16 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

31 Ekim 2020 Cumartesi 3 Kusurlar güzeldir sizi özel kılar Tangayla kalıyorum gelin izleyin u Yetenek mi, çalışmak mı? Çalışmak. İdmanlı olmak her zaman daha iyidir. Jacques Brel, biliyorsunuz söz yazarı, şair, oyuncu; “Dünyada yetenek diye bir şey yoktur” der. “Sadece istek vardır; çalışmanız lazım, çok çalışmanız lazım”. Terlemek lazım. Ben de görüyorum, her alanda. Sporda da öyle. u Şans? Tabii önemli. Ecole Florent’da benden çok daha yetenekli arkadaşlarım vardı, ama göremedik. Doğru yerde, doğru zamanda olmak var. Onun için de sürekli çıkmak, dolaşmak, tanışmak, denemek lazım. u Çıplak Vatandaşlar’da tam bir soyunma yok, değil mi? Valla gelin izleyin. Tangayla kalıyorum tabii! Zeynep Tuğçe Bayat İlk gözlerine hayran oldum u Yeni evlendiniz, değil mi? Evet. Eşim de oyuncu, çok da iyi bir oyuncu. u Tebrikler, bir ömür boyu sürmesini dilerim. Çok teşekkür ederim. Çok güzel buluyorum onu. İlk iletişim fizikseldir ya. Ben de ilk gözlerine hayran oldum. Gözlerini çok seviyorum. Çok duru, güzel, çok zarif bir kadın bence. FOTOĞRAF: Vedat Arık O kadın gider u Hatırla Sevgili’yle de büyük bir parlama yakalamıştınız. Evet. Şans. Ama hazırdım. Rol için hazırdım. Mesela evde oturuyorsunuz, kapı çalıyor. Çok güzel bir kadın. Siz konuşmayı bilmiyorsanız, davet etmeyi beceremiyorsanız, yemek yapmayı, şiir okumayı, kitap okumayı, onu etkilemeyi bilmiyorsanız, o kadın gider! Jean Paul Belmando’nun lafıdır bu. O da biliyorsunuz, serseri bir adamdır. Destekleri bol Fatih Türkmenoğlu Nişantaşı’nda bir kitapçıda buluştuk Cansel Elçin’le. Yeni dizisi “Sol Yanım”ı ve bütün hayatını konuştuk. Tire’den Paris’e, oradan İstanbul’a u Oyunculuk bir sanat ve zenaat herhalde. Her an desteklemek lazım tabii. u Diziden başlayalım hadi. Hayırlı olsun, ismi de çok güzelmiş: Sol Yanım. uzanan çok güzel bir yolculuktu sohbetimiz. Fransız hükümeti de çok destek veriyor. Senede 512 saat çaSol Yanım, yani kalbimin tarafı. ve yetenekler gelişiyor. O misket oyunu o kadar lışan bir oyuncu, çalışmadığı döÇok güzel bir dizi, bir kere yazarını konsantrasyon gerektirir ki... nemlerde yardım alır. Meslek olaçok seviyorum. Melis Civelek, drau Fransa’da konservatuvara mı girdiniz sonra? rak “oyuncu” olduğunuz anda, çok mayı ve Türk seyircisini çok iyi biliOrada konservatuvara girmek çok zor. 24 yadestek gelir. Senede birkaç kez staj yor. Kalemini çok seviyorum; çatışşının altında olmak lazım, ben tiyatroya başladıyapma hakkınız olur. maları, çarpışmaları, karakterleri çok iyi yaratıyor. Yönetmen çok önemli, Serdar Közelekli’yi çok uzun zamandır takip ediyordum. Hem sanat filmlerini hem de televizyonu çok iyi bilen bir yönetmen. u Karakter nasıl? Nasıl çalıştınız? İhsan Kutlusoy; çok zengin. Varlığını devam ettirmek isteyen bir kişi. Zaaflarını çalıştım. Kendi hayatını yaşayamamış bir adamdır, genç yaşta olgunlaşmıştır... Hedef ve süper hedef belirledim. İhsan Kutlusoy’un hedefi, o mirası, babadan kalan ve katladığı ğımda 23 yaşındaydım zaten. Konservatuvarlara girmesine yardımcı olduğum çok oyuncu oldu. Onlardan daha çok heyecanlanırdım. Ben Ecole Florent’a gittim. Çok iyi bir kurs. Benim sınıfımdaki bütün arkadaşlarım çok başarılı oldu. u Hatta Audrey Tautou ile de aynı sınıftaymışsınız. Görüşüyor musunuz? Evet, o da bizim sınıftaydı. O kadar samimi değildik, ama birbirimizi tanırdık tabii. Onun iyi bir kariyer yapacağını biliyorduk. Acayip bir aurası vardır, sahneyi alır. Bizim hocamız bile sonra oyuncu olarak bir kariyer yaptı. Sınıftan arkadaşlar bir grup kurdular, o kadar da başarılı oldular ki. Hatta geçenlerde birisi aradı, “Hintli bir u Böyle desteklere çok alışık değiliz buralarda. Bir havuz yaratmak lazım. Fransa’da CNC var örneğin, Milli Sinema Merkezi. Bir dönem Fransa’da yönetmenler Cannes’a karşı çıktılar, yan festivaller yarattılar. Cannes çok ucuzlamıştı çünkü. Yeni festivaller de yeni dalga sinemacıların ve yönetmenlerin yükselmesini sağladı. Sektör büyüdü, genişledi. u Bu dönemde bile ayakta mı? Korona döneminde bile 2 milmirası devam ettirmek. Megaloman. Oğluyla çatışması var, ona göre oğlu biraz hayta. Orada çatışma var tabii. Çok güzel karakter. u Hazırlık