Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
KITAP RENKLER... SESLER... HARFLER... AYTÜL AKALl ÇİĞDEM GÜNDEŞ lMAVİSEL YENER lMUSTAFA DELİOĞLU Kitap Günlüğüm / Tasarım: Cemil Denizer / Resimleyen: Gonca Mine Çelik / Tudem / 2017 / 120 s. / 9+ Günlük tutmayı sever misiniz? Ya kitap okumayı… Her ikisini de seviyorsanız bu kitap tam size göre. Okuduğunuz kitaplarla ilgili yorumlarınızı, düşüncelerinizi yazabileceğiniz bir günlük çünkü bu. Bununla da sınırlı değil; bu günlükte kitapların kapaklarını yeniden tasarlayabilir, adını değiştirebilir, hatta yazarına mektup yazabilirsiniz. Önce hangi kitap hakkında yazacağınıza karar vermeniz gerek, sonrası çok kolay. İlk iş olarak yazacağınız kitabın adı, yazarı, resimleyen, yayınevi, sayfa sayısı, kitaba başladığın ve bitirdiğin tarih gibi bilgileri yazmalısınız. Bunun için ayrılmış özel bir bölüm var. Onu doldurduktan sonra sıra boya kalemlerine geliyor; “Kitabın kapağını nasıl tasarlardın?” başlıklı bölümde kim bilir ne güzel resimler yaparsınız… Kapak işi de bittikten sonra kitapla ilgili düşüncelerinizi, kitaptaki en sevdiğiniz cümleyi ve hangi karakterle arkadaş olmak isteyeceğinizi yazmak istemez misiniz? Yenilerini okuyup günlüğünüze yazdıkça kitaplarla arkadaşlığınızın daha güçlendiğini fark edeceksiniz. Belki yazmayı da seversiniz… Kitap Günlüğüm’de, ilginç bilgiler de var. Örneğin; daktilo ile yazılan ilk roman hangisidir acaba? Hiç ‘Ağaç Kütüphanesi’ gördünüz mü? Ya da bir kitap kurduyla karşılaştınız mı? Okuyacak kitabı kalmama korkusu diye bir şey duydunuz mu? Bu soruların yanıtlarını Canavar Kardeşler verecek. Tüm kitap kurtlarına iyi okumalar! Yazlar da Geçer / Aydoğan Yavaşlı / Altın Kitaplar / 2017 / 136 s. / 12+ Gözde o yaz on birinci sınıfı bitirmiş, on ikiye geçmiştir. Varlıklı bir ailenin kızı olarak kolejde okur, yaşamıyla ilgili çok da derin düşünmez. Anne ve babası Gözde’nin o yazı, dedesinin Turgutlu’daki kocaman bir malikaneyi andıran çiftlik evinde geçirmesine karar vermiştir. Gözde bu karara tepkilidir: “Ben burada, dedemle, babaannemle kalacaktım. Bu yaz tatilini farklı geçirmem gerekiyordu. Neden gerekiyordu? Bunun yanıtı yok. Öyle takdir edilmiş! Belki yanıtını yaz sonunda kendim verebilirmişim. Cevabını ben bulamasam da yaşam buldururmuş.” Çiftlikteki ilk günlerini çok zor geçirir. Hatta kaçmaya da kalkar ama nereye KITAP KİTAPÇI Hazırlayanlar: AYTÜL AKAL, ÇİĞDEM GÜNDEŞ, MAVİSEL YENER gidecektir ki? “Millet Dalmaçya kıyılarında, Fethiyelerde, şurada burada tatil yapacak… Ben? Bense küçücük bir kasabada iki yaşlı insanla birlikte zaman dolduracaktım.” Gözde, dedesini ve babaannesini daha yakından tanıdıkça kendisini de daha iyi anlamaya başlar. “Zaman geçip gittikçe dedemin ne kadar ilginç biri olduğunu kavramaya başlamıştım. Meğer yalnızca dedem değilmiş o… Sağlam kişiliğiyle beni etkileyen; davranışları, beğenileri, seçtikleri ve anlattıklarıyla biçimlenmemde önemli rol oynayan biriymiş.” Çiftlik çalışanlarından Kerim’le karşılaştığı anda, o güne kadar ilk kez yaşadığı duyguları da tanımlamaya başlar: “Ama en çok gözleri, bakışları… Tam da kalbimin bulunduğu yeri delip geçiyor; bağları, tarlaları, bahçeleri aşıyor; uzaklarda, arkamda uzanan dağlara varıyor ve sanki oralarda büyük, çok büyük bir çoban ateşini yakıyordu.” Genç bir kızın kendini tanımaya başlaması, ilk kez sevmesi ve bu duyguyla baş edebilmesi, çevresine olan farkındalığını derinleştirme yolunda yaşadıkları, kendi dilinden çok başarıyla aktarılmış. İçten ve derinlikli bir roman. “Kim bilir, belki de aşk dediğimiz, sevgi dediğimiz şey, hesapta olmayan bir şeydir hep…” Hesapta olan ne var ki yaşamda? Dedemin Ayçiçeği Tarlası / Gamze Pat / Resimleyen: Ece Zeber / Altın Kitaplar / 2017 / 96 s. / 9+ Dedemin Ayçiçeği Tarlası, yazarın ilk gençlik romanı. 