Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ŞUBAT 2021 Sarsıcı bir dayanışma öyküsü Türkçe Edebiyat, 328 sayfa Burhan Sönmez’in kaleminden evrene ve insana, yaşama ve ölüme farklı bir bakış Avdo, hünerli bir mezartaşı ustası. Çocukluğu mu onun, yoksa o mu çocukluğunun peşinden bir ömürdür gidiyor? Bilmiyor... Belki de ölümden daha büyük bir hakikat olmadığı düşüncesiyle, ölümün bağrında konaklıyor. Günü geldiğinde, en uzun ve karanlık gecede, erguvan ağacının altındaki mezarda onu bekleyen kadının yanına uzanacak... Burhan Sönmez, varoluşa ve hakikate dair bilinmezlere, asırlardır yanıt aranan sorulara, atmosferiyle büyüleyen, kurgusuyla merak uyandıran güçlü bir anlatı içinde yer veriyor. Taş ve Gölge, evren ve insana, yaşam ve ölüme farklı bir gözle baktıran derin bir roman. www.iletisim.com.tr iletisim@iletisim.com.tr vimeo.com/iletisim facebook.com/iletisimyayin twi er.com/iletisimyayin instagram.com/iletisimyayin Kapakta “Rowling” imzasını görünce fantastik bir yapıt okuyacağımı düşündüm. Pencereme düşen ilk ışıklar, bildiğimiz klasik bir masaldan yükseliyordu. Çok geçmedi, sıkı bir öyküyle yan yana yürürken buldum kendimi. Ya da içtenlikle kaleme alınmış, eleştirel bir tarih kitabıydı elimden düşmeyen. Küçük dokunuşlarla ustaca biçimlendirilmiş fantastik öğeler de barındıran, şaşırtıcı, sarsıcı bir yolculuktu bu. Y. BEKİR YURDAKUL H angi türden kitaplar daha çok ilginizi çeker? Şimdi ne olacak hevesiyle elinizden düşürmedikleriniz mi? Sizi dünyanın dertlerinden çekip alanlar mı? Maceradan maceraya sürüklendikleriniz mi? Kahkahadan kırıldıklarınız, okurken eğlendikleriniz mi? Sorularınıza yanıt verenler mi? Yoksa sorularınızın yanıtlarını bulmak için sizi yollara düşürenler mi? Belki tedirgin olduklarınız ya da umudunuzu çoğaltan... Soruları, seçenekleri çoğaltabiliriz. Seçimimi söylemek yerine bütün bunları yeniden düşünmeme, çocuk yazını alanında okuduklarımın nerdeyse tamamını anımsamamı sağlayan bir kitaptan açacağım sözü. Ustaca hazırlanmış kapağı, bir masala beklendiğim izlenimi veriyor ancak kitabın ve yazarının adı bambaşka bir yerden sesleniyordu. Rowling’in anlatı boyunca ara ara yaptığı gibi, araya girip belirteyim: Yazınsal türlerin iç içe geçtiği, yer yer öykü tadı alacağınız, küçük dokunuşlarla ustaca biçimlendirilmiş fantastik öğelerini kendi dünyanızın varlıkları arasına kolayca kabul edeceğiniz, çığlık çığlığa “Başka türlü olmalı! Başka türlüsü mümkün! Daha önce defalarca yaptık, yine yaparız!” diyen bir anlatının içinde bulacaksınız kendinizi. VARLIKLI KORNUKOPYA VE BATAKLIK DİYARI Öykümüz, yüzyıllardır sarışın krallar soyunun yönettiği, Kornukopya adında ve bir zamanlar var olan miniminnacık bir ülkede geçiyor. Beslenme, barınma, adalet, eğitim, sağlık vb. hiçbir sorunu olmayan halk, Kral Korkusuz Fred’in tahta çıkışını sevinçle karşılamıştır. Yeni kral da herhangi bir sorun çıktığında danışmanlarının hemencecik çözüm bulduğu ülkeyi yönetmenin kolay olduğunu ilk günlerde fark edecektir. Hal böyle olunca Fred’e, arabasıyla halkın arasında dolaşıp onlara gülücükler saçmaktan ve haftanın beş günü yakın arkadaşları, iki lord, Tükrer ve Salyan’la ava çıkmaktan başka iş kalmayacaktır. Kornukopya’nın başkenti Hamurhisar, tatlılarıyla ünlüdür. Peynirleriyle bilinen Yaylıkent ve onun ikizi, isli ballı salamları, pastırmaları, turtaları dillere destan İslikent; üzümleri ve şarapları eşsiz Kocaşişe ülkenin öteki kentleridir. KORKUSUZ KRAL FRED’İN BÜYÜK SEFERİ En kuzeydeyse Bataklık Diyarı diye anılan bir bölge vardır. Lastik gibi mantarlarla ince kuru otlardan başka bir şeyin bitmediği bu bölgenin sakinlerinin hem kendileri iyi beslenemez hem de koyunları para etmez. Kornukopya’nın geri kalanının; kaba, kirli ve aksi bulduğu Bataklık sakinlerinin kuşaktan kuşağa anlattıkları bir de Ickabog efsanesi vardır. Anlatıcının hikâyesine >> 18 11 Şubat 2021