Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
‘Masal Kadın’ anlatıyor!
Düşün dünyamızın büyük adlarından Azra Erhat’ın alan çalışmasına yasladığı anlatısını ustalıkla kuran Gülsüm
Cengiz, Ada’ya / Adalara sunduğu harika mitolojik yolculuğun yanı sıra bir düşünme, değerlendirme,
anlama ve kavrama adası da yaratıyor. Bir de onca acıya, kedere, bitmek bilmeyen kavgalara, Pandora’nın
kutusundan saçılan (!) kötülüğe karşın umudun nerede olduğu üstüne düşünmeye çağırıyor.
mezi Anka’sı, çağlar boyunca Anado-
Y. BEKİR YURDAKUL
lu’muzun dört bir yanından ses veren
tanrıçaları eşliğinde o heyecan dolu
e zaman bir ören yerine düşse yolum, o kalıntı- Ada, yolculuğun her
yolculuğuna çıktığımda da hep aynı
lar arasında sessizce seslenen yaşamları düşü- durağında hep bunu sorar
arayış kurcaladı aklımı.
Nnürüm. Kimler gelip geçmiş, konup göçmüştür Anka’ya, Masal Kadın’a.
Çoğu tanrıça, dolayısıyla ölümsüz
çağlar boyunca o yerlere, kimler neler yaşamıştır. Ve Bir de merakını dillen-
kahramanların toprağındaki
nasıl bir acıyla son bulmuştur oralarda -dileğim odur diren “Şimdi nereye? Ne-
yolculuğumuza ana tanrıça Kibele’yle
ki- şenlik içinde süren yaşam? reye gidiyoruz?” sorusu.
başlıyoruz.
Ve o acıya ilk dokunanların, arkeologların Anka’nın yanıtı hep aynıdır:
Evimiz dediğimiz dünya daha
duygularını düşünürüm bir de... “Gidince görürsün.”
bomboşken, o bomboş dünyada,
Benzer duygulara bir de mitler, efsaneler, destan- Evet, gidince, yolu kendi-
denizlerde ve göklerde yaşamaya
lar, masallar taşır beni. Dile gelmiş, söylenegelmişse miz bulunca, cesaret edin-
başlamış Kibele.
bir yaşam, orada yazık ki ille de acı, keder, kahır, ce anlarız vardığımız yeri.
Masallar, cümle anlatılar da onunla
çokça hüzün vardır. Mutlu insanın şiiri, miti, masalı, Dünyanın nasıl olup da
başlamış. Gülsüm Cengiz de masalını
destanı niye olsun ki! kadınların değersizleştiği,
öylesine ötelere taşımış.
acılara battığı, horlandığı
MASALLAR NELER SÖYLEMİYOR Kİ!
bir yere dönüştüğü mera-
YAŞAM DA MASAL DA
Anadolu’daki son buluntular yerleşik yaşamımıza
kının karşılığınıysa Ada bu
ONUNLA BAŞLIYOR
ilişkin on iki bin yıl ötelerden veriler sunsa da şu yer-
masalsı yolculuğun sonun-
İkisi de arkeolog olan anne babası,
yuvarlağında bıraktığımız izler çok daha ötelere, eski-
da bulabilecektir.
Ada’nın yaş gününde bulunama-
lere / yüz binlerle söze gelen yıllara uzanır.
yınca ona bir kayıt yollarlar
O yıllardan izleri, bize kalanları da çağları inatla KADINLARA
Göbeklitepe’den.
aşıp gelen sözlü anlatılar açık eder bizim için. Ve YAŞATILANLAR
Yaş günü armağanı da
o anlatılara koşut yer adları...
HER ŞEYİ SÖYLÜYOR
o kayıtta yer alır. Annean-
Nasıl mı vardı sözüm buralara? Şiirin yanı
Türkçemizin / düşün
nesinin Ada’ya arma-
sıra çocuklar için de düşünmeye çağırdığı
dünyamızın büyük adlarından Azra Erhat’ın alan ça-
ğanıysa eski bir kitaptır. Satıcı, “Bu
yapıtlarıyla onlara / hepimize çok kez
lışmasına yasladığı anlatısını ustalıkla kuran Gülsüm
kitabı bütün kadınlar okusun!” dediği
seslenen Gülsüm Cengiz’in en yeni emeği
Cengiz, Ada’ya / Adalara sunduğu harika mitolojik
için almış, günü gelince de torununa
Masal Kadın çıkardı beni bu yolculuğa.
yolculuğun yanı sıra bir düşünme, değerlendirme,
armağan etmiştir.
Bilirim, size de olur; okuduğumuz her
anlama ve kavrama adası da yaratıyor.
Ada, yaş gününün heyecanı ve yor-
masal ya da kadim çağlara ilişkin bir an-
Elbette bu yapıttan göz kırpanlarla sınırlı değil Ana-
gunluğunun ardından merak içinde çe-
latı, oradaki hikâyeye gizlenen gerçeği
dolu’muzun / dünyanın masalsı varsıllığı.
virir bu armağan kitabın sayfalarını.
merak ettirir asıl.
Bir de onca acıya, kedere, bitmek bilmeyen kav-
Ah, içinde bir de kuş tüyü vardır
Sözlü anlatı döneminin ürünlerinin
galara, Pandora’nın kutusundan saçılan (!) kötülüğe
kitabın, okurken kaldığı sayfaya
yaslandığı gerçeği, uzak yakın
karşın umudun nerelerde olduğu üstüne düşünmeye
koysun diye. Ama daha tüye
dokunduğu yaşamları bulup
çağırıyor genç okurunu.
dokunduğunda bir kuş çıkagelir.
çıkarmaya dururum asıl.
Belki dünya alabildiğine küçüldü, hayatın akışı o
Anka’dır bu.
Ne ki uzun yıllar dilden dile
oranda da büyük hız kazandı.
Ada’nın Anadolu’nun dört bir
ağıp gelen anlatılarda / masallar-
Ancak geldiğimiz noktada dünya, dünyaya
yanına uzanan yolculuğu da
da her geçen zamana bağlı olarak
yet(e)meyecek bir duruma doğru hızla dönerken
işte böyle başlar.
gerçek biraz daha arkada, geride, dul-
hırslarımız, çekememezliklerimiz, kıskançlıklarımız,
Demeter’den Niobe’ye,
dada kalıverir.
açgözlülüğümüz, hak bilmezliğimiz sanki pek de
Penelope’den, Pandora’ya,
Ancak o anlatılarda gizlenmeyen, orta-
değişmiş gibi durmuyor desem; onca masalın
Arakne’den Sarı Kız’a derken
da olmayı yeğleyen ya da o anlatıyı kıy-
saklısından sızan, kahramanın hikâyesine saklanan
İştar’dan Amazonlara değin uzar
mete bindiren duygularsa kadim çağlar-
gerçeklerin sürüp gittiğini söylesem abartmış
yolculuğumuz.
dan bugüne neredeyse hiç değişmeyen
sayılır mıyım?
Hepsi yaşamın gerçeklerini; duy-
olguları, gerçekleri, anları da armağan
Ada’yla yolculuğunuz bitince bir de siz düşünün
gularımızı, düşlerimizi, beklentileri-
eder bize.
isterim bunu.
mizi saklarken söyler de bir güzel!
Kadim çağlardan, dünyanın yaşanası günlerinden
DEĞİŞEN PEK BİR ŞEY YOK GİBİ
Şu boş gezegende yaşamı var
günümüze bağlanan yolculukta -unutmadan belirt-
Antikçağlardan günümüze ulaşan an-
eden Kibele’yken, masal
meliyim ki- hep kadın kahramanlar çıkacak karşınıza.
latıların fısıldadığı başka bir gerçek de
onunla başlamışken, son-
Başta baştanrı Zeus olmak üzere erkek karakterler
bilim / teknoloji, düşün, sanat alanın-
rasında kadın kahraman-
de göreceksiniz ne ki dünyanın hikâyesini, neler olup
da alınan onca yola karşın gündelik
lar, tanrıçalar toplumsal
bittiğini iyi anlamanın başat yollarından biri de kadın-
yaşam pratiğimizin sürüp gittiğidir.
yaşamda hep başat
lara yaşatılanlara bakmak olsa gerek.
n
Masal Kadın’ın yaş gününü ma-
rol oynamaktayken ne
salsı bir heyecanla kutlayan
Masal Kadın / Gülsüm Cengiz / Resimleyen: Aslı
olmuştur da bu olgu
Ada’sı, masallarımızın vazgeçil-
Akyüz / Cumhuriyet Kitapları / 104 s. / 12+ / 2025.
tersine dönmüştür?
Desenler: ASLI AKYÜz
14
13 Kasım 2025

