Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Edward W. Said’in
gösterdiği, hatırlattığı...
Filistin sorunu, Edward W. Said’in hikâyesini de belirleyen bir olgu. Ailesinin 1948’deki sürgünlüğüyle başlar
bu öykü… İsrail’in devlet kurma hikâyesiyle eş bir öyküdür bu. Onun, bir Filistinli olarak yaşadığı yer, uğraş
edindiği ülke ABD olsa da doğduğu yer, onu tanımlayan Filistin, hayatının tüm dalga boylarında yer almıştır.
Entelektüel çabasının her alanında bunu gündemde tutmak adeta yaşama ilkesi olmuştur.
avid Barsamian’la (yazar, sivil aktivist, radyocu) Askeri ve siyasal yenilgilerle birlikte sürekli top-
yaptığı konuşmalara (*) yansıyan, Edward W. rak kaybı yaşayan Filistin’in dramı uluslararası si-
D Said’in bir dava insanı olmanın ötesinde, ente- yasi arenada sürekli gündemde olmasına karşın,
lektüel bakışının Ortadoğu’ya, Filistin sorununa na- bir türlü çözüm yaşanamıyor.
sıl bakmamız gerektiği konusundaki ufuk açıcılığıdır. Filistin üzerine yazdıklarına, yaptığı konuşmala-
ra baktığımızda Edward W. Said bu sorunun arka
ABD’nin Ortadoğu’daki varlığının gerçekliğine
sıklıkla değinirken, şunun altını çizer Said: planını iyi bilen biri olarak karşımıza çıkıyor.
“Amerika olmasa İsrailliler bu yaptıklarının hiçbi- Bir yanda meselenin analizini siyasal ve toplumsal
bağlamda belli bir yere oturturken, Filistin ve Orta-
rini gerçekleştiremezler.” Kuruluşlarından beri İs-
raillilerin Filistinlilere yaptıklarının adeta dökümünü doğu gerçeğini uluslararası arenada da farklı bağ-
lamlarda tartışılmasına neden olmuş bir isimdir Said.
çıkarır Edward Said.
Sürekli işgal, yayılmacılık, savaş hali, dinsel oto- 1948, İsrail devletinin kuruluşu… 1967, İşgal sü-
recinin yoğunlukla başlaması… 1982, Lübnan sa-
ritenin egemenliğinde bir devletin yayılmacı politi-
vaşı ve işgal… 1987-2000 İntifada…
kası karşısında Filistinlilerin yetersizliği… Özellikle
Edward W. Said tüm bu süreçlerin tanığı / oku-
yönetim zafiyeti, Said’in önerdiği “iki- uluslu dev-
yanıdır. Getirdiği bakış / yorum / çözüm bu anlam-
let” çözümünü gerçekleştiremeyen bir siyasi aklın
da önemlidir.
teslimiyetçiliği…
“Ortadoğu’nun Müslüman fundamentalistlerden
ABD’nin İngilizlerin öncülüğünde, Ortadoğu’ya el
ibaret olmadığını kabul etmek” derken bu bölgede
atması Türkiye’yi de ilgilendiren bir meseledir.
liberal kültürü artırmak, tek parti tiranlığını kaldır-
“Soğuk savaş” sürecinin hemen başlaması son-
mak, oligarşik yönetimlerden vazgeçmek gerekti-
rasında, 1951’de İran’da Muhammed Musaddık’ın
ğinin kaçınılmazlığının altını çizer.
iktidara gelmesiyle başlayan kriz, 1953’te darbey-
Sorunun bugüne değin çok boyutluluk içermesin-
le başka bir sürece evrildiğinde, İngilizlerin ABD’yi
de tüm bunların etkisinden söz eder Edward Said.
bu coğrafyaya taşımasıyla Ortadoğu gerçeği bam-
başka bir boyutta şekillenir.
ENTELEKTÜEL VE SÜRGÜN
Kuşkusuz bu süreçte Türkiye ve Mısır’daki deği-
Filistin “sorunu”nu (bence düşüncesini) en yalın, en
anılarıyla (**) yan yana getirdiğimizde; bambaş-
şim ABD’nin Ortadoğu’da “aktör” olarak (egemen
açık biçimde anlatanlardan biridir Edward W. Said.
ka bir Filistin / İsrail / Mısır öyküsü çıkar karşımı-
güç) varlığını göstermesinde etkili olur. Demokrat
Filistin, Said’in gözünde her, bakımdan bir sim-
za. Said, akılcı bir yol önerir sürekli; Filistin’in “en-
Parti’nin kuruluşunu hazırlayan süreç, Menderes ik-
gedir. Bir yer, kara parçası coğrafya olmanın öte-
telektüel önderlik”ten yoksunluğundan söz eder-
tidarının ABD’nin jandarmalığına soyunması, Nasır’ın
sindedir. Kendisinin ailesin yurdu, sürgün edildiği
ken şunları söyler:
Mısır’daki hükümranlığının İngiliz egemenliğine zarar
yer... O kopuş, gidilen yerde (Amerika’da) her şe-
“Bizim ihtiyacımız, disiplinli bir şekilde baş aktör-
vermesi, “büyük birader” olarak ABD’nin Ortadoğu’ya
yiyle bağlanılan bir düşünceye dönüşür.
lere odaklanmak. Bunlardan birisi İsrail; bizler
iyice yerleşmesine zemin hazırlar…
Yazdıklarının, konuşmalarının, eylemlerinin izleri-
İsrail halkına hitap etmeliyiz. Bu yola daha önce
ni sürdüğümüzde bütün yollar Filistin gerçeğine çı-
BAMBAŞKA BİR FİLİSTİN / İSRAİL / MISIR hiç başvurmadık.
kar. Terk edilen değil, düşte / düşüncede / eylem-
ÖYKÜSÜ... İkincisi, Amerika ve Amerikan halkı. En azından,
de bağlanılan bir ülküye dönüşür Filistin.
Edward W. Said tüm bu süreçlerin tanığı biridir. bu dev ülkenin bu bitmek bilmez savaşta bizim sa-
Onun yaşamında bu bakış, düşünce adanmışlığı
Onun öyküsünü Muhammed Hasaneyn Heykel’in
fımızda yer alabilecek kesimlerine hitap etmek.”
içerir. Muhalif kimliği, duruşu-
nun bize anlattığı “yersiz yurt-
suzluk” halindeki hümanist ba-
kış, her bir çalışmasının tözünü
de var eder.
Ondaki yersizleşme hali ya-
zıda kendine bir “ev” kurdurur;
Yurtsuzluğunu ise “Filistin” ger-
çeğinde simgeleştirir. Bir inan-
ca, itaatsizliğe, vicdana, ahlaka,
eyleme dönüşmenin simgesidir
artık Filistin onun dünyasında.
Bir ulusun mülksüzleştirilme-
sinin öyküsünü ondan okuyup
dinleyince, ister istemez kendi
gerçeğimize de dönüp
>>
8 9 Kasım 2023