Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Sahi, ‘tuhaf’ olan zaman mı?
Ne zamandır kafamızı kurcalıyor şu “zaman” dediğimiz kavram? Bütün umursamazlığına,
tuhaflığına, başına buyrukluğuna, oyunculuğuna karşın bunca kıymetli oluşu niye? Ya on
binlerce yıldır yaşadıklarımız, yeni yeni farkına vardıklarımız, hâlâ bilemediklerimiz, keşfedilmeyi
bekleyenler… Genlerimizde taşıdıklarımız, hafızamızda kayıtlı olanlar… Gezegenimizin sonunu
hazırlayan tutumlarımız… Zamanın Gizemleri, düşünsel ve bilimsel alanlardan seslenirken
taşıdığı yazınsal hazinesiyle “üçüncü zaman”da buluşmaya çağırıyor.
kıyor karşımıza ilginç, farklı, bir şey dayatmayan; Babaları, annenin sağlığıyla ilgilenirken ikizler de
Y. BEKİR YURDAKUL
anımsatmaya, düşünmeye çağıran. uzayan koma hali nedeniyle geçmek bilmeyen za-
Zamanı ne zamandır beri ölçmeye merak sarmı- man içinde durumu değiştirecek çıkış yolları arama-
anırım sizin için de öyledir; şu “zaman” dedi-
şız, hangi ölçüm aşamalarında ne denli eğleşmişiz, ya koyulurlar.
ğimiz olgu her zaman dikkatimi çekmiş, za-
yeryüzünde ve evrende zaman üzerine yolculukları- Bu arada “abi” Léo için bir sorumluluk daha söz
S man zaman da aklımı kurcalamıştır.
konusudur. Polina’nın unuttuklarını belleğine yeni-
Mutlu, heyecanlı, neşeli olduğum anlarda koşar- mızla bugün nerelere varmışız, hayata hangi kıtada
den kaydetmesi için yine “üçüncü zaman”ın olana-
casına akıp giden saatler; sıkıntılı, gergin, tedirgin, ve zaman başlamışız, o yıllardan bu yana neleri
bungun anlarımda nasıl olup bir tembele, antren- ğından yararlanır.
taşıyıp getirmişiz genlerimizle, kaç kez “hayat”
mansız atlete dönüşüverir de sayar sanki yerinde… yok oluşla karşılaşmış ge- On yılı biraz aşan yaşamlarından ilginç, ne-
Zamanın Gizemleri’nin kapağını çevirdiğimde na- zegenimizde ve sıradaki şeli, unutulmaz… bulduğu anlarını / anılarını
sıl bir macera bekliyordu beni, tahmin etmeye dur-
yok oluşun (nedeni biz kardeşine yazılı olarak ulaştırmaya başlar.
muşken ilkin bunu düşündüm. Yazar, bir olasılık
olacağız) ne kadar ya-
YİNE YENİDEN GİZEM PEŞİNDE…
okurunu davet ettiği maceranın akışında alttan alta
kınındayız vb. mace-
İki kardeş yalnız kaldıklarında bir yan-
buna da yer verecekti.
ranın ara bölümlerin-
dan düşsel yolculuklara çıkarken bir yan-
Bir süre kapakta yer alan ipuçlarının vaat ettikleriy-
de açılan pencereler-
dan da meraklı bir araştırmacı, “taşları ko-
le oyalandım, zaman hızla akmaya başladı… Sonra
den sesleniyor bize.
nuşturan” bilimkadını annelerinin o “uyku
merakla açtım kapağı. İki ayrı yol açıldı önümde: Bir-
hali”nde neyi duyarsa hayata dönebileceği
biriyle iç içe, birbirine koşut akan iki yol: Biri bilimin, BİR KAZA, ÜÇ
üzerine düşünmeye başlarlar...
öteki edebiyatın serinliğinde serilip giden… AYRI ZAMAN
Onlu yaşlarının ilk yıllarındaki iki kar-
Bir tür zamanda
İLK SÖZ BİLİMİN…
deşin sabırlı, heyecanlı arayışına tanıklık-
yolculuğa (üçüncü
Yazar Sylvie Neeman, ilkin sözü fizikçi, yazar
la süren maceramız, koşut akan yolculu-
zamana) çağıran an-
Étienne Klein’a bırakmış.
