27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

KOLEKTİF BİR ÇALIŞMA ‘Dünden Bugüne Türkiye’ “Dünden Bugüne Türkiye: Tarih, Politika, Toplum ve Kültür”, Osmanlı Devleti’nin kuruluşundan yükselişine ve Birinci Dünya Savaşı sonrasında çöküşüne ve oradan da Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna ve bugüne uzanan temel sorunları ya da tartışmaları kapsıyor. cemil boyraz S on yıllarda Türkiye siyasal tarihi üzerine yazılan eserlerin sayısında hatrı sayılır bir artışı gözlemlemek mümkün. Eric Jan Zürcher, Feroz Ahmad, Bernard Lewis gibi yazarların kaleme aldığı artık klasikleşmiş eserlerden sonra söz konuşu artışın kaynağı olarak, esas itibariyle farklı yazarları bir araya getiren derleme eserleri gözlemliyoruz. Klasik eserlerden farklı olarak derleme eserlerde de toplumsal cinsiyet, yerel siyaset, çevre hareketi, toplumsal hareketler gibi farklı olguların eserlerin içeriğinde nihayet yer aldığını belirtmek gerekiyor. Bu önemli çalışmayı derleyen ve temel nitelikleriyle çerçevesini belirleyen Metin Heper ve Sabri Sayarı, Türkiye Cumhuriyeti’nin Osmanlı’dan gelen yapısal özellikleriyle değişen “büyük serüveninin” dönüm noktaların şöyle açıklıyorlar: “Türkiye, 1920’ler ve 1930’lardan itibaren kültür ve zihniyet, kısaca uygarlık değişimi, 1940’lar ve 50’lerden beri de demokrasiyi yerleştirme süreci ve 80’lerden sonra da ekonominin dışa açılma gayretlerini yaşamıştır.” ÇARPICI ZENGİNLİK İşte tam bu noktada 2016’nın sonlarında yayımlanan Dünden Bugüne Türkiye: Tarih, Politika, Toplum ve Kültür adlı eser özel bir ilgiyi ve incelemeyi fazlasıyla hak ediyor.Türkiye siyasetine dair çalışmalarıyla ün yapmış Metin Heper ve Sabri Sayarı tarafından derlenen ve The Routledge Handbook of Modern Turkey orijinal adıyla basılan eserin diğerlerinden açık bir biçimde ayırt edici özelliği ele alınan konuların çeşitliliğinde görülen çarpıcı zenginlik. Tanıtım kapağında da yer verildiği üzere, elimizdeki çalışmada Tarih, Kültür, Politika, Toplum, Coğrafya ve Ekonomi gibi beş temel başlık altında konular incelenmekte. Dönemsel olarak kitapta incelenen konular Osmanlı Devleti’nin kuruluşundan yükselişine ve Birinci Dünya Savaşı sonrasında çöküşüne ve oradan da Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna ve bugüne uzanan temel sorunları ya da tartışmaları kapsıyor. Bu konular içerisinde Kemalist döneme dair bir inceleme, sivilordu ilişkileri, anayasalar, siyasal sistem ve siyasal kültür, din ve siyaset ilişkisi, Kürt meselesi, dış politika yapımı ve Avrupa BirliğiTürkiye ilişkileri, kadın ve gençlik sorunları, azınlık hakları, çevre sorunları, nüfus ve göç hareketleri, kentleşme, sanayi, istihdam ve gelir dağılımı eşitsizliği sorunları yer almakta. Eser içerisinde yer alan bu kapsayıcı ve tematik olarak da iyi işlenmiş düzenin yanısıra, genellikle göz ardı edilen kültürel alana dair gelişmeler de ayrı bir başlık olarak değerlendirilmiş. Bu bağlamda Türkiye’de edebiyat, sinema, müzik, mimari ve güzel sanatlar alanlarının gelişiminin incelenmesi esere ciddi bir zenginlik katmakta ve diğerlerinden ayrı bir konuma da çekmektedir. Bu önemli eserin yazarları arasında kendi konusunda uzman öğretim üyeleri, yazarlar ve daha birçok isim yer alıyor. Osmanlı tarih yazımının önemli isimlerinden Heath W. Lowry, İktisat tarihçisi Şevket Pamuk, İttihad ve Terakki ve Jön Türkler üzerine önemli eserlerin yazarı Şükrü Hanioğlu, yakın zamanda kaybettiğimiz edebiyat tarihçisi Talat Sait Halman, Mimarlık tarihçisi Zeynep Çelik, Türk müziği uzmanı Martin Stokes ile birlikte pek çok ismin çalışmaları esere bir bütünlük verirken, Türkiye’nin bu “büyük serüvenini” tüm yanlarıyla kavramamızı sağlıyor. Ayrıca eserin herkesin anlayabileceği sade bir dille yazılması, bölümleri arasında içerik bakımından kurulan denge, her bir bölümde ek olarak kapsamlı kaynakça sunumu ve çok zengin bir görsel malzemenin titizlikle kullanılması, temel bir referans ve ders kitabı olarak Dünden Bugüne Türkiye’yi vazgeçilmez kılıyor. n Dünden Bugüne Türkiye: Tarih, Politika, Toplum ve Kültür / Kolektif / Yayına Hazırlayan: Sabri Sayarı, Metin Heper / İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları / 540 s. AXEL HONNETH’TEN “SOSYALİZM FİKRİ” Arayış içindeki filozof Axel Honneth, “Sosyalizm Fikri” ile tanınma kavramı üzerine