Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
sosyalist, laik Cumhuriyetçiler için kitabın içeriği biraz faz-
şiir kitaplarından bazılarını bu dönemde tamamlayan Hugo’nun
la dine odaklıydı. Amansız saldırıların yanında, ünlü yazar- ideolojik açıdan büyük ölçüde olgunlaştığını görüyoruz.
ların çoğu kitaba övgüyle yaklaşmıştır. Baudelaire roman Bu, aslında yazar için bir varoluşsal sorgulama dönemiy-
hakkında şu tespitte bulunur: “Sadece Fransız edebiyatının di ve yavaş yavaş siyasi yelpazenin aşırı soluna doğru kay-
dığı için artık romanının ilk bölümünün yeni fikirleriyle
değil, düşünen insanlığın edebiyatının bile sonsuza dek gu-
pek de uyumlu olmadığının bilincindeydi.
ruru olabilecek sayfalar içeriyor.”
Yıllar süren bu uzun aradan sonra, 1860’ta tekrar yaz-
Genç dâhi Rimbaud’ya göre ise Sefiller romandan çok “ger-
maya koyulan Hugo, iki dönem arasındaki farkı özellikle
çek bir şiirdir”. Yazarların yapıta olan hayranlığı 20. yüzyıl-
tespit etmiş ve yeniden işe koyulduğunda sayfanın başına
da da devam etmiş, günümüze kadar etkisini yitirmeden sür-
“Fransa soylusu burada durmuş ve sürgün mahkûmu de-
müştür. Şair Louis Aragon’a göre, Sefiller “Hugo’nun biçe-
vam etmiştir” ibaresini eklemiştir.
minin en güzel ve en yalın olduğu kusursuz bir romandır”.
20 yıla yakın bir süre sürgünde yaşamak zorunda ka-
SEFİLLER SÜRECİNDE HUGO!
lan Hugo, bu uzun süreç boyunca, sosyal hayatın en dibin-
Victor Hugo 1845’te romanı yazmaya başladığında kariye-
de çakılı kalmış insanların, mutluluğu düşlerinde bile göre-
rinin zirvesindeydi. Şiir, tiyatro ve roman alanlarında 20 kadar
meyen bütün mazlumların savunucusu rolüne bürünmüştür.
eseri vardı. Aynı zamanda bir Académie Française üyesiy-
Sefillerin nasıl kurtarılabileceğini ve tarihin gerçek kahra-
di ve Muhafazakâr Parti saflarında Soylular Meclisi’ne yeni
manları haline gelebileceğini sorgulayan Hugo’nun dehası
girmiş olduğu için gelecek vaat eden bir siyasi kariyeri vardı.
en acımasız insanların bile sevgi ve iyilik sayesinde insan-
2.5 yıllık bir yazım süreci sonucunda, Şubat 1848
seçilerek romanını askıya aldı. lığa dönebileceğini kanıtlamak ister.
Devrimi’yle çalışması kesintiye uğradı ve ayaklanan Kısacası Victor Hugo’ya göre sevgi ve iyilik, sosyal ada-
III. Napolyon’un 2 Aralık 1851’de Cumhuriyet’e son ve-
Paris halkının sokaklarda kurduğu barikatlardan esinlene-
ren darbesinin ardından Hugo yasadışı ilan edildi ve önce letsizlikle savaşmak için en güçlü silahlardır zira “Hayat,
rek Haziran 1832 ayaklanmasında kurulan barikatları
Brüksel’e, ardından Jersey’e ve son olarak da Guernsey’e bahtsızlık, tecrit, terk edilme ve yoksulluk, bazen en şan-
romanına katmaya karar verdi. Daha sonra, devrim sürgüne gitmek zorunda kaldı. lı kahramanlardan daha büyük olan isimsiz kahramanların
sonucu kurulan İkinci Cumhuriyet’in Ulusal Meclisi’ne Châtiments ve Contemplations da dahil olmak üzere büyük ortaya çıktığı savaş alanlarıdır”.
n
PROF. DR. OYA BATUM MENTEŞE’DEN
‘Bir Düşün Yolculuğu’
Araştırma ve inceleme yazılarını Bir Düşün Yolculuğu (Atılım Üniversitesi Yayınları) adlı kitabında toplayan
İngiliz edebiyatı uzmanı Prof. Dr. Oya Batum Menteşe, yapıtları yazarının öznelliğini de dikkate alarak ve
edebiyat dışı akımların da öğeleri olabileceklerini fark ederek değerlendirmemiz gerektiğini vurguluyor.
den uzaklaşmakta de-
ERENDİZ ATASÜ
ğil midir? (s.30-31). 20.
yüzyılın ilk yarısında beliren ve sonuna doğru
ılların hocası, İngiliz edebiyatı uzma-
her yanı kaplayan postmodernizm hem mo-
nı Prof. Dr. Oya Batum Menteşe, uzun
Y meslek yaşamının verimi kimi araştır- dernizmin çocuğudur hem de onu yadsır. Sa-
ma ve inceleme yazılarını Bir Düşün Yolculu-
natta ve felsefede postmodernizm, gerçeklik
ğu (Atılım Üniversitesi Yayınları) adıyla kitap-
diye bir şeyin olmadığı, bireyin içselliği dahil
laştırdı.
