Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
MERHABA
spanya’da kaldığı yıllarda İspan-
yol gelenekleriyle boğa güreşleri-
İni anlattığı anılarında şöyle yazı-
yordu: “Temposu sonuna kadar ne-
fes nefese devam eden bütün kur-
Hayatı romanla kopyalamak…
gular ölüm yolculuğuyla sonuçlanır
ve kalemini bu yoldan çevirecek iyi
Konuşurken söz arasında “Hayatım roman” diyerek çalım atanları görmeyen, duymayan kalmış
bir hikâye anlatıcısı yoktur.
mıdır? Bir hayat, gerçekten roman olabilir elbette ama biz, kişilerin yaşamından olanca gerçekliğiyle
Ölüm, sonsuz olunmadığını, kişi-
akan hayattan değil bunun kavramsallaştırıldığı romanlardan öğreniriz yine de bu hayatı.
nin bu dünyadaki zamanının sınırlı
olduğunu sert bir biçimde anımsatır
ıradan biri gündelik yaşam içinde aka-
çünkü. Bu farkındalık hem korkutu-
duran hayatını “roman” olarak görebi-
cu hem de dönüştürücü olabilir.
S lir, olağandır. Nitekim kimi ilk romanlar-
Dönüştürücü olan kısım, kişiyi
da yazarın özyaşamöyküsünden izler gözle-
hayatın kısalığı konusunda düşün-
nir, roman sanatının sorunlarından biridir bu,
meye, anı yakalamaya ve ömrü dolu
öteki kusurlar yanında.
dolu yaşamaya teşvik etmesidir.”
Yeni yazarlar, ilk yapıtlara geniş yer açtığımı
Kurgusal metinlerinin de bu
biliyor, ben de biliyorum, çünkü kendilerinden
tutkusuna hizmet edercesine
söz ediyorum her ilk yapıtla. Birer “sessiz çığ-
çoğunlukla ölümle açılıp ölümle
lık” halinde kalmışken, böyle yazılarla yapıtla-
kapandığı görülür.
rının görünürleştiğini düşünüyorlar.
Bilgi Yayınevi tarafından kısa süre
ÇİĞDEM ÜLKER, GÜRSEL KORAT, önce Volkan Ersoy’un incelikli
KEMAL GÜNDÜZALP NOTLARI…
çevirisiyle yayımlanan son uzun
Sırasıdır, hadi o soruyu da yuvarlayalım;
metrajlı romanı Nehrin Ötesine,
roman okuyup yazıyorsunuz da romanlar
Ağaçların İçine’de de baskın tema,
üzerine yazılanlara, eleştiri sanatına ilginiz ne
rel, gerçeklik algısının kişiye göre değiştiği, nesnel gerçekli- ölümün yaklaşan ağırlığıdır.
peki, bu yayınları ne ölçüde izliyorsunuz? İşte üç kitap size:
ğe ulaşmanın olanaksızlığı kurgusuna yaslanıyor anlatısında, Yok oluşun soğukluğu anlatıları-
Çiğdem Ülker’den Yazmak… Zamanı Aşmak (Remzi, 2022),
1990 kuşağı yazarlarının temel yönsemesine benzer biçimde.
nı sürükler. Ona göre acılarını ölü-
Gürsel Korat’tan Kurmacanın Yapısı (Everest, 2022), Kemal
Bu doğrultuda Elif, hep içe döngülenirken Ezgi, anlatısın-
mün eşiğine geldiği Birinci Dünya
Gündüzalp’ten Romana Bakış (Alkali, 2023).
da dışa halkalanıyor. Elif, mit-ritüel ilişkisine yer açmak için
Savaşı’nda bizzat bir siperin yıkıntı-
Kemal Gündüzalp, örneğin, kurmacasını kendi kişisel ya-
çabalıyor. Ezgi, adlar arasında paslaşmaya yaslanıyor, son-
sında günlerce yaralı yatarak
şamından süzen, yazarın, sonuçta bunu kurmaca ger-
ra taş, su vb. imgelerden yararlanıp gerilim de yaratarak an-
bizzat da deneyimlediği savaşın
çekliğine taşırken kimi sıkıntıları aşması gerektiğinin altı-
latımcılıkta tekdüzeliği kırıyor.
