Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
>> ele geçirdiğini inceliyor. Bir yandan bu süreç anlaşır bir şekilde sunulurken diğer taraftan da demokrasinin Nazi Partisi tarafından ortadan kaldırılışı anlatılıyor. Yazar, yirminci yüzyılın en büyük ikilemlerinden birini ele alınırken diktatörlüğün demokrasiyi nasıl sinsice ortadan kaldırdığını ve Nazilerin iktidarı ele geçirip nasıl kötüye kullandığını gösteriyor. Yasal kayıtlar ve birincil kaynaklarla yapılan röportajlara dayanan Allen, Northheim’in durgun bir kasabadan bir Nazi kalesine dönüşmesini anlatıyor. Özne, Nesne, Biliş / Viktor A. Lektorski / Çeviren: Şükrü Alpagut / Yordam Kitap / 366 s. Viktor A. Lektorski, “Özne, Nesne, Biliş”te insana dair bir etkinlik olarak bilginin niteliği, yine felsefenin özel bir alanı olan epistemoloji tarafından bilginin tarihsel olarak nasıl yorumlandığı ve ortaya çıkan yaklaşımlar ekseninde de bilgi sorunsalı üzerine bir tartışma yürütüyor. Felsefe tarihinin ilk sorunlarından biri olan ve özellikle son yüzyıldaki bilimsel devrimin etkisiyle daha dinamik bir incelemeye konu olan bilgi, Lektorski tarafından Marksist bir yaklaşımla ele alınıyor. Bilgi sorunsalı; bilginin ortaya çıkışına etki eden bilen (özne) ve bilinmeye değer bulunan (nesne) arasındaki diyalektik ilişki düzleminde ve epistemolojideki yeni tartışmalardan yola çıkarak Marksist bakış açısıyla çözümlenmeye çalışılıyor, epistemolojinin geleneksel yöntemleri ve metafizik maddecilik yine Marksist çözümleme ile eleştiriliyor, bilgi ve biliş alanının yorumlanmasında ortaya çıkan bulanıklık ve tutarsızlık diyalektik maddeciliğin yöntemiyle aşılmaya çalışılıyor. Wilhelm Dilthey ve Felsefesi / Arslan Topakkaya / Say Yayınları / 336 s. Wilhelm Dilthey on dokuzuncu yüzyıl felsefesinin en önemli düşünürlerinden biri. O, yaşam felsefesi, tarih felsefesi ve özellikle hermeneutiğe yaptığı katkılarla bilinir. Çağdaş felsefeyi Dilthey olmadan anlamak zordur. Başta Heidegger olmak üzere Gadamer, Habermas, Frankfurt Okulu ve Plessner gibi düşünürler şu ya da bu şekilde Dilthey felsefesiyle ilgilendi, bu felsefenin güncellik kazanmasına katkı sağladı. Dilthey’i çağdaş felsefe de önemli bir yere getiren düşünür hiç şüphesiz H. G. Gadamer. Gadamer, sistemleştirdiği felsefi hermeneutik akımını ana hatlarıyla Dilthey’den aldı; onu Heidegger üzerinden okuyarak Dilthey hermeneutiğini kendi özgün düşünceleriyle dönüştürmeyi başardı. Arslan Topakkaya’nın “Wilhelm Dilthey ve Felsefesi” isimli kitabı, Dilthey felsefesine bir giriş olarak tasarlandı. Resmi Anlamak / Özkan Eroğlu / Tekhne Yayınları / 122 s. “Resmi Anlamak”, Özkan Eroğlu’nun “Bir Resme Nasıl Bakmalıyız?” kitabının tersine, içeriği gereği bol ve renkli örnekten oluşuyor, bir dizge olarak seçilmiş resim yapıtı örnekleri üzerine yoğunlaşıyor, elden geldiğince bunların açıklamaları üzerinde durup “Bir Resme Nasıl Bakmalıyız?” kitabının sunduğu kuramsal yaklaşımların iyice pekişmesini sağlıyor. Uzun yıllar sanatın içinden ve dışındaki sanatseverlerden “Resmi anlamak istiyoruz” şeklinde bir talep geldi. Dolayısıyla aynı kişiler, bir resme bakmakla kalıyor ve gerçekten anlamadıklarını itiraf ediyordu. Periyodik olarak “Bir resme nasıl bakmalıyız?” başlığı altında seminerler vermeye devam eden Eroğlu, günümüzde zamanın hızlı akması ve büyük şehirdeki zorlu yaşam koşullarından ötürü, İstanbul dışındaki okur ve sanatseverlere de söz konusu seminerleri ulaştırmada pratiklik sağlamak amacıyla böyle bir kitap hazırlamanın doğru olacağını düşünmüş. Hoşça Kal Küba / Benian Çulhaoğlu / Cinius Yayınları / 256 s. Kimilerine göre sosyal, kültürel ve faydacı kaygılar nedeniyle korunmuş kocaman bir yapı stoku; kimilerine göre de halkının mojito içip salsa yaptığı, dünyaca ünlü plajlara sahip, insanların yaşamayı hayal ettiği bir ülke… Her şeye rağmen ayakta durmayı başaran üç ya da dört katlı eski evleri, çocukların sokak beyzbolu oynadığı, büyüklerin kapı eşiğinde oturup etrafı seyrettikleri arka sokaklarla dolu bir ülke… Küba, siyasi bir meydan okumanın, bir halkın sabır ve azminin yaşayan örneği… “Hoşça Kal Küba”, Küba’da yolculuk yapan bir gezginyazarın güncesi. Davranış Bilimleri Uzmanı Benian Çulhaoğlu, bu kez güneşli, aydınlık, rengârenk bir ülke olan Küba’daydı ve her zaman olduğu gibi tek başına. Bu şiirsel ülkenin kentlerini gezerken gördüklerini, yaşadıklarını objektif bir yaklaşımla aktarmasının ötesinde güvenli, rahat ve nasıl ekonomik gezilir ipuçlarını da veriyor. n KITAP 3317 Mart 2016