Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Temalar (izlekler) yerel ve evrensel bireşimidir. Ruh
tika kitabı yayımladım. Şiir ve Gerçeklik dört, ötekiler
yerlidir, yereldir. Kaynaklarım dünyadan okuyup bel- üç baskı yaptı. Bazı üniversitelerde güya ders kitabı bi-
lediğim kitaplar, dinlediğim müzikler ve gördüğüm
le olmuşlar ama şairler ve eleştirmenciler bu kitapları
resimlerdir. Benim şiirim ansiklopedik bir şiirdir: Bil- yazdığım için benden nefret ettiler. Çünkü ortada ölçü
gi ve görgüye, deneyime dayanır. Hepsinin bir tarihi
ve kural olsun istemiyorlar. Kendileri çalıp kendileri
ve öyküsü vardır. oynamak istiyorlar. Ölçüsüzlük ve kuralsızlıkta sosyal
Bir gün Şükran Kurdakul şiirimi yermek için “Senin
medya edebiyatı diye bir garabet var karşılarında şimdi.
şiirlerin tercüme şiirlere benziyor” demişti gençliğim-
Israrla yinelersem; neden bu toplama yeni bir şiir
n
de. Aslında istemeyerek şiirimi övüyordu.
eklenmeyecek? Şiir yazma eyleminizin neden 10 Şubat
Kısa bir süre İkinci Yeni’ye bulaşsam da Üstgerçek-
2019 günü Gençler İçin 50 Turfanda Miir’i yazmayı
çi (Sürrealist) şiiri ve çağdaş ve çağcıl dünya şairleri-
bitirdiğinizde sona erdiğinde ısrar ediyorsunuz? Ha-
ni bildiğim için onların düştüğü tuzağa düşmedim ve
ni veda yoktu? Sonra yeni dizeler hücum etse yüreği-
kendi patikamda yürüdüm.
nize pas mı geçeceksiniz, yazmayacak mısınız yani?
1910’larda doğan şairlerimiz İkinci Yeni şairlerinden
Hiçbir zaman ilhamla şiir yazmadım. Kuramsal yazı-
daha evrensel ve yerlidir. İkinci Yeni yersiz ve yurtsuz-
lara, şiir çevirisine nasıl son verdiysem, şiir yazma ey-
dur. Şu anda yazılan şiir de ne yazık ki İkinci Yeni’nin
lemimin sona erdiğine, şiiri bitirdiğime karar verdim.
izinden giderek çıkmaza toslayıp batağa gömülmüştür.
Yazdığım şiirlerin artık bana, bekçiye gereksinimleri
yok. Ben olmasam da onlar var olmayı sürdürecekler.
“‘OKUMA’ TAMAM, ‘ESİNLENME’
Okurlar, şairler, geleceğin şairleri “Bütün Şiirleri”min
TAMAM, ‘ETKİLENME’ TAMAM AMA
henüz kapağını açmadılar. Onları yani şiirimi sütten kes-
ÜÇÜNDEN ÇOK DAHA ÖNEMLİSİ
tim, “reşit” oldular. Yolları açık olsun. Benden bu kadar!
‘ÖĞRENME(K)!’”
Okudunuz, okudunuz, okudunuz, biriktirdiniz,
n ‘YAZDIKLARIM GERÇEKLEŞİYOR. OKURU
biriktirdiniz, yazdınız. Hele ki gençlerin zihnindeki en
ZORLAMADAN, HIRPALAMADAN OLMAZ!’
can alıcı soru / sorunsaldır malum şu etkilenme mese-
Edebiyat ve Siyaset Yazıları alt başlığıyla “Söz ve
n
lesi. Esinlenme tamam fakat etkilenme şaire nasıl bir
Yazı, Tarih Bağışlamaz” ve “Dinozorca, Çile Tören-
deva ve yerinde nasıl bir beladır? Nasıl aştınız bunu?
leri” adlarıyla iki cilt olarak yayımlanan kitaplarınız
Can Yayınları’nda editörlük, Telos Yayıncılık’ta yayın yö-
Bütün Şiirleri’niz bunu da ortaya koyuyor...
da Eksik Parça Yayınları’nca okuyucularla buluşturuldu..
