Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Iraklı, Suriyeli, Kobanili, Afganistanlı ka-
Varlık’ta yayımlanan şiirlerimle girdim.
İlk kitabım Eylül Deyişleri, 1987’de Cem dınların ve çocukların gözlerindeki üzünç
Yayınevi’nde Kemal Özer’in önsözüyle ya-
ve ürküntü belleğimden gitmiyor.
yımlandı. Onu Sevdamız Çiçeklenir Zulada,
Acı çekiyor insanlık ve bu acıları gör-
Mayısta Üzgün Gönlüm, Akdeniz’in Ren-
mezden gelmem olanaklı değil çünkü şiiri-
gi Mavi, Silinsin Diye Yeryüzünden Savaş
min merkezinde bütünselliği içinde yaşam
Sözcüğü, Yasak Sevda Sözcükleri ve yeni
ve bağlamlılıklarıyla insan var. Sanatçının
yayımlanan Başka Bir Gökyüzünün Altında
toplumuna, çağına karşı görev ve sorumlu-
adlı şiir kitaplarım izledi.
lukları olduğuna, şiirin işlevselliğine ve dö-
Şiirin dışında tiyatro, deneme, anı, araştır-
nüştürücü gücüne inanıyorum.
ma, antoloji, biyografi, çocuk ve gençlik ede-
Şairlerdir bütün seslerin sustuğu, sustu-
biyatı türlerinde çok sayıda kitabım yayım-
rulduğu bir dönemde şiirleriyle toplumsal
landı. 12 Eylül 1980’den sonra mücadelemi
çelişkileri, acıları gösteren, yaşanılana ta-
Türkiye Yazarlar Sendikası’nda sürdürdüm.
nıklık eden. Şiirlerimin insanların yaşadık-
1994’te Şükran Soner’in önerisiyle
larına tanıklık ederken onlara daha güzel bir
Cumhuriyet’in gençlik sayfasında başlayan
yaşam kurma yolunda güç ve umut verme-
köşe yazarlığını Evrensel gazetesinde sür-
sini istiyorum. O nedenle Başka Bir Gökyü-
dürdüm. 11 yıl Eskişehir Osmangazi Üni-
zünün Altında’da umut da var.
versitesi Fen Edebiyat Fakültesi Karşılaş-
Benim şiirimde de umut imgesidir çocuk-
tırmalı Edebiyat Bölümü’nde, 1 yıl İstanbul
lar. Çünkü “Çocuk, doğanın en büyük muci-
Teknik Üniversitesi’nde çalıştım. 2001’de
zesi;/ insan soyunun varsıllığı;/ ne dili dini
kızımla birlikte yine Kuzguncuk’a dönüp
ne de derisinin rengi/ ayırır onu ötekinden.../
2021’e dek orada yaşadık.
Pandora’nın kutusundaki/ umudun adıdır
n İlk şiirlerinden beri toplumsalı, ortak
çocuk,/ insanlığa bahşedilen...” (Çocuğa Övgü)
acıları, yaşanan olumsuzlukları konu, da-
n Şiirindeki yalın dil, anlatımcı biçem üze-
ha doğrusu dert ediniyorsun. Ama gelecek
rine konuşalım. Bu nasıl şiir diline evriliyor?
için umutlusun da ve bir yandan da mü-
Doğadan ve doğduğum coğrafyanın kül-
cadeleyi elden bırakmıyorsun. Bu bakış,
türünden öğrenip özümsediklerimden kay-
bu görüş durduk yerde oluşmadı herhalde.
naklanıyor sanırım. Bir de kişisel yapım-
Kaynağı, nedeni ne?
dan, hayran olma özelliğimden...
Doğadaki canlıların kendi aralarındaki
Hayran oldum güzelliklerinin yanı sıra umu-
müthiş uyum ve yaşamın sürekliliğini koru-
du ve direnci çağrıştıran taş yarığında biten
yarak var olmaları kendimle ve yaşamla ba-
kır çiçeklerine; toprakta devinen karıncalara,
rışık olmayı öğretti bana.
suların sonsuzluğa akışına... O nedenle imge-
Paylaşımcılığı da doğadan ve içinde yetiş-
lerim genellikle doğa kaynaklıdır. Toplumsal,
tiğim kültürel ortamdan öğrendim: Aynı pı-
siyasal konularda şiir yazarken bile doğadan
nardan su içen kuşlardan, elindeki son lokma-
gelen imgeleri kullanırım.
yı konuğuyla paylaşan yörüklerden, din ayrı-
mı gözetmeden acıları ve bayram sevinçlerini Masallar, türküler, söylenceler, siyanür-
lü altın çıkaran Eurogold’a karşı mücade-
paylaşan Kuzguncuk’taki komşularımızdan...