süresi ne kadar? Saatlerce ezber yapıyor musunuz? Her zaman değil, ama sürekli karakterin içinde yaşıyorum. Buraya gelirken bile karakterin mimiklerini, hareketlerini düşünüyorum. Karakterlar. Büyük şehri; İzmir’i, İstanbul’u görmeden Paris’e giden, tam anlamıyla gurbetçi insanlar. Edebiyat falan, bizim için değildi. u Kim bilir onlar için ne büyük zorluk oldu, düşünsenize. Tire müthiş bir yer, ama bambaşka dinamiklerin içinde yaşanıyor tabii. Tabii. Tire çok medeni bir yer, bir kere bulunkarakter var, sen çok iyi oynarsın, gelsene” dedi. Gideceğim şimdi. Çekimler Haziran 2021’de. Yurtdışında oynamak bana iyi geliyor. Başka nefesler de almak lazım. Ben Frankofonum, İngilizce de oynuyorum. Oyunculuğum sayesinde dünyayı dolaşmayı seviyorum. yon izleyiciye ulaşan filmler var Fransa’da. Gidiyorlar insanlar. Bir de kart sistemi yarattılar. 18 Avro veriyorsunuz, istediğiniz kadar sinemaya gidiyorsunuz. Sistem işte. Sistem, sanatı ayakta tutuyor. den çıkmak biraz zaman alabiliyor. u Fransa’da sosyal bilimler ve ekonomi Birini çok sevdiğiniz zaman, ona çok saygı da duyuyorsunuz. Kırılmasından çok korku duyuyorsunuz. Ama bazı insanlar var, onlardan korkuyorsunuz. Orada başka şey var. Farklı aksana açık olmalı okumuş olmanız bu oynadığınız karakterleri çözmekte faydalı olur mu diye düşünüyorum. Okumadım ki... u Aaa, ben okudunuz zannediyordum. Yok, bir ay gittim okula, kaçtım sonra. Hiç hoşuma gitmedi. Bence enteresan değil. Hayat amacıma uygun olmadığını hemen anladım. u Aslında insanın o yaşta hayat amacını anlamış olması da güç, değil mi? Ya aslında tam da anlamamış olabilirim. Duygularımla hareket ettiğim için, bana göre bir şey değil dedim, çünkü o dönem ailece bir şirket kurmuştuk, ihracat ve ithalat yapıyorduk. Malum, biten mesleklerden... Ticaret yapıyorduk zaten. Bir de işin aslını öğreneyim dedim herhalde, ama kendimi bulamadım orada. Ben lisede edebiyat okumuştum. Tabii edebiyatla da hayat kurulamıyor. Benim babam terzi, annem ev hanımı. Tire’den, küçük bir kasabadan gelen insanduğu yer itibarıyla çok enteresan. Tarihi çok zengin. u Ben oralarda çok vakit geçirdim. Oradaki hayat, insanların birbirini kollaması, yardımlaşma, dayanışma, büyük bir şehirde, hele Paris’te düşünülemez bile. Geçen gün annemi aradım. O şimdi Tire’de yaşıyor. Ne yapıyorsunuz, dedim. Şimdi bütün komşularla buluşuyoruz, para günü var, dedi. Gruptan bir kişiye veriliyor... Harika bir şey! u Sizin çocukluğunuz da orada geçti, değil mi? Evet. Muhteşem geçti hem de. Kalabalık kutlanan bayramlar, onların hazırlıkları... Tire’de 365 günün 320 günü hava güzeldir, yalınayak sokaklarda gezer, oyunlar oynardık. Sokak köpeklerini besler, severdik. Üç oyuncağımız vardı zaten; Oyuncak araba, uçurtma, misketler. Ağaca tırmanıyoruz, koşuyoruz, eğleniyoruz. Beden u Dizi sektörü Fransa’da farklı mı? Orada prodüksiyon şirketi televizyonla 13 bölüm için anlaşıyor. Reyting iyi gelirse, bir 13 bölüm daha çeker, ama o ilk 13 bölüm mutlaka yayınlanır. Burada daha farklı. Kırık Kanatlar tutunca 1.5 sene Ayvalık’ta yaşadım. Orada bir yüzbaşıyı oynuyordum. u Türkçenizde bir sorun var mıydı? Vardı. Hayatımın 25 senesi Fransa’da geçtiği için... Ama çok çalıştım ve düzelttim. Ben oyuncu olarak daha evrensel düşünüyorum aksan konusunda. Sonuçta bir İngiliz/Amerikan yapımı filmde herkesin başka aksanı var. Buna açık olmak lazım. Kimse de umursamıyor. Hatta öyle olması isteniyor belki de, çünkü toplum da öyle. u Evet. Fransa’da da öyle. Kimi İspanyol aksanıyla konuşur, kimi Portekiz, Japon... Bu oyuncular entelektüel birini, bir işadamını da oynayabilirler. Onlara takılmıyorlar. Türkiye’de, birden ‘3 21 kayıt’ dendiği zaman insanlar hemen diyaframdan ve çok düzgün bir Türkçeyle konuşmaya başlıyorlar. Bu beni hâlâ çok şaşırtıyor. u O kitap Türkçesi bazen çok da rahatsız edici. Hatta bazen set dışına da çıkabiliyor. Samimi gelmiyor. Kusurlar güzeldir. Kusurlar sizi özel kılar. Ama ben Türkiye’de kalmaya karar verdiğim andan itibaren diksiyon dersleri almaya başladım. O konuda da bir hayli ilerledim. Kelime eksikliğimi de kitap okuyarak ve sosyal çevrede ilerlettim. Çok zordu, ama güzel bir yolculuktu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle