Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
o dönemde, o resimlerle hayatta kalabilmek lek koymasını isteyenlere, “Melekler varsa
çok güç. Satır altı çok şeyler var resimlerinde. gösterin, yapayım” sözleriyle meydan oku-
MAYIS 2023
Vatikan’ın resimlerin nasıl yapılacağını buyur- yan, düzeni tehdit eden Caravaggio’nun Mer-
duğu, engizisyon işkencelerinin, kafa kesmeli yem modelleri fahişeler. Azizlerinin ayakları
infazların döneminde Caravaggio’nun işi zor. çıplak, kıyafetleri yırtık. Resimlerinde kendi-
ni bulan halk kiliseye akın eder. Portrelerini
‘MESAJLARINI RESİMLERİNE
yapsın diye kardinaller peşinden koşar. Genç
USULCA YERLEŞTİRMİŞ!’
ressamlar Caravaggio’yu örnek alırken, dü-
Kilise, onun resimleriyle ideolojisini kit-
zenin suyundan gidenler tahammül edemez.
leler nezdinde yaygınlaştırdığını sanır-
Vatikan efsanelerini kutsallaştırmıyor. Cesa-
ken Caravaggio, Vatikan propaganda dili-
retinin sanat tarihinde örneği yok.
nin arkasından kendi dilini konuşturuyor.
PAPA’YA MEKTUP!
Mesajlarını resimlerine usulca yerleştir-
miş. Vatikan’ın okuryazar olmayan kitlele- n Sonda Papa’ya bir mektup var!
re yönelik kullandığı resmi kendi diline uy- İsyanının doruk noktası. Giordarno’yu yak-
tılar kazıkta! İstediği din savaşlarının sona er-
durmuş. “Sanat sanat için mi, toplum için
mi?” tartışmasını geçersiz kılmış. mesi. Keza Caravaggio’nun ölümü.. 400 yüzyıl
gecikmiş bile olsa Galileo affedilmiş. Kahra-
Cervantes’in romanda, ancak
Shakespeare’in tiyatroda kurduğu empatiyi manımız da Papa’dan selefleri adına özür bek-
resme ilk getiren olmuş, sanatına dünya gö- liyor. Change.org’un yardımıyla Türkiye’de
başlayan dünya çapında bir imza kampanya-
rüşünü yansıtmış, Shakespeare gibi kaytar-
mamış. Vatikan’ı sarsıp şaşkına çevirmiş. sı, İtalya, İngiltere ve başka ülkelerde geniş-
leyecek. Katılımı kolaylaştırmak için kitapta
Resimleriyle geleceğe mektup yazıyor.
imza metni ve QR kodu yer alıyor. Papa’nın
“İşte ben” diyor, “işte dostlarım, işte ezi-
posta adresi de: Via del Pellegrino, Città del
lenler”. Günümüze gelen 60 kadar resmin-
Vaticano, 00120.
den 15’i otoportre. Kiminde, kendini günün
sefaletinin tanığı olarak resmetmiş, kiminde
‘ÇAĞDAŞ SANATA OLDUĞU
kafası kesilen mağduru. İsa’nın mucizesi-
KADAR ÇAĞDAŞ EDEBİYATA
ne sırtını çevirmiş, Davut’u zaferine pişman
DA İSYANIM VAR!’
etmiş. Müzisyenler tablosunda kardinallerin
n Son olarak Caravaggio’nun, kahra-
içoğlanlarından çaresiz bir genç olmuş.
manın ve yazarının bütünleşen, çağlar
Bir bakıyorsunuz mesajının farkına varır
arası izlekte bileşen isyanını açarsak, çağ-
gibi olunca işine el koyup resimlerini kilise-
daş sanat ve edebiyatın benimsediği yakla-
lerden indiriyorlar, bir bakıyorsunuz dehası-
şım, totaliter düzen, sistem, dinin karanlı-
nın etkisinde başta papanın yeğeni Scipione
ğı ve günümüz düzleminde iklim krizine de
Borghese gibi kardinallerin koleksiyonları-
temel eleştirileriniz var romanda.
na alıyorlar. Dindar ressam olarak bilinmesi
Çağdaş sanata olduğu kadar çağdaş edebi-
kamuflajının başarısı. Başkaları katledilir,
yata da isyanım var. Oyalayıcı bir edebiyat
işkence görür, hapse atılırken Caravaggio
hüküm sürüyor. Bizi dünyadan koparmaya
Vatikan’ı cezbesine kaptıran dâhi.
yönelik bir edebiyat türü. İşte bozacının acı-
sını anlatsa yaşamın bütününden soyutluyor.
‘NÂZIM HİKMETSİZ YAŞAYAMIYOR
O bireyin yaşadığı başka acılar da var. Yaşa-
TÜRKİYE. FAŞİSTİ DE İSLAMCISI
dığı ortamdan soyutluyoruz ve sadece o ma-
DA LAİKİ DE ASKERİ DE.
salın içinde ona bir kimlik atfediyoruz.
CARAVAGGIO DA ÖYLEYDİ.’
Hız soktuk edebiyatımıza. Fastfood, fast-
n Caravaggio’yu Nâzım Hikmet’e ben-
seks derken fastedebiyat. Çağdaş yazar bi-
zetiyorsunuz romanda.
rey saplantılı. Okurken, “Yahu kahrama-
Caravaggio ve Nâzım Hikmet 400 yıl
nı âşıkken dünyasında neler oluyordu” diye
arayla iki örnek. Caravaggio, İtalya’da
sormak aklımızdan geçmiyor.
Vatikan teröründe, Sovyetler Birliği’nde
Günümüzün romanı başı, sonu, ortası olan
Stalin’in, otomobil kazasına kurban edile-
formülle yazılıyor. Bazen usulca, bazen aniden
rek öldürülmesini istediği Nâzım Hikmet
değişen hava, bulut, deniz de dalga gibi, ro-
Moskova’da. İkisinin de hayatı tehdit altın- Gotik ve romantik edebiyatın
man da yaşam akışkanlığında olsun istiyorum.
da. Türkiye’deyken de devlet, şairi vatan
Sanattan beklediğim, sanatçıyı kendisin-
haini ilan eder, hapse atar, ölmesini isterken
den kurtarması. O kadar acı ki. Sanat, kül-
devlet ricali halktan gizlediklerini kendi unutulmaz eserlerinden biri
tür sanayisi ve para çok önemli oldu. İkinci-
aralarında okurlar. Şair Sovyetler’e kaçar.
si ideolojilerin çöküşünden sonra yani Sov-
Rejimin propagandasında kullanılırken, ce-
Thrushcross Çi liği’nin yeni kiracısı Lockwood, bir gece, ev
yetler Birliği’nin çöküşü bir anlamda sol ide-
surca eleştirdiği için de katlini de planlarlar.
olojinin de çöküşüyle beraber gitti. Onu ter-
Nasıl Nâzım Hikmet, Türkiye’de va-
sahibinin Uğultulu Tepeler adındaki evine sığınmak zorunda
kedince de yerine piyasa tüm gücüyle girdi.
tan haini olduysa, bugün de Tayyip Erdo-
Sanata ihtiyacımız var. Birey Don Quijote’yle
kalır. Burada tesadüfen, yıllar önce yaşanmış çalkantılı bir
ğan reklamlarında kullanıyorsa Nâzım Hik-
başladı, totaliter rejimlerde susturuldu, 68
metsiz yaşayamıyor Türkiye. Kim olursa ol-
ilişkiye, Heathcli? ve Catherine Earnshaw’un ilişkisine dair
Kuşağı’yla canlandı, günümüzdeyse kimlik
sun. Faşisti de İslamcısı da laiki de aske-
şaşkınlığında uzatmalara oynuyor. “Ben, ben,
ri de. Caravaggio da öyleydi. Son kertede
şeyler öğrenmeye başlar. Çi in ihanet, ihtiras ve intikamla
ben” haddini bilmezliğimize yeter. Bireyi yü-
sanatkârın ölüsü dirisinden makbul. Bugün
dolu hayatı, sadece o dönemde yaşayanları değil, Linton ve
celtmeye son verdiğimizde, yaratıcılığımızın
ikisi de dünyanın kültür mirası.
yeni dillerinde tiyatro, şiir, roman gibi mia-
n Uçların yaşandığı bir döneme resim-
Earnshaw ailelerinin sonraki neslini de derinden etkilemiş
dını doldurmuş kalıplardan özgürleşen sanat
leriyle damga vurmuş Caravaggio’nun dö-
çok katılımlı olacak. Yeni iletişim teknoloji-
neminin günlük manzaraları ve insanları- ve her fert, dallanıp budaklanan ilişkiler ağına bir yerinden
leriyle eserin her sunuluşunda değişmesini de
nı anlamak sanatını anlamak için de şart
yakalanmıştır.
sağlayan interaktif boyutu ekle, ne eser ne de
kuşkusuz. Önce insanlarını anlatır mısınız?
kişi adı aklımıza çakılacak.
Ezilen kişiler… Caravaggio da sokak insa-
Romanımda kahramanımın kendi koşullan-
nı. “Benim ustam doğadır” demiş. Kıskançlı- Uğultulu Tepeler yenilikçi kurgusuyla, alışılmadık konu-
dırılmışlığına, kendisine de isyanı var. Cinsel-
ğıyla ünlü ressam Carracci, resimle ilgili fik-
suyla ve ince ince tasarlanmış karakterleriyle, yayımlan-
ri sorulduğunda, “Troppo naturale” fazla do- liğine, aidiyetliklerine isyanı var. O aidiyet-
likleri sorgulayan ve soyunan birisi. Ve iklim
ğal, diye eleştirdiği Caravaggio’nun doğal-
dığı günden beri hem tartışma, hem de ilham kaynağı ol-
lığı, ileride hayranı olacak ressamların iltifat krizi kesinlikle romanın önemli sorgulamala-
maya devam ediyor.
nedeni. Donatello, Botticelli, Artemisia, Cra- rı arasında. Türümüzü sorguluyorum. Bir de
nach, Goya, Klimt… “ Gaugin’in resminde yazıyla “Nereden geldik,
Azize Lucia”nın tepesindeki boşluğa me- kimiz, nereye gidiyoruz” diye sorması...
n
www.iletisim.com.tr iletisim@iletisim.com.tr
vimeo.com/iletisim facebook.com/iletisimyayin twi er.com/iletisimyayin instagram.com/iletisimyayin
25 Mayıs 2023 13
Çeviren: Başak Bekişli, İletişim Klasikleri, 448 sayfa