Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ERDAL ALOVA’DAN ‘BİRİNCİ ÇOĞUL ŞARKI: İKİNCİ VE ÜÇÜNCÜ KİTAP’
‘Epik şiir yaygın bir tür değil.
Konu çok, çalışan yok!
Şair Alova, 2016’da yayımlanan Birinci Çoğul Şarkı (Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları) adlı epik şiirinin ilk kitabında
antik ve modern kaynaklara, mitolojik anlatılara, arkeolojik verilere yoğunlaşarak Anadolu’nun antikçağına odaklanan
bir kültür şiiri yaratmıştı. Bu ilk kitapta Anadolu tarihi coğrafyasının antikçağdaki önemli bölgeleri olan İyonya, Karya,
Likya, Pamfilya, Kilikya ve Frigya’da kentten kente dolaşarak siyasi tarihin dışındaki örtük tarihin peşine düşmüş, pagan
kültürün izlerini sürmüştü. Birinci Çoğul Şarkı’nın ikinci ve üçüncü kitapları da kısa süre önce Türkiye İş Bankası Kültür
Yayınları’nca tek cilt şeklinde yayımlandı. Erdal Alova ile kültür şiirine bakışı ve ‘Geç Antikçağ’ ile Bizans’a yönelen yeni
kitabı üzerine konuştuk.
Anadolu’nun Antik Çağ romancılarını
MUSTAFA ERDİKEN
tanıtacağım. İlk romanslar Anadolu’da
ve Mısır’da yazılmıştır.
‘ŞİİRDE ÜMMİLİK DÖNEMİ
Velhasıl Birinci Tekil Şarkı bu
KAPANDI’
birikimin sonucu, kendimi bu kül-
n Öncelikle hem anımsatmak hem
türle özdeşleştirmem, içselleştir-
yeni okurlarınıza iletmek için Birin-
memdir. Sekiz yıl sonra Birinci
ci Çoğul Şarkı’nın arkasındaki fikir-
Çoğul Şarkı doğdu. Aklımda ha-
den, “kültür şiiri” anlayışınızdan söz
yalimde yoktu böyle bir şiiri yaz-
edebilir misiniz?
mak. Hatta şiire başladığımda 200-
“Bir Kültür Şiirine Doğru” başlık-
300 dizelik bir parça olacağını sa-
lı bildirimde şiirde ümmilik dönemi-
nıyordum.
nin kapandığını, çağın çok yönlü de-
n Etkilendiğiniz şairler oldu mu
ğişimine ve saldırısına karşı yalnızca
biçim olarak, üslup olarak?
esine yaslanmanın, anlık tepkilerin ye-
Seferis’in ve Melih Cevdet
terli olamayacağını, buna karşılık kül-
Anday’ın yapıtları ve Bedrettin bi-
tür düzeyini daha da yükselterek, yeni
çimsel olarak yol göstermiş olabi-
diller öğrenerek, okuyarak, araştırarak
lirler Birinci Çoğul Şarkı söz ko-
yepyeni esinler yaratmanın zamanı ol-
nusu olduğunda. Ama üslup olarak
duğunu vurgulamıştım. Epik şiirin gör-
şu yaşımda özgün bir şiir yazdığı-
kemli alanına bu yolla yönelebiliriz.
mı sanıyorum.
n Epik şiirinin tarihsel kökeni ve
n Kitabınız okura alışık oldu-
kaynakları nedir?
ğu normal şiirin dışında başka bir
Yunanca bir sözcük olan epos, mi-
okuma deneyimi sunuyor. Bu açı-
tosun yani söylentinin, belirli bir öl-
dan okur kitaba nasıl yaklaşma-
çüye göre söylenen şiirsel biçimi-
lı, bu deneyimi nasıl anlamlı kıl-
dir. En yaygın türü ise çağlardan beri
malı?
söylenegelen destanlardır. Söyleyeni
Birinci Kitap’ın başına Baki’nin
belli epik şiire yapay epik diyorlar.
