Katalog

‘ENEL HAKK’IN HAKKI’ iktidarı, laik devleti ele geçirmek Hem demokrasiye geçiş hem de karşıdevrim sevdasından ve hırsından vazgeçmelidir” olarak görülen çok partili rejimde, Sünni irti- diyerek uyarmaya devam ediyor. canın Alevilerin üstüne yürümesinin yalnız- ‘İNSANIN İNSANLAŞMASI ca bir din, mezhep, inanç sorunu olarak görü- KOLAY OLMADI; KOLAY OLMUYOR; lemeyeceğini, bunun, her şeyden önce bir dev- KOLAY OLMAYACAK’ rim ve karşıdevrim çatışması, sağ-sol hesap- Yeni Krallar Yeni Soytarılar, laşması, demokrasi davası olduğunu belirttiği Atatürkçülüğün Alfabesi, Görülmüştür, Enel Hakk’ın Hakkı’ndaki Pencere yazılarını Japon Gülü, Ergenekon Mergenekon, Eyvah şu cümlelerle sunuyor: Yine Biz Haklı Çıktık adlı kitaplarında da “Aleviliği çökertmek ve Alevileri Sünnileştir- Pencere’sinden ışıltılar okuduğumuz İlhan mek isteyen irtica, laikliğin toplumda önemli bir Selçuk, “İnsanın insanlaşması kolay olmadı; dayanağını yok ederek şeriatçılığın yolunu aç- kolay olmuyor; kolay olmayacak. İşkence mak stratejisini kırk yıl sabırla uygulamıştır. İrti- yapan mı zavallıdır, işkence yapılan mı canın Aleviliğe saldırısının içeriğinde, Atatürk’e zavallıdır, bilemiyorum ama bildiğim bir düşmanlığın tarihsel özü yatıyor; çünkü bu yol- şey var: İkisi de insandır. Birisi insanın da kazanılacak başarı, Mustafa Kemal’i tarihsel insanlaşması sürecinde daha ileri bir insan, bilinçle sevip benimseyen önemli bir topluluğun öteki daha geri bir insan…” diyerek sunduğu çöküşü olacaktır. Elinizdeki kitap, bu uzun sava- Ziverbey Köşkü adlı anılarında, 12 Mart şımın -deyim yerindeyse- ‘hayat-ı hakikiye’den döneminin işkenceleriyle hesaplaşıyor. çıkarılmış örnekleri var. (…) Aydınlanmanın Sesi İlhan Selçuk İslam dünyasında ‘Enelhak’ töresi, göreneği, Anlatıyor’da, Ümit Zileli’yle 1998’de Radyo geleneği, düşüncesi, felsefesi, kapalı bir dün- Cumhuriyet’teki söyleşileri var: Aydınlanma, yanın inancı gibi görülüyor ama bu bakış açı- insanlık tarihi, insanın insanlaşma öyküsü. sı ‘1923 Aydınlanma Devrimi’nin tarihsel kö- kenindeki toplumsal dayanağın zaman içindeki ‘YÜZBAŞI SELAHATTİN’İN ROMANI’ önemli bir boyutudur.” İlhan Selçuk’un, önemli kişilerin yamacın- da görev alan, yıllarını ateş çemberinde geçi- ‘TÜRKİYE’DE TÜRK-KÜRT VE ren, koca bir imparatorluğun yıkılışını ve ye- ALEVİ-SÜNNİ ÇATIŞMASINI KARDEŞ rine yeni bir devletin kuruluşunu yaşayan, iç KAVGASINA DÖNÜŞTÜRMEK ve dış çatışmaların, devrimlerin, isyanların, İSTEYEN EMPERYALİZME KARŞI kahramanlıkların, cinayetlerin tanığı olan, ÇAĞDAŞ BİLİNCİ AYDINLATMAK yenilginin çukurundan Anadolu’ya geçerek ZORUNDAYIZ!’ Milli Kurtuluş Savaşı’nı sürdürecek gücü yü- İşte kitaptaki yazılarından birkaç cümle: reğinde duyan, Kemal Tahir’in Yorgun Sa- “Bugün Türkiye’de Türk-Kürt ve Alevi- vaşçı, Celal Bayar’ın Ben de Yazdım, Hasan Sünni çatışmasını kardeş kavgasına İzzettin Dinamo’nun Kutsal İsyan, Ali Fuat dönüştürmek isteyen emperyalizme karşı Cebesoy’un Milli Mücadele Hatıraları adlı çağdaş bilinci aydınlatmak zorundayız; kitaplarında da kendisinden söz edilen ve ku- bilgisizlik, cehalet, körlük, kazılan tuzağı şağının dramını kişiliğinde yansıtan bir suba- derinleştirir. Cumhuriyet Aydınlanmanın yın yaşamını aktardığı Yüzbaşı Selahattin’in izdüşümünde yürüyor; sağdan soldan gelen Romanı (2 cilt), antiemperyalist mücadele- saldırılar, yolumuzun doğruluğunu gösteren mize coşku veren bir yapıttır. birer kestane fişeği sayılır” (s. 191). Aydınlanma Bilgesi İlhan Selçuk (Alpay Ka- “Şeriatçı, yalnız Türkiye Cumhuriyet’ine bacalı, 2005), Yaşasın İlhan Selçuk: Kalemi ve düşman değildir; Osmanlı’daki bütün yenilik Senfonisi (Haz. Akın Ok, 2008), Cumhuriyet’in hareketlerine karşı çıkmış softalığın simgesi- Bir Numarası / Ziverbey’den Ergenekon’a İl- dir. Bugün Yunus gözlerini açıp dirilse… Tür- han Selçuk (Aytekin Gezici, 2008), Türk Dev- kiye’deki ‘irtica’ya şaşar kalırdı” (s. 352). rim Tarihinin Önemli Bir Yazarı İlhan Sel- “Mustafa Kemal’in laik Cumhuriyeti su Ali Sirmen, Sabahattin Kudret Aksal, Oktay Akbal, Necati Cumalı, çuk (Vecihi Timuroğlu, 2009), Kendi Heyke- üstüne yazılmış bir yazı değil; toplumsal lini Yapan Adam İlhan Selçuk (Orhan Kara- koşulları inceden inceye hesap edilerek taş İlhan Selçuk, Fazıl Hüsnü Dağlarca, Yaşar Miraç, Lütfi Özkök veli, 2012), İlhan Abi (Miyase İlknur, 2012) üstüne hakkedilmiş bir kitabedir” (s. 381). yaşamına egemen kılmak isteyenlerin mezhepsel softalığı, adlı kitaplar, Pencere’sinin ışığının hâlâ karanlığı kovaladı- ‘TÜRKİYE’DE ALEVİLİK VE BEKTAŞİLİK’: inanç özgürlüklerini devlet buyurganlığında çiğniyor. ğının kanıtıdır. “TÜRKİYE ‘MEZHEP DEVLETİ’ KURMAK Türkiye ‘çağdaş-laik-demokratik Cumhuriyet’le uygarlık ‘MADEMKİ TARİHSEL BİLİNCİMİZ VAR, İSTEYENLERE ‘DUR’ DEMEK ZORUNDADIR!” dünyasına katılmak istiyorsa ‘mezhep devleti’ kurmak EN BÜYÜK YIKINTININ ÜSTÜNE YÜRÜRÜZ!’ Türkiye’de Alevilik ve Bektaşilik’te de (Gencay Şaylan- isteyenlere ‘dur’ demek zorundadır” (s. 50, 54). Şenay Kalkan’la) vurguluyor: 6 Kasım 1995’teki Onur Gecesi’nde söyledikleri, düşünsel ‘RTE XIV. LOUIS Mİ?’: ‘AKP’NİN bileşkesinin de özüydü: “Mademki tarihsel bilincimiz var, bel- “Aleviler, oldum olası şeriata karşıdırlar. Laik Cumhuriyette GİDİŞATI, ÜLKEYİ ÇOK TEHLİKELİ şeriat kaldırılmıştır. Öyleyse ‘şeriatın kestiği parmak acımaz’ ki en güzel zamanı yaşıyoruz, en büyük yıkıntının üstüne yü- BİR ÇATIŞMAYA DOĞRU SÜRÜKLÜYOR’ özdeyişinin geçerliliği de kalmamıştır; şeriatın kestiği parmak rürüz. Herkesin yenilginin çukurunda olduğunu sandığı an- acır. Öylesine ki acıyı yalnız parmağı kesilen kişi değil, bütün İlhan Selçuk, RTE XIV. Louis mi? adlı kitabında, da kendisini, o büyük güçlerle savaşmanın destansı güzelliğini toplum duyumsar. Eğer toplum, o acıyı duyumsamıyorsa insanlığa “Türkiye’de hükümetler gelir gider, laik Cumhuriyetin yaşarız. (…) Aydınlanma devriminin bize sağladığı aşı gücüy- anayasası -değiştirilemez kurallarıyla birlikte- iktidarın le antiemperyalist, Kemalist devrimin, Ulusal Kurtuluş Sava- ve çağdaş uygarlığa nasıl layık olabilecektir? (…) Aleviler bu baskı düzeninin gergefinde soluksuz üstündedir. AKP’nin gidişatı, ülkeyi çok tehlikeli bir şımızın, Aydınlanmanın gereğini yerine getirerek, Türkiye’de kalıyorlar; Atatürk’ün kurduğunu yıkarak şeriatı bireyin çatışmaya doğru sürüklüyor. AKP hükümetinin şaibeli sömürüsüz bir uygarlık savaşımını yürütmemiz gerekiyor…” n 12 6 Mart 2025