netmeni olduğum yıllarda yayımladığım yazarlar daha sonra
Evet, çok okudum, çok okudum ama abur cubur okuma-
Öncesinde farklı yayınevlerinden yayımlanan hangi ki-
Nobel Ödülü aldılar: J. M. G. Le Clézio (2008), Herta Müller
dım. İşime, şiirime, yazılarıma yararlı olacak şeyler, kitaplar
taplarınızı ve hangi tarihler arasında yazılmış yazılarınızı
(2009), Thomas Tranströmer (2011), Patrick Modiano (2014)
okudum. Şimdi, esinlenmek için kendi kitaplarımı okuyorum;
kapsıyorlar? Ve ülke gerçeğinin tüm yansılarıyla bu yazı-
ve Annie Ernaux (2022). Daha ne yapayım anam babam!
2000’den önce yazdığım yazılardan oluşan düşünce kitaplarımı.
larınız yazınsal / eleştirel deneme türünde nasıl bir özgün
Ama bunca hazır kaynağa karşın Türk şiiri bana mısın de-
Şiirden söz ettiğinize göre ilk yazdığım şiirden son yaz-
eşik ve / veya “yeni” olarak nitelenebilir?
medi, İkinci Yeni’nin yığma şiirinden öteye çağdaş şiire doğru
dığım şiire kadar her şiirin her dizenin içinde ben varım.
Sözünü ettiğiniz kitaplardaki yazılar 1970’ler ile 2000 yı-
bir milim adım atmadı, yerel ve alaturka kaldı. Sonunda ben
“Okuma” tamam, “esinlenme” tamam, “etkilenme” tamam
lı arasında yazdığım edebiyat ve siyaset yazılarından oluşu-
pes ettim. Edebiyat ve şiire veda ettim.
ama üçünden çok daha önemlisi var: Öğrenme(k).
yor. Daha önce iki kez yayımlananların şimdi üçüncü basım-
Öğrenmezseniz, okuma, esinlenme, etkilenme sizi esir
ları yapılıyor. Ama baskılar toplam olarak beş bin kitabı bul-
‘EDEBİYAT, BASIN, SİYASET DÜNYALARI CAHİL!’
alır, artık kendiniz olamazsınız. Bu nedenle bende çok sev-
maz. Zavallılık! Ama şikâyet etmeye hakkım yok. Kimse ba-
Aydın, şair, yazar, çevirmen, eleştirmen, köşe yazarı ol-
n
diğim şairlerin bile etkisini göremezsiniz.
na şair ol, yazar ol demedi. O kitaplarda yazdıklarım günü-
mak disiplinlerarası nasıl bir maraton koşturdu size? Ve va-
En çok okuduğum şairler: Nâzım Hikmet, Yannis Ritsos,
müzde gerçekleşiyor. Esinlenmek için ben de okuyorum onla-
rılan menzilde son durum nedir?
René Char, Ezra Pound, Nicolas Guillen ve daha onlarca var.
rı. Okuru zorlayan kitaplar. Zorlamadan, hırpalamadan olmaz.
Sürekli gazete yazarlığına başladığım günlerde, edebiyat
Ama bende bunların etkisini göremezsiniz, yürüttüğüm dize
Şimdi sadece gazete yazıları yazıyorum. Eski kitap ve yazı-
dünyasında olduğu gibi, durmadan yalan ve yanlış düzeltmek
bulamazsınız. Çevirdiğim, bedenlerinin, beyinlerinin içine gir-
larımı yayımlıyorum. Kitaplarımı Eksik Parça ve Sia yayınev-
zorunda kalınca yaptığım işi bir tür tamircilik olarak tanım-
diğim şairler var: Rimbaud, Lautréamont, Kavafis, Seferis…
leri yayımlıyor. Son olarak Bütün Şiirleri’mi Sia yayımladı.
ladım ve böyle durumlarda “Alet çantamı açıyorum” dedim.
