Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
BİR ŞEHİR RÖPORTAJI “01 ADANA” ‘Adana’yı özgürlükçü bir ortamda anlatmak isterdim’ 1980 askerî darbesiyle birlikte Altan Öymen siyasi yasaklılar listesine girer ve mesleği gazeteciliğe kaldığı yerden, Cumhuriyet’ten devam eder. Darbeden birkaç ay sonra ise artık siyasi yazılar yazması da yasaklanmıştır ve o da yazmanın çaresini şehir röportajları yapmakta bulur. “01 Adana”, işte bu dönemin ürünü. Altan Öymen’in, usta çizer Tan Oral’la birlikte şehre gidip gördüklerini aktarmalarından doğuyor. Ortaya da Adana’nın o günlerini anlatan kapsayıcı bir metin çıkıyor. 15 Eylül 1981’de Cumhuriyet’te yayımlanmaya başlayan röportaj dizisi, on bir gün devam ediyor ancak bu dizinin kitaplaşması bugüne, neredeyse otuz yedi yıl sonrasına kalıyor. Öymen’le Adana’yı ve röportajın hikâyesini konuştuk. ERAY AK erayak@cumhuriyet.com.tr Y aşar Kemal’den başlamak istiyorum... Yine Cumhuriyet’te yayımlanan röportajlarını Yaşar Kemal de kitaplaştırmıştı ve önsözünde şöyle diyordu: “Röportaj da bir roman gibi yaratmadır.” 01 Adana’ya dönersek bu bağlamda bir edebiyat kitabı mıdır, sadece bir röportaj kitabı mıdır, bir gazetecinin kitabı mıdır? Nedir? n Bunu okuyanlar tanımlayabilir. Yaşar Kemal’in bu teşhisi üzerine söyleyebileceğim ise kendi röportajları için doğru olduğudur. Aynı zamanda kendi romanları da birer büyük röportajdır aslında. Yaşar Kemal’in romanlarında insanları tasvir ettiği bölümler müthiş gözlemler sonucu ortaya çıkmıştır. Kendi gözlemlerine dayanarak kalemini oynatır. İyi bir röportajcı da aynısını yapar. Bir Diyarbakır röportajı vardır mesela Yaşar Kemal’in... Kenti öyle bir anlatmış ki kente dair her şey gözünüzde birer birer canlanır. Öte yandan işsizlik kelimesini kullanmadan, tasvir gücüyle işsizlik meselesini anlatır. Hayran olduğum bir röportajıdır Yaşar Kemal’in. Romanında da aynı şekilde gördüklerinden aldığı ilhamı kendi muhayyilesinden de geçirerek verir bize. İyi bir gözlemci olunca çok iyi bir romancı da olunabiliyor. Yaşar Kemal bunun bir örneğidir. 01 Adana ise elbette bir roman denemesi değil. Politika içinde bulunmama rağmen asıl mesleğim gazeteciliktir; Yaşar Kemal de gazeteciydi. Yaşar Kemal’in gazeteciliği ve romancılığı birbirine yakındır. Onu da anma fırsatı verdiğiniz için teşekkür ederim. n 01 Adana röportaj dizisinin hikâyesini öğrenebilir miyim? Nasıl oldu “Adana’nın o zamanki durumunu tespit etmekti derdimiz” diyor Altan Öymen. VEDAT ARIK da siyasetin içindeyken gazeteciliğe geri lılar arasına aldılar çünkü dönüp bu diziyi yazmaya başladınız? partinin yönetim takımını n 19771980 arasında milletvekiliy meydana getiriyorduk. Hatta dim. Grup Başkanvekilliği yapmıştım, o dönem bize “onluklar” aynı zamanda da CHP’de Genel Sekreter derlerdi. Ardından gelen Yardımcılığı görevini üstleniyordum. 52 sayılı bildiriyle de gazetelerde siyasi Darbe olunca bizi on senelik siyasi yasak yazı yazmamız yasaklandı. 1977’ye ka dar Cumhuriyet’in yazarıydım zaten darbeden sonra gazeteye tekrar döndüm. Askerî idare döneminin ilk aylarında yaz dığımız siyasi eleştiri yazıları tolere ediliyordu. Çünkü Av rupa Konseyi’ne karşı “Bakın biz ılımlı ve eleştirilere açığız, demokrasiye düşman değiliz. Aksine tahrip olan demokrasi anlayışını düzeltmek için bura dayız,” mesajı verebilecekleri bir tek bizler vardık. O nedenle bir süreliğine de olsa üzerimiz de yoğun bir baskı kurulmadı ama birden bire az önce de bah Tan Oral settiğim 52 sayılı bildiri çıktı ve bizim için pek çok şey altüst oldu. Bu dönemde şahsımın da şöyle bir durumu ortaya çıktı: Cumhuriyet’ten yazdığım siyasi yazılar karşılığı aylık alıyordum. Yazılarımın bu bildiri ile bağdaşmayacağı açıktı ve o dönem ne yapalım diye düşünürken bu il röportajları fikri ortaya atıldı ve biz de Tan Oral’la birlikte buna Adana’dan başladık. “ÇOK GÜZEL HATIRALAR BIRAKTI” n Neyi amaçlamıştınız bu röportaj dizisiyle? n Adana’nın o zamanki durumunu tespit etmekti derdimiz. O günün fotoğrafını çekmemiz beni sevindiriyor doğrusu. >>n Kaç gün sürdü Adana geziniz? n Toplamında on beş günü bul 12 4 Ocak 2018 KITAP