ğumuzda da bizi gezegenimizin oluşum ve
latıya gelince, o da
Sözün başında söz açtığım “zaman” kavramı üze-
değişim süreçlerine, doğanın diliyle uzak
yaz mevsiminin orta-
rine seslenişinde Klein; zaman üzerine duyumsadık-
düşme süreçlerimize, bilimsel yolculukların
lık yerinde, 10 Tem-
larımız, yaşadıklarımız, anlamlandırmaya çalıştıkları-
bitmek bilmeyen kimi heyecan verici aşa-
muz günü baş-
mızı üç farklı yaklaşımla değerlendiriyor bizim için:
malarına, duraklarına taşır.
lıyor. Doğa-
İlki “fiziksel” dediğimiz; her şeye kayıtsız, umur-
Gün gelir, geçmişin doğada ve bedeni-
samaz, duygusuz, bizden önce ve bizden bağımsız
mizde izlerini arayan annelerini heyecan-
akan… İkincisi; yaşamımız boyunca defalarca de-
landıracak “yeni” haberi / gelişmeyi bulur iki
neyimlediğimiz, maruz kaldığımız, zaman zaman
kardeş. Sınırlı görüş saatlerinden birinde de
akışını / hallerini farklı duyumsadığımız; değiş-
başucunda seslendirirler.
ken, kararsız, kılıktan kılığa giren zaman…
Bu arada hafıza konusunda yaşadıkları farklı so-
Bir de üçüncüsünden açıyor sözü Klein,
runlarla baş etmekte de epeyce yol alırlar.
“üçüncü zaman” diyor ona da… “Anlatılan
Annelerinin farkında bile olmadığı ama Léo ve
zaman” diye tanımlıyor onu da ve “anlatılar
Polina’yla babalarına çok uzun gelen günlerden son-
yoluyla sahneye konan zamandır bu” diyor.
ra aile yine o kazanın yaşandığı zirvenin eteklerindir.
“Bir gün gerçekleşir mi acaba?” diye düşler Desen: RÉMİ FARNOS
kurduğumuz “zamanda yolculuk” olgusunun Gezegenimizin uydusuyla dönüş hareketlerine
da ta kendisi üstelik. bağlı olarak tanımladığımız zaman kavramının ya-
Herhangi bir hazırlığa, takvime, orta-
zınsal ve düşünsel süreçlerde kazandığı yeni boyut-
ma, koşula bağlı olmaksızın çıkılan, yol-
lar üzerine de düşünmeye çağıran anlatısında Sylvie
culukların en ilginci…
Neeman’a, son derece yalın desenleriyle Rémi Far-
ya, yürüyüşe, taşların diline meraklı anneleriyle ikiz
Aslına bakarsanız yalnızca “anlatılan” da değil;
nos eşlik ediyor.
kardeşler Léo ve Polina çetin bir yamaçta tırmanışa
söze ya da yazıya dökmesek de “düşünülen, anım-
Yapıtın kimi bölümlerinde karşımıza çıkan resim-
geçerler. İkizler önden tırmanırken ne denli dene-
sanan, düşlenen…” zamanlarımızı da bu bağlamda
li anlatımlarsa öyküye bambaşka bir tat katıyor. Bu
yimli de olsa anneleri, ansızın düşmeye başlar.
değerlendirmek gerekir.
fasılda elbette anlatıyı dilimize özenle aktaran Ke-
Kaza sonrasında anneleri komaya girerken ikizler-
Anlatı boyunca da ara ara yolumuz “ikinci
rem Eksen’in de hakkını teslim edelim.
n
de iki farklı durum ortaya çıkar:
zaman”a düşse de bu üçüncü zamanda, bir an ol-
Birkaç dakika sonra doğan kız kardeş Polina her
sun yorulmadan yolculuk edip duruyoruz işte. Zamanın Gizemleri / Sylvie Neeman / Resimle-
şeyi unuturken “abi” Léo, yaşamının her ayrıntısını
Bir yanda bizi üçüncü zamana taşıyan macera, yen: Rémi Farnos / Çeviren: Kerem Eksen / Can
bir yanda da düşünsel birikimimizden kimi notlar çı- bütünüyle anımsamaya ve anlatmaya başlar.
Çocuk / 168 s. / 11+ / 2024.
4 Temmuz 2024
12