2016 Gülten Dayıoğlu Ödülü ile taçlanan roman, zevkle okunuyor. Toprak yakında on dört yaşına girecektir. Evdeki tartışmalar ve huzursuzluk, anne ve babasının boşanacağına işaret eder. Hele ki yaz tatilinde dedesinin yanına gönderilince Toprak, evden özellikle uzaklaştırılmak istendiğini düşünür. Anneannesinin vefatından beri, geniş arazisinde ayçiçeği yetiştiren dedesi yalnız yaşıyordur. Toprak ise anneannesini ve onun tahinli kurabi yelerini çok özler. Dedesi, torununun yalnızlığını gidermek için çevredeki çocukları kahvaltıya davet eder. Mine, Ozan, Selen ve Tayfun’la tanışan Toprak’ın hayatı yavaş yavaş değişmeye başlar. İlkgençlik aşkının saflığı, anneanneyle ilgili gizem ve ayçiçeği tarlalarının büyülü güzelliği, okumayı heyecanlı bir serüvene dönüştürüyor. Anneanne yaşıyor mu yoksa? Belki de bir hayalet, Toprak’ın gördüğü; anneannenin saçı, onun yüzü… On dördüncü doğum gününde anneannesinin ona bıraktığı mektubu okuduğunda, çözmesi gereken heyecanlı bir sırla karşı karşıyadır. Neyse ki ona yardım edecek, hem güvendiği hem de yüreğini titreten bir arkadaşı var: Tayfun. Kısa Çoraplı Zürafa / Güliz Dülgeroğlu Küpçü / Resimleyen: Cihan Dağ / Meav Yayıncılık / 2017 / 28 s. / 3+ Kış yaklaşmış, hava soğumuş. Ormandaki hayvanlar daha sıkı giyinmeli artık. Hepsi renk renk, desen desen atkılarını dolar boynuna, çoraplarını geçirir ayaklarına. Çok neşeliymişler. Ama o da ne? Zürafa üzgün. Neden acaba? Geçen kıştan bu yana boyu çok mu uzamış? Çorapları çok mu kısa geliyormuş artık? Ne yapmalı, zürafanın yüzünü nasıl güldürmeli? Ormandaki hayvanların bulduğu çözüm yalnız zürafayı değil, okurları da sevindirecek. Yardımlaşma, paylaşma, dostluk… Bir yandan da renkler ve desenlere vurgu. Hepsi bu sıcacık öyküde. Berk Operacı Oldu / Kaan Elbingil / Resimleyen: Merve Atılgan / Günışığı Kitaplığı / 2017 / 92 s. / 8+ Berk, yeni bir serüvenle karşımızda… İlk kitapta mucit olan Berk, bu kez operacı olmaya karar verir. Bir akşam misafirliğe gelen Bekir Bey ve eşi Zeynep Hanım, Berk’in mutlaka bir kursa gitmesi gerektiğini söyler. Basketbol kursuna giden oğulları Murat’ın ise boyu çok uzamıştır. Çünkü Bekir Bey’e göre bir çocuk için en önemli şey spordur. Ayrıca her çocuk mutlaka bir kursa gitmelidir. Bekir Bey, ceplerinden fışkıran kâğıtları kurcalar, kurcalar sonunda Berk için en uygun kursu bulur; ritmik jimnastik kursu! Berk’in kaçışı yoktur. Ertesi gün kendini kursta bulur. Öğretmenin talimatlarına uyup zıplama başlar. O andan sonra da durduramaz kendini. Ardından diğer komşuları Ömer Bey ve Ayten Hanım’ın önerileri sonucu ritmik matematik kursuna başlar. Çünkü onların kızı Alya, o denli mutlu ve başarılıdır ki sözcükler yerine sayılarla konuşmaya başlamıştır. Ondaki bu dehanın ortaya çıkmasını da ritmik matematik kursuna borçlularmış meğer. Berk, bunu da denemek zorunda kalır. Ama vazgeçmesi uzun sürmez. Bu arada apartmana yeni taşınan tuhaf komşuları herkesin dikkatini çekmiştir. Nasıl çekmesin ki? Canhıraş çığlıklar atan bir komşu sizin de dikkatinizi çekmez mi? Evet, doğru tahmin ettiniz; bu komşu bir opera sanatçısıdır ve evde provalar yapar. O kurs senin bu kurs benim koşturup duran Berk, operacı komşuları Alpdoğan’ı daha yakından tanıma olanağı bulur. Tanıdıkça da sever ve işine imrenir. Aynı onun gibi şarkılar söylemeye başlar. Hele Alpdoğan tarafından sesi beğenildikçe iyice havalara giren Berk, bir gün çok heyecan verici bir haber alır. Daha fazla anlatıp bu eğlenceli serüvenin sürprizini kaçırmayalım. Operayı ve kısa kısa söz edilen diğer sanat dallarını Berk’le birlikte tanımak ister misiniz? Berk, gerçekten bir operacı olabilir mi? Neden olmasın? En iyisi kurulun koltuklarınıza ve Berk’e kulak verin. Opera sanatçısı ve yazar Kaan Elbingil, deneyimlerini ve opera sanatçılarına bakışı çok eğlenceli bir dille anlatmış kitabında. İyi okumalar! Kirpi ve Sergi / Özge Bahar Sunar / Resimleyen: Ceyhun Şen / Redhouse Kidz / 2017 / 32 s. / 4+ Okulların açılmasına bir gün kala küçük kirpi küçük bir kaza geçirir ve elleri incinir. Doktor bu minicik elleri sargıya alır. İyi de kirpicik okulda ne yapacak şimdi? Okulun ilk günlerinde heyecanlıdır kirpi, hiç moralini bozmadan gider gelir. Derken bir gün öğretmen “A” harfini gös >>terir ve öğrencilerin de aynısını yapma sını ister. Ah zavallı kirpi! Ne kadar dik 16 8 Şubat 2018 KITAP