Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
VICTOR HUGO (26 ŞUBAT 1802-22 MAYIS 1885)
‘Sefiller’: Bir sürgünün başyapıtı!
Üç başlıca edebi tür olan tiyatro, şiir ve roman alanlarında başyapıtlar yaratmayı
başarmış ender yazarlardan Victor Hugo (26 Şubat 1802-22 Mayıs 1885), hem
edebi (klasik tiyatronun kurallarını yıkması, Romantizmin önderliğini üstlenmesi)
hem de siyasal ve sosyal (ölüm cezasına karşı savaşması, barış için ve kadın
haklarının korunması için savaşması, ruhban sınıfının despotizmini eleştirmesi)
eylemleriyle Fransa’nın sosyal hayatında önemli bir rol oynamıştır.
Yazarın en ünlü romanı, Fransız edebiyatının en büyük eserlerinden Sefiller,
adalet ve haysiyet kavramlarını sorgulayarak tüm boynu büküklerin
dramını anlattığı 2500 sayfalık bir yapıttır. 20 yıla yakın bir süre sürgünde
yaşamak zorunda kalan Hugo’ya göre sevgi ve iyilik, sosyal adaletsizlikle
savaşmak için en güçlü silahlardır zira “Hayat, bahtsızlık, tecrit, terk edilme
ve yoksulluk, bazen en şanlı kahramanlardan daha büyük olan isimsiz
kahramanların ortaya çıktığı savaş alanlarıdır”.
FERDA FİDAN
JEAN VALJEAN’IN
ÇİLESİ!
‘SEFİLİN ADI İNSANDIR.
Jean Valjean bir ekmek
HER COĞRAFYADA ACI ÇEKMEKTE
çaldığı için 20 yıl çile çek-
VE HER DİLDE İNLEMEKTEDİR!’
tikten sonra özgürlüğü-
Victor Hugo (26 Şubat 1802-22 Mayıs 1885), en ün-
ne yeni kavuşmuş bir kürek
lü ve Fransız edebiyatının en büyük eserlerinden, adalet
mahkûmudur. Sefaletten yü-
ve haysiyet kavramlarını sorgulayarak, tüm insanlığı göz
reği katılaşmış, iyilik kavra-
önüne alarak, bütün boynu büküklerin dramını anlattığı
mı ruhundan silinmiştir.
2500 sayfalık yapıtı Sefiller’i tamamladığında yayıncısı-
maktadır. Ne pahasına olursa olsun onu yaka-
Herkes tarafından dışlandığı
na yazdığı bir mektupta şöyle der:
lamayı kafasına takmış olan Javert acımasız
bir anda onu evinde ağırlayan
“Sefiller’in tüm halklar için yazıldığını söylerken hak-
bir müfettiştir:
Piskopos Myriel’in gümüş ta-
lısınız. Herkes tarafından okunup okunmayacağını bilmi-
“Bakışları çivi gibiydi. Soğuk ve delici. Tüm
kımlarını çalar. Ancak jandarma-
yorum ama ben onu herkes için yazdım. (…) Toplumsal
hayatı bu iki sözcük üzerine kuruluydu: izlemek ve
lar tarafından yakalandığında, Myri-
sorunlar sınırları aşar (…) İçinde yaşadığımız uygarlığın
gözlemek.”
el şikâyetçi olmadığı gibi ona gümüş şamdanlarını da he-
hâlâ çok karanlık olan şu saatinde, sefilin adı insandır;
Sonunda gerçek kimliğini öğrenen Javert tarafından
diye eder ve aklında tüm hayatı boyunca yankılanacak şu
her coğrafyada acı çekmekte ve her dilde inlemektedir.”
tutuklansa da, Valjean tekrar kaçmayı başarır. Bu arada
sözlerle uğurlar:
annesini yitiren küçük Cosette, paragöz ve vicdansız in-
HUGO: ‘YERYÜZÜNDE CEHALET
“Jean Valjean, kardeşim, artık kötülüğe değil, iyiliğe
sanlar olan Thénardier çiftinin hanında hizmetçilik yap-
OLDUĞU SÜRECE BU TÜR KİTAPLAR
aitsiniz. Sizden ruhunuzu satın alıyorum; onu kara dü-
maktadır: “Onlar, karanlık bir ateş onları ısıttığında ko-
GEREKSİZ OLMAYABİLİR!’
