Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ÇAĞDAŞ ŞİİRİN MİMARLARI Çeviri sanatı, Pablo Neruda, Evrensel Şarkı1 İçerik ve biçim olarak devrimci niteliğe sahip iki ozan Ezra Pound 1 ve Pablo Neruda’nın başyapıtları ancak bu yıl yayımlandı. İkinci Yeni şairleri, Pound’un adını hemen her yazıda anmışlar ama Neruda neredeyse hiç anılmamıştı. ÖZDEMİR İNCE Bizim kuşak 1950’li yıllarda şiire başladığımız zaman önümüzde 1900 ve 1910 doğumlu şairlerin antolojisi vardı, yerli ürün olarak. Şiirimiz dünya şiirine kapalı idi. Milli Eğitim Bakanlığı’nın yayımladığı Tercüme dergisi dünyaya açılan küçük bir pencere idi. Türkçe poetika kitabı yoktu. Yabancı dilde kitaplara erişim yolları kapalı idi. Rimbaud bilinirdi ama sadece Sarhoş Gemi gibi klasik formda şiiriyle. İKİ DÂHİ ŞAİR: LAUTRÉAMNONT İLE RIMBAUD İkinci Yeni zamanında bazı önemli şairlerin adları istifleme sıralanmıştı ama bunların hiçbiri dilimize çevrilmemişti. Malumatfuruşluk edilmişti. İçerik ve biçim olarak devrimci niteliğe sahip iki ozan Ezra Pound ² ve Pablo Neruda’nın başyapıtları ancak bu yıl (2020) yayımlandı. İkinci Yeni şairleri, Pound’un adını hemen her yazıda anmışlar ama Neruda neredeyse hiç anılmamıştı. Çağdaş şiirin üç mimarını (Aloysius Bertrand, Comte de Lautréamnont ve Arthur Rimbaud) 19801990 yıllarımda ben çevirdim, kitap olarak yayınladım. “Nasıl çağdaş şair olunur” sorusunun cevabı olarak Konstantinos Kavafis, Yorgo Seferis, Yannis Ritsos, (Üçü de Herkül Millas ve İoanna Kuçuradi ile) René Char, Nicolas Guillen, Alain Bosquet gibi şairleri dilimize çevirip kitaplarını yayımladım. Başta Cevat Çapan, Sait Maden, Yüksel Pazarkaya olmak üzere başka arkadaşlar da Alman, İngiliz, Amerikalı, İtalyan, İspanyol şairleri çevirdiler: T. S. Eliot, e. e. Cummings, Rilke gibi… Poetika alanı neredeyse çöl gibiydi. Akademisyenlerin yapması gereken işi yaptım: 19852000 yılları arasında Şiir ve Gerçeklik, Tabula Rasa, Yazınsal Söylem Üzerine ve Şiirde Devrim adlı dört temel kitap yayımladım. Başkaları da elinden geleni yaptı. Şimdi genç ya da yaşlı, bütün şairlerin önünde yüklü bir antoloji var. İkinci Yeni zamanında “anlamsız şiiri” savunan şairler vardı. Çünkü yeterli ölçüde yabancı dil bilmedikleri için e.e. Cummings’in, Ezra Pound’un, Dylan Thomas’ın, Mallarmé ve Antonin Artaud’nun anlamsız şiir yazdıklarını sanıyorlardı. O dönemde İlhan Berk’in yazı ve sözleri, konuşmaları çok zararlı oldu. Bütün şiir tarihinde dünyaya iki dâhi şair geldi: Comte de Lautréamont ile Arthur Rimbaud. İkisinin dışında bütün şairler hamal gibi çalıştılar. ‘ŞİİR ÇEVİRİSİ DAHA ÖNEMLİ’ Şairlerin rakibi kendi yaşdaşları değildir; Homeros’tan bu yana bütün zirve şairleridir. Gerisi hikâyedir! Çeviri çok önemlidir, ama şiir çevirisi çok daha önemli. Pablo Neruda’ını kitabını ben yayımlasaydım kitabın kapağını şöyle yaptırırdım: Pablo Neruda / Adnan Özer, “Evrensel Şarkı”. Çevirinin önemini iki sosyolojik kavramla açıklamak istiyorum: Endogami (içten evlenme): Bireyin üyesi olduğu klanın içinden biriyle evlemesidir. Tarım toplumlarında toprağın bölünmemesi için yapılır. Sonunda soyun kalitesi bozulur. Sadece kendi dilinin şiirini okumak endogamiye benzer. Şiir yozlaşır. Ayrıca her kuşak kendi şiirini okursa iş ensente benzer. Egzogami (dıştan evlenme): Bireyin üyesi olduğu klanın dışından biriyle evlenmesidir. Bu evlenme biçimiyle farklı toplumlar etkileşim içine girerler. Çeviri yoluyla başka şiirlerle ilişki şairi zenginleştirir. Güzelleştirir. Şair Adnan Özer, Evrensel Şarkı’yı çevirerek müthiş bir iş yaptı. Keşke elli yıl önce dilimize çevrilmiş olsaydı, İkinci Yeni’den sonraki şiirimiz zenginleşebilirdi. Daha önce yapılan çeviriler ciddi ölçüde bir işe yaradı mı? Yaramadı ama genç şairlerin önünde ve elinde “Türk Şiir Antolojisi”nin yanında çok zengin bir çeviri şiir derlemeleri var. Birkaç genç şair bunları değerlendirse yeter. Zaten bir kuşaktan ancak birkaç iyi şair çıkar. İKİ ELEŞTİRİ Şair Adnan Özer çok önemli ve çok değerli bir iş yaptı. Şiirlerden örnekler verip “Bakın çevirmen ne güzel çevirmiş” demek, bence gereksiz. Söylenmesi gereken şu: Adnan Özer’in Türkçeye dönüştürdüğü Neruda metinleri şiir mi? Şiir hem de çok iyi şiir. Bu bakımdan Adnan Özer’i kutlarım. Ancak iki eleştirim var, hem Adnan Özer’e, hem editöre: Böyle bir çalışmaya (yapıt/eser) esaslı bir önsöz gerekmez mi? Gerekir! İkincisi: Başta Konkitatorlar (Güney Amerika’yı sömürgeleştiren fatihler) ve Kurtarıcılar bölümleri için mutlaka bir özel isimler dizini gerekirdi. Örneğin “Kurtarıcılar”dan Bartalemeo de las Casas’ın (14841566) Güney Amerika’da “Kurtuluş Teolojisi”ni başlatan rahip ve yerli halkları savunan fikirleriyle uluslararası hukukun ve insan haklarının ilk savunucusu olduğunu öğrenmek iyi olmaz mıydı? n ¹ Pablo Neruda / Evrensel Şarkı / Çev: Adnan Özer / Can Yayınları ² Ezra Pound / Kantolar / Çev: Efe Murad / YKY 10 15 Ekim 2020