Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Yolculuklar kitabı!
Ege’nin eşsiz bir armağan gibi önünde bulduğu defterler, ilk öğretmeni de olan babasından armağan ona… Ama
ötesi de var. Yılmaz Murat Bilican, liseyi bitirme aşamasında olan oğlu Ege’nin bu kez ortaçağa damga vuran
filozoflarla; Plotinus, Gazali, Farabi, İbn Sina, İbn Rüşd, İbn Haldun, Augustinus, Anselmus, Aziz Thomas,
Ockhamlı William’la birbirinden ilginç mekânlarda sürpriz söyleşilerine arkadaş kılıyor okurlarını…
çatışmaların, savaşların ortasında/ arasında
Y. BEKİR YURDAKUL
kimi insanlar da işte çağlar boyunca şu
gezegene, insana, insanın ilişkilerine; hayata
nsanın, örgütlü kötülüğün işgali altında kalı-
bakışına ve onu yorumlayışına kafa yormayı,
şıyladır bana sorarsanız, kendi isteği, dileği
bu anlama çabası içinde olmayı seçiyor.
İdışında düşünmeler içinde savrulması, da-
Sayfalar arasında dolaşırken sıklıkla
hası “verili”yle yetinmesi…
düşündüğüm başka bir nokta da çağları
Hem de farkında bile olmadan. Hem de bü-
birbirleriyle kıyaslamak oldu.
tün o düşünce kırıntılarını kendisinin sanarak!
İnsanı, yeryüzünde olup bitenleri, Ruhi
O “özgür” çağsa büyük çoğunluk için
Su’ya selamla “herkese yeter dünya, herkese
epeyce kısadır; ardı ardına gelen “yapma,
yeter ekmek” demek varken düşünsel alanda
etme”lerle başlayan işgal süreci kimi zaman
alınan bunca yola, arama ve anlama çabasına
bir kıvılcımla kesiliverir.
karşın kaç arpa boyu yol aldığımızı da sık
Sonrasıysa aynılaşmış büyük çoğunluğun
sık ne ki çoğun kederle düşünmekten de
gözünde “aykırılık”tır çoğun ne ki insanı “ken-
alamadım kendimi.
disi” ve insan yapan da odur.
Bu kıvılcım; kimi gün bir söz, bir tavır,
NEDEN DAHA AZ TANIYORUZ ONLARI?
bir eylem, bir insan olur; kimi gün de bir kitap
Döneminde yaşananları anlamaya, Plotinus, Gazali, Farabi, İbn Sina, İbn
ya da bir defter…
yorumlamaya çabalayan, yalnızca yaşadığı çağı
Rüşd, İbn Haldun, Augustinus, Anselmus, Aziz
Hayatın tekdüze akışı bir anda değişiverir,
değil, sonrasını da etkileyen farklı inançlardan Thomas, Ockhamlı William…
bitmeyeceğini bildiğimiz heyecan verici
düşün insanlarıyla simgesel söyleşilerinde
Onları tanımak, bilmek, yorumlamaya
yolculuklar ışıldar önümüz sıra ve (Ne güzel şiir
Ege; bir yandan konuştuğu filozofu, onun çalışmak varken sahi neden krallar, sultanlar,
kılmıştı Can Yücel!) canevimiz açılır ansızın.
çağında etkin ve egemen olan düşünceyi
padişahlar, kısacası zorbalar doldurur ki
anlamaya çalışırken aslında felsefenin bitmeyen yaşamımızı?
‘BABAMIN DEFTERLERİ’…
yolculuğunu, yoğunlaştığı meseleleri ve elbette
“Defterler”in ikincisinde Ege’yle çıkacağımız
Daha kitabın adı; sayfalar arasında
kendisini de anlamaya çabalıyor. yolculukta, adlarını sıraladığımız filozofların
gezinmeden, hangi durakların, heyecanların
Dolayısıyla okuduğumuz her satırda, bölümde
yaşadıkları çağın düşünsel ortamına tanık
ardından ne zaman eve döneceğimi bilmediğim
kendi düşün dünyamıza da yeniden dönmemiz olurken aslında onları üstelik kendi sözcükleri,
bir yolculuğun armağan bileti gibiydi.
