Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
OKTAY AKBAL (20 NİSAN 1923 - 28 AĞUSTOS 2015)
Oktay Akbal: Pusulası Atatürk!
İnsan, yalnızlık, aşk, 1956 yılında Vatan
Tahsin Yücel: İlhan Selçuk:
geçmiş-gelecek, zaman, gazetesinde başladığı
“Çağımızın en güvenilir, “Oktay Akbal, sıradan
düşler yoğunluğunda köşe yazılarını, 1969
biçimlenen bir yılından başlayarak
en soylu tanıklarından bir edebiyat olayı
edebiyatçı duyarlılığı Cumhuriyet gazetesinde
biridir!” değildir!”
ile düşünsel birikimini son soluğuna kadar
kaynaştırarak yurdunun insanlarının özgürlüğe ulaşması sürdürdü. “Evet / Hayır” köşesiyle umut ve bilinç yarattı, usta
sevdasıyla kucaklayan ve Cumhuriyet’le gözlemleriyle yakın tarihimize not düştü.
yaşıt olan ustamız Oktay Akbal... İlhan Selçuk’un dediği gibi; “O, edebiyatçı kişiliğinin
Önce öykücüdür Oktay Akbal. Anların ve anıların yanında laik Türkiye Cumhuriyeti’nin ve insanlarının
öykücüsüdür. Öyküleri, yarın umudu olanlar için yazılmıştır. haklarını savunmak için büyük mücadele vermiştir. O,
Romanları, anıları, günceleri ve edebiyatçı kişiliğini kattığı sıradan bir edebiyat olayı değildir.” Tahsin Yücel’in dediği
köşe yazıları da zevkle okunur. İnsan sıcaklığı, dil sevgisi, dil gibi “Çağımızın en güvenilir, en soylu tanıklarından biridir!”
ustalığı, kıvrak akıcı, yalın bir dil tüm yazarlığının ve “Oktay Oktay Akbal çağdaş edebiyatımızın bir bilgesi olarak insan
Akbal Aydınlığı”nın abecesidir. Pusulası Atatürk olan, hep onurunun bayrağını onurla taşıyan bir edebiyatçı olarak
Atatürk ilkelerini, devrimlerini savunan Oktay Akbal, kıvanç verdi aydınlığımıza.
öykü kitabı Önce Ekmekler Bozuldu’dur.
ÖNER YAĞCI
“Önce ekmekler bozuldu, sonra her şey”
cümlesiyle başlayan kitabına ad olan öy-
“Sürekli devrimcilik Atatürk’ün en
küden başlayarak tüm öyküleri, olanca
önde gelen niteliğidir. Atatürk’e göre
rengi ve çeşidiyle büyük insanlık tablosu-
bir devrim donmaz, bir yerde kalıp
nu tamamlamaya yöneliktir.
duraklamaz. O zaman devrim olmaktan
1940’lardaki Önce Ekmekler Bozuldu ve
çıkar. Uygarlığa yetişmek, çağdaşlaşmak
Aşksız İnsanlar, Akbal öykücülüğünün insan
için Türk ulusunun durmadan
ve yaşam temelinde yükseldiğini gösterir.
ilerlemesi, çağına uyması gereklidir.”
1950’lerdeki Bizans Definesi, Bulutun
Oktay Akbal (Atatürk Yaşadı mı?,
Rengi, Berber Aynası adlı kitaplarındaki
Telgrafhane, s. 99)
öykülerde anlatılan o yılların vurgununu
yemiş insanlar, 1960’lı yıllardaki öyküle-
ONUN İÇİN YAŞAMAK YAZMAKTI!
rinde yeniden canlanır: Yalnızlık Bana Ya-
İnsan, yalnızlık, aşk, geçmiş-gelecek,
sak, Tarzan Öldü.
zaman, düşler yoğunluğunda biçimlenen
1970’lerde çarpık kentleşmenin getirdiği
bir edebiyatçı duyarlılığı ile düşünsel biri-
sorunlarla dolan insan vardır: İstinye Sula-
kimini kaynaştırarak yurdunun insanları-
rı, İlkyaz Devrimi, Karşı Kıyılar, İki Çocuk.
nın özgürlüğe ulaşması sevdasıyla kucak-
1980’lerde ve sonrasında toplumsal ya-
laşan ve Cumhuriyet’le yaşıt olan Oktay
şamla çakışır ve özlemler öne çıkar: Hey
Akbal’ı 28 Ağustos 2015’te kaybettik.
Vapurlar Trenler, Lunapark, Ey Gece Ka-
Bir Düş Terzisi’nde¹, “Şelale gibi akan
pımı Üstüme Kapat, Hücrede Karmen, Se-
o daktilo sustu” başlıklı sunuş yazısı- kiye Cumhuriyeti’nin ve insanlarının hakla-
ÖNCE ÖYKÜCÜDÜR OKTAY AKBAL
rını savunmak için büyük mücadele vermiş- limiye Bir Yokuştur.
na Oktay Akbal’ın “Yitirdiklerimizi an- Önce öykücüdür Oktay Akbal. İnsan
mak, onları yeniden yaşamak, bir süre tir. O, sıradan bir edebiyat olayı değildir.”
vardır onun öykülerinde. Düşünen, merak
ANLARIN VE ANILARIN ÖYKÜCÜSÜ
için canlandırmak olacak hiç değilse” sö- Tahsin Yücel’in “Oktay Akbal, çağımızın
eden, kaygı duyan, duygularıyla, aşkla-
Anların ve anıların öykücüsüdür. İnsanı
züyle başlayan eşi Ayla Akbal, “Oktay en içten, en güvenilir, en soylu tanıkların- rıyla, geçim sorunlarıyla dolu olan insan.
dan biridir” sözünü aktardıktan sonra ekli- keşfetmeye, anlamaya çalışan bir çabay-
Akbal için YAŞAMAK, YAZMAK’tı” di- Sorgulayan, şaşıran, konuşan, ağlayan, aç
yor ve “Akbal’a Saygı Gecesi”nde İlhan yor: “Bana göre, öyküleri, romanları, şiir, ve tok insan. İçine kapanan, iç dünyala- la yazarak yaşadığı çevreyle, kuşatıldığı
Selçuk’un dediğini aktarıyor: resim, müzik, özellikle denemeleri, günce- rında fırtınalar kopan, düşler kuran insan. caddelerle, sokaklarla, yapılarla birilikte
“O, edebiyatçı kişiliğinin yanında laik Tür- leri, psikoloji, felsefe, genel kültür içerir.” Oktay Akbal’ın 1946’da yayımlanan ilk insanla ilgili duygulu tablolar sunar.
>>
4 21 Nisan 2022