görüşlerinin devamı niteliğinde bir düşünsel çalışma ortaya koyuyor. esin ileri F rankfurt Üniversitesi Toplumsal Araştırmalar Enstitüsü’nün de başında bulunan felsefeci Axel Honneth’in son eseri Sosyalizm Fikri, Almanya’da yayımlanmasından kısa süre sonra dilimize kazandırıldı. Kitabın adına bakarak gözü korkacak okura baştan söylemek isterim ki eserin özünü oluşturan metin Honneth’in 2014’te verdiği bir dizi konuşmadan yola çıkarak kaleme alındığı için girift konusuna rağmen akıcı. Yazar, “sessiz ve içine kapanık”, “şikâyet eden memnuniyetsiz kitleler” olarak adlandırdığı, son on yılda finans kriziyle birlikte oluşan toplumsal hareket gruplarının neyi istemediklerini ve neyden rahatsızlık duyduklarını bildiklerini kapitalist piyasa ekonomisi, ancak geleceğe dair net bir tasarılarının olmadığını, bunun altında yatan nedeninin ise ütopyaların zayıflaması olduğunu söylüyor. Axel Honneth Kitap boyunca da, özellikle toplumsal özgürlük kavramı üzerinden, kendi ifadesiyle “miadını dolduran” bir sosyalizmi yeni bir teorik çerçeveye oturtup temel fikirlerini yeniden formüle etmeyi ve kavramsal değişiklikler ile “yeniden canlandırmayı” hedefliyor. Kitabın daha teorik olan ilk kısmında, erken dönem sosyalist düşünceyi inceleyen Honneth, sosyalizmin “doğum hatası” olarak tanımladığı ve sorunlu bulduğu üç temel kabule eleştiri getiriyor. Bunlardan ilki kardeşlik, dayanışma ve özgürlük gibi ilkelerin salt ekonomik faaliyetlere indirgenmiş olması; ikincisi, sosyalist ideallerin gerçekleştirilmesinin proletaryadan ya da başka bir değişle devrimci özneden bekleniyor olması; üçüncüsü ise üretim ilişkilerinin bir tarihsel zorunluluk olarak ortadan kalkacağı düşüncesi, yani tarihsel eğilim varsayımı. YENİ DENEYSELCİ TARİH Sayfalar ilerledikçe Honneth, kitabın başında tespit ettiği “doğum hataları”na uygulamalar üzerinden çözümler sunuyor. Sosyalizmin proletaryaya yüklediği tarihsel sorumluluktan vazgeçilmesi, yeni bir “deneyselci tarih anlayışı”nın oluşturulması ve son olarak da sosyalizmin ekonomik temellendirmesinin “demokratik toplum biçimi” olarak adlandırdığı sistemle değiştirilmesini öneriyor. Bu perspektifte, sosyalizmin kurtuluşunun kimilerince provokatif olarak algılanabilecek bir üslupla postMarksist düşüncede yattığını iddia ediyor. Aslında “tanınma” kavramı üzerine yazdıklarıyla bilinen filozof Honneth ile eleştirel kuramın feminist kanadından Nancy Fraser’ın bir diyalog içinde yazdıkları ve maalesef henüz Türkçeye çevrilmemiş olan, “Redistribution or Recognition” (Yeniden dağıtım mı, tanınma mı?) isimli kitap, yayımlandıktan hemen sonra Türkiye’de kimlik meselesi üzerine düşünen sosyal bilimler öğrencilerinin elinden düşmez olmuştu. Bu kitapta Honneth tanınmayı kendini gerçekleştirmenin bir ürünü olarak görürken toplumsal adaletsizliğin nedenini ise kültürel ve sembolik alanda, yani tanınma politikalarında arıyordu. Buna karşın Fraser, bu ikisinin birbirinden bağımsız düşünülemeyeceğini, kaynakların yeniden dağıtımı sağlanmadıkça tanınmanın tek başına toplumsal adaleti sağlamada çok da işe yaramayacağını savunuyordu. Honneth, Sosyalizm Fikri’nde önceki eserlerinde geliştirdiği tanınma üzerine düşüncelerinin devamı niteliğinde bir düşünsel çalışma ortaya koyuyor ve ekonomik alana verilen önemi eleştirerek, siyasi ve özel alanı hesaba katmayan bir sosyalizmin ete kemiğe bürünemeyeceğini ifade ediyor. Bununla da kalmayıp değişimin taşıyıcısı olarak politik özneleri ve aktörleri değil, kurumsal kazanımları işaret etmemiz gerektiğini öne sürüyor. Grupların dikkate alınmayan talepleri ile bunu aşma yolunda toplumsal iletişim ve etkileşime yaptığı vurgu, tarihsel determinizm yerine deneyciliğe atfettiği önem, sosyalist taleplerin taşıyıcısı olarak toplumsal hareketleri değil de kurumsal kazanımları görmek gibi yenilikçi fikirleri açısından dikkate değer bir kitap var karşımızda. Sosyalizm üzerine düşünen herkesin okuması gereken, kendi içinde tutarlı, düşündüren ve meramını açık bir şekilde anlatan bir kitap. Yazarın kendi deyimiyle pratik önerilerden çok “metapolitik” bir düşünce sunduğu Sosyalizm Fikri’nin tartışmayı tazeleyeceğini ümit ediyorum. n Sosyalizm Fikri / Axel Honneth / Çeviren: Cem Şentürk / İletişim Yayınları / 144 s. KItap 29 Aralık 2016 13
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle