05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

OKTAY AKBAL (20 NİSAN 1923 - 28 AĞUSTOS 2015) Oktay Akbal: Pusulası Atatürk! İnsan, yalnızlık, aşk, 1956 yılında Vatan Tahsin Yücel: İlhan Selçuk: geçmiş-gelecek, zaman, gazetesinde başladığı “Çağımızın en güvenilir, “Oktay Akbal, sıradan düşler yoğunluğunda köşe yazılarını, 1969 biçimlenen bir yılından başlayarak en soylu tanıklarından bir edebiyat olayı edebiyatçı duyarlılığı Cumhuriyet gazetesinde biridir!” değildir!” ile düşünsel birikimini son soluğuna kadar kaynaştırarak yurdunun insanlarının özgürlüğe ulaşması sürdürdü. “Evet / Hayır” köşesiyle umut ve bilinç yarattı, usta sevdasıyla kucaklayan ve Cumhuriyet’le gözlemleriyle yakın tarihimize not düştü. yaşıt olan ustamız Oktay Akbal... İlhan Selçuk’un dediği gibi; “O, edebiyatçı kişiliğinin Önce öykücüdür Oktay Akbal. Anların ve anıların yanında laik Türkiye Cumhuriyeti’nin ve insanlarının öykücüsüdür. Öyküleri, yarın umudu olanlar için yazılmıştır. haklarını savunmak için büyük mücadele vermiştir. O, Romanları, anıları, günceleri ve edebiyatçı kişiliğini kattığı sıradan bir edebiyat olayı değildir.” Tahsin Yücel’in dediği köşe yazıları da zevkle okunur. İnsan sıcaklığı, dil sevgisi, dil gibi “Çağımızın en güvenilir, en soylu tanıklarından biridir!” ustalığı, kıvrak akıcı, yalın bir dil tüm yazarlığının ve “Oktay Oktay Akbal çağdaş edebiyatımızın bir bilgesi olarak insan Akbal Aydınlığı”nın abecesidir. Pusulası Atatürk olan, hep onurunun bayrağını onurla taşıyan bir edebiyatçı olarak Atatürk ilkelerini, devrimlerini savunan Oktay Akbal, kıvanç verdi aydınlığımıza. öykü kitabı Önce Ekmekler Bozuldu’dur. ÖNER YAĞCI “Önce ekmekler bozuldu, sonra her şey” cümlesiyle başlayan kitabına ad olan öy- “Sürekli devrimcilik Atatürk’ün en küden başlayarak tüm öyküleri, olanca önde gelen niteliğidir. Atatürk’e göre rengi ve çeşidiyle büyük insanlık tablosu- bir devrim donmaz, bir yerde kalıp nu tamamlamaya yöneliktir. duraklamaz. O zaman devrim olmaktan 1940’lardaki Önce Ekmekler Bozuldu ve çıkar. Uygarlığa yetişmek, çağdaşlaşmak Aşksız İnsanlar, Akbal öykücülüğünün insan için Türk ulusunun durmadan ve yaşam temelinde yükseldiğini gösterir. ilerlemesi, çağına uyması gereklidir.” 1950’lerdeki Bizans Definesi, Bulutun Oktay Akbal (Atatürk Yaşadı mı?, Rengi, Berber Aynası adlı kitaplarındaki Telgrafhane, s. 99) öykülerde anlatılan o yılların vurgununu yemiş insanlar, 1960’lı yıllardaki öyküle- ONUN İÇİN YAŞAMAK YAZMAKTI! rinde yeniden canlanır: Yalnızlık Bana Ya- İnsan, yalnızlık, aşk, geçmiş-gelecek, sak, Tarzan Öldü. zaman, düşler yoğunluğunda biçimlenen 1970’lerde çarpık kentleşmenin getirdiği bir edebiyatçı duyarlılığı ile düşünsel biri- sorunlarla dolan insan vardır: İstinye Sula- kimini kaynaştırarak yurdunun insanları- rı, İlkyaz Devrimi, Karşı Kıyılar, İki Çocuk. nın özgürlüğe ulaşması sevdasıyla kucak- 1980’lerde ve sonrasında toplumsal ya- laşan ve Cumhuriyet’le yaşıt olan Oktay şamla çakışır ve özlemler öne çıkar: Hey Akbal’ı 28 Ağustos 2015’te kaybettik. Vapurlar Trenler, Lunapark, Ey Gece Ka- Bir Düş Terzisi’nde¹, “Şelale gibi akan pımı Üstüme Kapat, Hücrede Karmen, Se- o daktilo sustu” başlıklı sunuş yazısı- kiye Cumhuriyeti’nin ve insanlarının hakla- ÖNCE ÖYKÜCÜDÜR OKTAY AKBAL rını savunmak için büyük mücadele vermiş- limiye Bir Yokuştur. na Oktay Akbal’ın “Yitirdiklerimizi an- Önce öykücüdür Oktay Akbal. İnsan mak, onları yeniden yaşamak, bir süre tir. O, sıradan bir edebiyat olayı değildir.” vardır onun öykülerinde. Düşünen, merak ANLARIN VE ANILARIN ÖYKÜCÜSÜ için canlandırmak olacak hiç değilse” sö- Tahsin Yücel’in “Oktay Akbal, çağımızın eden, kaygı duyan, duygularıyla, aşkla- Anların ve anıların öykücüsüdür. İnsanı züyle başlayan eşi Ayla Akbal, “Oktay en içten, en güvenilir, en soylu tanıkların- rıyla, geçim sorunlarıyla dolu olan insan. dan biridir” sözünü aktardıktan sonra ekli- keşfetmeye, anlamaya çalışan bir çabay- Akbal için YAŞAMAK, YAZMAK’tı” di- Sorgulayan, şaşıran, konuşan, ağlayan, aç yor ve “Akbal’a Saygı Gecesi”nde İlhan yor: “Bana göre, öyküleri, romanları, şiir, ve tok insan. İçine kapanan, iç dünyala- la yazarak yaşadığı çevreyle, kuşatıldığı Selçuk’un dediğini aktarıyor: resim, müzik, özellikle denemeleri, günce- rında fırtınalar kopan, düşler kuran insan. caddelerle, sokaklarla, yapılarla birilikte “O, edebiyatçı kişiliğinin yanında laik Tür- leri, psikoloji, felsefe, genel kültür içerir.” Oktay Akbal’ın 1946’da yayımlanan ilk insanla ilgili duygulu tablolar sunar. >> 4 21 Nisan 2022
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle