Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
KITAP VİTRİNDEKİLER Barthes, Proust, Baudelaire ve Ötekiler / Mehmet Rifat / Yapı Kredi Yayınları / 174 s. Geçmişe doğru uzanan bir süreçteki üç modern klasik yazar; Barthes, Proust ve Baudelaire üstüne ayrıntılı yorumlarla açılıyor kitap. Onları Éluard, Camus, Orhan Pamuk, Güven Turan’ın yapıtları hakkında eleştirel denemeler izliyor. Ardından üzerinde tek tek durulmuş yazar, metin, olay, olgu ve kavramlara ilişkin çözümlemeler, gözlemler, öneriler geliyor. Sondaki “Özel Ek” de kitabı kapatan bir yorumu, “entelektüel” kavramının yorumunu sunuyor. “Barthes, Proust, Baudelaire ve Ötekiler”, okurlar için de “Günlerin Getireceği Hazlar” olacak. Glow / Ned Beauman / Çeviren: Algan Sezgintüredi / Domingo Yayınları / 270 s. Bir günü 25 saat olarak algılamasına sebep olan tuhaf bir rahatsızlıktan mustarip Londralı bir genç, korsan radyo istasyonunun vericisini korumakla görevli bir teriyer, güzelliği uyuşturucu kadar etkili ve tehlikeli genç bir kadın, birdenbire Londra sokaklarında beliren tilkiler, gün ortasında sokakta Burmalı avlayan beyaz minibüsler, karanlık amaçları olan bir maden şirketi ve tüm bunların birleştiği yerde, Güney Londra’nın eğlence hayatına sağlam bir giriş yapan gizemli uyuşturucu GLOW.... Günümüzün en heyecan verici genç yazarlarından Ned Beauman, “Boksör Böcek” ve “Işınlanma Kazası”ndan sonra ilk kez rotasını bugüne çeviriyor. Ayyaş Buda / Göktuğ Canbaba / İthaki Yayınları / 164 s. Hayat, çukur ve tümseklerle dolu bir patika. Dünya, biçimsiz heykeller gibi dikildiğimiz bir yer. Ayyaş Buda, kozmik şakacıya karşı atılan bir kahkaha, mistik bir kılavuz. Göktuğ Canbaba, bilge ağaçların kollarında huzurlu bir uykuya ya da uçurumun kenarında ayaklarımızı gıdıklayan bir rüzgârla konuşmaya çağırıyor bizi. Bu kitaptaki öyküler, kutsal ve sıradan dünyalar arasında yalın ayak koşma rekoru kırıyor, yeraltında adım atmaya başlayıp gerçeküstü bir yolda ilerliyor “Ayyaş Buda”, sorularla dolu bir hayata karşı icra edilen serseri bir serenat. Mahsur / Hüseyin Aygün / Kırmızı Kedi Yayınları / 366 s. 24. Dönem CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün, doğduğu toprakların tarihsel gerçeğini, kişisel serüveniyle birleştirerek anlatıyor. Öncesi ve sonrasıyla 1938 Dersim Harekâtı’na odaklanan Mahsur, geçmişte ve günümüzde büyük acılara yol açan gelişmeleri, kuşatılmış insanların gözünden aktaran bir çalışma. Ağustos 2012’de PKK tarafından kaçırılan Aygün, kitabında bu zorbaca eylemle ilgili anılarına da yer veriyor, kimi gerçekleri ilk kez dile getiriyor. “Mahsur”, yakın geçmişimize, bugünümüze ve geleceğimize ışık tutan bir inceleme ve anı kitabı. Büyücü: Ölümsüz Nicholas Flamel’in Sırları (II. Kitap) / Michael Scott / Çeviren: Filiz Emre / Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları / 506 s. Çalınan Kitap dünyayı harika bir yere dönüştürecek sırlarla dolu. Tabii bütün akıllı insanların bildiği gibi her şeyin bir bedeli var! Artık herkes Josh ve Sophie’nin kehanette adı geçen ikizler olduğunu anlamıştır ancak kendileri dâhil kimse güçlerinin sınırlarını tahmin edemez. Kahramanlarımızı elinden kaçıran Büyücü Dee kendine sıra dışı bir müttefik bulur. Büyücü’yle aynı amaçları taşıyormuş gibi görünen bu kişi, gelmiş geçmiş en tehlikeli ölümsüzlerden biridir. Olaylar kimsenin beklemediği bir şekilde gelişir. Bazen efsaneler gerçektir!.. “Ölümsüz Nicholas Flamel’in Sırları” dizisinin ikinci kitabı “Büyücü””, okurlara heyecanlı bir macera sunuyor. Her Veda Elveda Değildir / Namık Kuyumcu / Destek Yayınları / 406 s. “Sonuna kadar gitmeyi becermiş olup olmadığından emin değildi. Belki de sadece âşık olmakla yetinmişti. Hüner, aşkı taşıyabilmek ve gittiği yere kadar sürdürebilmekti biraz. Aşk anarşistti: Hem yay hem ok hem de hedef olmayı her zaman becerir, hiçbir güce boyun eğmez, hiçbir dayatmaya ve zora gelmezdi. Aşk, sadece varoluşu için yaşayabildiği ve yaşatabildiği kadardı. Vakti gelmişse, aşk daima giderdi...” Gidişler belki de aşkın kirlenmemiş yüzüdür... Aşk ve yüzleşmenin öyküsü... Erkek egemen dünyaya karşı, bilinçli kadınların tercihlerini korkusuzca yaşayışları... Masalların ve destanların sisli hatıralarda kaybolup gitmesine itirazı olan günümüz Amazonlarının hikâyesi. Yahudi Modernitesinin Sonu / Enzo Traverso / Çeviren: Zeynep Bursa / Ayrıntı Yayınları / 144 s. Tarihsel süreç içinde Yahudi toplumu, genellikle yerleşik medeniyetlerin kurucu “ötekisi”, dışsal “kötülük” unsuru olarak anlamlandırıldı. Söz konusu kurucu “ötelik”, modernitenin daha başlangıç dönemlerinden günümüze kadar uzanan bir hat içinde çeşitli şekiller almış olsa da Yahudi toplumuna ilişkin algı ve imgelerde de zamanla kimi kırılmalar yaşandı. Enzo Traverso’nun “Yahudi Modernitesi” adlı çalışması, eleştirel stratejisiyle işte bu kırılma dönemlerini ve bunların artçı etkilerini mercek altına alıyor. Yahudi toplumunun modernite ile olan gerilimli ilişkilerindeki dönüşümlerin tarihsel olaylara atıfla çözümlendiği bu kitap, söz konusu halka ilişkin olarak üretilmiş yerleşik kanaatleri sarsmayı hedefliyor. Sayılarla Dünya Tarihi / Emma Marriot / Çeviren: Okcan Yıldırımtürk / Maya Kitap / 192 s. “On sekizinci yüzyıldaki çiçek hastalığı salgınında kaç kişi öldü?”, “1902’de New York’ta inşaatı devam eden gökdelen sayısı kaçtı?”, “Kanuni döneminde kaç bin tuğra basılmıştı?”, “Kartacalı General Hanibal’ın Alp Dağları’nı aşarken yanında kaç fil vardı?”, “1420’de dünyanın en büyük şehri hangisiydi?”, “Çin Seddi’ni inşa etmek için kaç işçi gerekmişti?”, “Aztekler kaç kişiyi kurban etmişti?..” Emma Marriot, “Sayılarla Dünya Tarihi” adlı kitabında bu ve benzeri sorulara yanıtlar veriyor. MÖ 8000’den yirmi birinci yüzyıla kadar 100 asrı aşan bir dönemi konu edinen kitap, geçmişi ve bugünü sayılar