Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ÁNGEL ESTEBAN’DAN “YAZAR VE CENNETİ” OKURLARA ‘Edebiyatla eyvalzeanrmlairş’ Latin Amerika Edebiyatı profesörü olan ve edebiyat üzerine denemeleriyle tanınan Ángel Esteban, “Yazar ve Cenneti”nde, otuz yazarın kütüphanecilik serüveni ekseninde edebiyat tarihine farklı bir bakış atıyor. REYYAN BAYAR reyyanbayar@gmail.com “İ nsan yazdığıyla değil okuduğuyla var olur” der Jorge Luis Borges. Bu açıdan bakınca yazma dürtüsünün temelinde okuma eylemi olduğu açık. Ángel Esteban işte tam da bu noktada yolları farklı nedenlerle kütüphanelerden geçmiş yazarları, Yazar ve Cenneti’nde bir araya getiriyor. ‘Kütüphaneci 30 Büyük Yazar’ alt başlığıyla yayımladığı çalışmasında Esteban, yazarların kitaplarla dolu gizemli dünyasına doğru bir yolculuğa çıkmamıza ön ayak oluyor; üstelik otuz durağa uğrayarak. Kitaptaki yazılar; Lewis Caroll, Rubén Darío, Reinaldo Arenas ve Mario Vargas Llosa gibi yazarların edebiyat yolculuğunun da bir izdüşümünü yansıtırken biyografik nüveler de veriyor okura. Bu bağlamda edebiyatta iz bırakmış adların eserlerine de değinip kütüphanecilikle paralelliklerini ele alıyor yazar. KÜTÜPHANENİN SIRRI Yeni gelen kitapları kaydetmek, yerlerine koymak, katalogları düzenlemek; kütüphanecilik... Binlerce kitapla iç içe olmak, geçim sağlamak için bunu yapmak, işten arta kalan zamanlarda okumak ve elbette yazmak. Yazmak için kütüphaneyi seçenler, sığınak olarak görenler, oradan para kazananlar, iyi birer kütüphaneci olmayıp yazma yolunda kütüphaneden beslenenler... Otuz yazarın yaşamından tadımlık kesitler bir anlamda Yazar ve Cenneti’nde okuduğumuz. Kitaplarla ilk temasın ardından farklı bir bağ kuran yazarların yaşamının bir bölümünde kütüphanecilik yaptığına tanık oluyoruz kitapta. Aslında yazarların pek çok farklı meslek ya da uğraşının olduğunu bilsek de kütüphane bir yazar ya da iyi bir okur için keşfedilmeyi bekleyen bir hazine diyebiliriz. Dolayısıyla yazarların kütüphanecilik serüvenini mercek altına alan bu çalışmanın adının yazar ve cenneti olması boşuna değil. Fakat yazarların kütüphanecilik geçmişi başka bir duruma da işaret ediyor. “Tanrı beni şair yarattı ve ben kütüphaneci oldum” diyen Gloria Fuertes’in bu sözünden de anlaşılacağı üzere, geçim sıkıntısı ve dünya düzeni ekonomik ve düzenli bir işe zorluyor yazarı. Durum böyle olunca gönlünü edebiyata kaptırmış insanlar için en uygun ve yapılabilir meslek kütüphanecilik olarak beliriyor. Ancak yadsınamaz bir durum da var ki ekonomik sebeplerle bu işe yeltenen yazarların birçoğu için kendilerinin bile Kitabında edebiyatta iz bırakmış adların eserlerine değinip kütüphanecilikle paralelliklerini ele alıyor Ángel Esteban. fark etmediği bir tutkuya dönüştüğü gerçeği yansıyor metinlerden ve bu yazarların kütüphanecilik kariyerleri çoğu zaman kesintisiz bir biçimde sürmese de yaşamlarının büyük bir bölümüne yayıldığından kitapta bir araya gelen denemelerde; bahsi geçen yazarların edebî gelişimi ve sosyal çevreleri temel dayanak noktaları hâline geliyor. Yılları bulan ve farklı edebi yöntemlerle, farklı coğrafyalardan kopup aynı ana fikre varan bu maceralar, birleşen nehirler gibi, hemen yukarıda Borges’ten alıntıladığım söze getiriyor bizi. Okunanlarla var olmanın anlamına ve bu eksende