Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Toni Morrison anlatıcılığı:
Bir yerde, bir seste olmak!
lerdendir Morrison. Yazdıkça, bir an- POETİK YOLCULUĞUNUN ANA İLKESİ!
latıcı olarak, kendi farkındalığını da İçinden geçtiği karanlık zamanlara bakmak, orada
ortaya koyan biridir. Onda “zamanın yaşanan sorunlar üzerine düşünmek bir anlatıcı ola-
rak Toni Morrison’un poetik yolculuğunun ana ilkesi-
geleceği”nin izlerini buluruz sıklıkla.
Her şeyden öte, bu yönde inandırıcı- dir. Öyle ki yazılan bir romanı, diğerinin de önünü açar.
dır. Güncelin kabuğunu soyar, tözün- Eksik kalanı, sürdürülebilir olanı çokgenli aynalarda
de var olana döndürür bizi. göstermeyi yeğler.
Toplumun cinnet halleri, ötekileştir- Bu konuda şu söylediklerini önünüze alarak bir Toni
menin getirdiği şiddet ve yıkım… Irkçı- Morrison okuması yapabilirsiniz pekâlâ:
lığın yaşattığı girdaplar onun anlatıla- “Çeşitli romanlarda benim için macera görünürde
rının odağındadır. Şunu diyecektir bir akıl ermez, ırka göre biçimlendirilmiş, ırka yoğunlaşmış
yerde: “Edebi tahayyülde Afrikanizmin konuların keşfi olmuştur.
neye dönüştüğü ve nasıl işlev gördüğü Irkçılıkla bireysel ve toplumsal psikozun bir nedeni, so-
en önemli konudur çünkü edebi ‘siyahlı- nucu ve dışavurumu olarak ilgilendiğim ilk kitaptan, ırk-
ğa’ dikkatli bir bakışla edebi ‘beyazlığın’ sal bağlama oturtulduğunda her ikisinin de hayret veri-
doğasını ve kaynağını keşfetmek müm- ci derecede anlam kazandığı toplumsal cinsiyet kültürü
kün olabilir.” ve kimliğin icadıyla meşgul olduğum bir sonraki kitaba.
‘Süleyman’ın Şarkısı’ ve ‘Katran Bebek’te ırkın top-
BİR YERDEN SONRAKİ BAKIŞ
luluk ve bireysellik romansı üzerindeki etkisiyle ilgilen-
Hikâyenin gücünü hissettiren bir an-
dim, ‘Sevilen’de ise beden-zihin, özne-nesne, geç-
latıcı Morrison. Kendi deyimiyle, her
miş-şimdiki zaman karşıtlıklarının ırk merceğinden ba-
romanının ilk birkaç sayfası / bölümü onun bu yanını
enim için zamansız bir yazardır Toni Morrison.
kıldığında çöküp kesintisiz hale geldiği tarihsel anlatının
hemen ele veriyor. Ayrıştırmalara karşı olsa da kendi-
Öyle ki, her bir anlatısıyla taşıdığı ses, renk, tını
açıklayıcı olanaklarıyla ‘Caz’da moderniteyi ırk evine
sine yakıştırılan “siyahi kadın yazar” nitelemesine itiraz
B onu öylesine “sahici” kılıyor; başlarken sözüne,
karşı bir yanıt olarak konumlandırmaya çalışırken ama-
etmez; “siyah ruhun D.H. Lawrence’ı” benzetmesi ise
ilk anda duralıyorsunuz. Sizi dışarıda bırakan her şeyi
cım onun mutlak kapsayıcı barınağını, her şeyi bilirliğini
ona göreliği açıklar nitelikte bir tanım, bence! Ama da-
unutturuyor, kendi sesinin rengine taşıyor.
ve kontrol varsayımlarını havaya uçurmaktı.
ha da ötesi; bir çağın vicdanı olabilen bir bakışı, itirazı
“Yuva” anlatış, öyle bir dönemeçte yakaladı ki beni; o
Ve şu anda da ‘Cennet’te ırkçı bakışı öncelikle açıkça
olan anlatıcıdır Morrison.
sesin yolcusu kesilirken ötede seyrine çıktığım Sandras
dile getirmek ve daha sonra da istikrarsızlaştırma çaba-
Yapıtlarında sıklıkla öne çıkan “ırk” ve “yuva” tema-
Dağı, bir çağrı gibi karşımda duruyordu. Gözümü dikti-
sındayım.”