Yaşamı sorgulamayı, küçük yaşta okuma- le eden Bergamalı Sabahat Gökçeoğlu’nun
ya başladığım ülkemizden ve dünyadan usta “Yılanın ağzındaki kuş gibi çığırıyoruz.”,
yazarların kitaplarından öğrendim. Duyum- Sarıkeçili Yörüklerinin başkanı Pervin
sadıklarımı şiirle ifade etme gereksinimi duy- Savran’ın “Akşam olup havanın kararma-
duğum dönemde Nâzım Hikmet’in Memleke-
sını dünyanın sonu olarak düşünmemeli-
timden İnsan Manzaraları’nı okudum.
yiz./.../ Toroslara varırsanız burada bir ça-
Yazınsal yapıtların yanı sıra okuduğum
dırınız değil, bir yurdunuz var. Bu yurdun
kuramsal kitaplar yaşama geniş bir pence-
da kapısı yok ve tüm insanlığa açık” sözle-
reden bakmayı öğretti. İşte o yüzden umut
rinde ifadesini bulan Anadolu kadınının bil-
hep var şiirlerimde, en acılı dönemde yaz-
geliği sonsuz çağrışımlar yarattı bende.
dıklarımın son dizelerinde bile olsa... Bu
Bir de sahicilik ve içtenlik... Örneğin,
iyimserlik yapıtlarında yaşamdaki olumsuz-
“Kamber Ateş Nasılsın” şiirimi 12 Eylül
lukları da konu edinen bir şair için çelişki
döneminde yaşanmış bir olaydan esinlen-
gibi görünebilir. Ancak iyimserliğim, gücü-
dim. 7 yıl görmediği oğluyla cezaevindeki
nü doğanın sürekli yenilenişinden ve bilim-
görüşe gittiğinde ana diliyle konuşması ya-
den alan bir iyimserliktir.
sak olan Kürt annenin, kendisine öğretilen
n Şiirine dönelim… İlk kitabın “Eylül
bir cümleyle konuşmak zorunda kalması;
Deyişleri”ndeki şiirlerinle toplumcu-gerçekçi
insan, kadın, anne ve şair olarak incitti be-
şairlerimizin oluşturduğu geleneği genç bir
ni. Yaşadıklarını duyumsayıp onun dilinden
şair olarak sürdürmeyi amaçladığın anlaşı-
ifade ettiğim şiir 10’u aşkın dile çevrildi.
lıyordu. Nitekim de öyle oldu; bu anlayıştan,
Şiirlerimin insanların yüreğine doğrudan bir
bu çizginden hiç sapmadın. Yeni şiir kitabın
yol bulması için diyeceğimi açık seçik söyle-
Başka Bir Gökyüzü’nün altındaki şiirlerin-
rim. Ama bu söyleyişin, imgeden ve söz sa-
de de bu anlayışı sürdürdüğün görülüyor.
natlarının gerektirdiği öteki ögelerden yoksun
Şiire adım attığım ilk günden, Anadolu
olmaması için de çok çalışırım. Çünkü insan-
coğrafyasında pek çok şairin yarattığı bü-
lara ne söylediğiniz kadar nasıl söylediğiniz
yük şiir geleneğimize eklenen bir halka ol-
de önemlidir. Biçim ve içerik arasındaki di-
mak istedim. Bu yüzden toplumcu gerçek-
yalektik bütünlük bunu gerektirir.
çi akıma bağlandım. Başka Bir Gökyüzünün
İki yılda ya da daha uzun sürede tamam-
Altında kitabımdaki şiirler de bu anlayışı-
lanan şiirlerim vardır. İlk esinlenme anında
mın ürünleri. Çünkü yaşadığımız coğrafya-
yazdıklarımı şiir olarak görmem. Bekletip
da ve dünyada sürüp giden savaşlar, müba-
dinlendirir sonra tekrar çalışırım. O nedenle
dele, göçler, depremler, seller, sömürü ve
kullandım Yasak Sevda Sözcükleri kitabım-
açlık nedeniyle “Yeryüzü kayıyor ayakları-
da yer alan Rüzgâra Mektuplar Bırakıyo-
mızın altından” ve “acı çekiyor insanlık...”
rum şiirimdeki damıtma sözcüğünü:
(Acı Çekiyor İnsanlık).
“İğneyle kuyu kazıp/ sözcüklerin büyüsü-
“Bir Suyun Kıyısında Bebek Uykusu”nda
nü arıyorum;/ yağmurun her damlasında/
ölüme yatan Aylan bebek, Afgan küçük kı-
her çiçeğin renginde,/ her çocuğun, her ka-
zın kesilip geride bırakılan “Kumsaldaki
dının yüzünde.../ Her acıda kanayıp/ sarı-
Saç Örgüsü”, “Kayaköy’de” 100 yıl önce-
ki Mübadele’nin acısı, “Başka Bir Gökyü- larak her umuda/ yaşamdan şiirler damıtı-
zünün Altında” yaşama tutunmaya çalışan yorum”.
n
18 Mayıs 2023 11