aracılığıyla birbirine bağlıyor. İstanbul Mimarlık Rehberi / Hendrik Bohle, Jan Dimog / Çeviren: Oğuz Tarihmen / Literatür Yayıncılık / 352 s. İstanbul, tüm dünyada iki kıta üzerinde gelişmiş tek metropol... Asya ve Avrupa’yı birleştiren Boğaz’ın iki yamacına yayılmış bu şehir, İslam gelenekleri, özgür bir sivil toplum ve Avrupai değer yargılarıyla harmanlanmış bir kesişim noktası. Şairlere, yazarlara, ressamlara ilham veren bu büyülü şehir, her ne kadar geçmişten günümüze uzanan yolculuk serüveninde dönem dönem tahribatların esiri olduysa da yine de Boğaz’ın koynunda pırıl pırıl parlayan bir kolye gibi durmaya devam ediyor... İşte bu yüzdendir hâlâ onunla yolculuğa çıkmak keyifli ve bir o kadar da heyecan verici... İstanbul’a yolculuğumuz bu kez İstanbul’a gelen “iki yabancı”nın gözünden yansıyor kitabın sayfalarına... Bu yolculukta, Alman mimar Hendrik Bohle ile yazar Jan Dimog’un gözüne, kalemine ve yorumlarına, başka “ünlü” mimarlar da eşlik ediyor. İki yüz esere yer verilerek hazırlanan “İstanbul Mimarlık Rehberi”, şehrin Roma ve Bizans imparatorlukları dönemindeki tanıklığından başlayıp Osmanlı İmparatorluğu’ndaki sürecine, oradan da 16 milyon nüfusu olduğu tahmin edilen günümüzün mega şehrine kadar uzanan mimarlık tarihini gözler önüne seriyor. Bunu yaparken de “Birinci ve İkinci Mimarlık Akımı”, “Türk Modern Çağı” ve çağdaş yapıların yer aldığı yüz elli senelik dönem üzerinde duruluyor. Güncel imar patlaması, işgaller ve kentsel eylem alanları hakkındaki eleştirel röportaj ve analizler eşliğinde devam eden 2 bin 600 yıllık mimarlık tarihindeki bu yolculuk, “sahne şeklinde şehir” başlığıyla son buluyor. Kurmaca Mekân: Kuzey Kıbrıs’ın Duygu Coğrafyası / Yael Navaro / Çeviren: Cem Soydemir / Koç Üniversitesi Yayınları / 278 s. “Kurmaca Mekân: Kuzey Kıbrıs’ın Duygu Coğrafyası”, Yael Navaro’nun Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde, sınırın hâlâ kapalı olduğu dönemde (19982003 arasında) yürüttüğü etnografik bir araştırmaya dayanıyor. Navaro’nun analitik bir kategori olarak kullandığı “kurmaca”, yalnızca mekân ve ülkeye değil, yönetime ve maddi pratiklere de gönderme yapıyor. Kitabın yanıtlamaya çalıştığı temel sorular arasında şunlar var: Kurmaca bir mekân nasıl yaratılır? Özellikleri nelerdir? Hangi pratiklerle oluşur? Nasıl bir hissiyatı vardır. Kıbrıslı Türklerle yapılan görüşmelere dayanan bu çalışma, onların kuzey Kıbrıs içindeki ve dışındaki hayatlarını ve deneyimlerini etnografik bir perspektiften açıklıyor ve kuzey Kıbrıs’ı bir duygu coğrafyası olarak inceliyor; Kuzey Kıbrıs, hayaletimsi olanın görünür ve somut hale geldiği bir mekân şeklinde karşımıza çıkıyor. Naziler İktidarı Nasıl Ele Geçirdi? / William Sheridan Allen / Çeviren: Zarife Biliz / Alfa Yayınları / 464 s. Allen, Weimar Cumhuriyeti’nin son >>döneminden başlayarak Nazile rin tek bir bölgede iktidarı nasıl 32 17 Mart 2016 KITAP