ları için dile getirdikleri kayda değerdir:
ğim o yerlerin güzergâhlarına çıkmadan önce Morrison’un
Toni Morrison, romanlarıyla bize taşıdığı duygusal
“Bir noktadan sonra ırkçı evi, seçilen çok sayıda
sözlerinde yol almaya verdim kendimi….
bellekte insana dair her bir şeyin nerede nasıl evrilip
mekânda işleyebilecek, farklı zamanlarda kutlanabile-
Bir dip dalgası gibi gelip sizi sarsalayan bakışındaki
biçimlendiğinin öyküsünü anlatır. Bu anlamda taşıyıcı-
cek bir bayram başlatmak için bir çatı olarak kullanma-
muhalif ses, itirazları olan düşüncelerin yansısıyla yeni
dır, kışkırtıcıdır, sorgulatıcı ve düşündürücüdür.
ya uğraştım.”
anlamlara bürünüyor. Bunun ne denli sarsalayıcı, bir o
Bir romandan / romancıdan daha fazla şeyi bize
kadar da sorgulatıcı olduğunu anlatılarının tözünde ya-
söyleyen bir tutumu vardır anlatıcılığının.
‘YUVA’...
n
kalayabiliyorsunuz.
Yazma özgürlüğünü seçerken başlama noktasının
Bugün, Morrison’un yükselttiği sese daha çok gerek-
(*) Görünmez Mürekkep: Yazmayı Okumak / Okuma-
neresi olması gerektiğinin bilincindedir. Sorular sora-
sinmemiz var. Her şeyin yağmalandığı bir dünyada ya-
yı Yazmak, Toni Morrison; Çev. M. Barış Gümüşbaş,
rak yola çıkar. Her türlü ayrımcılığın neden / niçinleri-
şıyoruz. O, insanlığın ve yeryüzünün “dert”lerini anla-
Sel Yay., 405 s., 2023.
ni sorgular.
tıyordu. O yüzden sesi gür, bakışı net, itirazları çoktu.
(**) Yuva, Toni Morrison, Çev. Püren Özgören, Sel
“Bir sürü insanı meşgul eden bu soruları, tüm yapıt-
Yay., 128 s. 2022.
larımda dert ediniyorum. Aynı zamanda nasıl hem öz-
YAZARLARIN NEDEN OLDUĞU
gür hem yerleşik olunur; ırkçı bir ev ırka özel ama yi-
KORKU, HUZURSUZLUK ÖĞRETİCİDİR!
ne de ırkçı olmayan bir yuvaya nasıl dönüştürülür? Irk,
Onun şu tümcesinin altını kalın çizgilerle çiziyorum:
ölümcül pençesinden yoksun bırakılarak nasıl tela-
“Yazarların neden olduğu korku, huzursuzluk öğreti-
fi edilir?”
cidir çünkü açık ve hassastır çünkü denetlenemez ise
Onun bu sorularının uçlandığı yer kuşkusuz roman-
korkutucudur.” (*)
larının tözünde var olan gerçeklikte kendini gösterir.
Morrison, çağrısı olan bir yazar. Sunduğu bellek işte
“Yuva” (**) anlatısının buruk öyküsünde karşımıza
o çağrısının renklerini taşır. Deneyimlediği hayat, tanık-
çıkan gerçeklik, o denli çarpıcıdır ki kahramanın zo-
lıkları, içinden çıkıp geldiği yer/coğrafya, insanlık du-
runlu olarak savaşa (Kore) gidişi, bir kaçıştır, dönüşün-
rumları onu yazmaya iter. Şunu diyordu:
de gelip yaşadığı yer / yuva ise daha da beterdir:
“Halkların uğradığı belli türden travmalar o kadar de-
“Georgia’daki Lotus dünyanın en berbat yeridir, bir
rin, o kadar acıdır ki paradan farklı olarak, intikamdan
savaş meydanından bile beterdir. Savaş alanında en
farklı olarak, hatta adaletten, haklardan ya da değerleri-
azından bir amaç, heyecan, cüret vardır ve de yüksek
nin iyi niyetlerinden farklı olarak, yalnızca yazarlar böy-
lesi travmalarını tercüme edebilir ve kederi anlatıma bir kaybetme olasılığının yanı sıra az da olsa kazanma
dönüştürerek ahlaki hayal gücünü keskinleştirirler.” ihtimali. Ölüm kesindir ama yaşam da onun kadar ke-
Bu zorunlu yolculuğu zorunlu bir eylem gibi gören- sindir. Sorun, bunu önceden bilmemenizdir.”
4 6 Temmuz 2023