harcanan çabaya tanık oluyoruz kitapla. Esteban; Mario Vargas Llosa’nın nitelemesiyle edebiyatla evlenmiş yazarların ayak izini takip ederek evrensel edebiyat tarihine not düşüyor. Ayrıca günümüzde ticari bir meta olarak kolaylıkla elde edebildiğimiz kitaplara ulaşabilmenin vakti zamanındaki zorluğunu ve aslında bunun ardındaki güzelliği gösteriyor Yazar ve Cenneti. Aynı zamanda kitaplar hakkında birçok anekdota, yeni ufuklar açacak, üzerine düşünülecek pek çok söze de yer açıyor. Latin Amerika Edebiyatı profesörü olan ve edebiyat üzerine denemeleriyle tanınan, Türkçede Gabo ve Mario adlı kitabıyla bilinen Esteban, otuz yazarın kütüphanecilik serüveni ekseninde edebiyat tarihine farklı bir bakış atıyor. Teknolojinin geldiği boyutlarla kütüphanecilik sistemlerinin neredeyse tamamıyla sanala geçmesini de eleştiriyor satır aralarında. n Yazar ve Cenneti / Ángel Esteban / Çeviren: Tülin Bozkurt Hazar / Alakarga Yayınları / 280 s. ‘Şairaneden Şiirsele’ M urat Belge, yeni kitabı “Şairaneden Şiirsele” ile Türkçede modern şiirin izini sürüp değerlendirmesini yapıyor. Dildeki değişimle beraber, gelenekten kopuşun ve üzerine kurulan yeni geleneğin yol haritasını çıkarıyor. Üstelik bunu, kişisel tanışıklıkların ve anıların ayak izlerini belirginleştirerek yapıyor. Belge’nin kaleminden çıkan, şiiri toplumsal kültürle ilişkisi çerçevesinde inceleyen bir tartışma metni. Biz de Murat Belge’yle anlattığı dönemi ve bu dönemin şiirini konuştuk. Barlas Özarıkça’nın “Rüya Galerisi”; rüyaları takip etmek, bilinç akışıyla oradan buraya savrulmak, farklı olana meraklı, gerçekliğin rüyalar ve diğer zihin oyunları tarafından mühürlenişindeki estetiğe hayranlık duymaya yatkın bir okur talep ediyor. Kitabı, Gökçe Gündüç tanıtıyor. Üniversite yıllarında önemli gençlik hareketlerinin önde gelen isimlerinden olan gazeteci Osman S. Arolat’ın yeni kitabı “Bir Gençlik Liderinin Anıları”, 19591974 arası yaşadıklarından, eylemci geçmişinden, ANT dergisinde yayımlanan bazı yazılarından ve kişisel notlarından oluşuyor. Gamze Akdemir, Arolat ile ülkesini ve dünyayı değiştirmek için devrimci bir heyecanla benimsediği ütopya ışığında yeni kitabını konuştu. Maurizio Lazzarato, “Marcel Duchamp ve İşin Reddi” isimli kitabında; “tembel eylem”in ne olduğunu anlatırken Duchamp’ın, özgürlükçalışma bağlantısını sorgulayan tavrını inceliyor. Ali Bulunmaz değerlendirdi. Bol kitaplı günler... KITAP İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına Orhan Erinç l Genel Yayın Yönetmeni: Murat Sabuncu lYayın Yönetmeni: Turhan Günay l Editörler: Ali Bulunmaz, Eray Ak l Görsel Yönetmen: Dilek Akıskalı l Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: Faruk Eren l Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. l İdare Merkezi: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sok. No: 2, 34381 Şişli İstanbul, Tel: 0 (212) 343 72 74 (20 hat) Faks: 0 (212) 343 72 64 l Cumhuriyet Reklam: Reklam Direktörü: Deniz Tufan l Reklam Müdürü: Ayla Atamer l Tel: 0 (212) 343 72 74 l Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri, Hoşdere Yolu, 34850 Esenyurt İSTANBUL. l Yerel süreli yayın l Cumhuriyet gazetesinin ücretsiz ekidir. l 325 Ocak 2018 turhangunay@cumhuriyet.com.tr cumkitap@cumhuriyet.com.tr twitter: www.twitter.com/CumKitap