Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyetle çağdaş topluma…
Tekil örnekleri dikkate almazsak eğer roman edebiyatımızın da ancak Cumhuriyetle geliştiğini söyleyebiliriz. Burada önemli olan
roman sanatının cumhuriyetle çağdaşlaşma ivmesi yakaladığını vurgulamak. Yeni modern roman, bizde Cumhuriyetle yeşeren
çağdaş yaşamın da enikonu göstereniydi. Bu yaşanırlığın yaygınlaştığı toplum romanlarda görüldü hep.
ilimde, sanatta her ileri örnek, alanın ta- lamlığını da ele veriyor, anlatıda ötelenen boşluk-
rihsel akışı, gelişimi içinde yerini bulacak-
lar hemen görülüyor çünkü.
B tır kaçınılmaz biçimde ancak döneminde Oylumca ancak uzun öykü nitelemesi yakıştırı-
yine de herhangi etkiye yol açmayabilir bu adım, labilecek bir metin. Kısa roman değil, uzun öykü
öylece bekleyebilir. Ne var ki bilimde, sanatta ör-
zaten değil, eksik bırakılmış bir roman. Ancak biz,
nekçeye dönüşen, sıra dışına çıkan her buluşla, bu kadarıyla da romanın yapısı üzerine bir kanıya
her yapıtla birlikte bilimde, sanatta böyle bir aşa- ulaşabiliyoruz kolayca.
maya varıldığı olgusu da tartışılmaz biçimde bi-
Barem Kanunu, açık biçimle kaleme alınmış.
lim, sanat tarihi içinde yerini alacaktır. Bir başka özelliği görece oyun örgüsüne daya-
Cumhuriyetin kazanımıyla ortaya çıkan çağdaş lı yapılandırılması. Bunun için resmi bir dairenin
yaşam bir biçimde modern romanımızla da buluş-
“kasvetli” (25) ortamı kullanılır.
malıydı ki buna dönük girişme, örtüşme alabildi- Romanın sonundaki aşk hikâyesiyle de açı
ğine somut olarak kendisini gösterebilsin. daraltılır. Aylaklar’ın büyük mekânı da “çökme-
Bu çerçevede milli edebiyat akımı yazarlarının
ye yüz tutmuş” (21) bir konaktır zaten. Eski dö-
Cumhuriyet ideali yönündeki asılmaları, Halkev- nem anıştırmasıdır bu. Fars havasında dairedeki
leri kökenli edebiyatın etkisi dışında kalan bir ha- memurlar küçük localarında birbirinin ipini çe-
reketlenme gerekiyordu. Böylece çağdaş yaşam,
ker hep. Aylaklar’ın sonunda da köşke karşı kü-
buna değgin farklı açılımlar yeni, modern roma- çük bir günlük yine açıyı daraltır, dolantılar bir-
nımız içinde yani sivilleşen bir romancılıkla yerini birine sardırılır bu yolla.
alacaktı. Nitekim öyle oldu.
‘BAREM KANUNU’NDAN ‘AYLAKLAR’A
Özellikle 1910’lu, 20’li dilimlerde doğan, genç
TOPLUMSAL AÇILIM…
yaşlarında Cumhuriyetin çağdaşlaşma nimetle-
Melih Cevdet’in, şiirle tiyatroda alabildiğine
rinden yararlanan yazarlarımızın verimlediği ro-
etkin olduğu yıllar. Gerek Barem Kanunu’nda
manlar, hem roman sanatımızın gelişiminde ka- yımcısı Everest’in, son olarak bin emekle ortaya çıka-
gerekse Aylaklar’da geniş mekânları değiştirmezken
rıln ilk romanını yayımlayışıyla iş değişti bir anda: Ba-
talizörlük yaptı hem de kaleme getirdikleri ön açıcı bu
bunlar arasına yerleştirdiği iç odalara dayalı küçük
romanlar Cumhuriyetin toplumsal yaşama kazandır- rem Kanunu (2023).
mekân tasarımıyla romanı dolantı egemenliğinde iler-
dığı çağdaş yaşama ayna tuttu.
YILLAR SONRA GÜN YÜZÜNE ÇIKAN İLK ROMAN
letip okurda merak duygusunu kışkırtıyor Anday.
