Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
HÜRRİYET YAŞAR’DAN ‘SATIŞ ÇAĞI’
MERHABA
015’te hayata gözlerini kapat-
‘Vahşete doğru geriledik!’
madan önce 41 romanını
2 tamamladığı, kendi yarattığı
evrende yüzen devasa bir kaplum-
Anlatmaya Biri Gerek ve Önce Ben dergilerde yayımlanmış yeni
bağanın sırtındaki dört filin üzerin-
Onu Öldürdüm adlı öykü kitapları, öykülerinin bir bölümünün yanı sıra
de duran disk şeklindeki bir dünya-
da geçen, özgün inanışları, çok sa-
12 Eylül ve 12 Mart öykü seçkileri “Satış Çağı” adlı öyküsü de yer alıyor.
yıda tanrısı, mitolojisi, kahramanla-
ile Anlam Kovalar Biz Kaçarız adlı Kitap, 40 yıl önce faşizmin sokaktaki
rı ve folkloruyla yeni bir fantezi ba-
dil üstüne denemelerinin ardından, egemenliğini anlatan 12 Eylül kış açısını getirdiği kült serisi Disk
Dünya’nın yaratıcısı usta yazar
2019 Vedat Günyol Ödülü’ne değer öykülerinden, İstanbul doğasını yok
Terry Pratchett yazını ve serinin
görüldüğü Söz Yazıları’ndaki (Kırmızı etmeye yönelmiş birkaç yıl önceki bir
ülkemizde yayımlanan yeni halkası
Postane ile kapağımızda.
Kedi Yayınevi) denemeleri yayımlanan toplu öldürümün öyküsüne dek,
Necdet Neydim’in incelemesi...
Hürriyet Yaşar’ın yeni kitabı Satış 35-40 yıllık bir döneme yayılan 8
Üçüncü sayfamızda, Günay
Çağı’nda (Cumhuriyet Kitapları), öyküden oluşuyor.
Güner, Hürriyet Yaşar ile 12 Eylül
öykülerinden, İstanbul doğasını yok
Türkiye Cumhuriyeti de, o sosyalizm dene-
etmeye yönelmiş birkaç yıl önceki
GÜNAY GÜNER
meleri de ne yazık ki Avrasya çapındaki çö-
bir toplu öldürümün öyküsüne dek,
kertme tasarımına karşı önlem geliştiremedi.
35-40 yıllık bir döneme yayılan 8
n Paragözlük, betonlaşma, insanın dış-
“Öç” adlı öykü, “Satış Çağı”na göre poli-
öyküden oluşan kitabı Satış Çağı’nı
lanması sorunlarını da irdeleyen, duyun-
tik sayılmaz. Sevinin yaşanışının toplum için-
konuşuyor.
cun sesinden güç alan öykü kitabınız Satış
de kurumlaşmasının yanar döner de olabilen
Feridun Andaç “Yazmak Eylemi
Çağı (Cumhuriyet Kitapları) hangi düşün-
görünüşlerinin çocuk gözünde anlamlar bul- (I) - Yazıda sürdürülebilirlik yolu…”
sel kaygılardan doğdu?
masının, büyüklerin izleyişinden verilmesi- başlıklı yazısında, yazma eylemi-
Satış Çağı 8 öyküden oluşuyor. Konu ba-
nin izini W.G. Sebald (Kır Evinde İka-
nin öyküsü o. Yazmaya başladığımda yalnız-
kımından ise 40 yıl önce faşizmin sokaktaki
met) ve Paul Cronin’in (Abbas Kiya-
ca çocuğun oyunu vardı; sonundaki karşılıklı
egemenliğini anlatan 12 Eylül öykülerinden,
rüstemi ile Sinema Dersleri) yapıtla-
öçleri, ben de yazınca gördüm.
İstanbul doğasını yok etmeye yönelmiş birkaç
rıyla sürüyor.
yıl önceki bir toplu öldürümün öyküsüne dek,
Barbaros Uzunköprü, Andrew
‘İSTANBUL’UN TÜRKÜSÜNÜ
35-40 yıllık bir döneme yayılıyor.
Roberts’ın büyük bir askerin insani
YAKMALI!’
Politik sayılmayabilecek de üç öykü var.
ve gerçekçi bir portresini ortaya koy-
n “İstanbul’un Türküsünü Yakmalı” bir
Bunların kaynağını açıklamam gerekse du-
duğu, bu tarihi kişilik üzerine yazıl-
ağıt. Her şey paradır, doğa olmasa da olur;
yarlılıklarımdan doğduklarını söyleyebilirim.
mış en kapsamlı ve iddialı biyogra-
ayak bağı! Derken depremin yıkımı gel-
n Satış Çağı’ndaki hemen her öykünün
filerden biri niteliğindeki Napoléon’u
di üstümüze. Apaçık görünen aymazlıkları,
derinliğinde alttan alta işleyen hüzün var.
n Öykülerinizden Türkçenin tüm varsıl-
inceliyor.
imar aflarını nasıl dillendirmeyelim.. Ger-
Yitip giden değerlere, dinginliğe, birikime,
lığı yansıdığı gibi, kimi öykü kişilerinde de
Gamze Akdemir, Gürol Sözen ile zen-
çekten de “satış çağı”ndayız.
kültüre, güzelliğe, sevdaya duyulan özle-
bu bilinci dillendiriyorsunuz. “Türk edebi-
gin görseller ve belgelerle tasarladığı,
“İstanbul’un Türküsünü Yakmalı”da anla-
min yakıcı hüznü... Hüzün de bilinç işi.
yatı” yerine “Türkçe edebiyat” söyleyişinin
Anadolu coğrafyasının kimliği ve Bü-
tıcı meyvelerini, ağaçlarını, güneşini, gölge-
Hüznün, öykülerimin baskın duygusu ol-
yeğlenmesine ilişkin düşünceniz nedir? yük Menderes Nehri’nin yarattığı uy-
sini, bahçelerini, çocuk oyunlarını, tavukları,
masını istemem doğrusu. Ahmet Haşim du-
garlıkların öykülerini yorumladığı ve
Türk Dil Kurumu’nun devrimci işlevini ye-
kedileri, ağaçlara kurulan hamakları, orada ko-
yarlılığının da genel olarak bireysel bunalım
rine getirebildiği yıllarda, solcu olan herkesin, günümüze göndermelerde bulundu-
runmuş tüm doğayı kastederek “Çok değer-
duyarlılığının da dışındayım. ğu çalışması Geçmişten Günümüze
- hangi alt kimliğimizden olursa olsun - Türk-
li burası” dedikçe, inşaatçı rantiye olan türe-
Bu nedenle, dünya görüşümün sonucu Uygarlıkların İzi’ni konuşuyor.
çeyi özleştirme, ulusal dili işleme çabası için-
di ev sahibi, verdiği paranın 10 yılda 40 ka-
Haydar Ünal, Cem Savran ile
olup öykülerimin üstünü örtsün de istemem.
de olduğunu gördüm.
tına çıktığını düşünmeden anlayamamaktadır
12 Eylül faşist darbesinin eleştirisi-
Ama konularım ve onlarla öykülerimi yara-
Onların hiçbirinde, “… bir hayat yaşamayı
İstanbul toprağının beton örtüsünün göbeğin-
ni yaptığı, denize ilişkin imgelerle de
tışım hatta öykülerimi sonradan okuyuşum be-
sürdürmeye devam ettiğinin doğruluğunu en
deki o yerin çok değerli olduğunu. aşkı, isyanı, Akdeniz’i ve şiiri bir ara-
nim yüreğimi de her seferinde paralıyorsa okur sonunda teyit ettik nihayet” gibi bir dil sala-
İnsanların tapulu evlerinden devletin kol- ya getirdiği romanı Av’ı konuşuyor.
üzülmesin diye de düşünemem. Kim bilir bel-
tası bulamazsınız.
Ayşe Kıran, Ege Öztokat’ın,
luk gücüyle yaka paça çıkarılarak, insanlığı
ki de o öyküde zaten acımı, üzüntümü paylaş-
‘Türk edebiyatı’ yerine ‘Türkçe edebi-
Lübnan’a gelin giden Tuna Nasser’ın
yaşatan “mahalle” dediğimiz yerleşim bi-
mak, anlatmak, dışavurmak için yazmışımdır.
yat’ denmesine gelince... “İngiltere edebi-
yaşamöyküsünü anlattığı ilk kita-
çimleri yok edilerek insanlığın yok edilmesi
n Kitaba adını veren öyküde müthiş bir
yatı, Fransa edebiyatı değil de İngiliz edebi-
bı Yelpazem de mi Sıkıyönetime
vahşetine doğru geriledik.
çelişki vurgulanıyor; ‘yeni dünya düzeni’
yatı, Fransız edebiyatı demek o ülkelerdeki
Giriyor?’u değerlendiriyor.
n “Sonralardan Bir Akşam” başlıklı öy-
kepazeliğini alabildiğine içine sindirmiş,
alt kimlikleri yadsımak olmuyor da Türkçe
Hikmet Temel Akarsu, Ayten Alkan’ın
künüzde 1980 öncesinin öldürülen yiğit
fırsatçı, ne görürse kapmaya çalışan, yoz yazılmış yapıt birikimine Türk edebiyatı de-
derlediği, geliri Hayvan Hakları ve Etiği
aydınlarının, belleklerde yaşayışlarını oku-
dilli şirket yöneticileri…
mek Türkiye’deki alt kimlikleri nasıl yadsı-
Derneği’ne bağışlanan, uygar dünya-
yoruz. Bugünlerin acıları yaşanmasın diye
Çöken Doğu Bloku… Ucuza düşürü- mış oluyor?” çelişkisini düşünme denklemi-
nın kaygılarını yansıtan pek çok kav-
değil miydi savaşımları?
lüp satılan, kiralanan gemilerde Gorki’nin,
mizde değerlendirmiyoruz.
ram ve yeniliklerle dolu Şehir ve Hay-
Bir devrimci güç tırmanışıydı solun 12 Ey-
Ho Şi Minh’in, Nâzım Hikmet’in adları… Diğer alt kimliklerin tümünün, alt kimlik
van adlı çalışmayı inceliyor.
lül öncesindeki yükselişi.
“Öç” adlı öyküdeki küçük kızın açık sözlü- dillerindeki üretimlerine Ermeni edebiyatı,
Mavisel Yener, Tufan Çapar’ın ço-
Belki 100’e yaklaşan o örgüt çokluğunun
lüğü karşısında sahteliklerin çatırdaması
Rum edebiyatı, Kürt edebiyatı diyeceğiz…
cuklar için kaleme aldığı dördüncü ya-
içinden, o gücü devrime dönüştürecek ortak
da bu izleğin süreği sayılabilir mi? Türk edebiyatına gelince, Türklüğü yok sa-
pıtı Toprağın Altındaki Sır’ı tanıtıyor.
1980’ler, 90’lar, Sovyetik sosyalist devlet büyük örgüt yaratılamayınca o güçten ürken
yacağız. Peki alt kimliği de Türk olanların bir
Y. Bekir Yurdakul, Ömür Kurt’un
sömürgen düzenek önlemlerini aldı.
deneyimlerinin - bunların yanında, Sovyetik edebiyatı yok mu? Bakın bu ayrım bizi nasıl
kitap tamircisi Muhsin Dede’nin be-
Gizlice işbirliği yaptığı generalleriyle “Dur!”
olmayan Arnavutluk ve Yugoslavya da var bir ilkelliğe getiriyor: Köken ayrımcılığına!
tonlaşan dünyanın yalnızlarına fe-
- ve Sovyetler Birliği’nin çökertiliş yılları. düdüğü öttürdü (küresel emperyalizmin tepe- Türk olmayan alt kimliklerden olanları ni-
neriyle ışık olmaya çalıştığı Kitap
sindeki uygulayıcısına darbe haberinin “Bizim
Çökme yalnız iç çürümeyle olmadı, kapita- ce Türkçe güzel sanat yapıtları yaratsalar da
Tamircisi’ni değerlendiriyor.
list emperyalizmin dışardan abanışını ve oyun- çocuklar başardı” söylemiyle iletilişi, böyle Türk saymayış, son derece kırıcı, ayrımcı, -
Güncel ve Mustafa Başaran’ın ha-
larını da izledik. olduğunun kanıtlarından biridir), sonra da de- Türk demek istemeyenlerin çok sevdiği söz- zırladığı Bulmaca köşelerimiz ile dü-
“Satış Çağı”, çöküşün sonlarındaki mezat- mokrasinin olduğu kadarını da yok edip hal- şün trafiği sürüyor!
cükle söyleyeyim - ötekileştirici bir dışla-
tan, yağmadan bir öykü. Sosyalist cumhuri- kın ve bilimin katılımının iyice azaltıldığı da- madır. Onların böyle dışlanması da yüreği-
İyi okumalar…
yetlerle yazgı yoldaşlığı öyküden de görünen ha uyduruk bir sözde demokrasi kurdu. mi acıtıyor.
n
l İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına Alev Coşkun l Genel Yayın Yönetmeni: Tuncay Mollaveisoğlu
l Yayın Yönetmeni: Gamze Akdemir l Tasarım: Bahadır Aktaş l Sorumlu Müdür: Aslan Yıldız l Yayımlayan: Yeni Gün
Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ l İdare Merkezi: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sok. No: 2, 34381 Şişli- İstanbul
l Tel: 0 (212) 343 72 74 (20 hat) Faks: 0 (212) 343 72 64 l Uets: 25999 - 15079 - 37611 l Reklam Genel Müdürü: Esra
Bozok l Reklam Rezervasyon: Tel: 0 (212) 343 72 74 Mail: reklam@cumhuriyet.com.tr l Baskı: İleri Basım Mat. Amb.
Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. AŞ, Yenibosna Mah. 29 Ekim Cad. No: 11A/41 Bahçelievler - İSTANBUL.
KITAP
l Yerel süreli yayın l Cumhuriyet gazetesinin ücretsiz ekidir.