Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ABDÜLKADİR BUDAK’TAN
‘Plakası Okunmuyor’
Kısa süre önce Yazılı Kâğıt Yayınları etiketiyle yayımlanan Plakası Okunmuyor (Yazılı Kâğıt Yayınları)
adlı kitabı ile okuyucularla buluşan Abdülkadir Budak, yepyeni bir atmosfer kuruyor. Bir kamyonun
dikiz aynasıyla göz göze bir yolculuk sunduğu dizelerinde geçim sıkıntısını, adeta Çehov’un
insanlarını, rampalarda kalakalan hayatları, rengi solmuş anıları işliyor.
Çünkü en büyük yükleri kamyonlar, çünkü en büyük ti kurarak şiir diliyle eşyayı insan kılmaya yöneliyor şair.
FİGEN ŞENTÜRK
yükleri şairler; kamyon yola koyulur, şair kalemiyle; “Ah kasam genişlerken ruhum daraldı / Yükle be sürü-
kamyonun dikiz aynası var çünkü, şairin de iç gösteren cüm az daha yükle / Tonajımın üstünde olanına alıştım /
azılı Kâğıt Yayınları tarafından kısa süre önce
kuşlu aynası, dizeleri… “Adım hurdaya çıkmadan / Ga- Senin ve elbette hayatın sayesinde”.
yayımlanan Plakası Okunmuyor ile yepyeni bir
rajda sonsuza dek / bir uykuya uzanmadan”. Dizelerinde geçim sıkıntısını, adeta Çehov’un insan-
Y atmosfer kuran ve bu tematik yaratıda yüzümü-
Kamyon arkası yazısı diye bir şey var, ama bakın taksi, larını, rampalarda stop eden hayatlarımızı, rengi solmuş
zü daha önce dönmediğimiz bir yöne çeviren Abdülkadir
minibüs, ya da otobüs arkasını aşıp markalaşmış. Yolda anılarımızı, tonajımızın üstünde hâlâ nefes almaya çalış-
Budak’la, bir kamyonun dikiz aynasıyla göz göze yolcu-
mamızı anlatan bir şair kamyonun dizeleri.
bizimle sessiz konuşan, bazen de içimizdeki narı dürten
luğumuza başlıyoruz.
o filozof, şairin de dizesiyle… “Bir el değse çözülecek / “Şair ruhlu olmak yetmez / Şair olmalıymışım / Adil ol-
“Yorgun bir kamyon ağzıyla / anlatılacak şimdi / mü-
Yüzüm yumaktı sanki / Çözmeleri denemedim”. mayan o büyük dağıtımda / Kamyon olmak payıma / Şa-
nasip bir lisanla” (...) “Yol güzel bahaneydi”. Çünkü bir
irler bilmez bilirim / En güçlü dizelerin çıktığı yer nere
Ahşap Anahtar ve Ev Zamanı’ndan sonra Plakası Okun-
şairin ne yolu biter, ne dizeleri, üstelik o şair İştahlı bir
muyor, tematik olarak bu iki kitaba yakın duruş gibi düşü- mi? / Rampa bir / Uçurum kıyısı iki”.
Makas’sa..
nülse de, konusu bakımından bizleri daha derine indiriyor. İkisinin de ucunda yaşayan ve düşmeme ustalığı kaza-
“Niçin kamyon, sürücü değil de”, öz üzerine diğer tüm
Şairin o güçlü dizeleri hiç durma bize kimin dizelerini nan, uçurum kıyısı şairler, parmak ucu sanatçıları, başka
kitaplarından ayrılan ve kamyonla paralel, bizlere geçmi-
okuduğumuzu bir kez daha yineliyor.. hiç kimse uçurumla böyle güzel dans edemez... Ki zaten
şinden kesitler sunan şair, aslında hayatın nasıl bir şey, na-
“İçimizden biri bir kazaya karışsa / İncelenmeden suç- uçurumlar en çok şairleri dansa kaldırır…
sıl bir yer olduğunu kamyonun farlarından (ki o böyle gö-
lanır / Kesin kamyoncudur denilir / Trafiğe açılmadan İşte böyle bir şair biliyorum, Gömleği Leyla Desenli o,
rüyor) yansıtan yepyeni bir dille, yepyeni bir yolla geliyor..
Dalgın Rüzgâr, Kapalı Bir Açılım: Abdülkadir Budak.
Elbette çoğu okuru gibi bu farklı duruş sıra dışı gelse yolda mahkeme kurulur / Karar oracıkta çıkar / Kamyon
suçlu bulunur”. Elbette rampa çıkmaya devam ediyor kamyon, sonun-
de, bir süre sonra yükü, yolcusu, kendisi oluveriyoruz bu
maceranın. Bu bana bir şeyi anımsatıyor, hani hiç sorgusuz sualsiz, da hikâyem burada bitti dese de, kolayına bitivermez ne
hani aniden bir gece yarısı.. İyi ki kamyonlara dar ağacı ku- yollar, ne özü yaşamın, ne de kâğıdı şairlerin… Kamyon-
“Ama ben şimdi yüzümden / en çok bana benzeyen /
bir yerden başlıyorum / kamyon yerine koydum kendi yü- rulmuyor… Bir insan yaşamında ne varsa, ömür denen bu lar hurdalığa, şairler mezara mı, siz öyle sanın, Bitti Bit-
zümü / bu tür bir aynadan baktım”. yolda karşılaşabileceğimiz her olguyu “kamyon” ile empa- ti Bitmedi...
n
OSMAN BALCIGİL’DEN
‘Yağmur Çiseliyor’
Osman Balcıgil, Destek Yayınları etiketiyle yayımlanan yeni romanı Yağmur Çiseliyor’da,
1980 yılında Çorum’da tertip edilen iç savaş çıkarma girişimini ve yaşanan katliamı
tüm ayrıntılarıyla ortaya koyuyor.
