Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
‘Herkes hırslıdır geldiğim yerde’’ Yazar, şair, sanat eleştirmeni ve küratör Edward LucieSmith; tarih mezunu ve başta şiir, sanat tarihi, biyografi olmak üzere farklı alanlarda yüzden fazla kitabı bulunuyor. Sanat tarihi üzerine saygı uyandıran çok sayıda kitap yazan LucieSmith, modern sanata sıra dışı bakış açısını şiirlerine de yansıtır; dramatik monolog biçimleri, erotik içerikler dizelerinde çok belirgindir. 1955’te Philip Hobsbaum tarafından Londra’da kurulan ‘The Group’ adlı oluşumun içinde yer alan LucieSmith, gazete ve dergilere düzenli olarak yazılar yazan, çok üretken bir şair. asla yetmez. şimdi, biz sessizken, titreyen metalin çınlaması sürer: bir kapı hızla çarpar, bir çocuk ağlar; başka hayatlar kuşatır bizi. ama hatırla: içerde sessizlik yok… karnın guruldar, iç geçirir ve nedir o yüksek sesle çarpma? o çağrış? bir davul çalar; bir davul çalar… duy sessizliğe ilerleyen kendi gürültülü makineni. DOKUNUŞ dokunuruz bu gece, sen ve ben; çıplak ten üzerinde usul usul kayar ten. omurga eğiminde yürür parmaklar ve her kemiği tek tek sayarlar; yer değiştirir sayıldıkça damlalar… bedenin kabartma yazısını okuruz, kör dokunuşa nasıl şakıdığını! yok oluruz bu dokunuşla… kollar ve bacaklar ters yönde ama birlikte kımıldar! av köpekleri gibi bir koku izinde ellerimiz! dudaklarımız bulanır. dışa doğru yumuşar ve eririz. yeni bir varlığa dönüşürüz dokunduğumuz şeyin parçası olurken. kürk ve kar her biri başka yumuşak. metal ve senin kemiklerin. EDWARD LUICESMITH / ŞİİRLER / İNGİLİZCEDEN ÇEVİREN: YELİZ ALTUNEL KAYIP YOLLAR ‘kayıp yollar, kayıp yollar’... deriz; anlayamayız yolun nasıl birdenbire altüst olduğunu ve bizi olduğumuz yere nasıl getirdiğini… bizi yanlış yönlendiren o yıldıza şükretmeliyiz; çünkü planlandığı gibi dümdüz ilerlemiş olsaydık çok önceden kayıp ve sonlanmış olurdu hikâyemiz. KARTPOSTAL paylaşılan şakaların ve tabii ihanetlerin olduğu benim dünyamda sakın yaralanma! herkes hırslıdır geldiğim yerde: çoğu benden daha iyi gizler. patlamaların, havai fişeklerin ve şiirlerimdeki ezgilerin tadını çıkar ama kahinlerin söylediği gerçektir sana getirdikleri gerçek… kayar incecik buz üzerinde benim gibi bir şair SOYUNUŞ üstünü çıkarıyorsun, soyunuyorsun, çıplanıyorsunkendini sunmak için (mahcup özürlerle ve fısıltılarla) hazırlanıyorsun. nasıl reddedebilirim seni şimdi? odadaki ısı sadece ateşten ya da içkiden değil kalbimden yükseliyor. seni seviyorum bu armağanı hazırladığın için, şimdi benim olmasına rağmen onu gerçekten istediğimden artık pek emin değilim. yine de sahneye birer birer çıkan bilinmeyen bu küçük ayrıntılar ne kadar dokunaklılar. bir et beni. bir altın zincir. bir meme ucu. bir yara izi. minnetle sayarım, küçük hediye çekleri şimdi bitti. n SESSİZLİK sessizlik: kişi isteyerek tüketir onu, ekmek gibi yer. Edward LuiceSmith 18 5 Temmuz 2018 KITAP