Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ARTHUR RIMBAUD’DAN ‘KÂHİNİN MEKTUPLARI’ Gaipten gelen şiirler! Arthur Rimbaud bir kâhin midir yoksa o müthiş cüretiyle geleceğinden, gireceği, döneceği, kaçıp gideceği ya da kalmakta direteceği yollardan adı gibi emin, yaratmadan önce haber verme nezaketi gösteren modern bir isyankâr mıdır? Kâhinin Mektupları, Rimbaud’nun poetikasına ilişkin kehanetlerini birbir sıraladığı, gaipten haberler verdiği bir yapıtı. SANEM IŞIL AYTUĞ EZELİ VE EBEDİ KÂHİN! 1891’in mayıs ayı. On dört yaşında şiir yazmaya koyulup yirmi yaşında bu yoldan dönen Fransız edebiyat tarihinin en öfkeli, en isyankâr şairlerinden, ezeli ve ebedi kâhin Arthur Rimbaud, Yemen’den Fransa’ya acılar içinde kıvranarak dönmekte. Otuz yedi yaşında. Öfkesi dinmiş. Belki ilk defa korkuyor. Sağ bacağındaki tümörün ağrısından gecelerce uyuyamadığı oluyor. Marsilya’da yatırılacağı hastanede sağ bacağını keseceklerini biliyor. Uykusuz geçen gecelerde, artık şiir yazmasa da kız kardeşi Isabelle’e belli belirsiz şeyler mırıldanıyor. Yine o gecelerin birinde belki yakın zamanda öleceğini de düşünüyor. Tam da düşündüğü gibi oluyor. Arthur Rimbaud 1891 Kasımı’nda ölüyor. Ardında bir sürü şiir, nihayete erdirilmemiş bir aşk, yarım kalan serserilikler ve yüzlerce boş sayfa bırakıyor. AFRİKA ÇÖLLERİNDEN VERLAINE’İN KURŞUNLARINA Kâhinin Mektupları’nda tüm bunlar yaşanmadan yirmi yıl öncesine, Rimbaud’nun öfkesinin diri, kehanetlerinin keskin olduğu bir sürece geri dönüyoruz. Afrika çöllerinde silah kaçakçılığı yaptığı söylenen dönemden çok öncesine; İskenderiye’den, Harar’dan, Aden’den, Zanzibar’dan bihaber olduğu bir döneme... Sarhoş Gemi’nin hemen sonrasına, Cehennemde Bir Mevsim’in öncesine... Bir diğer kâhin, Paul Verlaine’le yollarının henüz kesişmediği, aşkı tatmadığı, yaşadıkları bir tartışmanın ardından Verlaine’in silahından çıkan kurşunlarla hafif de olsa yaralanıp acılar içinde kıvranmadığı bir sürece... Yıl 1871, aylardan yine mayıs. Paris Komünü iki aylık... Yavan, telaşsız ve sıradan olanın güven vaat eden kollarına teslim olma ihtimali karşısında dehşete düşen, bir gün olur da direnmekten vazgeçersem diye düşünüp isyan ateşini körükleyen genç, öfkeli ve mağrur şair Arthur Rimbaud iki mektup yazar. Yaşı on yedidir. Muhatapları Georges Izambard ve Paul Demeny’de öfke, can sıkıntısı, şaşkınlıkla karışık bir merak uyandırma ihtimali hayli yüksek bu mektuplarda Rimbaud, tüm duyuları tarumar ederek bilinmeze ulaşmaktan bahseder, bir kâhin olmayı, şair doğmayı, çalışmayı reddeden bir işçiye dönüşmeyi arzular. Sıradan ve bayağı görünen, geleneklerle sinsice uzlaşan şiir anlayışından tiksinir; ilerlediği yolda yeni ihtimallere, isyana ve kavgaya gebe bir sayfa açma tutkusuyla dolup taşar. Bilinmezi, pusa ve sise bulanmış olanı önce yaratmak, ardından bir kâhin edasıyla yaratısından haber vermek ister. TANRISI BAUDELAIRE! Tıpkı gerçek Tanrısı addettiği Baudelaire gibi o da yeni kaygıların, yeni bir üslubun, yeni biçimlerin peşindedir. Şiirinde yaratmayı başardığı isyankâr tavrı yaşamda da göstermeye cüret eder. Yapıları bozma, yoldan çıkarma ve yeni ihtimalleri zorlama niyetindedir. Deliliğin, yalnızlığın ve aşırılığın sınırlarında gezinmenin ve bu sınırlara dinamit yerleştirmenin kehanetin doğasında olduğunu çoktan keşfetmiştir. Serserileşmekten söz eder. Okulu bırakır, defalarca evden