“Bu bir şiir değil, bir akarsudur”
Vergilius’un Aeneis’i, Firdevsi’nin
dizesini almıştım. Okur bu uzun şi-
Şehname’si gibi.
irin bir kıyısından suya ayaklarını
n Çağımızda epik şiirin konumu ne?
sokabilir. 15000 dizelik bu şiir, ay-
Çağımızda epik şiir eski bağlamla-
nı zamanda tek tek bağımsız şiir-
rından yani kahramanlık, yurt sevgi-
si gibi dar anlamlarından koparak şi- lerden oluşuyor hem bağımlı hem
bağımsız şiirlerden. Ama bütünü
ir sanatının bütün olanaklarını kulla-
nan, çok boyutlu bir nitelik kazandı. kavramak için kitabı mutlaka baş-
tan sona kadar okumak gerek.
Örneğin Seferis’in çok bölümlü Des-
tansı Öykü’sü, Ritsos’un Yunanlıların
Öyküsü, Mayakovski’nin Lenin Des- ‘BU ŞİİR TÜM HALKLARIN ORTALAMASI
Her şeyden önce şiir kararla yazılmaz. Şiir bir birikimin
tanı sözlerime örnek gösterilebilir. Dilimizde ise Nâzım OLAN TEK HALKIN SERÜVENİ’
sonucu yığılan bir tümülüstür. Şair hem bunun farkındadır
Hikmet’in Şeyh Bedrettin Destanı, Kurtuluş Savaşı Des- n Birinci kitapta Anadolu’da pagan kültürünün, gi-
hem hiç değildir. Şiir kendini yazdıran gizli bir süreç, bir
tanı, Dağlarca’nın Çakırın Destanı verilebilecek örnek- zem dinlerinin başat olduğu döneme yoğunlaşmıştınız.
yeraltı ırmağıdır. Okumalardan çıkan şiir için de geçerli-
ler arasındadır. Bu ciltteki iki kitap hangi dönemlere karşılık geliyor.
dir bu. Şiir, şair için her zaman bir sürprizdir.
Ne ki günümüzde epik şiir hem yeryüzünde hem yurdu- İkinci Kitap Geç Antik Çağ dönemini, Üçüncü Kitap ise
Birinci Tekil Şarkı’nın bu sürecin başlangıç noktası
muzda yaygın bir tür değildir. Konu çok ama çalışan yok. Konstantinopolis’in yeni Roma olarak kuruluşundan Fa-
olup olmadığı sorusuna gelince… Delikanlılık yıllarında
Bu noktada çağdaş okurun sabırsızlığı, spot deyişlere düş- tih Mehmet’çe alınışına kadar geçen dönemi yani Bizans’ı
bile tarihe, felsefeye merakım vardı. Hatta şiir yoluna gir-
künlüğü de göz önüne alınırsa uzun şiirin neden pek re-
meden önce şiirden çok felsefe, sosyoloji falan okurdum. kaynak olarak alıyor.
vaçta olmadığı anlaşılabilir. n Bu kitapları Birinci Kitap’tan farklı kılan nedir?
‘ANTİK ÇAĞ ANADOLU ŞİİRİ ANTOLOJİSİ’ Farklı kılan bir şey yok. Bir ırmak 12 yıldan beri akıyor.
‘ŞİİR KARARLA YAZILMAZ’
Kavafis’le, Balıkçı’yla tanışmam önümde geniş ufuklar Ama bu süre içinde üslubum bir ölçüde değişmiş olabilir
n Kültür şiirine yönelme sürecinizin üzerinde durabi-
açtı. Anadolu’nun, Akdeniz’in o zengin tarihine verdim doğal olarak. Pagan iklimden başka bir döneme geçince ta-
lir misiniz? Ne zaman böylesi bir şiire doğru yol alma-
kendimi. Bu etkiyle Antik Çağ Anadolu Şiiri Antolojisi’ni rihsel halklar açısından nelerin değiştiğini gördünüz?
ya karar verdiniz? Sanırım 2001’de yayımlanan Birinci
hazırladım. Tümüyle özgün bir çalışmadır. Bu şiir bir tek tarihsel halkın serüveni… Bütün halkla-
Tekil Şarkı bu sürecin başlangıcı sayılabilir. Yoksa daha
Bir başka düşüncem Antik Çağ Anadolu Filozofları rın ortalaması olan tek halkın. Ve peşinde olduğu gizem
öncesi de var mı?
Antolojisi’ni hazırlamaktı. Şimdilik bir kenarda… Ama
değişim içinde değişmeyeni bulmak.
>>
14 6 Ekim 2022