Kemal Bilbaşar, Rıfat Ilgaz, Orhan Kemal, Oktay Ri-
1946’da bir gazetede tefrika edilen romanı bulup Özellikle yazarın, gündelik tefrika akışıyla ilerleyen bir
fat, Orhan Hançerlioğlu, Melih Cevdet Anday, Yusuf
yayına hazırlayan, bizi Barem Kanunu’yla buluşturan
romanda ayrıntıları, takibini yaparak yerleştirmesi, aksa-
Atılgan, Vedat Türkali, Necati Cumalı, Oktay Akbal,
Eyüp Tosun’a teşekkür etmeliyiz, “nefesi(n)den taşan
maya yol açmadan sürdürmesi, metne girildiğinde gö-
Yaşar Kemal, Nezihe Meriç, Attilâ İlhan, Adalet Ağa-
sevinç”e (16) ortak olarak. Ne ki, gazetede tefrika edi-
rülebiliyor hemen. Karakter yapılandırmada ilk romanın-
oğlu vb. yazarlar bunlar arasında anılabilir.
lirken yarıda kalmış, tamamlanamamış bir roman, bu-
da da ötekilerdekine benzer karakter yapılandırması-
nu Melih Cevdet de dile getiriyor.
YAZINIMIZIN MELİH CEVDET ANDAY’LA nın dikkat çekici düzeyini sergiliyor Anday. Bu yanlarıy-
Şevket Rado’ya Mektuplar’da (YKY, Haz. Emin Nedret
KAZANIMI… la ilk romandan sonra ikincisiyle arasına neredeyse on
İşli, 2002) romanın, “on beş yirmi tefrika sürdü(ğünü) …
Melih Cevdet Anday, özellikle şiir-tiyatro-deneme beş yıl ara vermesine üzülmemek elde değil doğrusu.
çok uzun ihtilaflar yüzünden kesmeye mecbur oldu(ğunu)”
alanlarında yansıttığı farklı türlerde sürekli değişken Kişilerini işlemekteki hünerini büyük oyun yazarlığın-
yazıyor, bir söyleşisinde de bunu dile getiriyor:
biçemlere yaslanarak üretimini sürdürüşüyle yazını- dan, öteki metinlerinden biliyoruz. Gerçekten romanla-
“Romanın bir kısmı gazetede basıldı daha sonra ga-
mızda enikonu özgün bir yer edindi denebilir. rında bunun etkileri, izleri görülebiliyor. Hatta öyle ki bu
zete battı, romanım da yarıda kaldı.” (Dakika Atlama-
Onun, yapıtlarında, sanattan asla ödün vermeksi- iki romanda adeta oyun metnindeki ayraç içini doldurur-
dan, Haz. Yalçın Armağan, Everest, 2015)
zin bunları kavramsallık temeline yaslayıp kurmadaki casına ayrıntı yerleştirip işlediği öne sürülebilir bir çalım.
Eyüp Tosun, yukarıdaki alıntıları aktarmasaydı da (12,
hüneri üzerinde özellikle durulabilir. Bu farklı türlerde Bu doğrultuda kişiler arasındaki çatışmaları, çelişki-
13), biz romanın tamamlanamadan bırakıldığını, eksik
verimlediği bütün yapıtlarının içkin bir temelde yeğin, leri de çeşitlendirip alabildiğine renklendiriyor yazar.
kaldığını anlıyoruz hemen. Bu, romandaki çatının sağ-
kunt bir yapı yansıttığını da söylemeliyiz. Büyük mekânın farklı küçük eşikleri, bunu
Kaldı ki öykü, roman verimlerini de biliyo- daha da kolaylaştırıyor. Böylece kişiler bir
ruz yazarın. Özellikle Raziye’yle (1975) sergi- yandan büyük mekânda kendileriyle kavga-
lediği yükseliş, romancı olarak okura onu iz- ya girişiyor öte yandan küçük mekânlarda
leme gereği duyurdu. Ancak yukarıda (ana- başkalarıyla çatışıyor.
madıklarımla birlikte) andığım şair yazarların Kendisini yenileyemeyen bir eskinin mo-
romanları üzerinde de durulması gerekiyor. dernleşme yolunda tökezlemeleri diyelim
Diyeceğim bu adlar, Cumhuriyetle birlikte buna. Ama Cumhuriyet, çağdaş yaşam an-
boyut değiştiren toplumsal yaşamı, roman- layışıyla kuşatmıştır yine de bu insanları.
larında okura aktarmakta, onlara bunu ye- Melih Cevdet Anday metinlerini, hangi say-
niden kurdurabilmekte başarılı birer roman fasını açıp girseniz de bir büyük hazla ku-
yazarı olduklarını kanıtladı. caklıyorsunuz bunları. n
Biz okur olarak Aylaklar’ın (1965) yayımla-
nış tarihine, sonra Melih Cevdet’in üç türde- www.sadikaslankara.com, her per-
ki ataklığına bakarak romana geç başladı- şembe öykü-roman, tiyatro, belgesel
ğı gibi bir izlenim içindeydik belki ancak ya- alanlarında güncellenerek sürüyor.
14 27 Temmuz 2023