Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
>> “DEVRİMİN NE ZAMAN PATLAYACAĞI BELİRSİZDİR” n Kapitalist modernitenin bize vereceği hiçbir şey olmadığı vurgusu ve bunun gerek olgusal gerekse de perspektif olarak gerekçelendirilmesi kitabın belirleyeni olarak büyük önem taşıyor. Bu anlamda ciddi bir ihtiyaç karşıladığını düşünüyorum. Ama ben bir tahlil kitabını aşmak anlamında bir manifesto okumaya oturduğumdan, “Nasıl başka türlü olabilir?” sorusunun yanıtında eksik kalındığı izlenimi edindim. Günümüzde sosyalizmin en temel sorununun, uygulanabilir bir rejim olarak kendini nasıl kuracağı konusunda ikna edici argüman eksikliği olduğu düşünülürse kapitalizmi aşan bir adalet toplumunun hem anlamına uygun hem de mevcut küresel kuşatma altında kendini nasıl üretip çoğaltacağı sorunu açısından neler söylersiniz? n Manifesto, nelerin neden olmayacağından ve olmaması gerektiğinden hareket eder, oradan itibaren de bir perspektif sunar. Fakat nelerin olmayacağı, belirli oranda nelerin olabileceği sorusunun cevabını kısmen de olsa içerir. Bu durumdan nasıl çıkılabilir sorusu, aracın direksiyonunu ne tarafa kırmak gerektiği hakkında da bir fikir verir ama nihai tahlilde manifesto başısonu belli dört dörtlük bir program demek değildir. Zira program, doğası geri politik bir mahiyet arz eder ve politik öznenin veya öznelerin eseri olabilir. Elbette öyle bir programın bugünden hazır edilmesi hayati önem taşıyor. Zira insanlığın ve uygarlığın içinde bulunduğu durum söz konusuyken artık devrim her zaman mümkündür ama ne zaman patlayacağı belirsizdir, öngörülebilir değildir. Zaten tanımı gereği devrim de öyle bir şey. Dolayısıyla vakitlice bir “acil program” hazırlanıp kamuoyunun bilgisine sunulmalı. Tabii öyle bir şey yapmaya girişirken “XX. yüzyıl devrimleri neden başarısız oldu?” sorusu mutlaka sorulmalı ve gerekli dersler çıkarılmalı. Çünkü sadece mülksüzleştirenleri mülksüzleştirmekle sorun çözülmüş olmuyor. Ezilen ve sömürülen sınıfların üretim ve yaşam araçlarına yabancılaşmışlık durumu sona ermiyor. Bir de tabii demokrasi ve özyönetim gibi kavramlar çok önemli. Onun için örgüt sorununa bugünkünden farklı bir yaklaşım gerekiyor. Geride kalan dönemde sol örgütler burjuva örgütlenme modelinden özde farklı değildi. “DEMOKRASİNİN ‘NE OLDUĞU’ KONUSUNDA BİR NETLİK BULUNMALI” n Temsili demokrasiyi deşifre eden haklı gerekçelendirme ve uyarılara karşın doğrudan demokrasi seçeneğine vurgu yapmışsınız. Burada iki sorum var: Birincisi, doğrudan demokrasiyi kazanmak ve sosyalizm için güç biriktirmekte temsili demokrasinin imkânlarından yararlanma gereği konusunda ne düşünüyorsunuz? İkincisi, temsili demokrasi ve onun kurumları olarak kuvvetler ayrımının, otokratik bir keyfilik adına hızla tasfiye edildiği günümüz Türkiye gerçekliğinde nasıl bir tutum takınmamız gerektiği sorunu... n Bir kere, demokrasinin “ne olduğu” konusunda bir netlik bulunmalı. Zira, geride kalan yaklaşık iki yüz yılda geçerli olanın demokrasiyle