Çorum’un köylerini mezhepsel temelde araştırmaktır. cılar yerleştirilir ve ken-
CANER ALMAZ
Alevi köylerinin silahlı olup olmadığını, Sünni köylerinin tin tüm kamu kuruluş-
ayaklanma durumunda nasıl hareket edeceğini öğrenme- ları bu olay için organi-
sman Balcıgil, yeni romanı Yağmur Çiseliyor’da
ye çalışıyordur. ze edilir.
(Destek Yayınları), 1970’li yılların başı ve 1980
Ayrıca akşamları bir restoranda yaptıkları toplantıla- 27 Mayıs 1980’de MHP’li Gün Sazak’ın öldürülmesiy-
O askeri darbesine kadarki süreçte yaşanan, dö-
ra ilin sağ cenahtan ileri gelenleri, askerler, polisler ve le tüm ülkede ülkücüler ayaklanmaya başlar. Çorum’da
nemin en kanlı katliamlarından birisini, 1980 yılında
başka siyasi ajan olarak nitelendirilebilecek insanlar ka- da bu bir işaret olarak algılanır ve saldırılar başlar.
Çorum’da tertip edilen iç savaş çıkarma girişimini ve ya-
tılmaktadır. Metin bir aksilik olduğunu anlar. Özellikle Ancak barikatlar ve silahlı savunma gücü bu saldırıları
şanan katliamı odak noktası haline getiriyor ve ayrıntıla-
Peck isimli bir ajan çok sinsi planlardan bahsetmektedir. önler. Geçici olarak önlenen saldırılar sonrasında olayın
rıyla ortaya koyuyor.
Bu durum karşısında Metin, öğrendiklerini Ceren’e ak- büyüyeceğine ilişkin belirtiler giderek artar.
Başlangıcından sonrasına kurgulanan bu iç savaş çıkar-
tarır. Ceren, Metin’den abisini, Hüseyin öğretmeni bul- Kent adeta ikiye ayrılmış ve Alevi-Sünni mahalleler
ma teşebbüsünün ardındaki gizli odakları da gerçek ka-
masını ister. Çünkü yakın zamanda Kahramanmaraş’ta, kendi içinde cephelenmiştir.
rakterleri işaret ederek aktarıyor.
Malatya’da benzer ayaklanmalar gerçekleştirilmiş ve İki ay süren bu olaylar sonucunda 57 yurttaş feci şekil-
Ana karakterlerden Metin, bir turist rehberidir ve ajan-
Aleviler zulme uğramış, öldürülmüş, evleri ve işyerle- de katledilmiş, binlerce insan da yaralanmıştır. Alevile-
sının yönlendirdiği iş için Çorum’a gitmesi gerekmekte-
ri yakılmıştır.
re ait olan ve önceden işaretlenen evler, işyerleri, yakılıp
dir. Yüklü miktarda ödeme yapılacak üç hafta sürecek-
Büyük gizlilik içinde buluşan Metin ve Hüseyin nasıl yağmalanmıştır. Siyasilerin, emniyetin ve silahlı kuvvet-
bu iş, Amerikalı bir profesörün Çorum kırsalında yapaca-
bir durum içinde olduklarını anlarlar. Çorum’da büyük lerin tutumları bu katliamın boyutlarını tırmandırmıştır.
ğı araştırma çalışmalarında çevirmenlik yapmasını kap-
bir çatışma ve ayaklanma planlanmaktadır. Metin de bu Osman Balcıgil, roman boyunca bu süreçleri adım
samaktadır.
işin istemeden bir parçası olmuştur. adım aktarıyor. Kamu yönetiminin ve emniyetin nasıl
Metin’in kız arkadaşı Ceren de Çorumludur ve bu işi
Önceki olaylardan ders çıkaran Aleviler ve sol gruplar, katliama çanak tuttuğunu belgeleriyle sunuyor.
Metin’in Çorum kültürünü tanıması, aile bireyleriyle ta-
derhal bir komite oluşturup kentin savunulması için plan Ülkemizin en karanlık vakalarından birine Çorum
nışması ve Alevi kültürünü tanıması adına bir fırsat ola-
yaparlar. Katliamı’na deneyimli bir araştırmacı gazeteci olmanın
rak görerek işi kabul etmesini ister.
Diğer taraftan ülkücüler ve kontrgerilla olarak adlandı- verdiği titizlikle yaklaşıyor.
Metin, Profesör Trevor’la kiraladıkları karavanla yo- rılabilecek grup şehrin karıştırılması için durdurak bilme- Başlangıcından sonrasına sürecin nasıl ilerlediğine,
la çıkar. Fakat ilk köy ziyaretleri sonrasında anlaşı- den hazırlıklarını yaparlar. Kente başka illerden sürekli masum insanların nasıl katledildiğine ve ülkenin darbeye
lır ki Trevor’un amacı kültür araştırması yapmak değil, insan ve silah sevkıyatı yapılır. Devlet kurumlarına sağ- nasıl adım adım götürüldüğüne ışık tutuyor.
n
12 20 Haziran 2024