Okumak, sevmek, ezberlemek, esinlenmek, etkilenmek, tak-
Edebiyat ve şiir dünyasının bana ihtiyacı yok. Ve bu be-
70 yıllık deneyimime dayanarak edebiyat, basın ve siyaset
lit etmek değil, önemli olan “öğrenmek”, öğrendiğiniz zaman
nim umurumda bile değil. Bazen düşündükçe gülüyorum.
dünyalarının “cahil” olduğunu söyleyebilirim. Söylemek ne
özgürleşirsiniz. Öğrenmek beni özgürleştirdi ve “ben” yaptı.
Son olarak: Bir yayınevi daha bulsam çok iyi olur! Be-
demek saptadım ve kanıtladım. Üçünde de içi boş sözcük ve
Bu nedenle “Bütün Şiirleri”m bir panayır gibidir, “festival”dir.
nim için “Önündekini ısıran, arkasındakini tepen huysuz
kavram fetişizmi vardır.
Öğrenen kazanır, tutsak olmaz. Düellodan da çekinmez, korkmaz!
adam!” diyorlarmış. Derler!
Siyaset dünyası “devlet” ve “hükümet”in ayrı şeyler ol-
duğunu benden öğrendi. Öğretmek için de “Devlet eşektir,
‘TÜRK ŞİİRİNİN SAKINCASIZ CADDESİNDE
‘BÜTÜN ŞİİRLERİ’MİN BEŞİNCİ CİLDİNDE
hükümet de eşeğin üzerine binen Osman Ağa’dır” dedim.
HİÇ YÜRÜMEDİM, TOROSLAR’DAKİ KENDİ
BAŞTAN BAŞA AKP İKTİDARI DÖNEMİ
Çünkü eşek Osman Ağa’nın sürdüğü yere gider.
DAĞLIK PATİKAMDA, KENDİ TAPULU
VE GEZİ DİRENİŞİ VAR!’
80’li yıllarda, Ankara’da, ama 80’li yılların başında Ata-
YOLUMDA YÜRÜDÜM!’
Romanda bir ölçüde 12 Mart ve 12 Eylül darbeleri var
ol Behramoğlu bana, “İhtiyar, imaj (imge) üzerine bir yazı
Türk şiirinin sakıncasız caddesinde hiç yürümedim, Toroslar-
ama şiirimizde sanki böyle şeyler, tarihsel ve toplum-
yazsana” deyince “Neden” diye sordum. “Kimse ne oldu-
daki kendi dağlık patikamda yürüdüm, kendi tapulu yolumda…
sal çalkantıların, altüst oluşların izi bile yok. Oysa Bütün
ğunu bilmiyor” dedi. Bunun üzerine onun dediğini yaptım.
Türk şiiri 1930’larda tanıması gereken şairleri 1980’lerde
Şiirler’de zamansal olarak bunların tamamı var.
Gerçekten de kimse ne olduğunu bilmiyordu. “Görüntü”
henüz tanımamıştı. Ahmet Hamdi Tanpınar ile Ahmet Muhip
Örnek: Can Yelekleri Tavandadır ile Zorba ve Ozan
Dranas ve Cahit Sıtkı Tarancı’nın ilham kaynağı Charles ya da “fotoğraf” olduğunu sananlar bile vardı. Oturdum ve
bütünüyle Kenan Evren dönemini içermekte: Kenan
“İmge ve Serüvenleri”ni yazdım.
Baudelaire’den ve bir gıdım Paul Valéry’den öteye geçmemişti.
Evren=Zorba; Ozan ise ben!
Arthur Rimbaud’dan sadece eski tarzda yazılmış “Sarhoş Ge- Yazıyı yazdığım sıralar Varlık Dergisi’ni Kemal Özer
2002’den bu yana Türkiye bir Başyücelik diktator-
yoldaş yönetiyordu. 40 kitap sayfası tutan yazıyı 1983 yılın-
mi” şiiri dilimize tercüme edilmişti. Comte de Lautréamont’un
yasında yaşamakta. Roman bu kara dönemle ilgilendi
Maldoror’un Şarkıları ve Rimbaud’un çağdaş şiirin başlangı- da Varlık dergisininin temmuz, ağustos, eylül, ekim ve ka-
mi, bilmiyorum ama bu dönem şiirin umurunda bile de-
sım sayılarında yayımladı. Ortalık şallak mallak olmadı. Bir
cı düzyazı şiirleri dilimize tercüme edilmemişti.