uzaktan yakından bir ilgisi yoktu. Oligarşik rejimlere demokrasi dendi ve insanlar o yalana inandırıldı. Aslında orada ilginç bir ideolojik manipülasyonla karşılaşmıştık; tanım, mefhumu muhalifinden giderek yapılmıştı: Monarşi değilse demokrasidir, aristokrasi değilse demokrasidir. Oysa monarşi, aristokrasi değil, oligarşi denmesi gerekiyordu. Netice itibariyle geçerli demokrasi retoriğini teşhir ederek işe başlamak gerekiyor. Kaldı ki zaten bu dünyada temsil diye bir şey mümkün değil. İrade devredilebilir bir şey değil? Şimdilerdeki demokrasi insanlarla alay etmek demek ve mesele daha az kötüye rıza göstermek olmamalı. Bu kokuşmuş ve çürümüş rejim dâhilinde çözüm aramak beyhude. Fakat bir şey var: Elindekini koruyamayanların yeni şeyler kazanması zorlaşır. İçinde bulunduğumuz durum vakitlice zihinselentellektüel ve etik bir yenilenmeyi gerektiriyor. Eleştirel düşünce hiçbir zaman bu kadar önemli olmadı. Fakat asıl eksik olan yaratıcı ütopya. İnsanları cezbeden, harekete geçiren ütopya. Yaratıcı ütopya zaafının aşılması da pratik ve teorik eleştirinin gücüne, etkinliğine ve yetkinliğine bağlı. Aslında elimizin armut toplamadığını dosta düşmana göstermemek için hiç bir neden yok! Güce meydan okumak bizim irademizi aşan bir şey değil. n Başka Bir Uygarlık İçin Manifesto/ Fikret Başkaya/ Yordam Kitap/ 256 s. FİKRET BAŞKAYA’NIN DİĞER KİTAPLARI: Çığrından Çıkmış Bir Dünya/ Fikret Başkaya/ Öteki Yayınevi/ 358 s. Azgelişmişliğin Sürekliliği/ Fikret Başkaya/ Öteki Yayınevi/ 192 s. Yalan/ Fikret Başkaya/ Öteki Yayınevi/ 350 s. Yeni Paradigmayı Oluşturmak/ Fikret Başkaya/ Öteki Yayınevi/ 332 s. Seçilmiş Yazılar/ Fikret Başkaya/ Öteki Yayınevi/ 172 s. Devletçilikten 24 Ocak Kararlarına/ Fikret Başkaya/ Öteki Yayınevi/ 320 s. Borç Krizi Üzerine Bir Deneme/ Fikret Başkaya/ Öteki Yayınevi/ 136 s. Avrupa Merkezcilik, Resmi İdeoloji Bilim ve Sosyalizm/ Fikret Başkaya/ Öteki Yayınevi/ 176 s. Küreselleşmenin Karanlık Bilançosu/ Fikret Başkaya/ Öteki Yayınevi/ 214 s. Sosyalizmin Geleceği/ Fikret Başkaya/ Öteki Yayınevi/ 184 s. Kalkınma İktisadının Yükselişi ve Düşüşü/ Fikret Başkaya/ Öteki Yayınevi/ 230 s. Sömürgecilik, Emperyalizm, Küreselleşme/ Fikret Başkaya/ Öteki Yayınevi/ 278 s. Akıntıya Karşı Yazılar/ Fikret Başkaya/ Öteki Yayınevi/ 212 s. Şeylerin Gerçeğini Söyleyebilmek! Seçilmiş Yazılar 2/ Fikret Başkaya/ Öteki Yayınevi/ 350 s. Bir Devlet Geleneğinin Anatomisi/ Fikret Başkaya/ Öteki Yayınevi/ 364 s. Yenilgi Tuzağı/ Fikret Başkaya/ Öteki Yayınevi/ 236 s. KItap 12 Mayıs 2016 17 ayrıntılarönemlidir Yuniya Kawamura Modaloji Egemen Yılgür Roman Tütün İşçileri Julian Barnes Penceremden İbrahim Çelik Tek Yola Sığmayan Devrim 28 Nisan 08 Mayıs tarihleri arasında Erzurum, 14 22 Mayıs tarihleri arasında Kocaeli Kitap Fuarı’ndayız. www.ayrintiyayinlari.com.tr online@ayrintiyayinlari.com.tr twitter.com/ayrintiyayinevi facebook.com/ayrintiyayinevi instagram.com/ayrintiyayinlari “ayrıntılar önemlidir” diyen tüm kitabevlerinde...