tüm gerçekliklerin bir takım kurgulardan iba-
Alanına tümüyle vâkıf, aynı zamanda Ba-
ret olduğu fikrine dayanmaktadır.
tı edebiyatını ve anadilini çok iyi bilen, ana di-
Sanat yapıtı bütünsel özelliğinden vaz-
lindeki yapıtlara karşı sorumluluk duyan bir
geçmiştir; edebi metinler parçalıdır. İlk ör-
aydın olarak Oya Hoca, hazır yargılar sun-
neklerin daha çetrefil metinleri (örneğin Do-
maktansa, sorular soran, çelişkilere parmak
ris Lessing’in 1950’lerde yayımlanmış Altın
basan tutumuyla okuyucuyu gerçekten bir
Defter’i, s.182-84) kapitalizmin emrine girmiş
düşün yolculuğuna çıkartıyor.
bir teknolojinin, özellikle savaş teknolojisinin
Edebiyatbilimin yaygın yaklaşımı, yapı-
toplumda ve bireyde yarattığı kaotik parça-
tı kendi başına bir bütün olarak almak idi (el-
lanmayı, anlamsızlaşmayı vermekte başarılı-
bette edebi akımların varlığı kabul ediliyordu)
dır, kanımca.
ve ölçütü, yapıtın izlek-biçim uyumuydu.
Ancak edebiyat, başkaldırıcı yanını ve
Peki, bu yeterli midir? Gerekli ama yeter-
uyum arayışını tümden yitirirse, sanatın varo-
li değil... Oya Hoca seçtiği ilginç örnekle bu
luş nedeni ortadan kalkmış olur. Oya Batum
yetersizliği açığa vurur. Örnek, Laurence
Durrell’in Kıbrıs’ın Acı Limonları adlı öz-biçim Menteşe bu noktaya dikkat çeker: Moderniz-
uyumu eksiksiz yapıtıdır. Oya Hoca, yazarda-
min seçkinciliğini reddeden çoğulcu postmo-
ki emperyalist koşullandırmaya dikkat çeker.
dernizm, günümüzün egemen yaşamına “ya-
tın yaratıldığı ortamın siyasal-sosyal, kültürel ko-
Durrell, Kıbrıs özelinde İngiliz emperyalizmini
rı olumlu, yarı şakacı” ( s.70) yaklaşarak, tüketim
şullarını, hatta dönemin bilimsel buluşlarını ve ya-
onaylamazmış gibi dururken aslında emperyaliz-
kültürünün dümen suyuna girer (s.72) ve böylece
zarın / şairin bu koşullardaki duruşunu belirledik-
min değirmenine su taşımaktadır! Konu ettiği in-
bir anlamda kendi sonunu hazırlar.
ten sonra geçer yapıtı irdelemeye.
sanlara (Kıbrıslı Rumlar ve Türkler) yönelik önyar-
Kitap, Oya Batum Menteşe’nin çok önem-
Yapıtların mutlak biricikliği bir kez aşılmaya
gılı duyguları ile yazdığı metnin arasına hiç mesa-
li bir makalesi ile bitiyor: Büyük yazarımız Ahmet
görsün, yolun sonu postmodernizme dayanacak-
fe koyamamakta, yer yer abes tutumlara bürün-
Hamdi Tanpınar’ın bir ironi başyapıtı olan Saatle-
tır. Özellikle eleştirmenliğe soyunacakların Oya
mektedir.
ri Ayarlama Enstitüsü adlı romanının İngilizce çe-
Batum Menteşe’nin modernizm-post modernizm
Oya Hoca incelemesinde, yapıtları yıldızlar gi-
virisine Pankaj Mishra namlı, romanı anlamaktan
ilişkisini ve çelişkisini serimleyen sayfalarını dik-
bi tümsel ve tek başına olgular olarak kavramak
aciz bir Hintli beyefendinin yazdığı önsöze, okkalı
katle okumaları önerilir.
yerine; yazarının öznelliğini de dikkate alarak ve
bir “eleştirinin eleştirisi”dir bu makale!
Batı edebiyatında 20. yüzyılın başlarında do-
edebiyat dışı -örneğin siyasi- akımların da ögeleri
Cumhuriyet modernleşmesine, ABD marka
ğan modernist akım (örneğin Joyce, Proust, Wo-
olabileceklerini fark ederek değerlendirmemiz ge-
“ılımlı İslam”ın ucuz siyasal görüşlerine sığınarak
olf) gerçekçi edebiyat akımına tepkidir; bireyin iç
rektiğini vurgular (s.35-52).
gerçeğini vurgular, konudansa estetiği önemser, dudak bükmeye kalkışanlara, “Türk Modernizmi
Oya Hoca, Hardy’den Victor Hugo’ya, V.
daha zor anlaşılır metinler ve şiirler yaratır, dolayı- Eleştirisine Bir Cevap” adlı bu yazıyı dikkatle oku-
Woolf’tan Adalet Ağaoğlu’na, incelediği tüm ya-
zarlar ve yapıtlar için aynı yöntemi kullanır. Yapı- sıyla seçkin bir okur talep eder. Peki sanat, kitle- maları önerilir.
n
8 18 Mayıs 2023