiyaçlarını karşılamak bana kalmıştı. Sonuçta mantar üretimini durdurmak zorunda kaldım. İnşallah fabrikayla birlikte orayı da üretime katacağız. Bunlar 2021 içinde faaliyete geçecek. Ayrıca köyümüzde şu anda ciddi badem yetiştiriciliği var. 6 bin kök badem ağacı var. Bu yıl mahsul alınmaya da başlandı. Bu projeleri hayata geçirebilirsek daha fazla insan buralara gelebilir. Burada bugüne kadar mücadele eden insanlar olmasaydı, biz de burada yaşama tutunamayabilirdik. Şimdi burada mücadele etmezsek yarın gelmeye niyetlenecek insanlar olmayacak. cumartesi@cumhuriyet.com.tr 31 EKİM 2020 SAYI: 7 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ALEV COŞKUN Genel Yayın Yönetmeni Aykut KüçükkayA Sorumlu Müdür OLCAY BÜYÜKTAŞ AKÇA n Yayın Danışmanı İPEK ÖZBEY n Görsel Yönetmen ELİF TOKBAY n Sayfa Tasarım ECE KURTULUŞ DURSUN n Reklam Genel Müdürü Ayla Atamer Törün Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: reklam@ cumhuriyet.com.tr Baskı: İleri Basım Mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş. Yenibosna Mah. 29 Ekim Cad. No:11A/41 Bahçelievler İstanbul Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Yaygın süreli yayın Bu senin Nafaka istemek hakkın hakkın OLCAY BÜYÜKTAŞ Tanıştınız, âşık oldunuz, evlendiniz, mutlu, umutlu yıllarınız oldu... Bu arada çocuklara kendiniz bakmak istediniz. Belki çalışma yaşamından koptunuz. Ya da zaten çalışmıyordunuz. Tabii esas olan, ekonomik anlamda bağımsız olmadan evlenmemek. Ama oldu ya evlendiniz... Gel zaman git zaman işler değişti... Evlilik yürütülemez hale geldi. Dünyanın sonu değil netekim. Belki dostlukla, konuşarak belki kavga kıyamet bir şekilde adliyenin yolunu tuttunuz. İşte bu dönemde girecek nafaka hayatınıza... Nafaka, boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek tarafın geçimi için, diğer taraftan maddi gücü oranında süresiz olarak isteyebileceği ödemeye deniyor genel olarak. Tartışmalar var Bu süresiz olma hali son yıllarda biraz tartışma yarattı. Zira bir ya da birkaç yıl evli kalmış bir çiftin boşanması halinde, ekonomik olarak zayıf olanın ömür boyu desteklenmesi sıkıntı yarattı. Burada ekonomik olarak zayıf olandan ağırlıklı olarak kadını anlamak gerekiyor. Çünkü, ülkenin sosyokültürel yapısı nedeniyle kadının erkekten zengin olduğu evliliklere genel olarak rastlamıyoruz. “Seni evinin kadını yapacağım, çalışmana gerek yok” dilleri dökülerek evlenilen kadınla iki yıl sonra boşandığında da “İki yıl evli kaldık, 42 yıl nafaka mı ödeyeceğim” yakınmaları gündeme gelebiliyor. Oysa, zaten kendi gücü ile geçinebilecek bir kadın zaten erkekten herhangi bir tazminat ya da nafaka istemeyecektir. Ama, çocukların yaşam maliyetleri, eğitimi ve benzeri durumlar için de tabii ki bir destek gerekir. Ve neyse ki Medeni Kanun’la bu düzenlenmiştir. Her türü hak 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’na göre dört çeşit nafaka düzenlemesi söz konusu. l Yoksulluk nafakası: Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 175, 176, 177 ve 178. maddelerinde düzenlenmiş yoksulluk nafakası. Boşanma durumunda bunu talep etmek için bazı koşulların oluşması gerekiyor. Örneğin, taraflardan biri nafaka talebinde bulunmalı. Talep eden eşin kusursuz ya da daha az kusurlu olması. Nafaka isteyen eşin yoksulluğa düşmesi ve nafakanın bunu ödeyecek eşin mali gücü ile orantılı olması... l İştirak nafakası: Velayeti kendisine verilmeyen eşin, ergin olmayan çocuk lehine herhangi bir talep olmaksızın da hâkim tarafından hükmedilebilen nafaka türü. Yani hâkim velayeti anneye veriyor ve babanın da nafaka ödemeye hükmediyor. Talep olmasa bile hâkim bunu yapabilir ve bu türde eşlerin kusurlarının bir önemi yok. Bu nafaka türündeki amaç; ergin olmayan çocuğun yetiştirilmesi, sağlık, barınma, eğitim benzeri giderlerine velayet kendisine verilmeyen eşin mali gücü oranında katılmasını sağlamak. İştirak nafakası kural olarak çocuğun 18 yaşını doldurması, evlenmesi ya da mahkeme kararı ile ergin kılınması ya da vefatı ile son bulur. l Ancak çocuk ergin olmasına rağmen eğitim hayatına devam ediyorsa, eğitim hayatı sonuna kadar iştirak nafakası ödenmeye devam edilir. Nafakanın ne kadar olacağına hâkim karar verir. l Tedbir nafakası: Boşanma veya ayrılık davası açılınca hâkim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri resen alır hükmü gereğince tedbir nafakasına hükmedilebilir. Tedbir nafakası, boşanma süresince ayrı yaşanması halinde hatta 196. madde uyarınca da açılmış bir boşanma davası olmaksızın ve tarafların birlikte yaşamalarına rağmen tedbir nafakasına hükmedilebilir. l Yardım nafakası: TMK’nin 364 ve 365 maddelerince düzenlenmiş olup aslında konumuzla çok ilgisi yok. Yardım nafakası ancak ve ancak birlikte yaşayıp yaşamamalarına bakmaksızın kan hısımlarının birbirlerine yardım etme yükümlülüklerini korumak için düzenlenmiş bir uygulama. Yardım nafakası, yoksulluğa düşecek alt soy, üst soy ve kardeşlere talep halinde dava tarihinden itibaren bağlanan nafaka türü.