getirdiği vahşet, korku ve kayıp,
nı çiziyor. Bu doğrultuda “ilk romanların yazgısı haline ge- Elif, romanı iki ana karakter Menekşe’yle Gece’nin om-
kahramanlarının ruhlarına sızarak
len ‘otobiyografik’ özelliklerden kurtul(un)madığı”, “bu safra
zunda yükseltiyor. Gece, Menekşe’nin kızıdır ya onu salt
Silahlara Veda’da Henry’nin yaşa-
atıl(amadığı)” sürece, “…gerçekten kurgusal roman çocukluk yeniyetmelik yaşlarında tanırız. Oysa iki kadın ya-
dığı gibi yaşama bakış açılarında ve
yaz(ıl)amayabileceğini” vurguluyor. (90)
şıttır artık. Menekşe’nin kutsal “ziyaret”çe lanetlenmişliği,
inançlarında kalıcı izler bırakır.
Çiğdem Ülker de diyor: “Edebiyat kurmacanın üzerinde Gece’nin “yok”laşmasına, ardından şamanlık / otacılık / bü-
Ve aşk! Yaşanan karanlık çağın
şekillenen bir çabadır.” Ardından yargısını paylaşıyor: “…[H] yücülük işleviyle öne çıkmasına yol açar.
olağanüstü yıkıcılığına karşın yapıt-
ayatın gerçeği değil romanın gerçeği, şimdiki zaman değil Onun bu işlevine katkı doğrultusunda kapısını aşındıran-
larında tüm derinliği ve coşkusuyla
romanın zamanı vardır.” (182, 183) lar, bir zorunluluk doğmaksızın ilineksel bağla yani ken-
işlediği, kasvetli ruhlara teselli
di hikâyeleriyle romana hep dıştan katılır, hem de kapsanık
Gürsel Korat’tan da şunu ekleyelim: “Objektifin insan ya-
sunduğu başat temalarındandır.
şamına girmesi fotoğrafın taklidine benzeyen sanatı değiş- dil-mantıkla. Menekşe’yle kızı Gece, ötekiler, olaylar, ilişkiler
Umudun peşinde kimi helak,
sımsıkı zorunluluk bağı içindeyken bir aks kırılmasının önü
tirdi. Olduğu gibi görmek yerine görünenin ötesindekini sez-
direngen kahramanları için savaşın
açılıyor. Ne diyor Çiğdem: “Tesadüflere dayanarak gelişen
mek, iç algıyı harekete geçirmek öne çıktı.” (73)
kurgunun yaratıcı ruhu eksiktir.” (180) ortasında dahi ruhun sığınağı,
EZGİ TANERGEÇ: ‘DEVRİDAİM’ /
Ezgi Tanergeç, herkesi içine alıp çevreleyen, kuşatan ger- şifasıdır aşk.
ELİF DEMİREL: ‘GECEDEN BERİ’
çeklik algısı üzerinden ilerliyor yapıtta. Roman zamanı kadar
Direngen demişken bir diğer kült
Demek hayat, yaşandığı gibi anlatıldığında roman olmu-
öteki iki zamanda da “su” nesnesini vurgulamayı aksatmıyor.
yapıtı Yaşlı Adam ve Deniz’i anma-
yor ama hiç yaşanmamış da olsa romandaki hayat gerçekçi
Belgesel havası katıyor romana, buna karşın “Devridaim
mak olanaksız! Hele ki kahrama-
bir hayat bağlamında yaşamsallığın olanca ağırlığıyla kendi-
sözünü sözlüğe ilk yazan” (Ezgi, 202) Ahmet Vefik Paşa’yla,
nı Santiago’nun Küba’nın kuzeyin-
sini kabul ettirebiliyor, ötesinde dayatıyor.
roman kişilerinin yaşadığı sancılı “acaba” sorusunu hep an-
deki körfez akıntısında Marlin balığı
İşte Ezgi Tanergeç Devridaim (Bilgi, 2023), Elif Demirel
latmak için çabalıyor.