ve yapıp ettiklerimize sakince bakmamız için
anlatımlarıyla çok daha yakından tanıma olanağı
Babamın, dedemin defterleri düştü aklıma.
sayısız pencereler açıyor. bulurken umuyorum siz de düşüneceksiniz
İnci gibiydi hem Arap hem Latin harflerini
“Felsefe bir etkinliktir; bir anlama çabası. Düşünme
bütün bunları.
kullanan babamın yazısı, dedeminkiyse zor
tabii ki bu etkinliğin merkezindedir fakat tek başına Dahası Anadolu ve yakın çevresi, bu
okunanlardan…
düşünmek anlamak için yeterli değildir. Felsefe bu
olağanüstü yolculuğun tarihsel mekânları
Keşke dedim kendime, herkesi / hepimizi
anlamda birikimsel bir iştir…” arasında başat bir rol de oynuyor.
hayatın en sıkıcı, en sıkışık zamanında böyle bir
Prof. Dr. Bekir Zakir Çoban’ın, yapıtın
İkinci defter, daha yakından bildiğimiz
defter; babadan, anneden kalma defterler çekip
önsözünde yer verdiği bu yaklaşım, bence yörelerden anlar, düşler, düşünceler taşıyor
bambaşka bir yolculuğa doğru heveslendirse.
yolumuzun uzun, zorlu ve yokuş olduğu gibi
günümüze…
Daha adıyla sarıp sarmalayan yapıtın kapağını
anlaşılmasın. Bilican’ın iki yapıtını bir arada
çevirelim artık dilerseniz. Çevirelim ki görelim
Tersine gençler, felsefeye merak salanlar
düşündüğümüzde bu “sıralı” / zamandizinsel
söz bizi daha nerelere çağırmaktadır... Ege’nin
için Yılmaz Murat Bilican, Babamın Defterleri akış, bir bakıma sürecin nasıl işlediği, düşünsel
eşsiz bir armağan gibi önünde bulduğu defterler
dizisiyle yolu yürünür, geçilir, aşılır kılıyor.
yolculuğumuzun, anlama ve anlamlandırma
ilk öğretmeni de olan babasından armağandır
çabamızın seyrini de ortaya koyuyor. Bizi
ANTİKÇAĞDAN BU YANA…
ona… ama ötesi de var.
bu anlamda da yeni okuma, araştırma
Bu etkinliğin, anlama çabasının ilk yapıtında,
Yılmaz Murat Bilican, liseyi bitirme
yolculuklarına çağırıyor.
1
Babamın Defterleri’nin ilkinde yer verdiği antik
aşamasında olan oğlu Ege’nin bu kez Ortaçağ’a
Bundan sonrasını da merak edebilirsiniz; söyleyelim:
Yunan filozoflarıyla söyleşilerin ardından bu kez
damga vuran filozoflarla sürpriz söyleşilerine
Yılmaz Murat Bilican, hazırlığını sürdürdüğü üçüncü
günümüze biraz daha yaklaşıyor.
arkadaş kılıyor okurunu…
ve dördüncü ciltlerle yolculuğumuzu çağımıza
Her iki yapıtta da insanın, Dünya adını
taşıyacağının bilgisini de veriyor.
n
ASLINDA KENDİMİZİ ANLAMA ÇABASI verdiğimiz şu gezegende, en iyimser
Kendi payıma söylemeliyim: Özenle seçilmiş, yaklaşımlarla üç yüz bin yılı bulan hayatının /
Babamın Defterleri -2 / Yılmaz Murat
etkinliğinin -kökleri derinlerde olsa da- elbette
kendimi bir an için orada duyumsadığım mekânlardaki
Bilican / Dinozor Genç / 384 s. / 14+ / 2023.
buluşmalarda öyle anlar oldu ki ya Ege’yle birlikte çok daha yakın çağlardan düşünsel kilometre
1
taşlarına doğru bir yolculuğa da çıkarıyor.
ya da onun da önüne geçip konuk düşünürü soru Babamın Defterleri -1 / Yılmaz Murat Bilican
yağmuruna tutarken buldum. Bitmeyen dalaşmaların, kavgaların, / Dinozor Genç / 288 s. / 14+ / 2020.
17 Ağustos 2023
18