ğil; ancak Bütün Şiirler’in beşinci kitabında baştan ba-
Allah’ın kulu çıkıp yazılar hakkına “iyi” ya da “kötü” de-
şa bu dönem ve Gezi Direnişi var: “Missa Sine Nomine”
‘TÜRK ŞİİRİNİ VE ŞAİRLERİNİ ÇAĞDAŞ
medi. Oysa herkes için yararlı yazılardı. Yıllar sonra bu ya-
(s. 197-277), “Kara Delikte Bir Yolculuk & Tersine ya
ŞİİRİN GENLERİYLE AŞILAMAYI AMAÇLADIM!
zılarımı yağmalayanlar referans falan da vermediler.
da Sapkın Ayetler” (s. 295-353), “Opera Kahkahası” (s.
TÜRK ŞİİRİ BANA MISIN DEMEDİ. PES ETTİM.
Genel istek üzerine şiir ve edebiyat üzerine kuramsal ya-
EDEBİYAT VE ŞİİRE VEDA ETTİM!’ 367-451) ve özellikle de “Gençler İçin 50 Turfanda Mi-
zıları sürdüm. Sürdürmek zorunda kaldım çünkü şairlerin,
ir” (s. 455-500) bu 23 yıllık AKP iktidarını olduğu gibi
Rimbaud ve Lautréamont’u çevirmek için Fransızlardan
eleştirmenlerin bu yazılara gereksinimi olmalıydı.. Yazınsal
bir yıllık (1985-1986) burs alıp Paris’e gittim. Rimbaud’un bu dönemin bilinçsiz insanını teşhir etmektedir.
yaratım (üretim) alanında yapıcı doğulmaz, yapıcı olunur.
Ne mi demek istiyorum? Günümüz Türk şairleri
devrimci düzyazı şiirlerinin tamamını çevirdim ve Ben Bir
Yetenek ayrı konu…
Başkasıdır (Can ve İmge Yayınları) adıyla yayımladım. Ki- “Ben”lerin bataklığın içinde debelenmekte ve kendile-
tapta kapsamlı bir inceleme bölümü vardır. ‘ŞAİRLER VE ELEŞTİRMENCİLER BENDEN rinden başka bir şey (tarih, coğrafya, yurtbilgisi ve insan-
Daha sonra Helen, Grek ve Yunan dünyasının ilham ve- NEFRET ETTİLER. ÇÜNKÜ ORTADA ÖLÇÜ VE lar) görmemektedirler. Bu yeni bir Divan Şiiri’dir. Ger-
rici şairleri olan Kavafis, Seferis ve Yannis Ritsos’u İoan- KURAL OLSUN İSTEMİYORLAR!’ çek çağdaş şair sözcük tuğlalarıyla ev yapar; bizimkilerin
na Kuçuradi ve Herkül Millas’ın ortaklığıyla dilimize çevir- Bizde, edebiyat dünyasında yaptığı işin ne olduğunu, ne işe şiirlerinde tuğlalar var ama ev yok.
dim. Kavafis Helen dünyasının, Seferis Grek ve Ritsos Yu- yaradığını düşünen ve anlamaya çalışan pek az kişi vardır. Ol- Hayatta olan ve şiir yazmayı sürdüren zevat bana is-
nan dünyasının şairleridir. tedikleri kadar kızabilirler, küfredebilirler. Söyledikleri-
malı. Ama nerede onlar?
Bu arada çağdaş şiirin iki önemli şairi René Char ve Şairlere poetikayı, eleştirmenlere de eleştiri yöntemini ha- me istedikleri sıfatı ekleyebilirler. Ama uyarılarıma dik-
Adonis’i çevirdim ve Şiirde Devrim’i yazdım. Amacım Türk
tırlatmak için dört kitap yazdım: Şiir ve Gerçeklik, Tabula Ra- kate alan birileri bir gün şiir Pantheon’unun kapısına ula-
şiirini ve şairlerini çağdaş şiirin genleriyle aşılamaktı. sa, Yazınsal Söylem Üzerine ve Şiirde Devrim adlı dört poe- şabilirler.
n
27 Temmuz 2023 9