Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
'Dünya, bilmez durmak nedir/ döner durur...' 1918’de Madrid’de doğdu. 1939’da bir dergide editör olarak çalışmaya başladı. 1955’ten itibaren beş yıl kütüphanecilik kursuna gitti ve bu meyanda İngilizcesini de geliştirdi. Ulusal bir kütüphanede görev aldı. Gazete ve dergilerde çocuklar için öykü ve şiir kaleme alan Fuertes, 1961’de kazandığı burs ile “İspanyol Şiirleri”ni öğretmek üzere Pennsylvania’daki Bucknell Üniversitesi’nde göreve başladı. 1972’de almaya hak kazandığı Çocuk Edebiyat’ı bursu ile İspanya’nın tüm köy ve illerini gezdi. Arquero adlı bir dergi kurdu ve yönetti. 1998’de hayatını kaybeden Fuertes, İç Savaş’tan sonra önem kazanan İspanyol şairler arasındadır. GLORIA FUERTES/ ŞİİRLER ÇEVİREN: İLONA KÜÇÜKREİSYAN AHRET SORULARI Kim gözyaşlarıyla ıslatacak kemiklerimi? Kim kuru sarı saçlarımda gezdirecek ellerini? Kim görecek kürek dolusu toprağın tabutuma düşeceğini, İçinizden kim ağıt yakacak? Kim benim için yakacak bir mum akşam vakti? Kim bilebilir erkenden, sinemin kiminle bütünleşeceğini? HASTANE EV VE ZAVALLI İHTİYARLAR Gloria Fuertes almalar, İşte bu yüzden bizdeki bu delilik, Zira hayat, durmadan sonu olmayan bir yolculuk yapıyor, Ve işte bu yüzden sinirler hep böylesine gergin! Uzun yaşarlar, Kiminin geldiği yaştan başka bir şeyi yok elinde, Kimi sahip olmamış bir şeye katiyetle Kiminin evli ve mutlu bir evladı var, Bir diğerinin sessizce göğüslediği kanser, Çoğu ihtiyarlıktan muzdarip sığınır kutsal Bakire’ye, Orada yalnızlar, umut ederek hayattalar, buna rağmen Uzun yaşarlar, Öylesine unutulmuşlardır ki, Azrail dahi çalmaz kapılarını. EŞYALARIMIZ SONU OLMAYAN YOLCULUK Bir aslanın kafese hapsedilmesi gibi Dünya da içindeki insan zinciriyle Döner durur etrafında parlak Güneş’in. Doğduğumuz andan itibaren başlarız Saat başı 1200 km. yol kat etmeye. Dünya, bilmez durmak nedir, Döner durur, İşte bu yüzden bu denli çok rüzgâr var, İşte bu yüzden ardı arkası kesilmeyen dalgalar, İşte bu yüzden bu denli mutsuz yaş Eşyalar, bizim eşyalarımız, Onlar sevilmekten hoşlanırlar Benim masam mesela, Üzerine dirseklerimi koymamdan, Sandalyem, üzerinde oturmamdan, Kapım, açılıp kapanmaktan hoşlanır, Tıpkı bir şarabın afiyetle yudumlanmak üzere, satın alınmasından hoşlanması gibi… Kalemim onu kavrayıp başladığımda yazmaya başlar karalamaya, Gardırobum açılmaya görsün, bir gördü mü beni, titrer çekmeceleri, Ve yatağım uyandığımda başlar homurdanmaya, İnsanlar bunları yapmayı kesince nice olur bu iyeliklerimizin hali? Var olamazlar sevgisiz eşyalarımız tıpkı canlar gibi. n KItap 31 Aralık 2015 17