şüncelerden ve dalalet fikrinden sıyırıp Tanrı’ya ema-
layca canavarlaşan cüce varlıklardı.”
Sonuçta Sefiller geniş kapsamlı sosyal ve siyasal bir
net ediyorum.”
fresk oluşturur. Yazarın kendisi de romanının sosyal içe-
PARİS, CUMHURİYET VE İSYAN!
Fakat Valjean, bu olayın etkisiyle, ne yaptığının far-
riğine özellikle dikkat çekmek amacıyla, bu en uzun ro-
Fakat Valjean, Cosette’i Thénardier’lerin zulmün-
kında olmaksızın, karsılaştığı küçük bir işçinin elindeki
manı için tek bir cümleden oluşan ve ortaya koyduğu so-
den kurtarır ve onu evlat edinerek Paris’te Fauchelevent
bozuk parayı çalar ve hemen sonra ardından koşup iade
runları açıkça özetleyen şu kısa önsözü yazar:
adıyla yeni bir hayata başlar. Yıllar geçer ve bir genç
etmek istese de korkarak kaçan küçük çocuğu bulamaz.
“Yasalar ve ahlak yoluyla, uygarlığın ortasında ya-
kız olan Cosette ve Cumhuriyetçi bir üniversite öğrenci-
FANTINE, COSETTE, MÜFETTİŞ JAVERT
pay olarak cehennemler yaratan ve ilahi kaderi insa-
si olan Marius birbirlerine âşık olurlar.
Madeleine adını alarak kimlik değiştirir.Zamanla namus-
ni bir yazgıyla karıştıran toplumsal bir lanet var olduğu
1832’ye gelindiğinde, Paris sokaklarında monarşi re-
lu yollardan küçük bir servet edinerek bir kasabanın bele-
sürece; yüzyılın üç sorunu, erkeğin proletarya tarafın-
jimine karşı Cumhuriyetçilerin yaptığı barikatlar yüksel-
diye başkanı olur. Zor durumda olan herkese yardım elini
dan aşağılanması, kadının açlık yüzünden yozlaştırılma-
mektedir. Valjean ve Marius yan yana savaşmaktadır-
uzatan Valjean, açlıktan bedenini satmak zorunda kalan
sı, çocuğun gece tarafından köreltilmesi çözüme kavuş-
lar. İsyancılar bir polisi ele geçirir. Bu Javert’ten başkası
turulmadığı sürece; başka bir deyişle ve daha geniş bir Fantine’i hapse atılmaktan kurtarır ve küçük kızı Cosette’i
değildir ve Valjean’a teslim edilir. Ama Valjean onu öl-
bakış açısıyla, yeryüzünde cehalet ve sefalet var olduğu koruması altına alır.
dürmeyi vicdanına yediremeyerek serbest bırakır.
Ancak son hırsızlığı yüzünden polis tarafından aran-
sürece, bu tür kitaplar gereksiz olmayabilir.”
VALJEAN: ‘ÖLMEK BİR ŞEY DEĞİL;
KORKUNÇ OLAN YAŞAMAMAK!’
Olaylardan sonra Marius ve Cosette evlenir. Marius’a
gerçek kimliğini açıkladıktan sonra, Valjean genç çiftin
evinde istenmeyen kişi haline gelir. Artık çok yaşlı olan
Valjean, zamanla derin bir yalnızlığa gömülerek ölümü bek-
ler: “Ölmek bir şey değil; korkunç olan yaşamamak.” Son
anlarında, başucunda ona “Baba” diye seslenen Cosette
ve Marius’ü görerek, mutlu bir gülümsemeyle, piskopos
Myriel’in şamdanlarının soluk ışığında son nefesini verir.
EDEBİYAT ÇEVRELERİNDEN TEPKİLER
Yazarın kendini derinlemesine sorguladığı 12 yıllık
bir arayla, iki aşamada, toplam 20 yılda yazılan Sefiller,
yayımlandığı yılda, edebiyat çevrelerinden değişik tep-
kiler almıştı: Toplumda egemen bir konuma sahip Kato-
likler için Piskopos Myriel karakteri biraz fazla
>>
6 18 Mayıs 2023