kaçma girişiminde bulunur, kaçar da. Tıpkı şiiri gibi ona bilinmezi vaat eden Paris’e, Komün’e, yeniye ulaşmak ister. Babylone Kışlası’nda kaldığı ve Yürek İşkencede’yi buradaki izlenimlerinden hareketle yazdığı rivayet edilir. Söylendiği gibi Paris barikatlarında görülmüş müdür bilinmez fakat kini, büyük öfkesi ve cüretkârlığıyla komünarlarla müşterek kaygılar taşıdığı kesindir. Rimbaud’nun poetikasına dair kehanetlerini birbir sıraladığı, gaipten haberler verdiği Kâhinin Mektupları, Ayberk Erkay’ın incelikli çevirisi ve titiz derlemesiyle okura sunuluyor. n Kâhinin Mektupları / Arthur Rimbaud / Çeviren: Ayberk Erkay / Sel Yayıncılık / 119 s. / 2020. KITAP l İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına: Alev Coşkun l Genel Yayın Yönetmeni: Aykut Küçükkaya l Editör: Gamze Akdemir l Tasarım: Bahadır Aktaş l Sorumlu Müdür: Olcay Büyüktaş Akça l Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. l İdare Merkezi: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sok. No: 2, 34381 Şişli İstanbul l Tel: 0 (212) 343 72 74 (20 hat) Faks: 0 (212) 343 72 64 l Cumhuriyet Reklam: Reklam Genel Müdürü: Ayla Atamer l Tel: 0 (212) 343 72 74 l Baskı: İleri Basım Mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. Aş., Yenibosna Mah. 29 Ekim Cad. No: 11A/41 Bahçelievler İSTANBUL. l Yerel süreli yayın l Cumhuriyet gazetesinin ücretsiz ekidir. MERHABA B u sayımızın kapağında; Fransız yazar Annie Ernaux, Seneler (Can Yayınları) isimli kitabıyla yer alıyor. Ernaux’nun 1966 yazında Annecy’de genç bir edebiyat öğretmeniyken aklına düşen ve uzun seneler zihin dünyasını meşgul eden “düş”; “bir kadın varoluşu” üzerine yazmaktır. Seneler’de somutlaşan bu düş, yazarın yazınsal aidiyetlerini de simgeler. Ernaux; kişisel tarihini günlük, not defteri, film, video, resim ve fotoğraf gibi malzemeler üzerinden, 2. Dünya Savaşı sonrası Fransa toplumsal ve siyasal tarihiyle harmanlayarak anlatıyor. Çiçek Doğu’nun yazısı... Üçüncü sayfamızda; Sanem Işıl Aytuğ, Arthur Rimbaud’nun Kâhinin Mektupları’nı inceliyor. Taner Timur; Artun Ünsal’ın tarih boyunca yemek, siyaset ve simgeselliği ortaya koyduğu İktidarların Sofrası’nı merceğe alıyor. Gül Atmaca; Ahmet Kardam’ın Karadeniz Katliamı’na pek açılmamış bir pencereden baktığı Mustafa Suphi, Karanlıktan Aydınlığa kitabını değerlendiriyor. Semih Çalı; şair Metin Fındıkçı ile yaşadıklarına ve bu dünyadan çekip giden güzel insanlara ilişkin metinlerinden oluşan Karşılaşmalar’ını konuşuyor. Gamze Akdemir; Refet Özkan’ın Fakir Baykurt’la yoldaşlıklarını ortaya koyduğu FakirRefet Kitabı’nı konuşuyor. Çankaya Belediyesi’nin Atatürk’ün Ankara’ya gelişinin 101. yılı anısına yayımladığı ve Dr. Koray Özalp’in hazırladığı Atatürk’ün Ankara’sı (19191938) da sayfalarımızda. Y. Bekir Yurdakul; Altay Öktem’in üçlemesi Sihriâlem Geçitleri’ni merceğe alıyor. Emek Yurdakul; Güncel köşesinde dört yeni çocuk kitabını tanıtıyor. S. Ceyda Demircioğlu; Başak Baysallı ile Fresko Apartmanı’nı; İlayda Kaya; Kutlu Özdemir ile Değişen Dünyada Seçmen ve Siyaset kitabını konuşuyor. Fatma Aktaş, Nermin Yıldırım’ın Ev; Z. Doğan Koreli; Nazlı Akçura’nın Kesi Yeri; Uğur Kaya; Aykut Karlı’nın Misafir Öyküler’ini inceliyor. Vitrindekiler ve Mustafa Başaran’ın hazırladığı Bulmaca köşelerimiz yine dopdolu. İyi okumalar... Editörden... cumkitap@cumhuriyet.com.tr twitter: www.twitter.com/CumKitap