23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

SAYFA 6 8 EYLÜL 2018, CUMARTESİ ‘Önemli olan edebiyata‘Bir içi içine sığmazlık, bir coşku hali olmalı, anlatmak istediklerini kâğıda dökebilmenin sevinci’ ihanet etmemek’ AYÇA DERİN KARABULUT ? İlk öykü kitabınız Bu Gece Pera’danın adına siz mi karar verdiniz? Kitaba adını Erdal Öz verdi. Yoktan var etmedi tabii. Bu Gece Pera’da, kitabın içindeki bir öyküdür. Ortada yayına hazır bir dosya vardı ama adı yoktu, daha doğrusu zihnimde uçuşan birkaç ad vardı lâkin ben bir türlü karar veremiyordum. Sonra böyle bir öneri geldi Erdal Öz’den, ben de uygun buldum. Kitaba adını veren öykü Beyoğlu’nda, eski adıyla Pera’da geçtiği ve o günlerde orada hâlâ Peralı bir tavırla yaşayan insanların ve Rumların hayatından bir kesiti anlattığı için. Yüzleşme gecesi ? Şimdi yazmış olsanız adı yine aynı kalır mıydı? Bilmiyorum… O öykünün adı gene aynı olurdu, çünkü odağı bir sığınmayüzleşme gecesidir, lâkin kitabın adı aynı kalır mıydı sahiden bilmiyorum. ? İlk kitabınızı nasıl bir ruh halinde yazdınız? Otuz yıl öncesinden söz ediyoruz… Bir içi içine sığmazlık, bir coşku hali olmalı, öyle kalmış hatırımda, anlatmak istediklerini kâğıda dökebilmenin sevinci. Bir yandan da öyküde farklı bir şey denemenin kıvancı ve ürküntüsü. Yayımlanabilir mi kaygıları da olmalı elbette, tanınmıyor, bilinmiyorsunuz, bir adınız yok henüz, üstelik klasik öykü formunda yazılmamış, genel okur kitlesinin yadırgayacağı öyküler… ? Peki ne kadar sürede, hangi şehirde, nerede yazdınız? İstanbul’dan uzak kaldığım bir dönemde, bir yıl gibi bir sürede, İzmir’de yazdım. Uzun zaman önce yitirdiğimiz sevgili dostum şair Aral Öztaşkent’in daktilosuyla. ? Eğer şimdi yazacak olsanız, neler farklı olurdu? Temelde değişmeyecek şeyler, yazarın dünya görüşü, baktığı yerler ve insanlar, sorunlar olsa da bugünün toplumsal koşulları, değişimler, dönüşümler ve üst üste yığılan bunca olgu, açmaz, dert mutlaka sızardı öykülere. Söyleme biçiminde de Fotoğraf: Evran Soyuçok / www.edebi.blog farklılaşma olurdu kuşkusuz. ? Yazma ritüelleriniz var mı? Bir ritüelim yok. Evde, çalışma odamda, hemen her gün, daha çok geceleri yazarım. Bazen de Galapera Sanatevi’nde yazdığım olur. ? Kitabınızı kitapçılarda ilk gördüğünüz anı hatırlıyor musunuz? Hayır, hatırlamıyorum. Ne var ki kitap olarak yayınevinden bana gönderildiğinde çok mutlu olmuştum, bir düşün gerçekleşmesiydi. Bir de ego hınzırına, sen sus bakalım demiştim. ? Beğenilmemesinden korktunuz mu? Beğenilmesini çok istememe rağmen böyle bir korku hissettiğimi hatırlamıyorum. Herkese ulaşabilmenin, beğendirebilmenin mümkün olmadığını biliyor insan. Benim için önemli olan edebiyata ihanet etmeden istediğimi gerçekleştirebilmekti. ? Aldığınız en olumsuz ve en olumlu eleştiri neydi? Olumsuz eleştiri almadım, olduysa da bana ulaş Jale Sancak otuz yıl öncesine dönüyor ve ilk kitabı Bu Gece Pera’dayı yazarken hissettiklerini, nasıl çalıştığını, kitapla ilk karşılaşmasını anlatıyor. madı. Tam tersine beğenildi, olumlu şeyler yazılıp söylendi. Yıllar sonra karşılaştığım bazı okurlardan da güzel şeyler duydum. Ne var ki hiçbir yapıt kusursuz değildir, pekâlâ olumsuz eleştiriler de olabilir. Önemli olan edebiyat ölçütlerine göre, nesnel ve doğru değerlendirilmesi. ? İlk defa kitap yazmaya karar vermiş birine tavsiyeleriniz var mı? Tavsiye demeyelim de düşündüklerimi sıralayayım. Türk ve Batı edebiyatının ders çalışır gibi çalışılması, yazıp bozmaktan, değiştirip düzeltmekten bıkılmaması, işçilikten ve denemekten kaçınılmaması, yazılacak türün özelliklerinin kavranması, düş gücünün, yaratıcılığın, özgünlüğün önemsenmesi ve cesaret daima iyidir. ? İlk kitabı beğenilmeyen/ okunmayan/ satmayan birine ilk tavsiyeniz ne olurdu? Beğenilmeme, satmama, okunmama nedeni nedir, buna bakmak lazım. Dün de, bugün de nitelikli, iyi çalışılmış, ilk kitap olmasına rağmen bunun çok ötesinde birçok yapıt okunmuyor, satmıyor, tıpkı usta yazarların yapıtları gibi. Ne tavsiye edilebilir ki? Çok satmanın yolları, vitrinde olmak vb. diye birtakım kuralları, numaraları tavsiye eden ediyor zaten. ‘Genç sanatçıların önceliği özgür bir ortamda üretim yapmak’ Sanatın her dalına açık alan ARTEM İS GÜNEBAKANLI İki kuşaktan üç sanatçı, Yeldeğirmeni’ndeki Açık Alan’da sanatçıları ve sanata ilgi duyan herkesi aynı çatı altında ağırlıyor. Eğitimcilik hayatında 25 yılı geride bırakan sanatçı Oya Tansel’in kurduğu Açık Alan, sanat okullarına hazırlanan öğrenciler için bir eğitim alanı, birçok sanatçının işlerini buluşturan bir galeri ve sanatın çeşitli alanlarına değen söyleşi ve atölyelerin gerçekleştiği bir buluşma noktası. İşlerine pek çok sergi ve dergide rastladığımız, halen Tuhaf Dergi’nin illüstrasyon direktörü olan Naz Tansel ve eserleriyle aralarında Contemporary İstanbul ile İstanbul Bienali’nin de bulunduğu birçok organizasyonda yer alan Burak Dak, Açık Alan’ın eğitmenleri. Sanatla nefes alan, paylaşımcı bir tutumla mekanlarını açtıkları herkese de nefes aldıran bu üç isimle Açık Alan’ın hikâyesini konuştuk. ? Annekız aynı okulda sanat eğitimi aldınız. Sonrasında çalışma hayatınızda da benzer yollardan geçtiğinizi tahmin ediyorum. Sizi sanat Oya Tansel Naz Tansel eğitimine farklı bir yaklaşım barındıran böyle bir yeri açmaya yönelten ne oldu? Naz Tansel: Evet, ikimiz de Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Resim Bölümü’nde okuduk. Annem Güzel Sanatlar Lisesi’nde öğretmenlik yaparken ben aynı okulda öğrenciydim. Deneyimlerimizi ortak yaşamanın yanı sıra farklı bakış açılarından değerlendirebildik. Daha sonra edindiğimiz bu artı ve eksi deneyimlerin izinde kendi sanat mekânımızı oluşturduk. Oya Tansel: Yıllarca özgür, yenilikçi, paylaşımcı bir sanat ortamının hayalini kurdum. Bir sanat eğitimcisi olarak çalıştığım ortamlarda deneyimlediklerimi aktarmayı amaç edindim. Meslek hayatımda karşılaştığım bazı işleyişler sırasında uymak zorunda kaldığım ve sıkışma olarak nitelediğim aksaklıkları özgürce yok sa yabileceğim bir mekân oluşturmak amacıyla yola çıkarak Açık Alan’ı kurdum. Zorlukları fırsata çevirmek ? Ekonomik güçlüklerin artmasından en çok etkilenen alanlardan biri sanat. Sizce böyle zamanlarda insanların sanatla ilişkisi nasıl şekilleniyor? Burak Dak: Özellikle Avrupa’da yakın tarihlerdeki büyük ekonomik kriz dönemlerinde yatırım aracı olarak çoğunlukla sanat eserlerinin tercih edildiğini görebiliriz. Bunun sebebi, sanatın hiçbir zaman değerini yitirmemesi, aksine her geçen gün değer kazanması. Türkiye’de sanat eseri bir yatırım aracı olarak görülüyor mu? Bence asıl sormamız gereken ve benim de cevabını merak ettiğim soru bu. Ancak kesin olan bir şey varsa o da sanat ya da sanat eserinin kendi değerini her zaman zor koşullar altında oluşturmuş olması. Naz T.: Burak’ın da dediği gibi bazen şartların zorlukları fırsata çevrilebilir. Bu gibi zamanlarda Türkiye’deki sanatseverlerin ve koleksiyonerlerin korkmadan risk almaları gerektiğine inanıyorum. ? Oya Hanım 25 yılı aşkın süredir sanat eğitimcisi; Naz ve Burak da aynı şekilde güzel sanatlar eğitimi almak isteyen farklı yaş gruplarından öğrencilerle çalışıyor. Türkiye’de sanatla ilgilenen yeni neslin öncelikleri neler? Sanat öğrencilerinin yaklaşımlarında önceki kuşaklara göre nasıl bir değişim gözlemliyorsunuz? Naz T.: Bence genç sanatçı adaylarının birinci önceliği özgürce kendilerini ifade edebilecekleri bir ortamda üretim yapabilmek. Bu sebeple yurtdışı arayışlarına oldukça fazla talep olduğunu gözlemliyoruz. Burak D.: Ben günümüz Türkiye’sinde yaşayan genç sanat öğrencilerine bir tavsiye vermek istiyorum. İnternetten ulaştıkları hızlı bilgiler yerine, okuyup, araştırıp, analiz ederek olaylar üzerine kendi fikir ve görüşlerini oluşturmalarını rica ediyorum. Yeni fikirlere açığız ? Açık Alan’ın yeni sezon programında ne tür etkinlikler düşünülüyor? Naz T.: Açık Alan yeni sezonunda devam eden sanat kurslarının yanı sıra pek çok sergi, workshop, söyleşi, film gösterimi ve hatta birkaç konsere ev sahipliği yapacak. Geçtiğimiz dönem olduğu gibi kalabalık sanatçı gruplarını ağırlamanın yanında birkaç sanatçının şekillendirdiği karma sergiler de planlıyoruz. Oya T.: Şu anda yeni projelerimiz için takvimlerimizi ayarlıyoruz. Ayrıca gelecek yeni proje fikirlerine de açığız. Açık Alan’ın bir parçası olmak isteyen herkesi bekleriz. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle