Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SHASHI THAROOR’DAN
‘UTANÇ İMPARATORLUĞU: İNGİLİZLER HİNDİSTAN’DA NE YAPTI?’
İngiliz sömürgeciliğinin gerçek yüzü
ve mahvolan Hindistan!
Önce şiiri vardı Brecht’in: “Bilin: Halkın ekmeğidir adalet”. Şiirle başlayan, tiyatroya yön, biçim
vermeyle süren, düşünceleriyle halkını, dünyayı sanatla kavramaya çalışan savaşımın içinde
dopdolu bir ömür sürdü. Faşizmin içyüzünü gözler önüne serdi, hep barışı savundu, tiyatro
kavramını, uygulamalarını tüm dünyaya kabul ettirdi.
Jorge Amado’nun dediği gibi, çağdaş yazarlardan pek azının eserleri bir büyük Alman şairinin,
bir dâhi dram yazarınınki kadar barış düşüncesiyle dolmuş, barışa hizmetin gerekliliğini
belirtmiştir. Brecht, insanlık davasının, iyilik için, gelecek için, yaşamak için savaşan basit insanın
davasının neferi olmuştur. Bize derin görüşler, büyülü düşünceler ve yüksek duygular ile atılgan
bir biçim özgünlüğünden oluşan bir eser bırakmıştır.
yaşama zenginliğinden çeşitli dillerin bilgi ve bilimin ak-
YUSUF SELMAN İNANÇ
tarılması için kullanılmasına kadar zaten Hindistan’ın ge-
lişmiş olduğunu anlatıyor. Batı’nın ilerlemeyi sadece ken-
ngilizler, soğuk denizlerle çevrili verimsiz toprakla-
di kavramlarının yaşama geçirilmesi ile olanaklı olacağı
rından çıkıp Hindistan’ın sıcak ve verimli toprakları-
fikrinin, Hindistan’ı nasıl tahrip ettiğini ve bitmeyen din
İ na vardıklarında hayrete düşmüşlerdi.
kavgasından aşılamayan sefalete kadar birçok kronik so-
Korsanlık mantığından pek de farklı olmayan bir yön-
runu beraberinde getirdiğini belirtiyor.
temle yeni topraklar ve ganimet arayışı içerisindeki İngi-
Ayrıca İngiliz sömürgeciliğinin iyi yönlerini vurgula-
liz gemicileri, 1600’lerde Hindistan’a geldiklerinde Do-
mak isteyenlerin kullandığı serbest ticaret meselesine de
ğu Hindistan Kumpanyası adlı şirketi kurmuş ve John
açıklık getiren yazar, Hindistanlı tüccarların asırlardır de-
Sullivan’ın tabiriyle “Ganj Nehri’nin kıyılarından topla-
niz ticareti yaptıklarını ama İngiliz tahakkümü yüzünden
nan zenginliklerin Thames Nehri’nin kıyılarına akıtma”
bu bölgesel ticaretin durma noktasına geldiğini anlatıyor.
sürecini başlatmışlardı.
11 KITLIK VE 25 MİLYON İNSANIN ÖLÜMÜ
İNGİLİZLERİN AYMAZLIĞI
İngilizlerin hemen her meseleyi kendi taraflarına ola-
30 yıl boyunca Hindistan Dışişleri Bakanlığı ve Birleş-
cak şekilde eğip bükerek anlattıklarını belirten Tharoor,
miş Milletler’in muhtelif kurumlarında diplomat olarak
sömürge idaresi boyunca baş gösteren 11 adet kıtlıkta 25
çalışmış, ardından siyasete atılarak bugün Hindistan’ın
milyon insanın öldüğü gerçeğinden, İngiliz askerlerinin
en meşhur ve etkin isimlerinden biri haline gelen Shas-
farklı zamanlarda, değişik bölgelerde işledikleri katliam-
hi Tharoor, Utanç İmparatorluğu: İngilizler Hindistan’da
lardan ya da çay üretimi için milyonlarca hektarlık arazi-
Ne Yaptı? (Çeviren: Yusuf Selman İnanç, Kronik Kitap)
nin tarıma açılarak bugün bile etkisini sürdüren sel soru-
adlı yapıtında İngiliz sömürge idaresinin Hindistan’ı to-
nunun ortaya çıkmasından bahsedilmediğini vurguluyor.
parlanması hâlâ olanaklı olmayan bir çöküşe nasıl sürük-
Kendisini bir Hindistan milliyetçisi olarak tanımlama-
lediğini anlatıyor.
sına karşın 1947 itibarıyla Hindistan ve Pakistan diye bö-
Konu hakkında birikimi olmayanlar da dahil olmak
lünen, ardından Bangladeş’in de bağımsızlaşması ile üçe
üzere hemen herkesin anlayacağı derecede akıcı ve açık
ayrılan bölgenin birliğini savunan Tharoor, din ve mez-
bir üslupla kaleme aldığı kitabında Tharoor, Doğu Hin-
hep ayrılıklarının İngilizlerin uyguladığı “böl ve yönet”
distan Kumpanyası’nın Hindistan topraklarına ayak bas-
siyaseti nedeniyle kurumsallaştığını belirtiyor.
masından son İngiliz askerinin çekilmesine kadarki 350
yıllık süreci 304 sayfada, her yönüne değinerek özetliyor.
‘İNSANLAR DİL, DİN, MEZHEP, KAST, ALT
Üstelik bunu yaparken dönemin İngiliz kaynaklarını ko- ülkelere kıyasla çok daha sanayileşmiş ve üretim yapan
KAST VE TEN RENGİNE GÖRE TASNİF EDİLDİ’
bir ülkeydi. Pamuk, yün, keten ve ipekten yapılan kalite-
nuşturarak İngilizlerin aymazlığını ortaya koyuyor.
Tharoor, 18. yüzyılda uygulamaya konulan bu siyase-
Örneğin, 1700’lerin ortasında Kumpanya’nın idaresini li dokuma ürünleri; nazik mücevherleri ve farklı kesimle-
ti şöyle anlatıyor:
üstlenmiş olan Robert Clive şöyle diyordu: re sahip kıymetli taşları; her çeşitteki, kalitedeki, renkteki
“İngilizlerin, tebaası arasında mevcut ırk, din, mezhep
“Bu ülkenin göz kamaştırıcı zenginliğini ve benim al- ve şekildeki çömlekleri, porselenleri, seramikleri ve ince
ve kast farklılıklarını anlama çabası, bu farklılıkları ta-
dıklarımın bu zenginliğin ufak bir parçası olduğunu düşü- işçiliğe sahip demir, çelik, gümüş ve altınları medeni dün-
nımlama, derinleştirme ve kalıcılaştırma çabasına dön-
nünce kendi insafıma şaşırıyorum.” yada meşhurdu.”
müştür. Bu nedenle idareciler sık sık raporlar yazmış ve
İşte tüm bu güzellikler, Will Durant’ın ifadesiyle “bir
nüfus sayımı yapmışlardır. Bu sayımlarda insanlar dil,
HİNDİSTAN’IN DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ
ticari şirket tarafından hiçbir vicdana ya da hukuka sığ-
din, mezhep, kast, alt kast ve ten rengine göre tasnif edil-
YERİ TÜM AVRUPA ÜLKELERİNİN
mayacak şekilde” mahvedilecekti.
mişlerdir. Bu süreçte hem mevcut topluluklara bilinç ka-
ORANINA DENKTİ
zandırılmış hem de yeni topluluklar oluşturulmuştur.”
Çünkü İngilizlerin geldikleri Hindistan’ın dünya eko- AYDINLANMACI DESPOTİZM MİTİ
Tharoor, İngiliz sömürge idaresini Edmund Burke’ün
nomisindeki yeri tüm Avrupa ülkelerinin oranına denkti. İngiliz sömürgeciliğinin çirkin yüzünü anlatan çok sayı-
şu sözleri ile özetliyor: “Eşine rastlanmamış vahşetler,
Amerikalı bakan J. T. Sunderland, Hindistan’ı şöyle da yapıt olmakla birlikte Tharoor, bu kitapta bir miti yok
tarif edilemeyecek yıkımlar... Tamahkârlık, açgözlülük,
tarif ediyordu: etmek için uğraşıyor:
kibir, gaddarlık, kindarlık, enaniyet ve küstahlık ile insa-
“Medeni dünyanın bildiği neredeyse her tür imalat ve Aydınlanmacı despotizm miti. Dönemin İngiliz kaynak-
noğlunun en berbat yanlarını açığa çıkaran suçlar.”
n
mamul, insanın beynini ya da elini kullanarak ürettiği ve ları, yapılan kötülükleri yer yer kabul etse de hepsinin bir
amaç uğruna yani geri kalmış Hindistan halkını Batı’nın
hemen her yerde olup ya kullanışlılığı ya da güzelliği ile Utanç İmparatorluğu: İngilizler Hindistan’da Ne
öne çıkan neredeyse her şey Hindistan’da uzun süredir aydınlığına kavuşturmak için yapıldığını savunuyor. Yaptı? / Shashi Tharoor /Çeviren: Yusuf Selman
üretilmekteydi. Hindistan, Avrupa ya da Asya’daki diğer Oysa Tharoor, Hindistan’ın sanattan sanayiye, birlikte İnanç / Kronik Kitap / 304 s. / 2023.
4 9 Şubat 2023