peşinde geçirdiği 85 gündeki olağa-
Geceden Beri (Everest, 2023) adlı ilk romanlarıyla böylesi
İki yazar da yazınsal düzlemde sıkı örgülü tümce kuruluş-
nüstü direnişi ne yazılsa az.
tuzaklara düşmeden cılız, sığ hayat kopyası yerine sağlam
larıyla parlatıyor metinlerini, Elif, bunu büyü yaratmanın da
Santiago’nun “Mücadele edece-
dokulu birer kurmacayla geliyorlar okur önüne.
gereci yapıyor, belli ki öykücülüğü bu bağlamda arkalıyor
ğim; evet, ölene kadar mücadele
“Yazınsal gerçeklik” yazarların, üzerinde özenle durduğu bir
kendisini, yer yer gizli şiir oluşturuyor âdeta. Bu nedenle bü-
edeceğim ve başaracağım”
konu. Ezgi, Elif ilk romanlarında okura duydukları güvenle, ya-
yülü muska havasında etkileyici metin çıkarıyor.
sözleri, Çanlar Kimin İçin Çalıyor’da
zınsal olanın peşinde kaleme alıyor anlatılarını. Örneğin Ezgi,
Ezgi, daha düz, yaldızsız, neredeyse epik biçemle sürdü-
faşistlerle sonuna kadar çarpışan
12 Mart’ta bir roman kişisinin katlini kör kör parmağım gözüne
rüyor anlatısını. Sanki onun için bunların dilsel düzleme yer-
Maria’nın babasının ölürken söyle-
dercesine açık etmeye kalkmıyor. Elif de dikkatli bu konuda.
leştirilme biçimi yerine nesnel tutamaçlar önemli. Ne ki o da
diği son sözlerle duygudaş değil de
sımsıkı bir siyasal polisiye omurgası üzerinde örgüleyerek
ROMANCILIĞIYLA ELİF DEMİREL, EZGİ TANERGEÇ…
nedir!: “Viva la Republica!”
geliştiriyor anlatısını.
Romanlara bakıldığında Elif Demirel’le (d.1994), Ezgi
(Yaşasın Cumhuriyet!).
Sonuçta başarılı birer ilk roman Devridaim, Geceden Be-
Tanergeç’in (d.1980), ayrı kuşak bireyleri olduğu, çünkü ya-
Ernest Hemingway (21 Temmuz
ri. Sırada öteki ilk romanlar var, elbet Çiğdem’le Gürsel’in,
zar duruşlarının bunu gösterdiği, metinlerini ne denli farklı an-
Kemal’in yapıtlarıyla kol kola yine. 1899 / 2 Temmuz 1961) kapağımız-
n
layışa, kavrayışa göre yapılandırsalar da sonuçta iki ayrı ka-
da. Z. Doğan Koreli’nin yazısı…
lem oldukları açıkça görülüyor. İki romancıyı ayıran en temel www.sadikaslankara.com, her perşembe öykü-roman,
fark, gerçekliğe bakışta, yansıtımda çıkıyor ortaya. Elif Demi- tiyatro, belgesel alanlarında güncellenerek sürüyor. İyi okumalar…
lİmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına: Alev Coşkun l Yayın Yönetmeni: Gamze Akdemir l Tasarım:
Bahadır Aktaş l Sorumlu Müdür: Aslan Yıldız l Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık
AŞ l İdare Merkezi: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sok. No: 2, 34381 Şişli- İstanbul l Tel: 0 (212) 343 72
74 (20 hat) Faks: 0 (212) 343 72 64 l Uets: 25999 - 15079 - 37611 l Reklam Genel Müdürü: Esra Bozok
l Reklam Rezervasyon: Tel: 0 (212) 343 72 74 Mail: reklam@cumhuriyet.com.tr l Baskı: İleri Basım
Mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. AŞ, Yenibosna Mah. 29 Ekim Cad. No: 11A/41
KITAP
Bahçelievler - İSTANBUL. l Yerel süreli yayın l Cumhuriyet gazetesinin ücretsiz ekidir.