Katalog

Ye r y ü z ünd e dü şl e r kur may a d e v am e diy or u z . . . “Mükemmel Katilin Peşinde” Cahide Nalân Tuntaş Bazı masallar iyi değildir! Cinayetlerin peşinde “mükemmel katil”i arayan, tüm cinayetlerden tek bir cinayete, cinayetlerin çekirdeğine ulaşmaya çalışan bir müfettiş… Ahmet Erözenci, “Mükemmel Katilin Peşinde”de okura ilginç, çekici, düşsel bir dünya sunuyor. r Barış ÖZDEMİR ükemmel Katilin Peşinde başkarakteri “müfetttiş”in tüm yaşamını adadığı “mükemmel katili arama eylemi”ni anlatma biçimiyle bir yandan da kendi okurunu arıyor. Roman, bazı parçalarını daha en baştan, hatta kitabın adından açık ediyor okura. Evet, kitap bir “arayış”ı anlatıyor, “mükemmel katil”in izini süren kafası karışık bir müfettişi. İlk bölümde sokak ortasında işlenen bir cinayet ve bu cinayeti sorgulamakla görevli müfettişle tanışıyorsunuz. Yakalanan katil, Meksel. Ölene, öldürene dair ilginç anlatımlar… Cenaze anında karşınıza çıkan müfettiş… Katili mi sorgulayacaktır, kendini mi! Peki, kendi örümceğini, akıbetinin ağını örmesi için daha en baştan Meksel’in ellerine özenle verdiğini nereden bilecektir? N. Ahmet Erözenci, romanında masallardan, rüyalardan, ayetlerden almış gücünü. Bilinç akışıyla bilinci, yerin altıyla üstünü, kulun yapısıyla Tanrı’yı, Meksel’in duruşuyla Kabil’i anlamaya çalıştığı yerden kurmuş romanının örgüsünü. Ayetlere, şeytan, melek ve peygamberler ile Allah arasında geçen konuşmalara ara ara işaret ederek “katletme”nin psikolojisini, bir insanın bir insanı öldürebilmesinin ardında yatan birtakım mistikmetafizik güç ve nedenleri sorguluyor âdeta. görevini yapıp sonra çekilen. Ara karakter dedim de aklıma Medyum’la sihirbaz Mardeşah geldi. Medyumu unutmak, başıma gelecek bir kötülük sebebi olur muydu acaba? Mardeşah ise 1520 sayfada birkaç kez konuşan, konuşmaları dışında yine birkaç özelliğiyle var olan hayli başarılı çizilmiş bir karakter. Yazarı, bu karakteri çizmesindeki başarısı için ayrıca kutlamalı. “…Üstelik senin bir görevin var, mükemmel katilin peşindesin, hani şu bir türlü yakalanamayan, birilerini öldürmek için hep aracı kullanan, insanları mutsuz etmekten hep zevk alan (…)” (s. 82) Yazar sık sık araya girip müfettişe birtakım sözler sarf etmekten kaçınmamış ve romanın tekniği, olayların akışı, biraz da yazarın bu tavrından almış gücünü: “(…) Meksel’in sana seni açıklamasını, sana kendinle ilgili yanıtlar vermesini umuyorsun, o yüzden rüyanı anlatıyorsun ona, ilgisini çekeceğini umuyorsun ama asıl öğrenmek istediğin dün geceki değişimin nasıl olduğu; hayvanlaştın, tokat attın, ısırdın, boğazını sıktın, nefessiz bıraktın kadını; içindeki şeytan ortaya çıktı, tanımadığın ikizini gördün; müfettiş itiraz etmek istermiş gibi ağzını açıyor ama durduruyoruz onu; bu hep böyledir diyoruz…” (s. 90). Roman boyunca müfettişin rüyalarını gerçek gibi gerçeklerini rüya gibi yaşamalarında ilerler ve ara ara çıkan yeni cinayetler yeni katillerle zenginleşen kitapta müfettişin artan karmaşası hikâyeyi karmaşıklaştırırken şölen de artar değerli okur! Dehliz niyetine çizilmiş sokaklarda müfettişle birlikte kaybolur, ona sunulan işaretlerin peşine düşer, işaretlerin peşi sıra adresi elinizle koymuş gibi bulursunuz. Bilincinizin alt kısımları da size çaktırmadan elinize komut verir, “Kaç sayfa kaldı?” diye; “Hımm” dersiniz içinizden, “Bir şeyler olacaksa buralarda olacak, romanın bitmesine de az kalmış.” Ya sabır ey okuyucu! Ayetlerden, menkıbe, masal, düşrüyalardan uzak duramayacağın, yazarının adeta gözünü kapatır gibi yazdığı, virgüllerle birbirine eklenmiş uzun cümleleriyle bilincine sabır! Cennetteki şölene ulaşmak, yaşam sorularının yanıtlarını öğrenmek için emek gerek… n Mükemmel Katilin Peşinde/ N. Ahmet Erözenci/ Ayrıntı Yayınları/ 172 s. K İ T A P S A Y I 1317 M Roman Özgürlüğünü yaşayamayan, kendini savunamayan, ekonomik gücü başkalarına bağlı olan kadın ne duruma düşer? Böyle bir kadının düştüğü durumun sorumlusu kimlerdir acaba? Yıllarca toplumsal baskıların etkisiyle içine kapanan, bütün insanların kendi gibi olduğu inancıyla atıldığı yeni serüveninde bu kez iç baskılarının tutsağı olan Cahide… Eşimizi, kızımızı, kız kardeşimizi, kız arkadaşımızı ve kültürümüzde kutsal bir yeri olan annemizi aşağılayan anlayışa tepkili her okuyucunun yüreğini burkacak bir yaşamdır Cahide’nin yaşamı. y t kulke.com • facebook.com/y t kulkek tap tw tter.com/y t kulkeyay n S A Y F A 2 6 n 1 4 M A Y I S 2 0 1 5 genel da ıtım ÖLÜLER VAR, HEM DE ÇOK... Meksel, Misil, Yemli… Katil sayısı artıyor. Meksel’in öldürme nedenini henüz anlayamamışken (müfettişten sıra mı geliyor sanki, müfettişin derdine yanacağız az kalsın, tabutta cenazeyi, sorguda Meksel’i unutup…) İstanbulBingöl seferi yapan Ferah Turizm’in şoförü Yemli’yle tanışıyoruz bir meyhanede, sonra Bayrampaşa Otogarı’na gidiyoruz onunla birlikte, direksiyonun başına geçiyoruz. Gelişme, sonuç… Ölüler var, hem de çok. Müfettiş yine bir cenazede, yeni sorgularda. Misil ile tanışıyoruz sonra. Barmen Misil. “Abi dinle bak” der gibi kimseciklere anlatmadığı derdini müfettişe anlatırken kulak kabartıyoruz biz de. Anadolu’nun bir kasabasında yedi çocuklu bir aile. Çocuklardan biri Misil. Bir diğeri Leyl. Anlatıyor Misil. Off… Apayrı bir öykü onlarınki ve Melek… Cennet’in torunu, annesiz babasız Melek. Müfettiş’in yeni sevgilisi; yataktaki bilinçaltı, gözündeki gerçek arayışı, ona nefes veren Melek! Ara karakterler de var, sırası geldiğinde C U M H U R İ Y E T