Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
‘Ardında bir saik olmayan suç yoktur’ Wolfgang Schorlau’nun “Münih Komplosu”, kanlı bir bombalama eyleminden yola çıkarak devletin istihbarat örgütlerine, politikacıların kirli işlerine, skandallar ve nihayet cinayetlerle uluslararası bir boyuta varan öyküsü ile siyasi polisiyenin iyi bir örneği. W olfgang Schorlau’nun Münih Komplosu, faili meçhul cinayetlerin failleri hakkında bir roman. “Derin devlet”in ilişkilerini, Neonazilerin varlık sebebini araştırıyor. Schorlau’nun Mavi Liste romanından tanıdığımız emekli polis, özel detektif Dengler bu kez 1980’de Münih’te geleneksel Ekim Festivali’nde on üç kişinin ölümü, iki yüzden fazla kişinin yaralanması ile sonuçlanan bombalı saldırının gerçek faillerini arıyor. Hem de otuz yıl sonra. Bu, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Almanya’da gerçekleştirilmiş en büyük bombalı terör eylemidir. Polis kayıtlarına göre bombalama eylemini bir neonazi tek başına gerçekleştirmiştir. Münferit bir olaydır. Eylemin arkasında bir örgüt yoktur. Dengler Alman Federal Polis Teşkilatı BKA’dan emekli olmuştur. Yıllar sonra, hem de BKA’nın başkanı tarafından aranıp 1980’de Münih’te gerçekleşen bu bombalama olayını araştırması istenince şaşıracak ama görevi de kabul edecektir. Schorlau’nun polisiyelerinin kahramanı emekli polis, özel dedektif Dengler olsa da roman tek boyutta, kahramanının bakışı ve anlatımında gelişmiyor. Klasik polisiyelerden farklı olarak çok boyutlu kuruluyor roman. Olayın diğer tarafındaki failleri ve azmettirenlerin bakış açısını, anlatımını da katıyor romana. Araştırmanın tetiklediği yeni faili meçhul cinayetleri ve onların kurbanlarını da tanıyoruz. ‘68 EYLEMLERİ Dengler soruşturma dosyalarını okumaya başladığı andan itibaren olayın bir kişinin üzerine yüklenip kapatıldığı yurtiçi istihbaratını yürütmekle görevli Anayasayı Koru ma Kurumu’nun yönlendirdiği ve bu örgüt NPD’nin içindeki militanları nı çekerse partinin işlevsiz hale gelip dağılacağı öngö rüsü ile yaptığı gi rişimler bu araştır manın tetikleyicisi olmuştur. NPD’nin ya saklanması ge rektiğini düşünen Charlotte, önce Anayasayı Koruma Kurumu’nun baş kanı ile görüşür ve ondan NPD’nin içindeki adamlarını çekmesini talep eder. Başkan bu adamları NPD içinden çekersek deşifre olurlar ve intikam almak isteyecek Nazile rin hedefi haline gelirler diyerek reddeder. Anayasayı Koru ma Kurumu’ndan aldığı red cevabı ile çıkan Charlot te doğruca rakip kuruluş BKA’ya gider, başka nıyla görüşür ve Wolfgang Schorlau BKA başkanı Dr. Schneider’dan Anayasayı Koruma kanısına varır. Sanki bombalama ey Kurumu’nun NPD ile ilişkisini araştı leminin arkasında kimse yokmuş, tek ran bir soruşturma yapmasını talep kişilik bir eylemmiş gibi algılanması için eder. Bu çalışmaların Anayasaya aykırı elden gelen her şey yapılmış ve soruş olduğu kanısındadır. Dr. Schneider turma tüm aksi emareler ve delillere ellerindeki bilgiye göre her yedi NPD rağmen hızla kapatılmıştır. yetkilisinden birinin maaşını Anayasayı Muhafazakâr parti CDU’dan İçiş Koruma Kurumu’ndan aldığını söyler. leri Bakanlığı Siyasi Müsteşarlığı’na Anayasayı Koruma Kurumu iki Al seçilen Kontes Charlotte von manya birleştikten sonra Doğu’da Schmoltke’nin Neonazilerin partisi işleyen hiçbir sanayi kuruluşunun NPD’nin örgütlenmesini Almanya’nın kalmayacağı ve bunun işsizlik gibi sorunlar çıkartıp toplumsal patlama yaratabileceğini öngörmüştür. İşsiz gençlerin sol ya da komünüst örgütlere katılıp 1968 eylemleri gibi olaylar yaratmasını önlemek için daha Doğu ve Batı Almanya’nın birleşmesinden önce Doğu’daki milliyetçi potansiyeli de değerlendirerek Batı’daki Neonazileri NPD’de örgütlemişlerdir. Sonuçta operasyon kontrolden çıkmış NPD Anayasayı Koruma Kurumu’nun partisi haline gelmiştir Dr. Schneider’e göre. Charlotte’un teklifini kabul eden Dr. Schneider, özel dedektif Dengler’i 1980 Münih bombalı eylemini yeniden araştırmakla görevlendirir. Münih’in failleri NPD’nin kurucuları arasında mıdır yoksa eylem Anayasayı Koruma Kurumu’nun yöneticileriyle mi bağlantılıdır? Roman boyunca cevaplanması gereken en önemli soru bu gibi görünmektedir. SİYASİ POLİSİYE Dengler “Ardında bir saik olmayan suç yoktur” düsturu ile çalışır. “Saik”, Arapça kökenli bir sözcük; sebep, neden, güdü anlamına geliyor.1980 Münih bombalı eylemi ne amaçla yapılmıştır, sorusuna cevap ararken yolunun politikacılarla kesişmesi kaçınılmazdır. Bu eylem hemen seçimlerden önce gerçekleştirilmiştir. Bir açıdan bakınca muhafazakâr adayların seçimi kazanması için bir neden olarak da görünmektedir. CDUCSU’nun adayı eylemin faili olarak hemen Kızıl Tugaylar örgütünü göstermiştir. Seçmenin, solcu terörist bir saldırı var, onlarla en iyi muhafazakârlar mücadele eder diyerek oylarını CDUCSU’nun adayına vereceği öngörülmektedir. Ama bombacının Neoanazi çıkması tüm planları değiştirir. Peki planların böyle değişmesini sağlayan güçler kimlerdir? Burada Dengler’in yoluna Gladio çıkıyor. NATO tarafından gizli olarak örgütlenen kontrgerilla operasyonunun İtalya’daki kod adı Gladio. NATO bünyesinde ABD’li gizli örgütler tarafından casusluk ve gerilla savaşı yapmak amacıyla kurulmuş. NATO üyesi hemen her ülkede benzeri örgütlenmelere gidilmiş. NATO’da merkezi bir yönetimi var. NATO üyesi ülkelerde siyasi gelişmeleri kendi stratejilerine göre şekillendirmek için bombalamalar, faili meçhul cinayetler gibi yasadışı eylemlere girdikleri, bu eylemler için gizli silah ve cephane depoları olduğu anlaşılınca İtalya gibi ülkelerde soruşturulup yöneticileri yargılanmış ve kapatılmışlar. Almanya’da ise böyle bir soruşturma yapılmamış. Özel dedektif Dengler Trabzon’a kadar gitmesini gerektiren bir araştırma yapar. 1980 Münih bombalı eylemini yapanların kimliğini çözer. Bunların Anayasayı Koruma Kurumu, Alman uluslararası haberalma teşkilatı BND, politikacılar ve Gladio tipi ilişkilerini ortaya çıkartır. “Demokratik bir devletin doğrudan doğruya kendisi, siyasi çıkarları gerektirdiğinde suikastler ve terör saldırıları gerçekleştirebileceği”ni anlar. Wolfgang Schorlau’nun Münih Komplosu (2016, Çev. Hulki Demirel, İletişim Yay.) kanlı bir bombalama eyleminden yola çıkarak devletin istihbarat örgütlerine, politikacıların kirli işlerine, skandallar ve nihayet cinayetlerle uluslararası bir boyuta varan öyküsü ile siyasi polisiyenin iyi bir örneği. n 10 24 Kasım 2016 KItap